Karzai’nin Rusya Ziyareti
Tarih boyunca birbirleri arasında tatsız anıları olan devletler genellikle uzunca bir süre birbirleri ile diplomatik ilişki kurmakta bir çekingenlik içinde bulunmuşlardır. Bunlara son günlerden verilebilecek örneklerden birisi de Rusya ve Afganistan arasındaki yenilenmeye çalışılan ilişkilerdir. 24 Aralık 1979 yılında Marksist hükümetin daveti üzerine Afganistan’a giren SSCB 9 yıl boyunca bu topraklarda işgalci bir kimlikle barındı. Bu 9 yıl SSCB’nin adeta bir bataklıkta çırpınışı olarak betimlenebilir ve SSCB’nin yıkılmasındaki en büyük etkenlerden birisidir. İşte bu işgalden sonra SSCB ve Afganistan ilişkileri haliyle SSCB’nin yıkılmasından sonraki süreçte de Rusya-Afganistan ilişkileri sıfıra yakın bir seyir almıştır. Böyle olması da tabii ki olağan karşılanmalıdır.
Son 1-2 yıllık periyoda kadar bu diplomatik ilişkilerdeki zayıflık devam etmiş fakat Rusya’nın yavaş yavaş pozitif yönlü davranışlarıyla bağlantılı olarak iki ülke arasındaki diplomasi trafiği artmaya başlamıştır. Örnek olarak 2010’un yaz ayı içerisinde Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Afganistan’ın toplam 12 milyar dolarlık borcunu sildiklerini açıklaması çok önemli bir olguydu. Bununla beraber Rusya’nın Afganistan’a NATO adına yaptığı Mi-171 tipi savaş helikopteri satışları, ABD ile ortaklaşa şekilde düzenlediği uyuşturucu operasyonu, NATO ile anlaşarak Afganistan’daki sorunlar için asker sevkiyatı gibi Afganistan’a yönelik tutumlarının ardından, 21 Ocak 2011 tarihinde Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai Moskova’ya bir ziyaret gerçekleştirdi.
Karzai’nin Rusya’ya yaptığı ilk resmi ziyaret, Afganistan’ın 1979 yılında Sovyet Birliği tarafından işgalinden bu yana ikili ilişkilerde yakınlaşmanın ilk belirtisi olarak değerlendirildi.[i] Medvedev, Rusya’nın Afganistan’ın yapılanma sürecine dair yardım edeceğini belirtti. Rusya’nın Afganistan’daki enerji santralleri ile ülkenin kuzeyiyle güneyini birbirine bağlayan Salang tünelinin yenilenmesi projelerine destek vermesi bekleniyor. Bu noktada Rusya’nın tekrardan Afganistan’a dönmek istediğini fakat SSCB zamanındaki gibi plansız ve meşru olmayan bir şekilde işgal ile değil diplomasiyi üzerinden ekonomik ve enerji kaynaklarını ayrıca kültür bağlantılarını kullanmak istediği aşikar. Örnek olarak Rusya Afganistan’a, polis, asker ve uyuşturucu ile mücadele yürüten görevlilerin öğretilmesinde yardım etmekte. Bugün Rus üniversitelerinde 400’den fazla Afganlı eğitim görüyor. Rus üniversitelerinde Afgan öğrencileri için yıllık kota 100 yere kadar artırılmış durumda…[ii]
SSCB’nin dağılmasından sonra büyük bir mirasa sahip olan Rusya, büyük gücün getirdiği büyük sorumluluktan dolayı SSCB zamanından kalma olan zayıf diplomatik ilişkilere sahip olduğu ülkeler ile birer birer masaya oturmaya başlamıştı. Afganistan’ın bu ülkeler içinde son sıralarda olmasının sebebi diğer hiçbir ülkenin ABD ve NATO tarafından bu kadar gözetim altında olmamasından kaynaklıdır. Rusya yıllarca belki de doğru hamle için doğru zamanı beklemiş bulunmakla beraber 1-2 yıllık periyod içerisinde yeni konjonktürün getirdiği “tüm ülkerin eşit olması” prensibine uygun hareket ederek Afganistan ile olan ilişkisini de bu yönde ilerletmektedir.
