Bosna-Hersek’in Geleceği: Bir Perspektif Meselesi mi?

Aşağıdaki yazı, Bosna-Hersek’in mevcut siyasi krizine dair farklı bir perspektifi ele almaktadır. Yazı, Karadağlı-Bosnalı yazar ve gazeteci Andrej Nikolaidis tarafından kaleme alınmış ve Istraga.ba portalında yayımlanmıştır. Nikolaidis, savaş karşıtı aktivizmi ve insan hakları mücadelesi ile tanınan bir isimdir.

Bosna-Hersek’in uluslararası alanda tanınan bir devlet olmayı sürdüreceği, ancak fiilen bir devlet olarak işlemez hale geleceği ihtimali hiç aklınıza geldi mi? Bosna-Hersek’in kurumları var olmaya devam edecek, ancak devletin merkezi kurumları olan SIPA, Bosna-Hersek Mahkemesi ve Savcılığı artık fiilen ülkenin bir bölümünde işlevsiz kalacak.

Bosna-Hersek yasalarının tüm topraklarında geçerli olmadığı, devletin ülkesinde güç tekeline sahip olmadığı bir senaryo ortaya çıkacak. Böylece Milorad Dodik, Bosna-Hersek’in “başarısız devlet” olduğu ve varlığının anlamsız hale geldiğini fiilen kanıtlamış olacak.

Peki, ya Dodik’in başlattığı kriz hiç çözülmezse?

Belki de ortada bir kriz bile yoktur. Bakış açınızı değiştirirseniz, aslında her şey bir algı meselesine dönüşebilir. Liberal söyleme göre, her şey perspektifle ilgilidir. Objektif bir gerçeklik yoktur; yalnızca sübjektif bakış açıları vardır. Eğer bu prensibi benimsersek, bir aptalın fikri ile bir dahinin görüşü aynı değerde olur. İşte bu noktada, bir bakış açısına göre, Dodik Bosna’nın parçalanmasını tamamlamış sayılabilir.

Bosna-Hersek yasaları ülkenin tamamında geçerli değilse ve devlet, topraklarında güç tekeline sahip değilse, bu durum Bosna-Hersek’in de facto parçalandığını göstermez mi? Dodik’in yapması gereken tek şey, doğru anı bekleyerek silahlı güçlerini entite sınırlarına çıkarmak ve Sırbistan, Rusya, Belarus gibi müttefiklerinden uluslararası tanıma almak olacaktır.

Ancak, bir de farklı bir perspektif var. Bu perspektife göre Dodik bağımsızlık ilan etmedi, Bosna-Hersek’te barış sağlandı ve ülke varlığını sürdürüyor. Uluslararası toplum, Bosna-Hersek’in egemenliğini ve toprak bütünlüğünü desteklemeye devam ediyor ve Dodik’in eylemlerinin kabul edilemez olduğunu dile getiriyor.

Önümüzdeki günlerde, bu anlatıyı “ilerici entelektüeller” tarafından sıkça duyacağız: “Ülke dağılmadı, önemli olan da bu.” Avrupa yoluna odaklanmak gerektiği, Bosna-Hersek’in iç meselelerinin AB üyeliğiyle birlikte çözüleceği iddia edilecek. Dodik’in provokasyonlarına kapılmamak gerektiği ve Bosna-Hersek’in Avrupa ailesine katıldığında tüm bu sorunların önemsiz hale geleceği savunulacak.

Ancak bu noktada asıl sorulması gereken şu: Dodik her şeyi yaparken, Saraybosna hiçbir şey yapmazsa ne olacak? Hayat aynen devam eder mi?

Bosna-Hersek, bağımsız, egemen ve bölünmez bir devlet olarak kalacak ama egemenliği ülkenin tüm topraklarına yayılmayacak. Ülke, II. Dünya Savaşı sonrası bölünmüş Almanya’ya benzer bir şekilde fiili olarak iki ayrı yönetim bölgesine dönüşecek.

Republika Srpska uluslararası olarak tanınmayan bir devlet olarak kalacak, ancak fiilen bir devlet gibi hareket edecek. Bosna-Hersek ise devlet kurumlarına sahip olacak, devlet memurları maaşlarını alacak, uluslararası dostlarla toplantılar yapılacak, barışın korunması için çaba gösterildiği iddia edilecek.

SIPA var olmaya devam edecek, hatta belki de başında yine Ćulum olacak ama RS topraklarında etkinlik göstermeyecek. Devlet mahkemeleri ve savcılığı var olacak, ancak söyledikleri ve yaptıkları ülkenin yarısında kimseyi ilgilendirmeyecek.

Sonuç itibariyle, tablo gayet açık: Dodik işini tamamladı ve artık bizden beklenen, bunu yeni bir gerçeklik olarak kabul etmemiz.

Bu ihtimali hiç düşündünüz mü?

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Küresel Güney’in Ekonomik Dayanıklılık Yolu

14 Mart 2025, Enver İbrahim Aşağıda yer alan metin, Malezya...

ABD Husileri Hedef Aldı

Geçtiğimiz hafta, ABD'nin Yemen'de İran destekli Husilere yönelik düzenlediği...

Sırbistan Sokakta: Yüzbinler Belgrat’ta Buluştu

5 Mart 2025 Belgrad Protestoları: Sırbistan Sokakta 15 Mart 2025...

Suriye Anayasa Süreci: Ahmed el-Şara ile Mazlum Kobani Anlaşması

10 Mart 2025 tarihinde, Şam'da geçici Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara...