Gül – Ahmedinejat ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi. Bir gazetecinin,”Ortadoğu’da yaşanan gelişmeleri nasıl değerlendirdiği?” sorusu üzerine Gül, “Bütün bu gördüğümüz olup bitenlerden arzumuz şu ki her ülkenin güçlü, halklarının onurlu ve daha mutlu bir şekilde çıkması ve bu süreçlerin kısa sürmesi” dedi.
Gül, İran’a Cumhurbaşkanlığı sıfatı ile ikinci kez geldiğini, ilk gelişinin çok taraflı bir ziyaret olduğunu, ikili resmi ziyaret için ilk kez İran’da bulunduğunu anlattı.
1639 yılından bu yana iki ülkenin aynı sınıra sahip olduğunu ve köklü ilişkilere sahip olduğunu söyleyen Gül, “Bu kadar kadim sınırları olan ve bu kadar istikrarlı ilişkisi olan iki ülke dünyada zor gösterilir. Ortak kültürümüz, tarihimiz vardır. Bunun en iyi göstergesi, en iyi işaretini de geçenlerde İstanbul Kültür Başkenti programları çerçevesinde Topkapı Sarayı’nda bir sergi açıldı ‘On Bin Yıllık İran Medeniyeti, İki Bin Yıllık Ortak Tarih’ adı altında. Çok ortak yanlarımız var. Dolayısıyla ilişkileri daha da geliştirmeye önem veriyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül görüşmede hem ikili hem de bölgesel konuları ele aldıklarını söyledi ve şunları kaydetti: “Bölgemizde özellikle Ortadoğu’da, İslam dünyasında çok önemli, köklü değişimlere şahit oluyoruz. Bunları da değerlendirdik. Benim görüşüm şudur ki bütün bu olup bitenlerin aslında hiçbir şekilde sürpriz olmaması gerekir. Bugünkü iletişim çağında, bugün herkesin birbirinden haberi olduğu bir dönemde halkların talepleri, istekleri çok gerçekçidir. Ben 2003 yılında Tahran’da, burada bir İslam Konferansı toplantısında konuşma yapmıştım ve şu değerlendirmede bulunmuştum, hiçbir ayrım yapmadan bütün ülkeler, hep beraber, hepimiz evlerimizin içini düzene koymamız gerekir.
Ayrıca Gül açıklamasında, “Halkların arzularını dikkate almak gerekir, bu doğrultuda da gerek siyasi gerek ekonomik köklü reformlar yapmak gerekir. Dolayısıyla bazen yönetimlerin, liderlerin yapamadığını halk zorluyor. Aslında bölgede gördüğümüz şeyler budur. Liderlerin önderlik yapamadığına, halk önderlik yapıyor. Bütün bu gördüğümüz olup bitenlerden arzumuz şu ki her ülkenin güçlü, halklarının onurlu ve daha mutlu bir şekilde çıkması ve bu süreçlerin kısa sürmesidir.” söyledi.
(tuicakademi-AA)