Covid-19 Pandemisinde ABD ve Çin Arasındaki Siber Casusluk Faaliyetleri

Özet

Son yıllarda hızlı bir gelişme içerisinde olan internet dünyası birçok kavramı da beraberinde getirmiştir. Bu kavramlardan biri olan siber uzay, kullanım amacına göre çeşitli şekillerde karşımıza çıkmaktadır. Siber uzay kavramı, dijital verilerin üretildiği, saklandığı ve paylaşıldığı alan olarak tanımlanabilir. Siber uzay uygulamaları gerek bireyler arası gerekse uluslararası ilişkilerde önemli bir rol oynamaya başlamıştır. Hızının ve etki alanının oldukça geniş olması da önemli bir tercih sebebidir.

Siber uzay, kullanım amacına göre siber casusluk, siber saldırı ya da siber güvenlik gibi farklı kavramların çıkış noktası olmuştur. Bu yazıda ele almakta olduğumuz siber casusluk faaliyetlerinin etkilerini her geçen gün daha fazla hissetmekteyiz. Bu faaliyetlerin doğrudan saldırı ya da savaş niteliğinde değil, karşı ülkenin ekonomik faaliyetlerini sekteye uğratacak şekilde yapılması, muhatap alınacak bir devlet ya da kişi bulmayı da zorlaştırmaktadır. Özellikle ABD ve Çin gibi devletlerin birçok alanda artık geleneksel savaş veya saldırı yöntemleri yerine siber faaliyetlerde bulunması bu konunun ne derece önemli olduğunu göstermektedir.

Anahtar kelimeler: Siber Casusluk, Siber Güvenlik, Ekonomik Faaliyetler, Amerika Birleşik Devletleri, Çin Halk Cumhuriyeti

Abstract

Digital technology has been developing rapidly in recent years, and it has brought many concepts within. One of these concepts, cyberspace appears in various ways conditional on the purpose. Cyberspace can be defined as space where digital data is produced, stored and shared. Cyberspace applications have begun to play an essential role in both interpersonal and interstate relations. Its speed and wide range of influence is also a significant reason for preference.

Cyberspace has been the starting point of different concepts such as cyber espionage, cyberattack or cybersecurity, depending on the purpose of use. We feel the impact of cyber espionage activities discussed in this article more and more every day. Conducting these activities, not like direct attack or war, but in a way that interrupts the economic activities of the opposite country, makes it challenging to find a state or person to address directly. The fact that nations such as the USA and China are now engaged in cyber activities instead of conventional war or attack methods in many areas shows how important this issue.

Key Words: Cyber Espionage, Cyber Security, Economic Activities, United States of America, People’s Republic of China

 

Giriş

Dijitalleşmenin etkisiyle aşina olduğumuz kavramlar hızla değişmektedir. Devletlerin birbirlerinin coğrafi sınırlarından casuslar göndererek gerçekleştirdiği espiyonaj faaliyetleri de bu vesileyle dijital ortama taşınmaya başlanmıştır. Siber casusluk faaliyetlerinin konvansiyonel casusluk faaliyetlerine göre çok daha elverişli koşullarda yapılabilmesi, bu yöntemin tercih edilmesinin en önemli sebeplerinden biri olmaktadır.

Pandemi ile birlikte karşı karşıya kaldığımız güncel şartlar bu alana duyulan ihtiyacı gittikçe arttırmaktadır. Zira hakkında bilgi edinmek istenenlerin de bilgiyi edinecek olanların da bulundukları yeri değiştirmeleri söz konusu değildir. Siber casusluk faaliyetlerini birbirlerine karşı yoğun olarak gerçekleştiren Amerika ve Çin örnekleri üzerinden ilerlemek bu araştırma kapsamında uygun olacaktır. Hâlihazırda devam eden pandemi koşullarında gerçekleştirilen siber casusluk faaliyetleri hakkında oldukça az çalışma olması bu araştırma yazısı için çıkış noktası olmuştur.

1. Siber Casusluk Kavramı

Siber casusluk kavramı üzerine kesin bir tanım yapmak, siber dünyanın belirsizliklerinden dolayı zordur. Ancak yaşanılan olaylar ve sonuçları çerçevesinde birtakım çıkarımlara ulaşabiliriz. Siber casusluk, siber uzayda bireylerin, örgütlerin ya da devletlerin diğer birey, örgüt ya da devletlere karşı yürüttüğü bilgi çalma ve istihbarat sağlama faaliyetlerinin tümüdür. Russel Buchan’ın “Cyber Espionage and International Law” isimli kitabında siber casusluk şu şekilde tanımlanmıştır:

Siber platformda bulunan ya da siber platform vasıtasıyla aktarılan gizli nitelikli verinin rıza dışı olacak şekilde elde edilmesine siber casusluk denir” (Buchan, 2018, s.13).

Siber casusluk faaliyetleri gerçekleştirildiği ortam sayesinde fiziksel casusluğa kıyasla çok daha ucuz, hızlı ve etkilidir. Herhangi bir fiziksel yer değiştirme, birebir temas ya da iletişim gereği olmadan istenilen birçok bilgiye ulaşma imkânı sağlar. Ayrıca yapılan işlemlerin faillerini belirlemek, siber uzayın henüz belirlenemeyen sınırları çerçevesinde oldukça zordur. Bu da kişi, örgüt ya da devletleri siber casusluk faaliyetlerinde kendilerini geliştirme konusunda teşvik etmektedir. Ancak bu konuya siber casusluk faaliyetlerinden zarar gören devletler tarafından bakarsak durum hiç iç açıcı değildir. Çünkü faillerin belirlenememesi karşı bir saldırı ya da savunma yapmayı zorlaştırmaktadır. Bu konu ile ilgili olarak yaşanan olaylar doğrultusunda yapılan bazı düzenlemeler olmakla birlikte uluslararası düzeyde yasal bir düzenleme yapılmamıştır. Bu nedenle yaşanan siber olaylar suç olarak nitelendirilememekte ve herhangi bir yasal yaptırım olmadan üstü örtülmektedir.

Siber casusluk kavramı Soğuk Savaş döneminde kendisini iyice hissettirmeye başlamış ve günümüze kadar da hızlı bir gelişim göstermiştir. Soğuk Savaş dönemlerinde istihbarat hiç olmadığı kadar önem kazanmıştır. Bu da devletleri istihbarat için yeni yollar kullanmaya teşvik etmiştir. Bu doğrultuda istihbaratta teknolojik veri kullanımının artması siber casusluk için önemli bir gelişme olmuştur. Yaşanan bu gelişmelere bakarak ülkeler de kendilerine göre strateji oluşturmaya çalışmaktadır. Örneğin Çin, Soğuk Savaş sonrası ordusunu küçültüp yeni nesil teknolojilere yatırım yapmaya başlamıştır (Clarke ve Knake, 2011).

Genel olarak siber casusluk faaliyetlerine baktığımız zaman ABD, Rusya ve Çin gibi ülkeleri başrol olarak görmekteyiz. Bu ülkeler teknolojik alanda gösterdikleri gelişmeler sayesinde siber dünyada söz sahibi ülkeler konumuna gelmişlerdir. Soğuk Savaş döneminden beri süregelen ABD – Rusya çekişmesi siber dünyada da devam etmekte ve güçlü bir rakip olarak Çin de kendini göstermektedir. ABD ile Çin arasında yapılan siber casusluk faaliyetlerinde siyasi hedeflerden çok ekonomik hedefli faaliyetlerin ağırlıkta olduğunu görebiliriz.

2. Çin Halk Cumhuriyeti’nin Siber Casusluk Çalışmaları

Çin Halk Cumhuriyeti kuruluşundan itibaren dış politika olarak ülke egemenliğini korumayı ve dış tehditleri önlemeyi esas almıştır. Dünya çapında büyük bir gelişim gösteren siber uzay alanında da aynı politikayı izlemeye devam etmektedir. Tüm dünyada olduğu gibi Çin Halk Cumhuriyeti’nde de internet kullanımı hızlı bir ilerleme içerisindedir. Çin’de 2008 yılı itibariyle 298 milyon olan internet kullanıcısı sayısı Aralık 2020 itibariyle 988 milyonu aşmış durumdadır (Statista, 2021). Böylesine büyük bir hızda gelişen teknoloji, birçok kolaylığın yanında bazı sorunları da beraberinde getirmektedir.

