Bosna-Hersek, Avusturya, Hırvatistan ve Almanya ortak yapımı Grbavica: Esma’nın Sırrı, Bosnalı yönetmen Jasmila Žbanić imzası taşıyor. 2006 yapımı film, başta Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı olmak üzere aynı sene içinde birçok ödül ve adaylık almıştır. Doksan dakikalık film, savaş sonrası Bosna-Hersek’i anlatsa da, tek bir savaş sahnesi göstermeden savaşın etkilerini son derece yalın ve iddiasız bir şekilde gözler önüne seriyor.
Film adını Saraybosna’nın Grbavica semtinden almaktadır, esasen Grbavica; “kambur kadın” anlamına gelmektedir. İsmiyle müsemma film, bir bakıma Bosnalı kadınların kamburunu, diğer bir deyişle acısını, hüznünü anlatır. Filmin ilk sahnesi, bir araya gelmiş Bosnalı kadınların ağıtları ile başlar ve aslında bu izleyiciyi çekmek için yeterlidir. Bir kadın hikayesi olan Grbavica, aslında tüm kadınların hikayesidir ve büyülü Balkan müziği ile birleşince hikaye sizi kolayca içine almaktadır. Kamera acılı kadınların yüzlerinde tek tek gezer ve en son kahramanımız Esma’nın yüzüne odaklanır. Savaştan önce tıp öğrencisi olan Esma, hikayede bekar bir anne olarak karşımıza çıkar.
Savaş sonrası Esma, Saraybosna’nın Grbavica semtinde 12 yaşındaki kızı Sara ile birlikte mütevazı bir hayat sürmektedir. Esma, bir yandan evini geçindirmeye, kızının ihtiyaçlarını gidermeye çalışırken; Sara ise ergenlik sancıları ile boğuşmaktadır ve kafasındaki sorulara annesinden cevap almaya uğraşmaktadır. Bu sorulardan en önemlisi babasıdır. Annesi babasının cephede Sırp güçleri tarafından şehit edildiğini söylese de, Sara hala kafasında taşları tam olarak oturtamamaktadır, aslında hikayenin gidişi tam da bu noktada değişir.
Grbavica esasen sade bir anne-kız ilişkisini anlatan bir film gibi görünse de, Esma ve Sara özelinde Bosnalı kadınları anlatmaktadır. Savaş sonrası parçalanan aileler, savaşın üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen toplu mezarların açılmasıyla yakınlarının cesetlerini teşhis etmeyi bekleyen insanlar ve hayatta kalmalarına karşın ayakta kalma mücadelesi veren kadınların yaşamlarını hayatın akışı içinde seyirciye gösterilmektedir. Kadınlar savaş sonrasında travmalarını hala yenememiş, diğer yandan akıp giden hayata devam etmeye çalışmaktadır. Esma da kızı Sara’nın okul gezisi için para biriktirebilmek için bir gece kulübünde işe girer, travmaları orada da peşini bırakmaz. Sara, şehit çocukları için okul gezisinin ücretsiz olduğunu, resmi makamdan alınacak bir şehitlik sertifikası ile bunu kanıtlayabileceklerini söylediğinde durum Esma için zorlaşır. Aslında film, yıllar boyu saklanan sırlar açığa çıkacak mıdır, yoksa bastırılan duyguların üstünü örtmek mümkün müdür bunun cevabını izleyiciye vermektedir.
Esma ve Sara özelinde gösterilen, ancak tüm Bosna’yı hatta Yugoslavya’yı anlatan bir öyküdür Grbavica. Sadece savaşa tanıklık etmiş, tüm hayatları değişmiş insanların yanı sıra, savaştan sonra doğan çocuklara aktarılmış psikolojik hasarın da sonuçlarını anlatır. Film; gerçek kişilerin birebir yaşadığı bir hikaye olmasa da, aslında benzer olayları yaşayan sayısız insanın yaşadıklarını yansıtır, hikayeyi etkileyici kılan en önemli özellik de budur. Savaş sona erse de, kalanlar için bambaşka bir savaş başlamıştır. Bir savaşı geride bırakmak, o savaşı beraberinizde taşımadığınız anlamına gelmemektedir. Her şeye rağmen yaşamaya çalışan
insanların savaşı devam etmektedir, filmin en çarpıcı repliklerinden biri de Pelda karakterinin ağzından dökülür. Pelda, Esma ile yolları kesişen bir karakterdir, savaş öncesinde üniversitede ekonomi okuyan, hayalleri olan bir genç adam iken savaş onu ölmüş babasını toplu mezarlarda arayan birine dönüştürmüştür. Savaş sırasında yaşanan bir olayın hatırlatılması üzerine, “Her şeyi hatırlar isem kendimi öldürürdüm” der Pelda. Bu replik bile yaşananların üstesinden gelmenin ne kadar zor olduğunu göstermektedir.
Grbavica’yı etkileyici bir film yapan en önemli neden; olayları hiç dramatize etmeden, olduğu gibi anlatmasıdır. Tüm karakterler o kadar gerçekçidir ki, yönetmenin ekstradan bir mesaj verme kaygısı gütmediği açıkça anlaşılmaktadır. Yönetmen Jasmila Žbanić, verdiği bir röportajda hikayeyi yazarken çok araştırma yaptığını, savaş mağduru pek çok kadınla görüştüğünü ifade eder. Dolayısıyla Esma’nın hikayesi ve sırrı esasen, savaşı yaşamış binlerce kadının hikayesi olmuştur.
Savaş sonrası parçalanan Yugoslavya’yı, Bosna Hersek’i, savaşın geride bırakan insanların hayatlarını görmek ve sadece 25 yıl geriye gitmek isteyen herkesin izlemesi gereken, duru ve akıcı bir film Grbavica.
HATİCE DENİZ HIZAL
Balkanlar Staj Programı