Yunanistan’da devletin Avrupa Birliği ve IMF’den alacağı borçlar dışında en çok umut bağladığı diğer plan özelleştirmelerden gelecek gelir. 2016 yılına kadar sadece özelleştirmelerden gelecek gelirin 26 milyar Euro olması hedefleniyor. Yabancı yatırımın ülkede yapacağı yatırım ile de Yunan halkı için istihdam alanları oluşacak. Bu plan önümüzdeki en az üç yıl için geçerli. Madalyonun diğer yüzüne baktığımızda ise karşımıza şu an için Yunan halkının nelerle karşı karşıya olduğu geliyor. Halkın en az 3 yıl umudunu kaybetmeyip düşük maaşa, düşük yaşam standartlarına sahip olması zor görünüyor. Aslında “zor görünüyor” dediğime bakmayın, bu Yunanistan için doğanın değişmez gerçeği gibi.
Başbakan Samaras 29-30 Ocak tarihlerinde Katar’a bir resmi ziyaret gerçekleştirecek. Ziyaretin amacı Katar’lı işadamlarını Yunanistan’a çekmek. Yunan kamuoyu özellikle bu ziyaretin özelleştirme konusunda ciddi bir adım olacağı görüşünde.
Ocak ayı başında Yunanistan tarafından ortaya atılan Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) koordinatlarının Bileşmiş Milletlere bildirilmesi Yunan basınında hala gündemde. Bu sefer Savunma Bakanı Panos Panayotopoulos konuşmacı olarak katıldığı bir konferansta Yunanistan’ın MEB koordinatlarından taviz vermeyeceğini söyledi. Ayrıca Panayotopoulos Yunanistan’ın yeni savunma politikasını da belirtti. Yunanistan Avrupa’da özellikle Almanya ve Fransa ile savunma konularındaki anlaşmazlıklarda destek isteyecek, ülkedeki cuntadan sonra oluşan Amerikan karşıtlığını dizginleyecek ve İsrail ile savunma konularında işbirliği yapacak. Özellikle İsrail ile savunma işbirliği Türkiye’nin başını ağrıtacak gibi. Bu konular içinde öncelikli olan İsrail ile savunma işbirliği gibi görünüyor. Geçtiğimiz günlerde Yunanistan savunma Bakanı ve İsrail’in Atina büyükelçisi Arie Mekel’in buluşması bunun göstergesi. Görüşme de İsrail-MEB-Kıbrıs konuları görüşüldü.
Geçtiğimiz yıllarda özellikle Yunanistan tarafından geliştirilip sonra İsrail’in de dâhil olduğu Yunanistan-İsrail ortak tatbikatı Akdeniz’de yapılmıştı ve bu Türkiye’yi tedirgin etmişti. Dolayısıyla özelikle Yunanistan’ın MEB koordinatlarını BM’ye sunması ve belki ileride oluşacak olası bir ege tatbikatı ya da petrol arama durumu Türkiye’nin Yunanistan ile olan ilişkilerini kötüleştirebilir ya da daha da kötüleştirebilir.
Yunanistan’da ırkçı saldırılar çoğalırken bir yandan da ırkçı örgüt Altın Şafak’a katılımlar artıyor. Larisa kentinde bulunan bir markete saldırı düzenlendi. Saldırının nedeni ise markette çalıştırılan çok sayıda Pakistanlı vatandaş bulunması. Ayrıca National Public Radio internet sitesinde Joanna Kakissis imzalı bir haberde Pakistanlı bir göçmen olan Mohammad Afzaal ile röportaj yapılıyor. Haberde Afzaal’ın ırkçı saldırıya uğradığını ve çeşitli bölgelerinde kırıkların meydana geldiği belirtiliyor. Afzaal Yunanistan’da çalışarak Pakistan’da ki 7 kişilik ailesine bakıyor. Ama bundan sonra belki daha zor günler ailesini bekliyor. Çünkü bu ırkçı saldırı sonrası Afzaal Yunanistan’ı terk ediyor. Bir diğer ırkçı saldırı ise Marousi kentinde yaşandı. The Guardian haberi “Şiddet olayları artarken Yunanistan’ın kırılgan politik istikrarı risk altında” başlığı ile duyurdu. Şiddet olaylarının daha da artacağını söylemek sanırım abartmak olmaz. Çünkü Yunanistan’da yukarıda değindiğim göçmen sayısı fazla. Bu durum Yunan halkının sindiremediği bir şey içinde bulunulan ekonomik kriz ortamında. Ya bu göçmenlerden bazıları Afzaal gibi ülkesine göçecek ya ırkçı saldırılar karşısında hayatını kaybedecek ya da umudunu kaybetmeden zor da olsa yaşamını sürdürecektir.
(TUİÇ Akademi, azınlıkça, The Guardian, CNN, ekathimerini, national public radio )
Çağdaş Erdoğan
TUIÇ-BALKAM