Bosna Hersek’in Karmaşık İdari Yapısı
Bosna Hersek, Sosyalist Yugoslavya Federasyonu’nun dağılması ile birlikte ortaya çıkan yeni devletlerden biridir. 1991 yılında önce Slovenya daha sonra Hırvatistan’ın Yugoslavya’dan ayrılarak bağımsızlıklarını ilan etmeleriyle başlayan süreç, 1992 yılında Bosna Hersek’te bağımsızlık için bir referandum düzenlenmesiyle devam etmiştir.
Bosna Hersek’in bugün ki siyasi yapısını daha iyi kavramak için o günlere gidip, o yıllarda nelerin yaşandığına göz atmanın faydalı olacağı düşüncesindeyim. Belirttiğim gibi, 1992 yılında Yugoslavya’dan ayrılmak için Bosna Hersek’te bir referandum düzenlendi. Fakat bu referanduma ülkede yaşayan Sırplar katılmadı ve referandumu protesto ettiler. Referanduma katılan Boşnak ve Hırvatların yaklaşık % 98’i bağımsızlık için evet oyu verdiler. Bosnalı Sırplar ve Sırbistan referandum sonucunu kabul etmeyip, Bosna Hersek’e savaş açtı. Bununla beraber yaklaşık üç yıl süren, yüz binlerce insanın ölmesi, binlercesinin toplu katliamlara kurban gitmesi ile sonuçlanan ‘Bosna Savaşı‘ yaşanmıştır. İşte Bosna Hersek’in karmaşık idari yapısı, ülkede 1992 – 1995 yılları arasında yaşanan bu iç savaşı sonlandırmak için imzalanan Dayton Anlaşması ile atılmıştır.
Dayton Anlaşması’nın içeriği Amerika Birleşik Devletleri’nin Ohio eyaletine bağlı Dayton kasabasındaki bir savaş üssünde hazırlanmıştır. Anlaşma ise 14 Aralık 1995’te Paris’te imzalanmıştır. Anlaşmada dönemin Sırbistan Devlet Başkanı Slobodan Milošević, Hırvatistan Devlet Başkanı Franjo Tuđman ve Bosna Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı Alija Izetbegović’in imzaları vardır. Bunun yanı sıra Avrupa Birliği, Fransa, Rusya Federasyonu, İngiltere, Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri’nin temsilcilerinin de anlaşmada gözlemci statüsünde imzaları vardır.
14 Aralık 1995’te imzalanan Dayton Barış Anlaşması’nın temelde iki amacı vardı aslında. Bu amaçlardan ilki, yaklaşık üç yıldır birbiri ile savaş halinde olan ve barış görüşmeleri devam ederken de savaşmaya devam eden üç etnik halk ( Boşnak, Sırp, Hırvat ) arasındaki savaşa son vermekti. Bu anlamda, Dayton Anlaşması’nın kısa vadedeki hedefinin ülkedeki iç savaşa son vermek olduğunu söyleyebiliriz. Dayton Anlaşması’nın ikinci hedefi ise, Bosna Hersek’te kalıcı bir barış ortamı yaratmak ve yeniden inşa edilecek devletin tüm kurumlarıyla birlikte teşkilatlanmasını sağlayarak devleti işler vaziyete getirmektir. Bosna Hersek’in bugünkü karmaşık idari yapısı, savaşı sona erdiren bu barış anlaşması ile ve bu denli hassas bir ortamda kurulmuştur.
Dayton Barış Anlaşması, yüz elli sayfalık bir ana metin ve on bir ekten oluşmaktadır, devletin idari olarak nasıl yapılanacağı anlaşmanın içeriğinde ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Yapılan bu barış anlaşması aynı zamanda Bosna Hersek’in anayasasıdır. Günümüzde Bosna Hersek oldukça parçalı bir siyasi sistemle idare edilmektedir. Pek çok insan ülkenin idari yapısının dünyadaki en karmaşık yapılardan biri olduğunu söylüyor. Zaten hali hazırda Bosna Hersek’te yaşayan halkın büyük bir çoğunluğu da ülkenin siyasi işleyişini ayrıntılı olarak bilmiyor. Temelleri Dayton Anlaşması ile atılan Bosna Hersek’in karmaşık idari yapısını bölümlere ayırarak incelemenin daha yararlı olacağını düşünüyorum.