Rusya’nın Afganistan’a olan hamlelerinden en büyüğü şüphesiz ki bir zamanlar kendisine karşı Afganistan’ın yanında bulunan Batılı devletler için NATO altındaki ISAF (Uluslararası Güvenlik ve Destek Gücü)‘a yardım etmeyi kabul etmesidir. Bu anlaşma dahilinde Rusya, Afganistan ordusu ve narkotik birimlerine eğitim vermesi; Afganistan’da kullanılmak üzere NATO’ya helikopter sağlaması ve Taliban’ın saldırısına maruz kalan Pakistan üzerindeki yola alternatif olarak silah ve mühimmatın Rus topraklarından geçirilmesine izin vermesi gibi maddeler bulunmaktadır.[iii]
Karzai’nin ziyaretinde söz alan Medvedev bu konuyu tekrar hatırlatırken, NATO liderliğindeki Uluslararası Güvenlik ve Destek Gücü’nün (ISAF) Afganistan’dan çekilmesinden sonra da bu ülkeye yardıma devam edeceklerini söyledi. Medvedev basın toplantısında yaptığı konuşmada da Afganistan’a yardım ettiklerini ve ISAF’ın Rusya üzerinden Afganistan’a malzeme göndermesini desteklediklerini belirtti.[iv] Karzai ise yaptığı açıklamalarda Rusya’yı kendileri adına bir ortak olarak gördüklerini ve iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da ilerletilmesi adına çaba göstereceklerini açıkladı.
Peki Afganistan’ın Rusya için önemli noktaları neler? Böyle bir soruyla karşılaşırsak akla gelebilecek en önemli sebep Afganistan’dan Taliban’ın silinmesi çünkü Taliban sürekli olarak Çeçenistan’ı ve ordaki radikal dincileri destekleme politikası gütmekte ve silah yardımı yapmakta. Bu da tabii ki Rusya’nın zayıf karnı olarak gösterebilecek bir sorunun da lehine olan bir durum oluşturmuyor. Bu yüzden Rusya Afganistan’ı ve dolaylı olarak orda bulunan NATO ve Amerikan güçlerini desteklemek zorunda kalmakta.
Sonuç olarak gerek Medvedev’in gerek ise Karzai’nin karşılıklı ortaklık beyanları ilerleyen dönemde bu iki ülkenin daha da yakın ilişkiler oluşturması adına önemli izlenimler ortaya koymakta. Afganistan’ın Orta Doğu’da sahip oldu jeopolitik özellikleri, her zaman ABD’nin gözetimi altında olması Rusya adına işleri kolaylaştırmamakla beraber Afganistan gibi bir ülkenin de kendinden uzak olmasını aldıramayacak durumda olması iki ülke arasındaki ilişkileri daha da aktifleştirilmesinin nedenleri arasında. Yeni konjöktür ile Afganistan ABD’ye karşı Rusya’yı bir nevi denge politikası olarak öne sürerken, Rusya ise kendisi adına önemli bir pozisyona sahip bir ülkeyi tamamen Batılı devletlerin eline bırakmak istememekte. İki ülke arasındaki anlaşmalarda ekonomik yardım paketleri de ilerleyen zamanda devreye girerse Rusya Orta Doğu’da sahip olmak istediği kendisine yakın bir ülke profilini Afganistan üzerinde inşa edebilir.
Erdem PARLAK
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü
KAYNAKÇA
[i]http://www.usakgundem.com/haber/61078/karzai-rusya-39-dan-desteks%C3%B6z%C3%BC-ald%C4%B1.html
[ii] http://turkish.ruvr.ru/2011/01/21/40586449.html
[iii] http://www.taraf.com.tr/haber/rusya-afganistan-a-donuyor.htm
[iv] http://turkish.cri.cn/781/2011/01/22/1s130898.htm