(1950’lilerin sonrasında ihtiyacın kesildiği dönem)
Refah devletine, parlamenter demokrasiye ve büyüyen bir ekonomiye devamı sağlamak ve devam ettirmek istiyorlar. Ancak Avrupa’da özellikle de 2. Dünya Savaşı sonrasında karşılıklı bağımlılık çok yüksek, siyasi stabilite konusunda da karşılıklı bağımlılık çok yüksek ve bu nedenle bir ülke kendi ekonomisini iyi olarak arttırmak için bu rekabet halinde olan AB ülkelerinden birinin düşmesine neden oluyor veya bu adım diğer ülkenin vatandaşlarının da aynı anda talepte bulunmasına neden oluyor.
O zaman rekabet etmek yerine hükümetler arasında bir işbirliğine gidilir, ya da federal birlik kurmak isterler. Bu noktada hükümetler arası yaklaşımla federallerin yerine 3.yol olarak füzyon bulunur.
3. Yol olarak füzyon: AB ile ulusal kurumların birlikte çalışması ve spill over ile birlikte olmalıdır. Bu noktada entegrasyon sağlanmalıdır.
Mikro Füzyon:
Temsilcisi L. Miles.
Ulusal düzeydeki AB’ye tepkileri açıklamaktadır:
- Performans Beklentisi: 1950’lilerde ülkelerde ekonomik, siyasi açıdan bir yıkılmışlık durumu vardır. Bunu telafi etmek gerekmektedir. Bu düzeltilmek zorundaydı. AB bir kurtarıcı yöntem ve AB üyeliğini ya da AB entegrasyonunu sadece oradan gelecek beklentiler, çıkarlar için tercih ediliyordu.
- Siyasi Beklentiler: Hükümetler ararası tutsaklık var. Sizi mecbur bırakacak bir mekanizma yerine federal dahi olsa hiç kimsenin bir üstünlüğünün olmadığı bir düzen olacaktır. Sonuçta üçüncü yol olarak ulusüstü bir yöntem oluşacaktır.
- Birleşik Füzyon: Uluslarüstü kurumlar ve aktörler önem taşımaktadır. Ulusal kurumlar ile birlikte aktörlerle kurallar da aynı derece de öneme sahiptir.
Merve Gülçin GÜLEÇ
İstanbul Arel Üniversitesi
Uluslararası İlişkiler Bölümü