Bu yazı, Conor Murray’ın ‘Forbes’ için kaleme almış olduğu “Here’s What To Know About France’s Controversial Pension Reforms As Macron Survives No-Confidence Vote” başlıklı makaleden çevrilmiştir. Yazının aslına aşağıdaki bağlantıdan erişebilirsiniz.
Fransa’nın tartışmalı emeklilik reformu teklifi, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron hükümetinin Pazartesi günü yapılan gensoru oylamasından kıl payı kurtulmasının ardından, ülkeyi aylardır etkisi altına alan yoğun protesto ve grevlerin doruk noktası olurken, ülkenin emeklilik yaşını iki yıl yükselterek yasalaşacak.
Önemli Bilgiler
- Macron Ocak ayında, emeklilik maliyetlerini düşürmek amacıyla Fransa’nın yasal emeklilik yaşını 2030 yılına kadar kademeli olarak 62’den 64’e çıkarma ve insanların vergilerden sonra ayda ortalama 1.400 avro olan tam emekli maaşı alabilmeleri için şu anda 42 yıl olan çalışma sürelerini 43 yıla çıkarma planını açıkladı.
- Fransa’nın nüfusu yaşlandıkça, Macron emeklilik sisteminin önümüzdeki yıllarda bütçe açığı vereceğini söylüyor (Fransa’nın emeklilik sistemini denetleyen kurum önümüzdeki on yıl için bir bütçede açık öngördü, ancak sistemin acil bir iflas tehdidiyle karşı karşıya olduğunu reddetti ve uzun vadeli açıkları tahmin etmenin zor olduğunu belirtti).
- Macron 2022’deki başarılı yeniden seçim kampanyasında emeklilik yaşının yükseltilmesini önermiş, ancak seçim öncesinde yapılan kamuoyu yoklamaları önemli bir çoğunluğun bu plana karşı çıktığını göstermişti.
- Teklif, Ocak ayında ortak bir bildiri yayınlayarak emeklilik sisteminin tehlikede olduğunu reddeden ve “hiçbir şey böylesine acımasız bir reformu haklı çıkarmaz” diyen işçi sendikalarının direnişiyle karşılaştı.
- Fransa parlamentosunun üst kanadı olan Senato geçen hafta Macron’un planını onayladı ancak Macron, merkez Rönesans partisinin geçen yıl çoğunluğu kaybetmesi nedeniyle destek eksikliği nedeniyle tam oylamayı atlatmak için tasarıyı alt meclis olan Ulusal Meclis’ten geçirmeye zorladı.
- Macron’un planı, Marine Le Pen’in aşırı sağcı Ulusal Rally partisi ve Jean-Luc Mélenchon’un aşırı solcu La France Insoumise partisi de dahil olmak üzere siyasi yelpazenin her kesiminden dirençle karşılaştı ve hükümet tedbirin Ulusal Meclis’ten zorla geçirileceğini açıkladığında birçok milletvekili yuhaladı ve “istifa” diye bağırdı.
- Macron, hükümetin Ulusal Meclis oylaması olmaksızın bir yasa tasarısını geçirmesine izin veren Fransız Anayasası’nın 3. Maddesine başvurdu, ancak bu, milletvekillerinin 24 saat içinde hükümete karşı güvensizlik oyu vermesine izin vermektedir.
Haber Değeri
Macron hükümeti Pazartesi günü Ulusal Meclis’te yapılan güvensizlik oylamasını atlattı ve bu da emeklilik planının yasalaşacağı anlamına geliyor. Yaklaşık 278 milletvekili önerge lehinde oy kullanırken, önergenin kabul edilmesi için gereken 287 oydan dokuz oy eksik kaldı. Önerge kabul edilmiş olsaydı, Başbakan Élisabeth Borne ve kabinesi istifa etmek zorunda kalacak, ancak Macron cumhurbaşkanı olarak kalacaktı. Güvensizlik oylamasının yazarı Charles de Courson, hükümetin düşürülmesinin “bu ülkedeki sosyal ve siyasi krizi durdurmanın tek yolu” olduğunu söyledi.