Siber dünyanın ulaşılabilirlik açısından sunduğu kolaylık iyi veya kötü amaçlı birçok faaliyetin de bu alana taşınmasına sebep olmuştur. Siber çalışmalar ile yapılan kötü niyetli faaliyetlere baktığımız zaman siber casusluk faaliyetlerinin ön plana çıktığını görmekteyiz. Diğer ülkelerde olduğu gibi Çin Halk Cumhuriyeti de siber casusluk kapsamında birçok önlem almaktadır. Ancak diğer ülkelerden farklı olarak daha ulusal ve dış dünyaya kısmen kapalı bir politika yürütmektedir. Dünya üzerinde kullanımı yaygın olan platformların muadilini üretmesi ve yabancı platformları yasaklaması da Çin’in bu politikasına başarılı bir örnektir. Yasaklanan ve alternatif olarak kullanılan platformlara bakmak gerekirse Google yerine Baidu, Twitter yerine Weibo, Youtube yerine Tencent Video, Youku, Tiktok gibi platformlar örnek verilebilir (Göçoğlu, Aydın, 2019). Bu uygulamanın amacı siber casusluk faaliyetlerinin yıkıcı etkilerinden korunmaktır.

Çin Halk Cumhuriyeti, diğer ülkelerden gelebilecek siber casusluk uygulamalarına karşı en etkili yöntem olarak ofansif uygulamaları kullanmaktadır. Son yıllarda Çin’den diğer ülkelere yapılan siber casusluk faaliyetlerinde artış görülmektedir (AA, 2020). Bu casusluk faaliyetleri askeri, teknolojik ve en önemlisi de ekonomik alanlarda yoğunlaşmaktadır. Genel bir çerçevede bakıldığı zaman Çin’in siber casusluk alanında en çok rekabet ettiği ülke Amerika Birleşik Devletleri’dir. Hâlihazırda var olan dünya düzeninde ekonomik ve teknolojik anlamda büyük bir paya sahip olan ABD, yeni gelişen Çin için en önemli rakiplerden biridir. Özellikle teknoloji ve internet dünyasında neredeyse tekel konumunda olan ABD şirketleri, Çin’in sağlamaya çalıştığı ulusal internet düzeni için büyük bir sorun teşkil etmektedir. Bu bağlamda iki ülke arasında karşılıklı olarak birçok siber casusluk faaliyeti yürütülmektedir.

Çin tarafından yapılan siber casusluk faaliyetlerine örnek olarak;

– Kosova Savaşı sırasında Çin Büyükelçiliği’nin bombalanması sonucu Çin’in Kızıl Hacker’lar Birliği tarafından ABD web sitelerine yapılan saldırı (Nato Review, 2011),

– 2001 yılında Amerikan casus uçağı ile Çin jetinin Pasifik’te çarpışması sonucu Çinli bir hacker tarafından Beyaz Saray’ın sitesine yapılan saldırı (Smith, 2012),

– 2003 yılında ABD’nin NASA, FBI gibi kuruluşlarını hedef alan ve Titan Rain olarak adlandırılan saldırı (The Guardian, 2007),

– 2010 yılında Google’ı hedef alan saldırılar (Deutsche Welle Türkçe, 2010),

– 2012 yılında CIA ajanlarını ifşa etmek amacıyla yapılan saldırılar (Euronews, 2020),

– 2018 yılında siber güvenlik firması Alan-1 tarafından tespit edilen ve Avrupa Birliği’nde görev yapan diplomatların gizli görüşmelerinin ele geçirildiği saldırılar sayılabilir (AA, 2018).

Çin tarafından ABD’ye yapılan en güncel siber casusluk faaliyeti olarak Microsoft’a yapılan saldırıyı da ele alabiliriz. BBC’nin haberine göre; Microsoft saldırıyı yapan ve “Hafnium” olarak adlandırılan Çinli grubun devlet destekli olduğunu ve salgın hastalık araştırmaları, hukuk firmaları, yükseköğretim kurumları, savunma sanayisi şirketleri, düşünce ve sivil toplum kuruluşlarının hedef alındığını bildirmektedir. Buna karşılık Çin tarafından Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Vang Vınbin suçlamaları reddederek, bu tür saldırılarda faillerin tahmin ve suçlamalara değil kanıtlara dayanarak belirlenmesi gerektiğini söylemektedir (BBC, 2020). Yapılan casusluk faaliyetleri Çin tarafından üstlenilmese de gerek izlediği siber casusluk politikaları gerekse gelişmiş siber yetenekleri doğrultusunda Çin, fail olarak gösterilmektedir.

