COVİD 19’U YEREL KAYNAKLARINDAN ÇALIŞMAK: DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ

Tüm dünyayı kısa sürede etkisi altına alan, merkezi Çin’in Wuhan kentindeki virüs, ilk defa 31 Aralık 2019’da Çin Halk Cumhuriyeti tarafından Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) bildirilmiştir.[1] 23 Ocak 2020’de Dünya Sağlık Örgütü ‘kaygıya gerek olmadığı ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin durumu kontrol ettiği’ açıklamasını yapmıştır.[2] Bir hafta içerisinde dünyanın farklı noktalarında da virüsün ortaya çıkması ve Çin Halk Cumhuriyeti’nde artan vakalardan sonra 30 Ocak 2020’de DSÖ ‘Küresel Acil Durum’ ilan etmiştir.

Çin Halk Cumhuriyeti tarafından virüsün genom dizisinin DSÖ’ye gönderilmesi ve yapılan araştırmalar sonucunda virüsün DSÖ tarafından ‘COVID-19’ olarak adlandırılacağı bildirilmiştir. Virüsün ulaştığı her ülkeyi sarsan bu salgın sürecinde 11 Mart 2020’de DSÖ tarafından ‘küresel pandemi’ ilan edilmiştir. Dünyada katastrofik izler bırakmakta olan bu virüs, devletlerin sosyal, siyasal ve ekonomik krizlerle yüzleşme potansiyelini ortaya çıkarmıştır. Bu çalışma, Covid-19 pandemisini kontrol altına alma bağlamında DSÖ’nün yaptığı çalışmaları anlatmaktadır.

Ülkelere destek sağlamak ve pandeminin yayılım hızını yavaşlatmak için çalışmalara başlayan DSÖ ilk olarak 120 ülkeye laboratuvar malzemeleri ve 57 ülkeye kişisel koruyucu ekipman tedarik etmiş ve bununla birlikte Birleşmiş Milletler (BM) ile önemli işbirliklerine başlamıştır. Teknolojik bağlamda ilk olarak Whatsapp uygulaması, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) işbirliğiyle pandemiyle küresel mücadeleyi desteklemek için kurulan Whatsapp Koronavirüs Bilgi Merkezi[3], iletişim için Whatsapp’ı kullanan sağlık çalışanları, eğitimciler, toplum liderleri ve yerel işletmelere rehberlik sağlamayı amaçlamaktayken, bir diğer işbirliği ise UNICEF’in ‘Dayanışma Müdahale Fonu’ aracılığıyla virüsün yayılmasını izlemek, eksikleri ve ihtiyaçları değerlendirmek, sahadaki sağlık çalışanlarına kişisel koruyucu ekipmanlar sağlamak, laboratuvar ve test araçlarının dünya genelinde mevcut olmasının sağlamak, toplumların ve sahadaki ekiplerin en güncel teknik kılavuzlar hakkında bilgi sahibi olmasını sağlamak gibi konularda Dünya Sağlık Örgütü’nü desteklenmesidir.

23 Nisan 2020’e gelindiğinde 83 yeni tip koronavirüs aşısının geliştirildiği ve bunların altısında insan üzerinde test yapılmaya başlandığı açıklamasını yapan DSÖ, 6 aşıdan 3’ünün Çin’de test edildiğini ifade etmiştir. Ancak tüm dünyada yıkıcı sonuçlara sebep olan pandemide devletlerin süreci iyi yönetememesi ve pandemi krizine yönelik doğru politikalar geliştirememeleri krizi derinleştirmiştir.

Buna rağmen, Dünya Sağlık Örgütü’nün Türkiye Sağlık Güvenliği Projesi Koordinatörü Shaikh açıklamasına göre Türkiye’nin Corona virüse karşı aldığı tedbirler ve izlediği politikalar ile dünyaya örnek olduğunu belirtmiştir.[4] Ocak ayından beri iyileşme oranlarında gelişme kaydedilmesine rağmen tamamen kontrol sağlanamamasıyla DSÖ tarafından koronavirüsün endemiye dönüşerek kalıcı olabileceği bildirilmiştir.

Pandemi ilk ilan edildiğinde virüsün merkez üssü Çin iken, ülkelerin geç önlem alması ve yanlış politikalar sonucu İtalya ve İspanya’daki artan vakalar ile merkez üssü Avrupa’ya taşınmış ve son olarak Güney Amerika’nın salgının yeni üssü olduğu açıklamaları yapılmıştır. Ghebreyesus, DSÖ’nün şeffaflık, hesap verebilirlik ve sürekli kendini geliştirme konusunda kararlı olduğunu vurgulayarak salgında kazanılan deneyimi ve alınan dersleri gözden geçirmek, ulusal ve küresel çapta salgına karşı hazırlık ve müdahalelerde önerilerde bulunmak adına, en uygun zamanda bağımsız bir inceleme başlatacağını bildirmiştir.[5]

Virüse karşı verilen mücadelede yoğun olarak çalışan DSÖ son olarak 37 ülke ile beraber 29 Mayıs tarihinde ‘Ortak Erişim Havuzu’ girişimi başlatmıştır. DSÖ Genel Direktörü bu girişim ile tedavi ve önleme araçlarına tüm insanlığın dayanışma içerisinde ortak olarak yararlanması sağlamayı amaçladığını belirtmiştir. Girişime Türkiye dahil Çin, Fransa, Almanya, Japonya ve ABD gibi G20 ülkeleri henüz katılım sağlamamıştır.[6]

