Ides of March (Türkçe çevirisi ile “Zirveye Giden Yol”) filmi George Clooney’nin hem yönetmenliğini yaptığı hem de oyuncu kadrosuna dâhil olduğu 2011 yapımı politik- dram türünde bir Amerikan filmidir. Film pek çok saygıdeğer sinema ödülüne layık görülmüştür ve bu başarısının arkasında filmin oyuncu kadrosunun (Ryan Gosling, Paul Giamatti, Marisa Tomei ve Philip Seymour Hoffman gibi) etkisinin büyük olduğu bir gerçektir.
Özet olarak, film Amerika Birleşik Devletleri’nin Ohio eyaletinde başkanlık seçimlerinde iki adayın başkan olmak için verdikleri mücadeleyi anlatmaktadır. Film, ABD’deki federal sistemin işleyişi hakkında, siyasete karşı ilgisi olmayan kişilere dahi, temel bilgi verme niteliğini taşımaktadır. Federalizmin temel özelliği egemenliğin paylaşılması fikridir[1]. Bu nedenle Amerika seçimlerinde eyalet bazında gerçekleşen seçimler oldukça önemlidir. Ayrıca güncel Amerikan siyaseti içerisindeki etkin iki siyasi partinin (Demokratlar ve Cumhuriyetçiler) arasındaki çekişmenin sadece başkan adaylarının hayatlarını değil aynı zamanda çalışma ekiplerinin de gerek özel gerekse profesyonel hayatlarını derinden etkilediğini gözler önüne sermektedir.
Demokrat görüşe sahip Vali Mike Morris (George Clooney) karakteri eyalet bazındaki ön seçimlerden galip çıkarak başkanlık koltuğuna oturmayı hedeflemektedir ve bu hedefini gerçekleştirmek için kendisine alanında yetkin bir siyasi danışman ekibi oluşturmuştur. Film boyunca görüldüğü üzere, Amerikan siyasetinin entrikalı atmosferi hem Vali’yi hem de danışmanlarını fazlasıyla kendi içerisine çekmiştir. Bu açıdan Ides of March, izleyiciye Amerika’daki seçim süreçlerinde dönen entrikaları akıcı diyaloglar ve güçlü bir olay örgüsü dâhilinde sunmuştur.
Filmde Steven (Ryan Gosling) karakterinin idealist bir siyasi danışman olarak kazanma hırsı seçim sürecinin her aşamasında işlenerek izleyiciye sunulmuştur ve bu kapsamda izleyiciye “Başarıya giden yolda her şey mübah mıdır?” sorusu yöneltilmiştir. Steven’ın hırslı karakter yapısı – filmin afişinden de görülebileceği üzere – onu asıl başrol gösterecek kadar detaylı şekilde işlenmiştir.
Filmde siyasetin kişiler üzerindeki gerek kurumsal gerekse bireysel dönüştürücü etkisi erdem kavramı üzerinden işlenmiştir. Vali Morris karakterinin, kampanyanın başındaki dürüst ve doğrucu tavrı filmin ikinci yarısında farklı bir yöne evrilmiştir. Ayrıca basın ve medya kanallarının siyaset üzerindeki etkisinin bazen destekleyici bazense tehlikeli olduğu da New York Times muhabiri Ida Horowicz (Marisa Tomei) karakterinin haber hazırlama sürecinde istediği bilgilere erişebilmek için Steven’a karşı şantaj uygulaması üzerinden izleyiciye sunulmuştur.
Filmde Vali Morris ile danışmanı Steven’ın seçim sürecindeki ilişkileri üzerinden en çok öne çıkan kavramlar ihanet ve sadakattir. Bu noktada, filmin isminin kaynağını da incelemekte fayda vardır. “The Ides of March” aslen Latince bir tabir (Eidus Martiae[2]) olarak “Mart’ın ortası” anlamına gelmektedir. Bu tabirin önemi, 15 Mart M.Ö. 44 tarihinde Sezar’ın Brütüs’ün ihanetine uğrayarak suikast sonucunda öldürülmesidir. Öyle ki konu Shakespeare’in Julius Caesar isimli oyununda kâhin karakterinin Sezar’a yönelttiği “Beware the ides of March!” repliği ile tiyatro izleyicisinin de hafızasında yer edinmiştir.
Son olarak, Ides of March, gerek siyaset ile doğrudan ilgilenen gerekse siyasete karşı ilgisi olmayan sinema izleyicileri için keyifli bir yapımdır. Güncel siyasete dair minimum düzeyde aşinalığı olan bir kişi dahi, filmde 2008 Amerikan genel seçimlerine gönderme yapıldığını; Vali Morris’in demokrat bir aday olması ve seçim kampanyasında 2008 seçimlerinde Obama’nın kullandığı afişlerin benzeri afişleri kullanması üzerinden yorumlayabilir.
Ecenur GÜVENDİK
Sivil Toplum Okumaları Staj Programı
Kaynakça
[1] Heywood, Andrew (2012). Siyaset, Adres Yayınları, 2012, s. 217.
[2] Anscombe, Alfred (1908). The Anglo-Saxon Computation of Historic Time in the Ninth Century. British Numismatic Society. s. 396.