Bugün, Bosna Hersek’te iki entite ile bir küçük özerk bölgeden oluşan bir idari yapılanma mevcut. İki siyasi entiteden biri Bosna Hersek Federasyonu (FBİH) diğeri ise Sırp Cumhuriyetidir (RS). Özerk bölge ise yaklaşık on iki kilometre kare alana sahip ve uluslararası denetime tabii olan Brćko. Brćko, Bosna Hersek Sırp Cumhuriyeti’nin ülkenin kuzey ve güney kısmında bir şerit halinde uzanan topraklarını yarı yarıya bölen bir konumda, diğer bir deyişle Sırp Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğünün önüne geçen bir konumdadır. Bu açıdan bakarsak, sadece on iki kilometre karelik bir alana sahip olan Brćko’nun Bosna Hersek açısından oldukça önemli bir konumda olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Brćko’da günümüzde yaklaşık seksen bin insan yaşıyor ve demografik olarak karma bir nüfus yapısı var bölgenin. Yani Sırp, Boşnak, Hırvat olmak üzere üç etnik halktan insan yaşıyor burada. Brćko, Birleşmiş Milletler yönetimine tabii olan bir bölge ve bununla birlikte kendi özerk hükümeti, yürütme organları, kendisine ait özerk polis teşkilatı dahi bulunuyor.
Ülkenin iki entitesi ise Bosna Hersek topraklarını neredeyse yarı yarıya paylaşmış durumdalar. Entitelerden Bosna Hersek Federasyonu (FBİH) 26.345 km² toprak ile Bosna Hersek topraklarının % 51’lik kısmına sahiptir. Diğer entite Sırp Cumhuriyeti (Republika Srpska) ise 24.840 km² toprak ile ülkenin % 49’luk kısmına sahip. Bosna Hersek’te bu iki entite arasında hukuksal olarak gerçek bir sınır bulunmuyor. Fakat uluslararası güç ile kontrol altında tutulan yaklaşık 1400 km uzunluğunda bir ayrım bulunmaktadır. Bosna Hersek Federasyonu’nda siyasi olarak âdem-i merkezi bir yapı mevcutken, diğer entite Sırp Cumhuriyeti’nde ise merkezi bir yapı söz konusudur. Fakat entitelerin yönetimi sistemlerini anlatmaya geçmeden önce Bosna Hersek’in merkezi devlet sisteminin nasıl işlediği hakkında bilgi vermenin daha faydalı olacağını düşünmekteyim.
Bosna Hersek’in merkezi devlet yapısında, bakanlar kurulu ve başbakandan oluşan merkezi bir hükümet bulunuyor. Merkezi hükümetin dokuz bakanlığının ülkedeki üç etnik halk tarafından eşit olarak paylaşılması gerekiyor. Bosna Hersek Bakanlar Kurulu’nda başbakan da dâhil olmak üzere her bakanın iki yardımcısı bulunuyor ve örneğin bakan Boşnak ise yardımcılarından birisinin Sırp diğerinin Hırvat olması gerekiyor.
Bosna Hersek Parlamentosu ise iki kanattan oluşmakta, kanatlardan biri Bosna Hersek Halk Meclisi diğeri ise Bosna Hersek Temsilciler Meclisidir. Bosna Hersek Halk Meclisi 15 milletvekilinden oluşuyor. Milletvekillerinin 10’u Bosna Hersek Federasyonu’ndan seçilirken kalan 5’i ise diğer entite Sırp Cumhuriyeti’inden seçiliyor. Bosna Hersek Federasyonu’ndan seçilen 10 milletvekilinden beşinin Boşnak, beşinin de Hırvat olması gerekiyor. Ayrıca Bosna Hersek Halk Meclisi, parlamentonun diğer kanadı Bosna Hersek Temsilciler Meclisi’nde kabul edilen bir kararı veto etme hakkına sahip.
Bosna Hersek Temsilciler Meclisi ise 42 milletvekilinden oluşuyor, milletvekillerinin 28’i Bosna Hersek Federasyonu’ndan kalan 12’si ise Sırp Cumhuriyeti’nden seçiliyor. Temsilciler Meclisin başında ise bir başkan ve iki yardımcısı bulunuyor. Tıpkı Bosna Hersek Bakanlar Kurulu’nda olduğu gibi, örneğin meclis başkanı Hırvat ise, yardımcılarından birinin Boşnak diğerinin de Sırp olması gerekiyor. Bosna Hersek Parlamento Başkanlığı’nı ise Sırp, Hırvat ve Boşnak olmak üzere üç kişi yürütüyor.
Bosna Hersek’te devlet düzeyinde en yüksek siyasi makam Cumhurbaşkanlığı Konseyi. Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Sırp, Boşnak ve Hırvat olmak üzere üç kişiden oluşuyor. Konseyin Hırvat ve Boşnak üyeleri Bosna Hersek Federasyonu’ndan seçilirken, Sırp üye Sırp Cumhuriyeti’nden seçiliyor. Yani, Sırp Cumhuriyeti’nde yaşayan bir Boşnak ya da Hırvat sadece Sırp temsilciye oy verebiliyor ve aynı şekilde Bosna Hersek Federasyonu’nda yaşayan bir Sırp sadece Boşnak ya da Hırvat temsilciye oy verebiliyor. Üçlü Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyeleri 4 yıllık bir süre için göreve geliyorlar ve 8 aylık dönemler ile görev değişimi yapıyorlar.