Pandemi sürecini iyi yönetmek, salgını kontrol etmek ve devletlerin doğru politikalar geliştirmesini sağlamak amacıyla çalışmalar yapan DSÖ, bu konudaki araştırmalarını her geçen gün genişleterek dünya kamuoyuna bilgi akışı sağlamıştır. 8 aydır aşı ve ilaç tedavi yöntemlerinde gelişmeler kaydedilmiş ve dünya yeni normal sürecine adapte olmaya çalışmıştır. Henüz kesin tedavi yönteminin bulunamaması ve sınırların tekrar açılmasıyla ne yazık ki ikinci dalga ihtimali herkesi en çok korkutan bir olasılık durumundadır. Her ne kadar DSÖ süreci iyi yönetmek amacıyla çalışmalar başlatmışsa da Çin Halk Cumhuriyeti tarafından virüsün 31 Aralık 2019 tarihinde bildirilmiş olmasına rağmen DSÖ, durumun kontrol altında olduğu açıklamasını 23 Ocak 2020’de yapmış ve paniğe gerek olmadığını belirterek devletlerin önlem alma noktasında gecikmelerine sebep olmuştur. Bu gecikme ve ihmal sebebinin Çin Halk Cumhuriyeti’nin DSÖ’ye bilgi akışı sağlamaması ve bazı istatistikleri gizli tutmaya çalıştığı iddiaları da mevcuttur. Sebebi ne olursa olsun bugün, dünyada yüzbinlerce insan Covid-19 sebebiyle hayatını kaybetmektedir. DSÖ’nün, küresel acil durum ilanını geç yapması, devletin önlemleri geç almasına ve dolaylı olarak mevcut ölüm oranının yüksek olmasına yorulabilir. Bağışıklık çalışmaları son hız devam etse de ilaç sektöründeki rekabetin, aşının ulus devletlere ve bireylere nasıl ve ne şekilde ulaşabileceği de farklı bir konuyu oluşturmaktadır.

MERVE DEMİRDELEN

 

KAYNAKÇA

[1] DSÖ’nün, Canlı Hayvan Pazarlarında Hayvanlardan Kaynaklanan Patojenlerin İnsanlara Bulaşma Riskini Azaltmak İçin Önerileri. (n.d.). Retrieved July 28, 2020, from https://www.seyahatsagligi.gov.tr/Site/HaberDetayi/2231

[2] Ntv. (2020, January 23). Dünya Sağlık Örgütü: Corona virüsle ilgili acil durum ilan etmek için erken. Retrieved July 28, 2020, from https://www.ntv.com.tr/saglik/dunya-saglik-orgutu-corona-virusle-ilgili-acil-durum-ilan-etmek-icin-erken,JjtxphTyNEm25zOPz2PeSg

[3] COVID-19: WHO, UNICEF ve UNDP ile WhatsApp işbirliğiyle, dünyada milyarlarca insana gerçek zamanlı sağlık bilgileri ulaştırılacak | Türkiye’de Birleşmiş Milletler. (n.d.). Retrieved July 28, 2020, from https://turkey.un.org/tr/38756-covid-19-who-unicef-ve-undp-ile-whatsapp-isbirligiyle-dunyada-milyarlarca-insana-gercek

[4] Milliyet.com.tr. (2020, May 03). DSÖ’den flaş Türkiye açıklaması! Dünyaya örnek. Retrieved July 28, 2020, from https://www.milliyet.com.tr/gundem/dsoden-flas-turkiye-aciklamasi-dunyaya-ornek-6204192

[5] Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Ghebreyesus’tan Kovid-19 için ‘bağımsız inceleme’ sözü. (n.d.). Retrieved July 28, 2020, from https://www.aa.com.tr/tr/dunya/dunya-saglik-orgutu-genel-direktoru-ghebreyesustan-kovid-19-icin-bagimsiz-inceleme-sozu/1845196

[6] DSÖ ve 37 ülke Kovid-19’a karşı mücadelede ‘ortak erişim havuzu’ girişimi başlattı. (n.d.). Retrieved July 28, 2020, from https://www.aa.com.tr/tr/dunya/dso-ve-37-ulke-kovid-19a-karsi-mucadelede-ortak-erisim-havuzu-girisimi-baslatti/1858399

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Yapay Zeka Diplomasisi: AI Diplomasisinin Yükselen Çağı

The Emerging Age of AI Diplomacy To compete with China,...

Kolektif Kimlik Bağlamında Sosyal Bütünleşme: Gezi Parkı Olaylarından Bir Perspektif

Fazilet Bektaş Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Özet Bu çalışma, uluslararası alan...

Teknolojinin İpek Yolu: Otoriterleşme ve Çin’den Dünyaya Uzanan Dijital Otoriteryanizm

Nazlı Derin Yolcu Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Özet Dünyada geçmişten günümüze...

Arap Baharı ve Demokratikleşme: Tunus ve Mısır’da Sivil Toplumun Karşılaştırmalı Rolü

Ayça Özalp  Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Giriş Demokratikleşme ve sivil toplum...