Gençlik Dernekleri Tanınsın!

Sivil toplum; bireysel çıkarlardan çok kamusal amaçları hedefleyen, çoğulcu toplum yapısı ile farklılıkları bir arada barındıran yapıdır. Kendi kendini üreten, kendi kendini destekleyen ve devletin resmi örgütlerinin dışında kalan organize sosyal yaşam alanı olarak tanımlanan sivil toplumun iki temel işlevi vardır: İktidarın denetlenmesi ve devletin demokratikleşmesi. Buna ek olarak toplumsal talep ve beklentilerin karşılanması noktasında, destekleyici roller de üstlenebilir. Sivil toplum, demokratik kurumların inşasında ve devletin meşruluğunun sağlanmasında bir araç olarak değerlendirilirken, etkin bir yapıya sahip olması durumunda hesap verebilir ve şeffaf bir sistem yaratır (Diamond, 1994: 7-11). Modern bir kavram olan ve Avrupa’nın yaşadığı siyasal, sosyal ve ekonomik sürecin bir ürünü olarak ortaya çıkan sivil toplum, özellikle SSCB’nin yıkılışı ile demokrasinin gelişmesinde temel araç olarak görülmüştür. Türkiye’de ise devlet olgusunun üstlendiği tinsel anlam, ekonomik nüfuza sahip kişi ve grupların kısıtlılığı, siyasi kültür ve toplumsal dinamikler dolayısıyla sivil toplum Batı’ya görece sınırlı kalmıştır.  

Türkiye’de demokratik araç ve mekanizmaların işlevsel hale gelmesi, hesap verilebilir ve şeffaf idari birimlerin artması, müzakereci demokrasi kültürünün yerelde yaygınlaşması ve siyasetin sadece resmi aktörlerle sınırlı kalmayıp yönetişim ilkesi perspektifinde çok aktörlü bir yapıya bürünmesi, şüphesiz güçlü bir sivil toplumun varlığına bağlıdır. Bu noktada sivil toplumun güçlenmesi meselesinde STK’lar önemli işlev üstlenebilir. Türkiye’de STK’lar daha çok dernek, vakıf, kooperatif, siyasi parti, sendika, platform ve çeşitli gönüllü örgütler şeklindedir. STK’lar içerisinde nicelik bakımından dernekler ön plana çıkmaktadır. Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü verilerine göre Türkiye’de 121.782 faal dernek bulunurken, yaklaşık 36 bin mesleki ve dayanışma derneği, 28 bin spor ve sporla ilgili dernekler ve 18 bin dini hizmetlerin gerçekleştirilmesine yönelik dernekler yer almaktadır (DERBİS, 2022). Faaliyet alanlarına göre Türkiye’de derneklerin dağılımı şu şekildedir:

(DERBİS,2022)

Sivil toplumu güçlendirme, toplumsal problemlere çözüm üretme, aktif vatandaşlık, kurumsal kapasiteyi artırma ve demokratik araçları geliştirme noktasında dernek sayısının, nitelik bakımından beklenen etkiyi yaratamadığı görülmektedir. Türkiye’de dernekler daha çok hemşehricilik ve dayanışma temasıyla sınırlı kalmakta, toplumsal fayda anlamında ise daha çok insani yardım işlevi üstlenmektedir. Böylelikle sivil toplumun, toplumsal talep ve beklentilerin karşılanması işleviyle sınırlı kaldığı, iktidarın denetlenmesi ve demokrasinin güçlenmesi konusunda eksiklikleri dikkat çekmektedir. Katılım, birey-devlet ilişkilerinin gelişmesi, kamusallık bilinci ve demokrasinin güçlenmesi noktasında üçüncü sektör anlayışından uzaktır. Bu yetersizliklerin çözümü elbette siyasi, hukuki, sosyal ve ekonomik bileşenlere bağlıdır. Bu bileşenler, gençlerin dönüştürücü rolü ile birleştiğinde uzun vadeli ve çözümcül bir perspektif ortaya çıkacaktır. Türkiye’nin gençlik potansiyeli, problemlerin çözümü açısından ümitlendiricidir. 

(TÜİK, 2021)

Türkiye, nüfus bakımından genç bir ülkedir ve nüfusun %15,4’ü 15-25 yaş aralığındadır (TÜİK, 2021). Öte yandan Türkiye’de gençler, birçok problemle karşı karşıya olmakla birlikte özellikle gelecekleri konusunda endişelidir. Öne sürdükleri problemler incelendiğinde temelinde işsizlik ve istihdam sorunu bulunmaktadır (Türkiye Gençlik STK’ları Platformu, 2018). Gençlerde işsizlik oranının %25,4, istihdam oranının ise %33,1 olması, gençlerin geleceğe bakışını ve mutluluk düzeyini olumsuz olarak etkilemektedir (Sosyal Demokrasi Vakfı, 2020). Gençlerin hayattan memnuniyet düzeyleri düşüktür ve bu durum ekonomik göstergelerle ilişkili şekilde daha da kötüye gitmektedir (Habitat, 2021). Bu veriler, özellikle geleceğe yönelik gençlik politikalarının yeniden ele alınmasının, hukuki reformların gerçekleştirilmesinin, anayasal ve yasal düzenlemelerin gençlerin hayatına nüfuz edecek şekilde uygulanabilmesinin, istihdamda teşvik olanaklarının artırılmasının ve gençlerin ideallerine ulaşabilmesini sağlayacak mekanizmaların işlevsel hale getirilmesinin kaçınılmaz olduğunu göstermektedir.