Eleştirel Açıklama
Fransız Sosyalist Parti lideri Olivier Faure, Macron’un planını oylama yapılmaksızın Ulusal Meclis’ten geçirmesinin ardından yaptığı açıklamada “Sürekli darbe yapan bir cumhurbaşkanımız var” dedi.
Karşıt Görüş
Fransız hükümet sözcüsü Olivier Veran “Emeklilik reformunu popüler olmak için değil, sorumlu olmak için yapıyoruz. Sonuna kadar gideceğiz çünkü sosyal modelimizin ayakta kalabilmesinin tek yolu bu” dedi.
Temel Arkaplan
Tartışmalı olsa da Macron’un bu planı beklenmedik değildi: Dünyanın en düşük emeklilik yaşlarından birine ve en yüksek emeklilik harcamalarına sahip olan Fransa’da emeklilik reformu tartışmaları on yıllardır devam ediyor. Macron’un maliye bakanı, emeklilik yaşının yükseltilmesinin, hükümetin emeklilik ödemelerini düşürmek veya vergileri artırmak gibi potansiyel olarak rağbet görmeyen diğer önlemleri almasını engelleyeceğini söyledi. Fransa Emeklilik Danışma Konseyi tarafından Eylül 2022’de yayınlanan bir rapor, emeklilik sisteminin önümüzdeki çeyrek yüzyılda ortalama olarak açık vereceğini ortaya koymuş, sistemin mali durumunun 2023 ile 2027 yılları arasında kötüleşeceğini öngörmüş, ancak reformlar yapılmasa bile 2030’ların ortalarında başabaş noktasına dönüleceğini tahmin etmiştir. Ancak daha önce yapılan reform çağrıları, Fransa’nın emekliler için Avrupa’nın en düşük yoksulluk riski oranlarından birine sahip olmasını sağlayan bir sistemin değiştirilmesine karşı çıkılması nedeniyle sert bir muhalefetle karşılaştı. Macron’un ilk döneminde, emeklilik reformu planları 2019’da büyük protestolara yol açtı. Pandemi nedeniyle emeklilik sistemini elden geçirme planları ertelenmiş olsa da 2020’ye yayılan ulaşım grevleri ülke tarihinin en uzun grevleri oldu. Protestocular daha önce de hükümeti emeklilik reformlarından vazgeçmeye itmeye başarmışlardı: 1995 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Jacques Chirac bazı devlet memurlarının emeklilik yaşını yükseltmeyi planladığında, milyonlarca kişinin haftalarca süren ve ülkenin on yıllardır gördüğü en büyük protesto gösterilerini gerçekleştirmesinin ardından hükümet reform çabalarından vazgeçmişti.
Ana Muhalif
Macron’un önerisi, ülkenin işçi sendikalarının öncülüğünde aylarca süren şiddetli protestoların yanı sıra öğretmenler, ulaşım işçileri, öğrenciler, çöp toplayıcıları ve petrol rafinerisi işçilerinin grevlerine yol açtı. Macron’un planını mavi yakalı işçiler üzerinde gereksiz bir yük ve emeklilik haklarına bir hakaret olarak gören protestocuların tahmini sayısı, Ocak ve Mart ayları arasında düzenlenen çeşitli gösterilerde bir milyonu aştı. Ülkenin en büyük işçi sendikası olan Genel Emek Konfederasyonu işçileri “Fransa’yı durdurmaya” çağırdığı Mart ayı başındaki protestolar, polis tahminlerine göre 1.28 milyon protestocuyu aştı ve sokaklarda çöpler yığılırken pek çok kişiyi ulaşımdan ve elektrikten yoksun bıraktı. Ülke genelindeki protestolarda yüzlerce kişi gözaltına alındı ve Fransız polisi huzursuzluğu bastırmak amacıyla belirli kamusal alanlarda toplanmayı yasakladı.
Çeviri: İlayda ÖZDEMİR