Bulgaristan Avrupa Birliği’nin En Yoğun Yoksul Nüfusunu Barındıran Ülkelerin Başında

Avrupa İstatistik Kurumu’nun verilerine göre, AB içinde “yoksul” kategorisine giren nüfusun en yoğun olduğu ülkelerin başını Romanya, İspanya, Bulgaristan ve Yunanistan’ın çektiği, bu ülkelerde “yoksul” oranı yüzde 20’nin üzerinde olduğu, en düşük oranın yüzde 9 ile Çek Cumhuriyeti’ne ait olduğu ve AB ortalamasının ise yüzde 16.4 oranında kaydedildiği bildirildi.

Tüm bu vahim tablo karşısında yoksulluğun ürkütücü boyutlara ulaşması, Avrupa Birliği ve Türkiye’nin de üye olduğu Avrupa Konseyi’nin, konunun bir çözüme ulaştırılması ve hükümetlerin farkındalıklarını sağlamak amacıyla bir kongre düzenlemesine yol açtığı belirtildi. Geçtiğimiz Perşembe ve Cuma günleri yapılan kongreye 55 ülkeden yoksulluk ve sosyal politikalar konusunda uzman 100’ü aşkın kuruluşun temsilcileri katıldığı açıklandı. NTV’den Kayhan Karca’nın haberine göre konferansın Avrupa genelinde yoksulluğun geldiği boyutu gösteren bilançoların açıklanmasıyla başladığı aktarıldı. Konferansa ev sahipliği yapan Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Throbjorn Jagland’ın, açılış konuşmasında, bugün sadece AB’yi oluşturan 27 ülke içinde 80 milyondan fazla insanın “yoksul” olarak nitelendiğini hatırlattı. Avrupa Konseyi’nin verilerine son dönemde ekonomik krizden en çok etkilenen ülkenin Yunanistan olduğu, bunu Romanya ve Bulgaristan’ın takip ettiği öğrenildi.

Konferansta çarpıcı verilerle sunumunu yapan bir diğer ismin ise Avrupa Komisyonu’nun istihdam ve sosyal politikalardan sorumlu üyesi Laszlo Andor olduğu bildirildi. Andor’un, AB genelinde 26 milyon işsiz olduğunu, bunların 7.5 milyonunu 15-24 yaş grubundaki gençlerin oluşturduğunu açıkladığı söylendi. Gençlerdeki bu yüksek işsizlik oranına çözüm önerilerinin sunulduğu kongrede işsiz gençlerin oluşturduğu grubun ne yazık ki hiç bir eğitim ve mesleki eğitim sistemine dahil olmayan kişilerden oluştuğu üzerinde durulduğu ifade edildi.

Kongrenin asıl amacına ulaşılmak amacıyla değinilen en önemli noktanın da yoksulluğa aranan çözümler veya yoksullukla mücadele yolları olduğu vurgulandığı belirtildi. Sosyal politikalar uzmanlarının yaptığı açıklamalarda   “Bir ülkedeki zenginlik hakkında veri toplamadan yoksullukla mücadele konusunda politikalar üretilemeyeceğini” söylediklerinin kaydedildiği açıklandı.

‘Yoksulluğa karşı Avrupa’ isimli kuruluşun verilerinin ise zengin olarak nitelendirilenlerin yüzdelerinin açıklandığı belirtildi. Almanya’da ortalama gelirin yüzde 200’ünden fazlasını kazananlar “zengin” olarak nitelendiği, bu hesaplamaya göre, her türlü vergi çıktıktan sonra yılda asgari 40 bin 800 Euro net kazananlar Alman toplumunun yüzde 8.8’ini oluşturduğu ve “zengin” kategorisine girdiği, buna karşılık 81 milyonluk Almanya’da nüfusun yüzde 27’sinin hiçbir varlığı olmadığı ya da borçlu olduğu açıklandı.

Kongrede açıklanan verilere göre Avusturya’da ülkenin en zengin yüzde 10’unun toplam mali varlıkların yüzde 54’ünü elinde bulundurdukları, İrlanda’da ise ekonomik kriz ve daralmaya rağmen ülkedeki en zengin 300 kişi toplam 50 milyar Euro değerinde servete sahip olduğu belirtildi. Şu an AB dönem başkanı olan bu küçük ülkede 6 milyarder olduğu aktarıldı. İrlandalı milyoner sayısının gayrimenkuller de dikkate alındığında 100 binin üzerinde olduğu söyleniyor.

Avrupa Birliği’nin görünmeyen bu yüzünün arkasında yatan sıkıntıları ‘daha fazla demokrasi’ ve ‘sosyal sorumluluk paylaşımı’ ile aşacaklarına vurgu yaptığı belirtilen Avrupa Konseyi’nin son dönemde birçok AB üyesi ülkenin ekonomik krizlerden dolayı uyguladığı kemer sıkma politikalarından vazgeçmeleri gerektiğini dile getirdiği ifade edildi. Kemer sıkmak yerine israf yapmamanın ve bu durumundan kurtulmak için çabuk hareket etmenin bir çözüm olarak sunulduğu kongre sonunda birçok Avrupa Birliği ülkesi yoksullukla mücadele konusunda politikalar uygulamak zorunda gibi gözükmektedir.

(TUİÇ Akademi, dunyabulteni.net)

Ecem ÖZAYAN

TUİÇ Stajyeri

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Yapay Zeka Diplomasisi: AI Diplomasisinin Yükselen Çağı

The Emerging Age of AI Diplomacy To compete with China,...

Kolektif Kimlik Bağlamında Sosyal Bütünleşme: Gezi Parkı Olaylarından Bir Perspektif

Fazilet Bektaş Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Özet Bu çalışma, uluslararası alan...

Teknolojinin İpek Yolu: Otoriterleşme ve Çin’den Dünyaya Uzanan Dijital Otoriteryanizm

Nazlı Derin Yolcu Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Özet Dünyada geçmişten günümüze...

Arap Baharı ve Demokratikleşme: Tunus ve Mısır’da Sivil Toplumun Karşılaştırmalı Rolü

Ayça Özalp  Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Giriş Demokratikleşme ve sivil toplum...