Çanakkale Deniz Zaferinin 110. Yıldönümü ve Afrika

ÇANAKKALE DENİZ ZAFERİNİN 110. YIL DÖNÜMÜNE GİRERKEN AFRİKA

Çanakkale deniz zaferinin 110. Yıl dönümüne giriyoruz. Coğrafyanın gördüğü en şiddetli, en acımasız ve en büyük kahramanlık zaferi Çanakkale zaferinin yıl dönümü kutlu olsun. Bugün Anadolu’da var oluşumuzun ve ilelebet var olacağımızın en kati belgesi Çanakkale Zaferi’ni sağlayan tüm şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyor önlerinde tazimle eğliyoruz. Eğer bugün var ve rahat bir şekilde bayrağımızı dalgalandırıyor isek bu sürecin temel taşı Çanakkale Zaferidir diyebiliriz. Çanakkale ve Afrika

Gazi Mustafa Kemal Paşa ve diğer savaş kahramanlarımızı, şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve minnet ile anar iken, Afrika’dan farklı vesilelerle getirilip Çanakkale göğsünde 110 yıldır şehit olarak istirahat eden Afrika’nın masum ve mazlum gençlerini de unutmamamız gerekiyor. Aziz milletimizi Anadolu’dan sürmeye azmetmiş batı kendi gücünün yetmeyeceğine kanaat getirmiş olsa gerek ki, dünyanın birçok bölgesinden, Avusturalya Yeni Zelanda vb. uzak coğrafyaların yanı sıra Afrika’dan da masum mazlum birçok Afrikalı Anadolu insanının kurtuluş mücadelesine karşı savaşmak üzere Batılı ülkeler tarafından yanıltılarak savaşmak üzere Çanakkale’ye getirilmiştir.

Ne var ki, karşı taraftan ezan seslerini duyan Afrikalı ve diğer ülkelerden getirilen Müslümanlar savaşmak istememiş bir bölümü karşı tarafa geçmek isterken kendisini getiren güçler tarafından şehit edilmiş, bir kısmı ise savaşmak istememekte direnince yaygınlaşmasının önüne geçmek üzere, geri ülkelerine götürülecekleri şeklinde yanıltılarak bindirildikleri gemiler açık denizde batırılarak şehit edilmişlerdir.  Büyük Çanakkale Zaferi Anadolu evlatlarının ve batılıların getirdiği birçok masum mazlum Afrikalı masum gencin acı hüzün verici trajedileri ile doludur. Diğer üzücü bir boyut da maalesef Senegalli şehit düşürülen kardeşlerimizin bir bölümü gibi, bu şehit olan kardeşlerimizin kendilerini getiren ülke askerlerinin arasında o ülke için toprağa düştükleri ibareleri ile o ülke mezarlıklarına defnedilmiş olmalarıdır. Başta Senegalliler olmak üzere, kardeşlerimizin şehit mezarlarının bulundukları yerden alınarak Müslüman şehitliğine defnedilmesi halen gündemdeki taleptir.

Devam eden tarihi akış süreci içerisinde Çanakkale sadece Anadolu’ya değil dünyanın bir çok ülkesine ve özellikle Afrika ülkelerine de özgürlük bağımsızlık mücadelesi için ciddi bir örnek, model teşkil etmiş, gerek Asya’da gerek ise Afrika’da bir çok ülke bu tarihten itibaren ciddi bir bağımsızlık hareketi içerisine girmiş ve büyük bir kısmı da bağımsızlıklarını elde etmişlerdir. Aslında bu husus hem o ülke tarihçileri hem Anadolu tarihçileri açısından üzerinden durulması, detayları ile yorumlanması gereken önemli bir kondur. Çanakkale ve Afrika

Aslında bağımsızlık mücadelesine katılım konusu tek yönlü bir süreç değildir. Tarihin gelişim süreci içerisinde Osmanlı’da gerek Kuzey Afrika’da gerek ise Afrika’nın derinlikleri ve özellikle Doğu Afrika’da birçok toplumun bağımsız yaşaması için büyük katkılar sağlamıştır. En belirgin örneklerinden birkaç tane sıralanacak olur ise; 1560’lı yıllarda Fas’ın bu günkü varlığına temel teşkil eden “Üç Kral Savaşı”, Tunus’un yine aynı dönemlere denk gelen Djerba adasının korsanların zulmünden kurtarılması en belirgin örnekleri teşkil eder. Hatta bugün Djerba adasında tarihten gelen “İspanyol Bıçağı” atasözü ilginç ve kıymetli anlamı ile o günün yaşanmışlıklarına işaret eder. Her ne kadar Afrika’yla ekonomik ilişkilerimiz özellikle 2000’li yıllardan sonra büyük bir hızla gelişmeye başlamış ve Afrika’daki geçmişte sömürge altında kalmış 52 ülkenin bu günkü ekonomik bağımsızlıklarını da elde etme mücadelesinde Türkiye’nin ve ülkemizin özellikle Sn. Cumhurbaşkanımızın önderliğinde ekonomik alanda sağlamış olduğu büyük başarılarının ciddi bir örnek ve model teşkil ettiği bizzat kendileri tarafından ifade edilmektedir.