3. Amerika Birleşik Devletleri’nin Siber Casusluk Faaliyetleri

Pandemi dönemindeki faaliyetlerinden bahsetmeden evvel ABD’nin daha önceki siber casusluk faaliyetlerine değinmek gerekir. Bunlardan en önemlisi şüphesiz muhbir Edward Snowden tarafından ifşa edilen ve Çin’e karşı gerçekleştirilen siber saldırılardır.

ABD, liberal politikalarını siber uzayda da uygulama imajı taşıyan bir devlet olagelmiştir. Otoriter rejimlerin aksine düşünce ve ifade özgürlüğüne önem vermiş ve internet kullanımını tamamen kontrolü altına alıp vatandaşlarını baskılamak gibi bir yöntemden kaçınmıştır. Ancak siber uzay konusundaki tutumu iç politikayla dış politika açısından oldukça farklıdır. Vatandaşlarına tanıdığı özgürlüklerin aksine diğer devletler üzerinde baskı kurarak siber savunmayı sağlamıştır. Öte yandan siber faaliyetlerin kaynağına erişmek ve kimin sorumlu olduğunu kesin delillerle belirlemek çoğu zaman mümkün olmadığından onları devletlere atfetmek oldukça zordur. Edward Snowden’in açığa çıkardığı bilgiler bu sebeple büyük önem taşır.

Eski bir CIA ajanı olan Edward Snowden, Ulusal Güvenlik Ajansı’na bağlı olarak çalışırken kendisinin de içinde bulunduğu siber casusluk faaliyetlerini, ahlaki açıdan sorguladığı ve sorularına içeride bir cevap ararken dikkate alınmadığı gerekçesiyle ifşa etmiştir. Kopyaladığı bilgileri çeşitli gazetelerle paylaşan Snowden, hemen ardından can güvenliğini sağlamak adına Hong Kong’a geçmiş ve kendi devleti tarafından hain ilan edilmiştir. Günümüzde ise Rusya’da yaşamını sürdürmektedir. 7 yıldır yaşadığı Rusya’da çok öne çıkmayan Snowden; zaman zaman Rusya hükümetini de sosyal medya hesabı üzerinden eleştirmiş, adil yargılama garantisi verilirse ABD’ye geri dönmek istediğini açıklamıştır (BBC News Türkçe, 2020).

Ortaya çıkardığı casusluk faaliyetlerinden bir kısmı siber casusluk konusunda bir o kadar başarılı olan Çin’e karşı gerçekleştirilmiştir. Snowden, South China Morning Post ile yaptığı röportajlarda Tshingua Üniversitesi’ne ait olan 63 bilgisayar ve sunucunun Ulusal Güvenlik Ajansı tarafından bir gün içinde saldırıya uğradığını söylemiş ve eğitim kurumlarına ek olarak ABD casuslarının kişilerin kısa mesajlarını çalmak amacıyla bazı Çinli cep telefonu şirketlerinin sistemlerini ihlal ettiğini iddia etmiştir (Kovacs, 2013). Şirketlere yönelik saldırıların nasıl yapıldığıyla ilgili detaylar bilinmemekle beraber bu saldırıların sonucunda ekipmanların başka saldırılara karşı da savunmasız hale geldiğini söylemek yerinde olacaktır. Kısa mesaj, Çin vatandaşları ve hükümet görevlileri tarafından sıklıkla tercih edilen bir iletişim aracı olduğundan şirketlere yapılan saldırılarla kişilere ilişkin yüklü miktarda veri elde edilmiştir (Keck, 2013). Tshingua Üniversitesi ise Çin’in belkemiği sayılabilecek ağlarından biri olan Çin Eğitim ve Araştırma Ağı’na (CERNET) ev sahipliği yaptığından kritik önem taşımaktadır ve buraya yapılacak bir saldırıyla milyonlarca Çin vatandaşının internet verilerine ulaşmak mümkündür (Cernet, 2001). Snowden, Ulusal Güvenlik Ajansı’nın büyük miktarda veri akışı gerçekleşen, belkemiği sayılabilecek bu gibi ağlara odaklandığına dikkat çekmiş ve paylaştığı bilgilerin Tshingua Üniversitesi’ne yapılan saldırıların kanıtı niteliğinde olduğunu, bu bilgilerin yabancı bir güvenlik ihlali veya bilgisayarlara fiziksel bir erişim bulunmaksızın elde edilemeyeceğine dayanarak açıklamıştır (The Indian Express, 2013). Eski Ulusal Güvenlik Ajansı Başkanı Keith Alexander’ın:

“Bizden istihbarat teşkilatı olarak bilgi toplayanlarla ilgileniyoruz. Ancak isteyerek her türden veriyi topladığımızı söylemek, size sadece tüm dünyayı araştırmaya çalıştığımız izlenimini verecektir. Gerçek şu ki, bizim yapmaya çalıştığımız şey ulusumuzun ihtiyaç duyduğu bilgiyi, yabancı istihbaratı elde etmek. Bizden yapmamızı beklediğiniz şey bu.”

ifadelerinden iddiaların tümüyle yalanlanmadığı açıkça anlaşılmaktadır (Agence France-Presse, 2013).

