Bosna Hersek -1 Sarajevo

TUİÇ-BALKAM’ın vizyonunda ve misyonunda vurguladığımız gibi temel amacımız Türkiye’nin Balkanlar politikasına gerçekçi, kimseyi dışlamayacak şekilde reel politikalar üreten gençler ortaya çıkarmaktır. İşte bende tamda bu sebeple okuduğum üniversite yarıyıl tatiline girer girmez soluğu iki yıldır yakından takip ettiğim, araştırma ülkem olan Bosna Hersek’te aldım.

Ekip olarak, Balkanlar kadar hassas bir bölgenin sadece Türkiye’den izlenerek anlaşılamayacağını başından beri çok iyi kavradığımızdan dolayı elimizdeki tüm imkânları kullanarak bölgede olabildiğince çok zaman geçirerek gözlem yapmaya ayrı bir önem vermekteyiz. Balkanlar’ı Balkanlıların gözlerinden görebilmenin, bölge insanını tanıyıp, anlayabilmenin bölgeye gerçek anlamda kalıcı barışın getirilmesinde atılacak adımlarda son derece önemli olduğunu düşünmekteyim. Bu nedenle biz gençler Balkan coğrafyasını Avrupa ya da Amerikalı perspektifinden anlamaya çalışmak yerine, bölgeye kendimiz giderek, çok sayıda ortak yönümüzün olduğu bu bölgeyi kendi gözlemlerimizle inceleyip, bölge uzmanı olma konusundaki amacımıza yaklaşmayı hedeflemekteyiz.

Balkam’ın Bosna Hersek araştırmacısı olarak, Bosna ziyaretimdeki en önemli amacım, ülkede faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya gelerek, Bosna Hersek ve Türkiye arasında sivil toplum kuruluşları vasıtasıyla kalıcı, sürdürülebilir ilişkilerin temelini atmak ve birlikte yürütülebilecek ortak projeler hakkında fikir alışverişi yapmaktı. Bu sebeple başkent Saraybosna’da faaliyet gösteren, Institut za Razvoj Mladih KULT, Youth Empleyment Project ve World Bosniak Congress temsilcileri ilegörüşmeler gerçekleştirdim. Saraybosna’da bulunan bu kurumlar hakkında bilgi vermeye başlamadan önce şunu eklemek isterim ki, Bosna’da devlet kurumları ve uluslararası örgütlerin dışında, savaş sonrası barışı yeniden inşa etme çalışmaları ya da insan hakları gibi konularda sivil toplum örgütlerinin tüm Bosna’ya katkı sağlayan oldukça başarılı girişimleri mevcut.

