AFRİKA’DAN AVRUPA’YA ÖLÜMLE BURUN BURUNA
Ülkelerindeki savaş ve yoksulluktan yorgun düşen göçmenler, gözlerini Avrupa’ya çevirip daha iyi yaşam için yollarda savaş veriyor. Ancak çoğu zaman Akdeniz’in suları onlara izin vermiyor. Kapasitesinin 2-3 katı yolcu alan derme çatma göçmen botları Akdeniz’in hırçın dalgalarına yenik düşüyor.
Siyasi krizler, savaş ve yoksulluk… Ülkelerindeki bu zorlu yaşam mücadelesinden kaçan mültecilerin tek umudu Avrupa’da daha iyi bir hayat sürmek. Rota olarak da Akdeniz’i kullanmaktalar. Kendi imkanlarıyla veya insan kaçakçılarıyla yola çıkan göçmenlerin bir kısmının hayalleri Akdeniz’in sularında son buluyor. International Organization for Migration’ın verilerine göre 2014’ten bu yana yaklaşık 22 bin göçmen Akdeniz’de can verdi.
Akdeniz’de Ölen Göçmen Sayısı Son Durum (12.05.2021)
Akdeniz’de en çok göçmen 2014-2017 yılları arasında yaşamını yitirdi. Takip eden yıllarda ölüm sayısı kademeli olarak düştü. Pandemi nedeniyle azaldığı tahmin edilen bu sayı geçtiğimiz yıl 1417’ye kadar indi. Bu yılın ilk altı ayında ölen göçmen sayısı da şimdilik 666. Kaybolan göçmen sayısı ise belirsiz.
2020 Yılında Avrupa’ya Ulaşan Göçmen Sayısı
Çoğu Kuzey Afrika’dan yola çıkan göçmenlerin asıl hedefleri Avrupa’da Almanya gibi sanayi ülkeleri. Ancak güzergah gereği öncelikli durakları İspanya, İtalya ve Yunanistan. Yapılan araştırmalara göre geçen yıl en fazla göçmenin deniz yoluyla ulaştığı ülke İspanya oldu. İspanya’yı İtalya, Yunanistan ve Malta takip etti. Bu dört ülkeye ulaşabilen göçmen sayısı 80 bini geçti.
2021 Yılında İtalya’ya Ulaşan Göçmenlerin Geldikleri Ülkeler
Akdeniz’de en kısa mesafe Tunus ile İtalya arasındadır. Bu nedenle Akdeniz’i aşabilen göçmenlerin Avrupa’daki ilk duraklarının biri de İtalya’dır. Bu yılın ilk 6 ayında ülkeye ulaşan göçmenlerin çoğunluğunu Tunus, Fildişi Sahilleri ve Bangladeş vatandaşları oluşturuyor. Bu ülkeleri Gine, Mısır, Sudan, Eritre Cezayir ve Fas izliyor. Aylarca uğraştıktan sonra Avrupa’ya ulaşmayı başarabilenler ise mülteci kamplarına alınıyor. Ancak bu kamplar göçmenlere geldikleri ülkenin koşullarını bile aratıyor. Çünkü kapasiteleri 2-3 katı yoğunluk barındırıyor. Yine de tüm bu koşullar mültecileri Avrupa hayalinden vazgeçirmiyor.
Kaynak: International Organization for Migration, STATISTA
BITCOIN NEDEN DÜŞÜYOR?
Kripto paranın piyasalar üstündeki hakimiyeti gün geçtikçe artıyor. Merkezi bir otoriteye bağlı olmayan dijital paraların toplam değeri bu yıl 2 katından fazla arttı ve yaklaşık 1,8 trilyon dolara yükseldi. Ancak bu para biriminin taraftarları olduğu kadar eleştirenleri de var. Peki bu günlerde kripto parada yaşanan değer kaybının sebebi ne? Düşen Bitcoin fiyatının sorumlusu yatırımcılar mı yoksa resmi kurumlar mı?
Bitcoin, Ethereum, Dogecoin ve yüzlerce alt coin… Yediden yetmişe herkesin ilgisini üstüne toplayan kripto paralar, Blockchain isimli bir teknolojiyle çalışıyor. Bu teknoloji sayesinde kişisel veriler hakcklenemiyor. Ücretsiz ve hızlı para transferi, düşük enflasyon riski ve aracısız işlem imkanı sunan kripto para, geleneksel para birimleri karşısında daha çok rağbet görmeye başladı.
2008 yılında piyasaya ilk kez sürülen Bitcoin ile başlayan serüven henüz finansal otoriteler tarafından tam olarak onaylanmadı. Fakat bazı dev şirketlerin destek ve yatırımları sayesinde bu paralar büyük değer kazanıp kripto para borsasını genişletti. Öyle ki Uluslararası Ödemeler Bankası verilerine göre bugün dünyadaki bankaların yüzde 80’i dijital para üzerine çalışmalar yürütüyor. Coinmarketcap verilerine göre 2011 yılında 0,30 dolar değerinde olan Bitcoin, şubat ayında 55 bin doların üstüne çıktı. Dünyaca ünlü elektrikli araç üreticisi Tesla’nın kurucusu Elon Musk, araç satışlarında Bitcoin’i ödeme yöntemi olarak kabul edeceğini duyurmuştu. Ardından Musk, şirketin 1,5 milyar dolarlık varlığını kripto paraya yatırdığını ilan etti ve bu karardan sonra Bitcoin’in değeri zirveye ulaştı.
Ancak hem devletler ve finansal otoritelerin dijital paranın güvenilirliğini sorgulaması hem de büyük şirketlerin piyasadan geri çekilmeye başlaması kripto para borsasını sarstı. Avrupa Merkez Bankası, Bitcoin’i “spekülatif bir yatırım aracı” olarak nitelerken ABD Hazine Bakanlığı da kriptonun yasa dışı işlemler için kullanıldığından şüphe ettiklerini açıkladı.
Bitocin üreten bilgisayarların çevreye büyük oranda zarar vermesi de gündeme oturdu. Elon Musk “Bitcoin madenciliği ve işlemlerinde giderek daha fazla fosil yakıt kullanılıyor olmasından endişe duyuyoruz“ dedi, Bitcoin ile Tesla satın alma işlemlerini askıya aldıklarını duyurdu. Bu kararla Bitcoin’in fiyatı yaklaşık yüzde 10 değer kaybederek 30 bin dolara kadar geriledi. University of Cambridge Bitcoin Electricity Consumption Index araştırmasına göre Bitcoin üreticileri bir ülke olsaydı dünyada en çok elektrik tüketen 30. ülke olurdu. Bu sebeple çevre uzmanları, kripto para üreticilerinden karbon vergisi alınması gerektiğini savunuyor.
Birçok resmi kurum, bu sistemin düzenleme ve vergi yükümlülüğüne ihtiyaç duyduğunu söylüyor. Çin’in de kripto paraya yeniden işlem yasağı getirmesiyle fiyatlar son zamanların en düşük seviyesini gördü. Uzmanlar, diğer ülkelerin de kısıtlamaya gidebileceği yönünde uyarı yaptı. Yatırımcıların ise tekrar altın alımına başlaması bekleniyor.
Kaynak: CoinMarketCap, University of Cambridge Bitcoin Electricity Consumption Index, BBC
Hazırlayan: Gizem GÜVEN – TUİÇ Akademi İçerik Editörü