Bosna Hersek’in merkezi idari yapısından sonra ülkenin iki entitesinin siyasi sisteminin nasıl işlediği hakkında bilgi vereceğim. Daha önce belirttiğim gibi bu entitelerden, Bosna Hersek Federasyonu âdem-i merkezi bir yapı ile yönetilirken, diğer entite Sırp Cumhuriyeti ise daha merkezi bir yapı ile yönetiliyor. Entiteleri karmaşık idari yapısını anlamak için her ikisinin idari sistemini yakından incelemek durumundayız.
Entitelerden Sırp Cumhuriyeti’nde merkezi bir yapılanma söz konusudur. Sırp Cumhuriyeti’nin bölge halkı tarafından seçilen bir cumhurbaşkanı, kendi parlamentosu ve kendi bakanlar kurulu ile bu bakanlar kurulunun başında da bir başbakanı bulunuyor. Sırp Cumhuriyeti’nin parlamentosu da Bosna Hersek merkezi devlet sisteminde olduğu gibi iki kamaralı bir yapıya sahiptir. Sırp Cumhuriyeti’nin fiili başkenti ise Banja Luka şehridir, entitenin devlet kurumlarının neredeyse tamamı bu şehirde bulunuyor. Ayrıca, Sırp Cumhuriyeti’nin kendi entite sınırları içerisinde kullandığı bir bayrağı bulunuyor.
Dayton Barış Anlaşması ile entitelere geniş siyasi haklar verilmesi, ülkenin karşı karşıya kaldığı en büyük problemlerden biridir. Barış anlaşmasıyla entitelere verilen yetkiler ile bugün Sırp Cumhuriyeti’nin kendi isteği ile bazı uluslararası hukuk işlemlerini dahi gerçekleştiriyor olması, Bosna Hersek merkezi hükümeti tarafından oldukça sert olarak eleştirilen bir durumdur. Aslında, bugün Sırp Cumhuriyeti’nden yükselen bağımsızlık seslerinin temelinde de Dayton Anlaşması ile entitelere verilmiş olan geniş siyasi yetkiler yatıyor. Bu yetkiler entiteleri güçlendirirken Bosna Hersek merkezi yönetimini zayıflatıyor. Zaten bugün Bosna Hersek merkezi devlet yönetiminin yetkilerinin büyük bir kısmı dış siyaset ve dış ticaret gibi konularla sınırlı. Ülkede kamu hizmetleri gibi pek çok hizmet Bosna Hersek topraklarını neredeyse yarı yarıya paylaşmış olan entiteler tarafından veriliyor.
Bosna Hersek’in diğer entitesi Bosna Hersek Federasyonu’nda ise daha öncede belirttiğimiz gibi âdem-i merkezi bir yapılanma söz konusu. Bosna Hersek Federasyonu kendi içinde 10 kantona ayrılmıştır. Her kantonun kendi nüfus sayısına göre farklılık gösterebilen sayıda milletvekilinin bulunduğu bir parlamentosu bulunuyor. Ayrıca, her kantonun kendi başkanı bulunmaktadır. Kanton Başkanı, kanton başbakanını ve hükümetini, kanton parlamentosuna önermekte kanton meclisi de buna onay vermektedir. Yerel kanunların tümünün kantonun onayından geçmesi gerekiyor. Bosna Hersek Federasyonu’nun 10 kantonundan 5’i Boşnak çoğunluklu ( Una – Sana, Tuzla, Zenica – Doboj, Bosna Podrinje ve Saraybosna Kantonları ), 3’ü Hırvat çoğunluklu ( Posovina, Batı Hersek ve Livno Kantonları ) ve diğer 2 kanton ise ( Merkez Bosna ve Hersek – Neretva ) karışık etniklidir.
Bosna Hersek Federasyonu Kantonları, federasyon yönetimini oluşturan ikinci seviye yönetimlerdir. Federasyonda kanton hükümetlerinin ve parlamentolarının üstünde Bosna Hersek Federasyonu Parlamentosu ve Bosna Hersek Federasyon Hükümeti bulunmaktadır. Federasyon parlamentosu da devletin merkezi parlamentosu gibi iki kanattan oluşmaktadır, kanatlardan biri Bosna Hersek Federasyonu Temsilciler Meclisi diğeri ise Bosna Hersek Federasyonu Halk Meclisidir. Bosna Hersek Federasyon Hükümeti’nin de diğer entitede olduğu gibi bir bakanlar kurulu ve başbakanı bulunmaktadır. Federasyonun ayrıca birde başkanı bulunmaktadır.
Bosna Hersek’te tüm siyasi mekanizmaların üzerinde Bosna Hersek Yüksek Temsilciliği bulunuyor. Yüksek Temsilcilik, Dayton Anlaşması ile Bosna Hersek’te barışı uygulamakla görevli konseyin oluşturmuş olduğu bir kurumdur. Merkezi Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’da bulunuyor. Dayton Anlaşması’nın ülkedeki siyasi kurumların işlemesini sağlaması gibi özellikle sivil yönlerinin uygulanması Yüksek Temsilcilik’in sorumluluğundadır. Yüksek Temsilcilik’in başında ise Avrupa Birliği tarafından atanan Bosna Hersek Yüksek Temsilcisi bulunuyor. Yüksek Temsilci Bosna Hersek’in tüm demokratik kurumlarında sınırsız bir yetkiye sahiptir. Bu yetkiler kapsamında, Bosna Hersek Yüksek Temsilcisi herhangi bir kuruma bağlı olmadan, Bosna Hersek Cumhurbaşkanı’nı dahi görevinden alabilmektedir. Örneğin, Bosna Hersek Eski Yüksek Temsilcisi Wofgang Petritsch, 2001 yılında ülkede bir Hırvat entitesi oluşturmayı amaçladığı gerekçesiyle Hırvat Ante Yelavić’in Bosna Hersek Üçlü Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyeliğine son vermiştir. Bu örnekten de anlaşılabileceği gibi Yüksek Temsilci, Bosna Hersek’in en yüksek siyasi makamı olan Cumhurbaşkanlığı Konseyi’nin üyelerinin görevlerine dahi son verme yetkisine sahiptir.
Görüldüğü gibi bugün Bosna Hersek’te oldukça karmaşık ve parçalı bir idari yapılanma hüküm sürüyor. Ayrıca, ülkenin bu karmaşık idari yapısı, Bosna Hersek’in Avrupa Birliği ve NATO yolundaki en büyük engellerinden biri. Avrupa Birliği ve NATO yolunda atılan adımları kolaylaştırmak adına, ülkenin karmaşık bürokratik yapısını sadeleştirmek için çeşitli anayasal reformların yapılması söz konusudur. Fakat bunların gerçekleşebilmesi için öncelikle (Sırp, Hırvat, Boşnak) üç etnik halkın birbirleriyle uzlaşması gerekmektedir. Bu da Bosna Hersek’in mevcut parçalı siyasi yapısında çok uzun bir zaman gerektirmektedir. Üç etnik halkın herhangi bir basit konuda dahi sık sık görüş ayrılığına düştüğü göz önünde bulundurulursa, bu denli büyük anayasal reformların gerçekleşmesi için oldukça büyük bir zaman gerekecek gibi gözükmektedir.
TUİÇ – BALKAM
Emel DENİZ
Kaynakça
TUİÇAkademi, Dünya Bülteni, SEtimes, tr.euronews.com, TEPAV, Bosna Hersek Fahri Konsolosluğu, BBC Türkçe ‘Geleceğini Arayan Ülke’ , Yeni Şafak, Caner Sancaktar ‘Dayton Anlaşması’nın 10. Yılında Bosna Hersek’, Murat Önsoy ‘Coping with Bosnia-Herzegovina’s Critical Problems: Reconsidering the International Community’s Role’, M.Murat Taşar ’Dayton Anlaşması ve Bosna Hersek’in Geleceğine Dair Düşünceler’)
Çok güzel bi yazı olmuş. Elinize sağlık
Boşnaklar kendilerine yapılanları ve adaletin sağlanamamasını, kendilerinin iyi durumdayken savaşın zorla sonuçlandırılmasını, yani yıllarca toplu katliam ve soykırıma uğrarken kör sağır olan, film gibi izleyen Avrupa nın ve dünyanın ,durum leyhlerine dönünce bosna ordusunu tehditlerle barışa zorlamasını, dayatmasını içine sindiremiyor.Haksızlıklardan, adaletsizlikten başlarsak ciltler dolusu kitap olur.Yıllardan süren belirsizlik, işsizlik, yoksulluk..Gençleri ve bugün 40 yaşını aşmış ogünün gazilerini biz bunun içinmi savaştık dedirten duruma getirmiştir.Özellikle yeni nesil kendi ülkelerine lakayıt..Bosna kendi kültürünü yaşatmak ,mirasına sahip çıkmak adına birşeyler yapmalı artık,Kendilerine yapılanları unutmamalılar.Unutulan tekrarlanır!Çetnikler çocuklarını aynı kinle büyütüyorlar.Nefretleri hala taze ve yaptıklarından hiç pişman değiller.