Bu tür ağlara yapılan saldırılar genellikle hükümetler tarafından gerçekleştirilmektedir, zira bilgisayar korsanları bu saldırılarda muazzam miktarda bilgiyle karşılaşacaklar ve uğraşları sonucunda elde edecekleri kazanç oldukça az olacaktır. Hükümetler ise bu gibi saldırılarda kullanılacak ve yüksek kazanç sağlayacak kaynaklara ve insan gücüne sahiptirler.

ABD’nin siber güvenlik politikasını Snowden öncesi ve sonrası şeklinde ayırmak yanlış olmayacaktır. ABD hükümeti Snowden’ın iddialarına karşı kendini savunmakta zorlanmış ve gizli bilgi olduğu gerekçesiyle konuyla ilgili ekstra bilgi de sağlamamıştır. Snowden’ın açığa çıkardığı bilgiler ABD dış politikasının internet özgürlüğünü desteklediği fikrine meydan okumuş ve ABD hükümetinin kendi dış politika ve ulusal güvenlik hedeflerine ulaşmak için internetten faydalandığı izlenimini yaratmıştır (Ganguly, 2015, s.11). ABD vatandaşı olmayanların mahremiyetini siber istihbarat adına bir sınırlama olarak kabul etmemek, internet özgürlüğü gündemindeki hak temelli evrenselciliği baltalamıştır. İç politikada da internet özgürlüğünün sanıldığı kadar mutlak olmadığı ve ABD hükümetinin vatandaşlarının internetteki aktivitelerini sıkı bir gözetim altında tuttuğu tartışma konusu olmuştur.

4. Pandeminin Ekonomik Faaliyetlere Etkileri

Pandemi dönemindeki siber casusluk faaliyetlerinin ekonomik etkilerine bakmadan önce genel olarak pandeminin ekonomiyi nasıl etkilediğine bakmak gerekmektedir. Covid-19 olarak adlandırılan ve ilk olarak Aralık 2019’da Çin’in Wuhan kentinde görülen virüs, hızlı bir yayılma göstererek tüm dünyayı etkisi altına almıştır. 2020’nin başında tam anlamıyla etkisini göstererek birçok alanda olduğu gibi ekonomide de zarara yol açmaya başlamıştır. Günümüz şartlarında ülkeler arası ticaretin oldukça gelişmiş olması sebebiyle iletişim ve alışveriş hiç olmadığı kadar yoğunlaşmıştır. Bu durum sebebiyle virüsün yayılması da hız kazanmıştır.

Salgın ile karşı karşıya gelen her ülke kendi politikaları doğrultusunda tedbirler almaya başlamıştır. Özellikle sokağa çıkma yasaklarının da başlamasıyla insanlar ihtiyaçlarını gidermek için e-ticarete yönelmiştir. Bunun sonucunda da e-ticaret sektörü yükselişe geçerken diğer ekonomi dalları hızlı bir düşüşe uğramıştır. Ekonomideki bu düşüşün sebeplerinden biri de salgının Çin’de başlamasıdır. Zira Çin, dünya ticaretinde %14,5 gibi yüksek bir orana sahiptir (AA, 2021). Dolayısıyla Çin’de meydana gelen bir aksama tüm tedarikçileri etkilemektedir.

Bu ekonomik bozulmanın toparlanabilmesi için ülkelerin zamana ihtiyacı vardır. Ancak gelişmiş ülkeler için bu süre daha az iken, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için daha fazladır. Çünkü gelişmiş ülkelere baktığımız zaman ekonominin büyük ölçüde sanayiye bağımlı olduğunu görürüz. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde ise turizm gelirlerine duyulan ihtiyaç, hizmet sektörüne bağımlılık ve dışa bağımlılık oldukça fazladır. Ayrıca salgın döneminde büyük önem kazanan sağlık hizmetleri ve sağlık ekipmanlarının üretimi gelişmiş ülkelerde daha iyi konumdadır. Bu da salgın döneminde gelişmiş ülkelerin ekonomilerine destek olmaktadır. Pandemi döneminde bu ülkelerin ekonomilerine büyük oranda katkı sağlayan bir diğer etken de aşı üretme kabiliyetleridir. ABD ve Çin de kendi aşılarını geliştiren ve piyasaya sürerek para kazanmayı hedefleyen güçlü devletlerdir. Aşıların fikri mülkiyet hakları dolayısıyla ekonomik değerlerinin kimi zaman insan sağlığından daha üstün tutulduğunu söylemek mümkündür. Böyle bir ortamda aşı çalışmalarına ilişkin en ufak bir detayın bile çok değerli olduğunu söyleyebiliriz. Aşı çalışmalarını yürütebilecek teknolojiye sahip devletler bilgi edinmek amacıyla birbirlerini hedef almaya başlamışlardır.

5. Pandemi Döneminde ABD-Çin Arası Siber Casusluk Faaliyetleri ve Ekonomiye Etkileri

Pandemi döneminde seyahat etmenin global düzeyde azalmasıyla birlikte siber casusluk faaliyetleri konvansiyonel casusluk faaliyetlerine nazaran öncelikli hale gelmiştir. Hayati değere sahip olan aşı çalışmalarına dair bilgi edinmek ise hem ekonomik açıdan hem de sağlık açısından kritik önem taşımaktadır. Dev şirketlere karşı kişisel verilerimizi korumak amacıyla verdiğimiz savaş pandemiyle birlikte kelimenin tam anlamıyla canımız için verdiğimiz bir savaşa dönüşmüştür.

Devletlerin aşıları yalnızca vatandaşlarının sağlığını korumak amacıyla ve ihtiyaçları kadar aldıklarını düşünmek fazlasıyla iyimser olacaktır. Ülkemiz dahil birçok ülkeye sınırlı sayıda aşı sevkiyatı yapılırken “süper güç” sayılan ülkelerin aşılama faaliyetlerini çoktan ekonomik bir savaşa dönüştürdüğünü söyleyebiliriz (VOA, 2020). ABD ve Çin arasında süregelen siber oyunların bu durumdan etkilenmediğini söylemek imkansızdır. Yukarıda da bahsedildiği üzere siber uzayda gerçekleştirilen faaliyetlerin kaynağını bulmak çok zor olduğundan, uzun süren yoğun araştırmalar yapılmaksızın uluslararası alandaki herhangi bir aktöre suçlama yöneltmek mümkün olmamaktadır. Pandemi döneminde ABD ve Çin arasında gerçekleşen siber casusluk faaliyetlerinin büyük bir kısmının önümüzdeki senelerde ortaya çıkması olasıdır. Öte yandan kısa zaman önce açığa çıkan yorum yapmamızı kolaylaştıracak nitelikteki bir olaydan bahsetmemiz gerekir.

ABD Adalet Bakanlığı geçtiğimiz yıl içinde Çin’i Covid-19 aşısı geliştiren şirketleri hedef alan bilgisayar korsanlarını desteklemek ve korumakla suçlamıştır (BBC News Türkçe, 2020). Hükümet desteğiyle casusluk yapmakla suçlanan iki Çin vatandaşının korona virüsle savaşmak için tıbbi araştırmaya katılan isimsiz üç ABD merkezli firmayı hedef aldıkları ileri sürülmüş, sonrasında verilerini çalmak amacıyla hareket ettikleri şirketlerden birinin Moderna olduğu ortaya çıkmıştır. Hazırlanan iddianamede, Çinli bilgisayar korsanlarının ocak ayında bir korona virüs aşısı üzerinde çalıştığı bilinen Massachusetts biyoteknoloji firmasının bilgisayar ağına karşı “keşif yaptıkları” belirtilmiştir. Siber güvenlik uzmanları, keşif faaliyetlerinin, bir ağa girdikten sonra önemli hesapları araştırmak için genel internet sitelerini güvenlik açıklarına karşı araştırmak da dahil olmak üzere bir dizi eylemi içerebileceğini söylemektedir. Çin, bilgisayar korsanlarının hükümet desteğiyle Moderna firmasını hedef aldığına dair iddiaları temelsiz bulduğunu söyleyerek reddetmiştir. Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, aşının geliştirilmesinde dünyaya liderlik ettiklerini belirtmiş ve asıl endişelerinin diğer ülkelerin onların teknolojilerini çalmak amacıyla casusluk faaliyetlerine girişmeleri olduğunu söylemiştir (The Economic Times, 2020).