Bugün 54’ü de BM ye kayıtlı bağımsız Afrika ülkelerinde, ekonomik bağımsızlığında bir an önce sağlanması yönünde büyük bir mücadele verildiğini ve bu sürecin büyük bir hızla yayıldığını da müşahede etmekleyiz. Her gün yeni bir Afrika ülkesi kendi ekonomik bağımsızlığını teyit amacıyla yeni tedbirler geliştirdiğini ilan etmekte, bu anlamda geçtiğimiz süreç içerisinde Mali, Burkina Faso, Nijer vb. birçok ülkede ortaya çıkan gelişmeleri örnek verebiliriz. Son olarak bunlara Ruanda’nın çok yeni 17 Mart 2025 tarihinde yayımladığı bir genelge ile zamanında kendisini sömürdüğü bilinen batılı ülke ile tüm ilişkilerini askıya aldığını ilan etmiş olması örneği gibi. 

Afrika’daki topluluk ve toplumların en önemli özelliklerinden birisi, birbirlerini yakından takip edip, herhangi bir anlam ve gerekçe aramaksızın birbirlerine benzeme ve birbirlerini kopyalama takip etme karakterleridir. Ekonomik bağımsızlığa yönelik Afrika’da bir ülkenin tedbir alması ve cesaretini ortaya koyması, çok önemli ölçüde önce komşu ülkeleri takiben de diğer Afrika ülkelerini ciddi anlamda etkisi altına alacak ve yayılma istidadı gösterecek bir olgudur. Bu özellik bazen olumsuz istenmeyen sonuçlar verse de bazen gerçekten büyük uğraş gayretler ile elde edilemeyen sonuçların kolaylıkla ortaya çıkmasına imkan vermektedir.

Çanakkale zaferi bu anlamda sadece, Anadolu için değil Afrika için de ayrı bir ufuk açmış ve yeni bir sürecin başlangıç fitilini ateşlemiştir. Buna Türkiye’nin 2000’li yıllardan sonra, Cumhuriyetin II. Yüzyılında ortaya konan “Türkiye Vizyonu”  yaklaşımını da ilave ettiğimizde, Afrikalı ülkelerin kaydedilen gelişmeleri sanayileşme ve özellikle bağımsızlığın simgesi savunma sanayiinde tüm dünyanın dikkatini çeken gelişmeler, Afrika ülkelerinin de bu yönde bir gayret ortaya koyarak başarılı olabileceklerine ciddi bir model oluşturduğunu bizzat ifade eden, Afrikalı yöneticilerin ve dünya gündemini doğru okuyan Afrikalı kanaat önderlerinin kendi ifadeleridir.

Burada özellikle dikkat çekilmesi gereken bir diğer önemli husus ise, ABD Başkanı olarak göreve başlayan Sn. Trump’ın dünya gündemini şaşkına çeviren yeni yaklaşımları ve özellikle ekonomik ticari alanda ve savunma alanında uygulamaya aldığı yeni kısıtlayıcı yaklaşımlar karşısında oldukça sıkışmış bulunan Batı’nın ortaya çıkan bu yeni konjonktürde, NATO’nun ikinci en büyük ordusu Türkiye’ye değil aynı zamanda stratejik ham madde ve savunma sanayi açısından da büyük önemi haiz elementlerin yoğun şekilde yer aldığı Afrika kıtasındaki diğer ülkelere de kendi kimlikleri ve kendi ekonomik güçleri ile birlikte olmaya ve beraber hareket etmeye büyük ihtiyacının olduğu gerçeğinin ortaya çıkmış olmasıdır.

Bu itibarla, geçmişte Afrika ile farklı bir ilişki şeklini tercih etmiş olan Batı’nın bugün Türkiye’yi kendine rol model olarak seçmiş Afrika ülkeleri ile de farklı bir ilişki şekline yönelmesi, birebir göz hizasında bir yaklaşım ve iş birliğine çok ihtiyacı olduğu ortaya çıkan önemli bir gerçektir. Batı’nın da bu gerçekliğin kolaylıkla farkına varıp, klasik ilişki yaklaşımını yenileyerek, gelecekte dünyanın en önemli merkezi olmaya aday Anadolu ve Afrika ülkeleri ile daha farklı bir ilişki modeli geliştirmeyi sağlamasıdır.

Bu yeni ilişki şekli, Batılı ülkelerin ve toplumların lehine olacağı gibi, teknoloji ve sermaye transferiyle kıymetli maden ve metallerin sanayi ve endüstriye hak ettiği değer üzerinden kazandırılarak, Afrika ülkelerinin de hızlı bir şekilde batı da olduğu gibi medeni bir yaşam sevişesine kavuşmalarına büyük katkı sağlayacaktır. Tüm bu gelişmeler hem batı da hem de Afrika da toplumların refah ve barış içerisinde hak ettikleri medeni düzeyde yaşamalarına büyük katkı sağlayacaktır. Çanakkale ve Afrika

Ömer Faruk DOĞAN

Ankara, 18.Mart.2025

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Bosna-Hersek’in Geleceği: Bir Perspektif Meselesi mi?

Aşağıdaki yazı, Bosna-Hersek’in mevcut siyasi krizine dair farklı bir...

Küresel Güney’in Ekonomik Dayanıklılık Yolu

14 Mart 2025, Enver İbrahim Aşağıda yer alan metin, Malezya...

ABD Husileri Hedef Aldı

Geçtiğimiz hafta, ABD'nin Yemen'de İran destekli Husilere yönelik düzenlediği...

Sırbistan Sokakta: Yüzbinler Belgrat’ta Buluştu

5 Mart 2025 Belgrad Protestoları: Sırbistan Sokakta 15 Mart 2025...