(Habitat Derneği, 2021)

Azalan memnuniyet ve umutlarına rağmen doğru adımların atılması durumunda gençler, Türkiye’nin kalkınmasında etkili olabilir. Genç nüfusun gücü, Türkiye için çeşitli avantajlar yaratmakla birlikte kronikleşen toplumsal problemlerin çözümünde önemli roller üstlenebilir. Bu noktada Türkiye’nin gençlik politikasına göz atmak faydalı olacaktır. Türkiye’nin gençliğe yönelik politikalarının temel yasal dayanağı, Anayasa’nın 58. Maddesidir: “Devlet, istiklal ve Cumhuriyetimizin emanet edildiği gençlerin müspet ilmin ışığında, Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda ve Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ortadan kaldırmayı amaç edinen görüşlere karşı yetişme ve gelişmelerini sağlayıcı tedbirleri alır.” maddesi ile gençlere verilen önem ve devletin buna ilişkin pozitif yükümlülüğü açıkça düzenlenmiştir. Bununla birlikte kalkınma planlarında yer alan politika hedefleri, hükümet planlarında gençliğe ilişkin düzenlemeler ve Cumhurbaşkanlığı yıllık programlarındaki temel başlıklar da atılacak adımlara ilişkin bir çerçeve çizmektedir (İstikbal ve Kopuz, 2021). Bunun yanında özellikle Avrupa Birliği süreciyle Türkiye’de gençlik çalışmalarına yönelik ilgi artmış, Ulusal Ajans öncülüğünde gerçekleştirilen projeler ve öğrenci değişim programlarıyla gençlik çalışmaları ivme kazanmıştır. Bu süreçte, Gençlik ve Spor Bakanlığının 15/11/2012 tarihli ve 11709 sayılı yazısı üzerine, 638 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 18 inci maddesine göre, Bakanlar Kurulunca 26/11/2012 tarihinde kararlaştırılan Ulusal Gençlik ve Spor Politikası Belgesi bunun somut örneklerindendir. Anayasal, yasal ve politik bağlamda gençlere verilen önem, yukarıda örneklerle dikkat çekmesine rağmen, bu durumun pratikteki karşılığı ise tartışmaya açıktır.

Gençlik çalışmalarının yaygınlaşmasında örgütlü bir yapıya sahip olmak, süreklilik açısından önemlidir. Hak temelli çalışmalarla gençlik çalışmalarının yaygınlaşmasında bu süreklilik, STK’lar aracılığıyla sağlanabilir. Türkiye’de gençlik kuruluşlarını bir çatıda toplamayı hedefleyen iki örgütlenme dikkat çekmektedir: İlki, 2013 yılında temelleri atılan ve Türkiye’de gençlik politikasının hak temelli bir yaklaşımla ele alınması konusunda çalışan Gençlik Örgütleri Forumu – GO FOR, gençlik örgütlerinin birlikte hareket ettiği ortak bir platform olarak gençlik örgütlerinin ortak hareket etmesini hedeflemektedir ve 63 üyeden oluşmaktadır (GO FOR, 2022). İkincisi ise 2020 yılında kurulan Yerel Gençlik Dernekleri Ağı- YGDA’dır. Bu ağ, Türkiye’nin farklı şehirlerinde faaliyet gösteren gençlik derneklerinin atölye, eğitim, seminer ve yurtdışı projelerinin daha görünür olması ve gençlerin bunlara kolay erişebilmesi için tasarlanmış çevrimiçi bir platform olarak çalışmalarını sürdürmektedir ve ağın 35 üyesi bulunmaktadır (YGDA, 2022). İki çatı örgütlenmede bulunan kuruluşların birçoğu, kendilerini “Gençlik Derneği” olarak tanımlamaktadır.

Gençlik Derneği olarak kendisini tanımlayan kuruluşların birçoğu, spor ve sporla ilgili dernekler statüsünde bulunmakta, bu durum bazı problemleri meydana getirdiği gibi çeşitli açmazlar yaratmaktadır. Basit ve somut bir örnek vermek gerekirse, bir amatör futbol kulübü ile gençlik alanında çalışan bir dernek “spor ve sporla ilgili dernekler” kategorisinde yer almaktadır. Türkiye’de anayasal anlamda gençlik politikası, “gençlik politikası=spor” yaklaşımıyla ele alındığından, gençlik alanında çalışan derneklerin faaliyet alanı daha çok sporla ilgili dernekler kısmına denk düşmektedir. Oysa hedefler, amaçlar, çalışmalar ve işleyiş arasında ciddi farklar bulunmaktadır. Gençlik derneği statüsünün hukuki karşılığının olmaması, bağış, aidat veya izin süreçlerinde çeşitli engeller yaratmaktadır. Özellikle ulusal fon ve hibe desteklerinde belirsizlikleri beraberinde getirmektedir. Gençlik çalışmalarının yaygınlaştırılması noktasında aktivistlerin yer aldığı bir dernek ile amatör futbol takımının aynı fon/hibe başvurusunda bulunması ve ortak başvuru formu çerçevesinde değerlendirilmesi, bu noktada somut bir örnek olabilir. Ayrıca Türkiye’deki kâğıt bürokrasisi, prosedürlerin çokluğu ve sivil alanın daima kontrol altında tutulma gayreti, kendilerini gençlik derneği olarak tanımlayan kuruluşların faaliyetlerindeki izin süreçlerini ve denetleme işlemlerini olumsuz etkileyebilmektedir.

Sözün özü, Türkiye’de kendilerini “Gençlik Derneği” olarak tanımlayan birçok kuruluş olmasına rağmen bu durumun hukuki bir karşılığı bulunmamaktadır. Faaliyet alanı olarak “Gençlik Derneği” ibaresinin yer almaması, karışıklıkları artırdığı gibi, gençlik çalışmaları alanında STK verilerine ulaşılmasını da güçleştirmektedir. Türkiye’de güçlü sivil toplum, gençler ile inşa edilebilir. Bu süreç, birçok reform ve dönüşümü gerektirmektedir ve bunun da ilk adımlarından birisi kanaatimce Gençlik Derneklerinin hukuki olarak kabul edilmesidir. Bu yazımın amacı, bir çağrıda bulunmaktır. “Gençlik dernekleri tanınsın!” çağrısı, başta karar alma mekanizmalarını etkilemek üzere özel sektör kuruluşları, STK’lar, baskı grupları ve bireyler tarafından örgütlü şekilde ifade edilmeli, dijital aktivizm ile desteklenmeli ve sahiplenilmelidir. Çünkü geleceği, refah ve demokratik Türkiye’yi, ancak gençlerle inşa edebiliriz.

Ersin KOPUZ

Kaynakça

DERBİS (2022). https://www.siviltoplum.gov.tr/derneklerin-faaliyet-alanlarina-gore-dagilimi Erişim Tarihi: 14 Haziran 2022.

Diamond, L. (1994). Rethinking Civil Society Toward Democratic Consolidation. Journal of Democracy, 5(3), 4-17.

GO-FOR (2022). https://go-for.org/hakkinda/ Erişim Tarihi: 13 Haziran 2022.

Habitat (2021). Türkiye’de Gençlerin İyi Olma Hali Araştırması.

İstikbal, I. ve Kopuz, E. (2021). Merkezi Düzeyde Yürütülen Gençlik Hizmetleri. Editör: Ateş, H. Yerel Yönetimde Gençlik Politikaları. 4T Yayınları: Ankara.

Sosyal Demokrasi Vakfı (2020).  Türkiye’nin Gençliği Araştırması.

TÜİK (2021). https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Istatistiklerle-Genclik-2020-37242 Erişim Tarihi: 15 Haziran 2022.

Türkiye Gençlik STK’ları Platformu (2018). Türkiye’nin Gençleri.

YGDA (2022). https://genclikdernekleri.org/ Erişim Tarihi: 13 Haziran 2022.

Sosyal Medyada Paylaş

Ersin Kopuz
Ersin Kopuz
İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Doktora öğrencisidir. Lisans eğitimini Kocaeli Üniversitesi ve Yüksek lisans eğitimini "Kamu Politikası Aktörü Olarak Türkiye'de Derneklerin Özerkliği" teziyle İstanbul Medeniyet Üniversitesi'nde tamamladı. Türk Siyasal Hayatı, Siyaset Felsefesi ve Sivil Toplum alanında çalışmalarını sürdürmektedir.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Yapay Zeka Diplomasisi: AI Diplomasisinin Yükselen Çağı

The Emerging Age of AI Diplomacy To compete with China,...

Kolektif Kimlik Bağlamında Sosyal Bütünleşme: Gezi Parkı Olaylarından Bir Perspektif

Fazilet Bektaş Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Özet Bu çalışma, uluslararası alan...

Teknolojinin İpek Yolu: Otoriterleşme ve Çin’den Dünyaya Uzanan Dijital Otoriteryanizm

Nazlı Derin Yolcu Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Özet Dünyada geçmişten günümüze...

Arap Baharı ve Demokratikleşme: Tunus ve Mısır’da Sivil Toplumun Karşılaştırmalı Rolü

Ayça Özalp  Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Giriş Demokratikleşme ve sivil toplum...