Sonuç

Hemen hemen her alanda karşımıza çıkan ve son yıllarda etkisini daha çok hissettiğimiz ABD-Çin rekabeti gelişen teknoloji ve salgın gibi beklenmedik durumlarla beraber kendini daha da çok göstermektedir. Siber alanda yaşanan saldırılar ve pandemi koşullarında sağlık alanında yaşanan bu gelişmelerin ortak noktası tarafların kendi ekonomisini geliştirerek ve karşı tarafın çıkarlarına zarar vererek dünya düzeninde söz sahibi olma çabalarıdır.

Birbirlerinin pandemi politikaları hakkında detaylı bilgi edinmek de bu rekabetin bir parçasıdır ve kendi ekonomik amaçları doğrultusunda birbirlerinin sırlarını öğrenmeye devam edecekleri aşikardır. Geride bıraktığımız yılın en önemli gündem konusu olan aşı geliştirme süreci de bu rekabetin en önemli sacayaklarından biri olmuştur. Ülkelerin sınırlarını kapattığı ve uçuşların durduğu bu dönemde bilgi hırsızlığının en elverişli yöntemi de siber casusluktur. Özellikle sağlık sektöründeki kurum ve kuruluşlar, eczacılık ve biyoteknoloji gibi sektörlerdeki devlet kurumları ve lojistik altyapıları, istihbarat servislerinin hedefi olmaya devam edecek gibi görünmektedir.

Rukiye ALICI

Esra ATAR

Siber Güvenlik Çalışmaları Staj Programı

 

Kaynakça

Akçacı, T. Çınaroğlu, M. (2020). The Effect Of The New Coronavirus (COVID-19) Outbreak On Logistics And Trade. Gaziantep Unıversity Journal of Social Sciences, Speacial Issue, 447-456

Aslan, M. (14 Mayıs 2020). BM:”Covid-19’un Küresel Ekonomiye İki Yıllık Maliyeti 8,5 Trilyon Dolar”. Anadolu Ajansı. Erişim Adresi: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/bm-kovid-19un-kuresel-ekonomiye-iki-yillik-maliyeti-8-5-trilyon-dolar/1840336 (10 Nisan 2021)

Atakan, M. (Ocak 2021). Siber Güvenlik Risklerinin ve Covid-19 Salgınının Uzaktan Denetim Üzerindeki Etkileri. Denetişim, (22), 27-39. 

BBC News Türkçe. (2020). Edward Snowden: Rusya, ABD’nin istihbarat bilgilerini sızdıran eski casusa sürekli oturum izni verdi. https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-54661933 (3 Mayıs 2021).

BBC News Türkçe. (2020). ABD’den Çin’e Covid-19 aşısı için siber casusluk suçlaması. https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-53494426 (10 Nisan 2021).

BBC News Türkçe. (13 Mayıs 2020). Koronavirüs: ABD istihbaratı Çin’in siber saldırılarını soruşturduğunu açıkladı. Erişim adresi: https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-52655953 (10 Nisan 2021)

Buchan R, (2018). Cyber Espionage and International Law. Oxford: Bloomsbury Publishing PLC.

Cernet, (2001). Cernet Center and Development Group. https://www.edu.cn/english/cernet/structure/200603/t20060323_4795.shtml 

Euronews. (07 Mart 2021). Çin’in İhracatı Pandemiye Rağmen %155 Arttı. Erişim Adresi: https://tr.euronews.com/2021/03/07/cin-in-ihracat-pandemiye-ragmen-yuzde-155-artt (10 Nisan 2021)

Ganguly, S. (2015). The Snowden Reader (FIDLER D., Ed.). Indiana University Press.

Girgin, O. (2020). Siber Uzayda Üstünlük Mücadelesi. Academic Review of Humanities and Social Sciences 3(1), 36-58. 

Göçoğlu, V., Aydın, M. (2019). Siber Güvenlik Politikası: ABD, Rusya ve Çin Üzerine Karşılaştırmalı Bir Analiz. Güvenlik Bilimleri Dergisi, 8(2), 229-252.

Güntay, V. Sepli, A. Hacıoğlu, N. (2019). CyberSpace and International Law as a 21st Century Paradox. Journal of Politics and International Relations, 1(2), 87-109. Erişim Adresi: https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/916400 (10 Nisan 2021)

Gürcanlı, Z. (2021). 21.yüzyılın Soğuk Savaşı başladı: ABD-Çin Karşı Karşıya. Dünya Gazetesi. Erişim adresi: https://www.dunya.com/kose-yazisi/21-yuzyilin-soguk-savasi-basladi-abd-cin-karsi-karsiya/615890 (10 Nisan 2021)

İmga, O. U, Ayhan (2020). Kovid-19 Salgını ve Sonrası: Toplum, Devlet ve Küresel Sistem. Ankara: Polis Akademisi Yayınları.

Industry Week. (2013). https://www.industryweek.com/technology-and-iiot/information-technology/article/21960575/china-us-hacking-dispute-heats-up (3 Mayıs 2021).

Keck, Z. (2013). Snowden: US Spies On China’s Universities and Mobile Firms. https://thediplomat.com/2013/06/snowden-us-spies-on-chinas-universities-and-mobile-firms/ (3 Mayıs 2021).

Kovacs, E. (2013). Edward Snowden: The US Hacked China’s Tsinghua University, Mobile Phone Companies. https://news.softpedia.com/news/Edward-Snowden-US-Hacked-China-s-Tsinghua-University-Mobile-Phone-Companies-362901.shtml (3 Mayıs 2021).

Ortahamamcılar, B. (11 Mayıs 2020). FBI Raporu: Çin’e bağlı bilgisayar korsanları Covid-19 aşısı araştırmalarını çalıyor. Euronews. Erişim adresi: https://tr.euronews.com/2020/05/11/fbi-raporu-cin-e-bagl-bilgisayar-korsanlar-covid-19-as-s-arast-rmalar-n-cal-yor (10 Nisan 2021)

Seren, M. (23 Aralık 2020). Büyük Güçlerin Siber Savaşı. Anadolu Ajansı. Erişim Adresi: https://www.aa.com.tr/tr/analiz/buyuk-guclerin-siber-savasi/2086047 (10 Nisan 2021)

The Economic Times. (2020). Chinese government-linked hackers ‘targeted COVID-19 vaccine firm Moderna’. https://economictimes.indiatimes.com/news/international/business/chinese-government-linked-hackers-targeted-covid-19-vaccine-firm-moderna/articleshow/77281888.cms (10 Nisan 2021).

The Indian Express. (2013). The US-made intensive hacking attacks on China: Edward Snowden. https://indianexpress.com/article/news-archive/print/us-made-intensive-hacking-attacks-on-china-edward-snowden/ (3 Mayıs 2021).

Topçu, N. (2020). Bir Siber Güç Olarak Çin’in Siber Güvenlik Stratejileri. Cyberpolitik Journal, 5(10), 219-239. Erişim Adresi: http://cyberpolitikjournal.org/index.php/main/article/view/111/102 (10 Nisan 2021)

VOA News, (2020). Corona’ya Karşı Aşı Yarışında Çin ve ABD Rekabeti. https://www.amerikaninsesi.com/a/coronaya-karsi-asi-yarisinda-cin-ve-abd-rekabeti/5493330.html 

Wiggen, J. (2020). The impact of COVID-19 on cybercrime and state-sponsored cyber activities. Konrad Adenauer Stiftung. 

Yenal, S. Akdemir, N. (2020). Uluslararası İlişkilerde Yeni Bir Kuvvet Çarpanı: Siber Savaşlar Üzerine Bir Vaka Analizi. Journal of Institute of Social Sciences, 11(1), 414-450.

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Kolektif Kimlik Bağlamında Sosyal Bütünleşme: Gezi Parkı Olaylarından Bir Perspektif

Fazilet Bektaş Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Özet Bu çalışma, uluslararası alan...

Teknolojinin İpek Yolu: Otoriterleşme ve Çin’den Dünyaya Uzanan Dijital Otoriteryanizm

Nazlı Derin Yolcu Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Özet Dünyada geçmişten günümüze...

Arap Baharı ve Demokratikleşme: Tunus ve Mısır’da Sivil Toplumun Karşılaştırmalı Rolü

Ayça Özalp  Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Giriş Demokratikleşme ve sivil toplum...

Küresel Göç Yönetiminde Sivil Toplumun Etkisi: Sivil Toplumun Katkısı ve Sınırları

Kaancan Koçak  Sivil Toplum Çalışmaları O-Staj Programı Özet Göç insanlık tarihinin en...