En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı ve Türkiye

En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı Türkiye’nin Uzak Bölgelere Açılımını Kolaylaştıracak

Birleşmiş Milletler En Az gelişmiş Ülkeler Konferansı (EAGÜ) 9-13 Mayıs 2011 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirilmiştir. Konferansa 48 EAGÜ ülkesinin dışında pek çok öndegelen ülke ile uluslararası örgüt temsilcisi de katılmıştır. Zaten bu özelliğinden dolayı EAGÜ zirveleri BM’nin eylül ayında gerçekleştirilen Genel Kurul toplantılarından sonra en geniş katılımlı toplantısı olarak adlandırılmaktadır.

Zirve sonunda kabul edilen İstanbul Bildirgesi’nde 48 EAGÜ ülkesinin en az yarısının gelecek 10 yıl içerisinde bir üst lige çıkartılması hedeflenmiştir. Son 30 yılda EAGÜ statüsünden sadece 3 ülkenin kurtulabildiği düşünüldüğünde, İstanbul Bildirgesi’nin ne denli iddialı olduğu daha iyi anlaşılacaktır. BM EAGÜ Sekreteri Cheick Sidi Diarra, 2008’de 38 milyar dolarda kalan kalkınma yardımlarının 80 milyar dolara çıkartılmasını hedeflediklerini belirtmiştir. Zirvenin kapanışında evsahipi Türkiye adına konuşan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da İstanbul Zirvesinde alınan kararların takipçisi olacaklarını ve 2015 yılında daha geniş kapsamlı bir zirve planladıklarını vurgulamıştır.

BM EAGÜ Zirvesine paralel olarak 8-11 Mayıs 2011 tarihleri arasında Entelektüel Forum ve 9-13 Mayıs 2011 tarihleri arasında da Ticaret Fuarı düzenlenmiştir. Entelektüel Forumda geri kalmış ülkelerin sorunları siyasi, ekonomik, kültürel ve toplumsal boyutlarıyla ele alınmış ve çözüm süreçleri değerlendirilmiştir. TOBB ve TUSKON öncülüğünde yürütülen Ticaret Fuarında ise EAGÜ grubu ülkelerle ticareti geliştirici yöntemler tartışılmış ve bu ülkelerin ürünlerini tanıtıcı stantlar açılmıştır. Böylece Türkiye bu zirvelerin dördüncüsünü başarıyla gerçekleştirmiştir.

Zirve, Türkiye’nin Başarısı

EAGÜ’nün kronik sorunları kısa sürede çözülmesi oldukça zor bir konu olup dünyadaki tüm büyük ülkelerin yeterince destek vermesini zorunlu kılmaktadır. Bununla birlikte BM EAGÜ İstanbul Zirvesi Türkiye açısından oldukça başarılı geçmiştir. Öncelikle 48 üyeli En Az Gelişmiş Ülkeler Platformu’nun sözcülüğünün Türkiye’ye verilmesi, Ankara’nın uluslararası alanda artan ağırlığının açık bir göstergesidir. Türkiye’nin yakın zaman kadar bu tür uluslararası platformlarda sözcü ya da hami gibi sıfatlar üstlenmesini düşünmek bile çok zordu. Bu durum aynı zamanda Türk diplomasinin artık çok boyutlu bir kapasiteye eriştiğini göstermektedir. Halbuki daha önceden Ankara sadece Türkiye’yi ilgilendiren yakın çevresiyle ilgili konularda uluslararası alanda inisiyatif almaya çalışırdı. Ayrıca Türkiye’nin EAGÜ için üstlendiği bu misyon uluslararası alanda genel kabul görüp taktirle karşılanmıştır. Bu da Ankara’nın başarısının dünyada kabul gördüğüne işaret etmektedir.

EAGÜ platformunun bir diğer katkısı da Türkiye’ye Afrika ve Asya-Pasifik’te yeni açılımlar sağlayacak olmasıdır. Çünkü 48 EAGÜ üyesinin 33’ü Afrika’da, 15’i Asya-Pasifik bölgesinde ve biri de Orta Amerika’da yer almaktadır. Bu üç kıta ya da bölge Türkiye’nin 10 yıl öncesine kadar hiç etkinlik gösteremediği alanlardır. Geçmişte Türkiye’nin esamisinin okunmadığı bölgelerde Ankara’nın şimdi sözcü konumuna yükselmesi beraberinde siyasi, ekonomik, kültürel ve diplomatik kazanımlar getirecektir. Öncelikle 48 ülkeyle kurulacak yakın siyasi ilişkiler Türkiye’ye uluslararası alanda geniş bir manevra alanı kazandıracaktır. Yine bu ülkeler her ne kadar dünyanın en geri kalmış ülkeleri olsa da, aynı zamanda büyük ekonomik potansiyele sahip bulunmaktadırlar. Bu ülkelerle kurulacak ekonomik ilişkiler, Türkiye’nin dış ticaretinin hem zenginleşmesini hem de çeşitlenmesini sağlayacaktır. Türkiye’nin bu ülkelerle çok zayıf olan kültürel ilişkilerinin gelişmesi de diğer bir kazanım olacaktır. Örneğin eğitim altyapısı yetersiz EAGÜ ülkeleri için Türk üniversiteleri cazip hale getirilebilir. Böylece şimdiye kadar genelde Batı ülkelerinde eğitim alan az geliş ülkelerin lider kadrolarının Türkiye’de de yetişmesi sağlanabilir.

Sonuç olarak Türkiye IV. BM EAGÜ Zirvesini evsahipliği yapmakla uluslararası alanda ufuk açıcı yeni bir fırsatı daha hakkıyla değerlendirmiştir. Bundan sonrası için destekleyici adımların vakit kaybetmeksizin atılması gerekmektedir.

 

Doç. Dr. Selçuk Çolakoğlu

USAK Uzmanı

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Öğretim Üyesi

 

http://www.usakgundem.com/yazar/2118/en-az-geli%C5%9Fmi%C5%9F-%C3%BClkeler-konferans%C4%B1-t%C3%BCrkiye%E2%80%99nin-uzak-b%C3%B6lgelere-a%C3%A7%C4%B1l%C4%B1m%C4%B1n%C4%B1-kolayla%C5%9Ft%C4%B1racak.html

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Srebrenitsa Soykırımı Mahkumu Radislav Krstic’in Mektubu

Srebrenitsa’da soykırımın desteklenmesi ve yardım edilmesi suçundan Lahey’de 35...

Trump’ın Ukrayna’da Batı/NATO Barış Gücü Planına Yönelik 10 Engel

Andrew Korybko 10 Obstacles To Trump’s Reported Plan For Western/NATO...

Türkiye-AB İlişkilerinde Kırılma Noktası: AK Parti Döneminde Yaşanan Gelişmeler ve Güncel Durum

Dr. Aziz Armutlu Giriş: Türkiye AB İliskileri Türkiye ile Avrupa Birliği...

Yapay Zeka Diplomasisi: AI Diplomasisinin Yükselen Çağı

The Emerging Age of AI Diplomacy To compete with China,...