Saraybosna’da ilk görüştüğüm kişiler Youth Employment isimli altı senelik bir projenin yöneticileri olan Ranko Markuš ve Venesa Omerhodžić oldu. Youth Employment 2008-2014 yıllarını kapsayacak şekilde hayata geçirilen bir proje ve Swiss Agency for Development and Cooperation tarafından finanse ediliyor. Projenin temel amacı, 2008-2014 yıllarını kapsayan altı senelik dönemde Bosna Hersek’te 3000 kişiye istihdam olanağı yaratmak ve insanları çeşitli iş olanaklarına yönlendirmek. 2014 yılı itibariyle proje oldukça başarılı bir şekilde sona doğru yaklaşmakta. Bilindiği üzere, işsizlik bugün Bosna Hersek’in başlıca problemlerinden birisi, bu problemin ne kadar önemli boyutlara ulaştığını daha birkaç ay öncesine kadar, ülkenin endüstri şehri olarak bilinen Tuzla’da başlayan gösteriler sırasında da görmüştük. Bu anlamda Youth Employment gibiprojelerin Bosna Hersek için oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Evet, Bosna’da yirmi yıl öncesine kadar etnik sebeplerden ötürü büyük bir savaş yaşandı fakat bugün Bosna’da etnik gerginliklerin ötesinde en büyük problem ekonomidir. Etnik sorunlar ise politikacıların kendi amaçları doğrultusunda yazdıkları birtakım senaryoların piyasaya sürülmesi ile ortaya çıkarılıyor ve ülkenin en büyük sorunuymuşçasına diğer insanlara da servis ediliyor. Fakat temelde Bosna’da tüm Bosnalıların en büyük problemi ekonomidir, bu anlamda Türkiye’nin de uzun vadede ülkeye yapacağı en büyük destek Bosna’da sürdürülebilir kalkınmayı sağlayacak yatırımlar olacaktır. Bosna’da bugün büyük bir iş gücü mevcut, işsiz eğitimli bir nüfus var ve ülkenin gerçekte ihtiyacı olan şey bu eğitimli iş gücüne gerçek anlamda bir istihdam yaratmaktır. Bu açıdan ülkede faaliyet gösteren TİKA gibi Türk kuruluşlarına da büyük bir görev düştüğünü söyleyebiliriz. Uzun vadede Balkanlarda istikrar görmek istiyorsak en başta ekonomik sorunların kalıcı bir çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Bosna’da savaşı yaşamayan bir nesil yetişiyor ve ülkenin ayırım gözetmeksizin, tüm vatandaşları ile birlikte yapacağı bir gelecek inşasına ihtiyacı var, bu nedenle gençlere istihdam olanağı sağlamak bu amaç için atılacak en büyük adımlardan biri olacaktır.

Saraybosna’da görüştüğüm bir diğer kuruluş ise Instituta za Razvoj Mladih KULT oldu, burada beni Saraybosna Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencileri olan ve aynı zamanda KULT’un da bir parçası olan Elma Bešlić ve Rejan Igor Roić karşıladı. KULT benim TUİÇ yapılanmasına benzettiğim bir yapılanma ile 2002 yılında gençlerin girişimiyle kurulmuş bir sivil toplum örgütü. Bildiğimiz gibi Bosna Hersek’te temelinde istihdam sorunu yatan büyük bir beyin göçü problemi var, bu nedenle ülke eğitimli genç nüfusunu her gün kaybediyor, işte KULT ’ta Bosna’daki bu problemden ötürü kuruluyor. Elma ve Igor, kurumu bana kendi hazırladıkları kısa bir tanıtım filmi ile anlatmaya başladılar, merak edenler tanıtım filminin linkini yazının sonunda bulabilirler. Kurum misyon olarak tüm vatandaşların hiçbir ayrım yapılmaksızın tüm karar alma süreçlerine dahil olabileceği açık bir toplum yaratmayı benimsemiş. KULT sivil toplum kuruluşları ile devlet mekanizmalarının yapacağı işbirliklerinden ortaya çıkacak fikirlerin, toplumun her bir ferdini yakından ilgilendiren kararlar hakkında, karar alma mekanizmalarının yönlendirilmesi konusunda büyük bir önem taşıdığını söylüyor. Bu nedenle kendileri de öncelikle yerel belediyeler seviyesinde başlayarak, gençlerin sesinin alınacak her türlü kararda daha fazla duyulmasını sağlayacak projeler üretiyor. KULT’un bugüne kadar gerçekleştirmiş olduğu pek çok proje mevcut, bunlarda bir tanesine örnek olarak Bosna Hersek’in diğer entitesi Republika Srpska’nın Gençlik Konseyi (KULT, Bosna Hersek’in diğer entitesi Bosna Hersek Federasyonu’nda bulunuyor) ile birlikte gerçekleştirdikleri projeyi gösterebiliriz. Avrupa Birliği tarafından finanse edilen bu proje ile Bosna Hersek’te devlet kurumları ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirmek, karar alma sürecinde sivil toplumun rolünü arttırmak, insan haklarını ve demokratik reformları desteklemek amaçlanmış. KULT’un yaptığı projelere bir diğer örnek ise, Sırbistan, Hırvatistan ve Bosna Hersek’ten dokuz belediyenin katıldığı ve Birleşmiş Milletler tarafından desteklenen cinsiyet eşitliği ve insan hakları projesidir. Bu proje ile Bosna Hersek, Sırbistan ve Hırvatistan’dan 360 kadar kadının çeşitli seminerler ve eğitimler ile insan hakları ve cinsiyet eşitliği konularında bilinçlendirilmeleri sağlanmış. KULT’un çok önemli iki mesajı bulunuyor, ilki devlet kurumları ile sivil toplum kuruluşları arasında yapılacak sağlam bir işbirliğinin toplumun tamamının faydalanabileceği sonuçlar elde edebileceği ve diğer mesajda genç insanların büyük mücadelelere, sorunluluk almaya ve daha iyi bir gelecek için çalışmaya her zaman hazır olduklarını göstermek.


Saraybosna’da görüştüğüm diğer bir isim ise World Bosniak Congress’tenMevlida Rovčanin oldu, kendisinden kurum hakkında detaylı bilgi alma fırsatını yakaladım. World Bosniak Congress, Bosna Hersek’ten çeşitli sebepler dolayısıyla göç etmek durumunda kalmış ve bugün Bosna Hersek sınırları dışında yaşayan Boşnaklar’ın iletişim kurabilecekleri, gerektiğinde yardım alabilecekleri bir kurum olmamasından dolayı, bu amaçları gerçekleştirmek adına kurulmuş. Bilindiği üzere çeşitli kaynaklara göre değişebilen verilerde olsa Türkiye’de büyük bir Boşnak nüfusu bulunuyor ve bu nedenle Türkiye tabanlı TUİÇ-BALKAM ile Bosna Hersek tabanlı World Bosniak Congress, Türkiye’de yaşayan Boşnak vatandaşlar ile Bosna Hersek arasında bir köprü kurulması adına çeşitli ortak projeler gerçekleştirme kararı aldık. Yapılacak ortak projeler ile Türkiye-Bosna Hersek ve Balkanlar arasında kalıcı işbirliğini sağlayacak platformlar öne çıkarılacak.

Bosna Hersek ziyaretimin ilk kısmında size başkent Saraybosna’da sivil toplum örgütleri tarafından yürütülen çalışmalar hakkında bilgi vermeye çalıştım. Yazının ikinci kısmında Bosna Hersek’in oldukça önemli bir bölgesi olan, Sanski Most’ta bulunan, barışı yeniden inşa etmek amaçlı çalışan Centar za Izgradnju Mira hakkında bilgi vereceğim.

Yazımın sonunda bana kapılarını açan, Youth Employment Project temsilcileri Ranko Markuš ve Venesa Omerhodžić’e, Instituta za razvoj mladih KULT temsilcileri sevgili Elma Bešlić ve Rejan Igor Roić’e ve son olarak World Bosniak Congress’in temsilcisi, sıcak sohbetiyle beni yalnız bırakmayan sevgili Mevlida Rovčanin’e teşekkürlerimi sunuyorum.

Emel DENİZ

TUİÇ-BALKAM

 

Instituta za razvoj mladih KULT’un Tanıtım Filmi için,

http://www.youtube.com/watch?v=YboUWSoUSpk

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Srebrenitsa Soykırımı Mahkumu Radislav Krstic’in Mektubu

Srebrenitsa’da soykırımın desteklenmesi ve yardım edilmesi suçundan Lahey’de 35...

Trump’ın Ukrayna’da Batı/NATO Barış Gücü Planına Yönelik 10 Engel

Andrew Korybko 10 Obstacles To Trump’s Reported Plan For Western/NATO...

Türkiye-AB İlişkilerinde Kırılma Noktası: AK Parti Döneminde Yaşanan Gelişmeler ve Güncel Durum

Dr. Aziz Armutlu Giriş: Türkiye AB İliskileri Türkiye ile Avrupa Birliği...

Yapay Zeka Diplomasisi: AI Diplomasisinin Yükselen Çağı

The Emerging Age of AI Diplomacy To compete with China,...