Batı’nın Adaleti

Libya’da yaşanan son gelişmeler gerçekten de insanlık açısından çok düşündürücü.

19 Mart Pazar günü saat 18:45’de 20 tane Fransız savaş uçağı, Libya’nın hava sahası içine girerek Libya’nın kendi kuralları içinde seçtiği hükümetin yasal güçlerine karşı saldırı düzenlemeye başladı.

Bir yandan Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe, Libya lideri Muammer Kaddafi’nin BM Güvenlik Konseyi kararına uyana kadar, bu ülkeye yönelik başlatılan operasyonun devam edeceğini söylerken, diğer yandan 20 kadar uçak Libya’yı bombalıyor ve bu uçaklara kısa bir mesafe içinde güvenli iniş ve kalkış yapabilmeleri için de Fransız Hükümeti Charles de Gaulle uçak gemisini Pazartesi günü Libya’ya göndermeye hazırlanıyor.

ABD Başkanı Obama’da aynı doğrultuda, “sınırlı bir operasyon için yetki verdiğini” resmi bir ziyaret için bulunduğu Brezilya’da dile getirdi.

Verilen bu yetki çerçevesinde Akdeniz’de konuşlu ABD savaş gemilerinden Libya’daki hava savunma sistemlerine füze saldırıları düzenleniyor. 

 Buna ilaveten de Amerikalı yetkililer, ABD’nin operasyonda öncü konumda bulunduğunu, ABD savaş uçaklarının da operasyonlara dahil olduklarını, bölgede koalisyon güçlerine ait yaklaşık 25 savaş gemisi ile 3 ABD denizaltısı olduğunu ve 5 ABD keşif uçağının da operasyonda yer aldığını açıkladı.

Bu harekata İngilizler de katıldı ve Libya’ya düzenlenen operasyonda ABD ve İngiliz savaş gemileri ve denizaltılarından 112 seyir füzesi fırlatıldı ve toplam 20 hedef vuruldu.

Bütün bunların gerekçesi BM Güvenlik Konseyi’nin aldığı bir karar.

Çin’in dönem Başkanlığı altında toplanan 15 üyeli BM Güvenlik Konseyi, İngiltere, Fransa ve Lübnan tarafından hazırlanan Libya’da sivilleri koruma amacıyla uçuşa yasak bölge oluşturulmasına yetki veren, Libya’da derhal ateşkes sağlanması çağrısında bulunan ve rejime yönelik yaptırımların daha da sıkılaştırılmasını ve genişletilmesini öngören karar tasarısını, 10 üyenin “’evet”’ ve 5 üyenin “’çekimser”’ oylarıyla kabul etti. Karar tasarısına, Konsey’in daimi üyelerinden Rusya ve Çin ile birlikte geçici üyeler Almanya, Hindistan ve Brezilya çekimser oy verdi.

Şubat 1992 tarihinde Ermeni silahlı kuvvetlerinin Rusya’nın 366.cı Mekanize Birliği ile birlikte Dağlık Karabağ bölgesinde, Hocalı kentine saldırmaları sonucunda 613 Azerbaycan Türk’ünün öldürülmesi, 1000 kişinin sakat kalması, 106 kadın, 63 çocuk ve 70 yaşlı kadın ve erkeğin vahşice katledilmesinden sonra BM Güvenlik Konseyi Toplanmış ve 30 Nisan 1993’de 822 (1993) No.lu kararı, 29 Temmuz 1993’de 853 (1993) No.lu kararı, 14 Ekim 1993’de 874 No.lu kararı ve de 12 Kasım 1993 tarihinde de 884 (1993) No.lu kararı alarak, Ermenistan askerlerinin bölgeyi terk etmesi ve evlerinden kovulan Azerbaycanlıların geri dönmeleri kararını almıştı.

Ermenistan hükümeti BM Güvenlik Konseyi kararlarını hiçbir zaman dikkate almadı ve halen de Ermenistan askerleri 1992 yılından beridir Dağlık Karabağ’da bulunmakta, işgale devam etmekte.

Bir taraftan BM Güvenlik Konseyi kararlarına uymadı diye Libya’ya karşı dengesiz bir güç üstünlüğü ile ABD, Fransız, İngiliz, Kanada ve İspanya askerlerinden oluşan “İttifak Güçleri” saldırırken, diğer taraftan 4 adet BM Güvenlik Konseyi kararına rağmen Hocalı’da soykırım suçu işlemiş olan ve askerlerini Dağlık Karabağ’dan hala daha çekmeyen Ermenistan’a bırakın “İttifak Güçleri”nin saldırmasını, kınama bile yapılmamakta.

Bu nasıl bir “İnsan Hakları”dır, nasıl bir “Batı Medeniyeti”dir, nasıl bir “Adaletin Üstünlüğü” kavramıdır pek anlayabilmiş değilim.

İngiltere’nin, Libya’nın paralarına el koymasını ise hiç anlamış değilim. Uluslararası kurallara da uyduğunu da sanmıyorum. Bu açıkça tek yanlı bir adalet.

Uluslararası Hukuk zaten kimin haklı olduğuna değil, kimin güçlü olduğuna bakarak uygulamaya konuluyor dünyamızda.        

 

Prof. Dr. Ata ATUN

http://www.ataatun.com 

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Orta Güçler Çok Kutuplu Bir Dünya Yaratacak

Dani Rodrik - Cambridge Bu yazı ilk olarak 11 Kasım...

Amerika Bir Sonraki Sovyetler Birliği mi?

Harold James, Princeton Üniversitesi'nde Tarih ve Uluslararası İlişkiler Profesörü. Bu...

Stabil Kripto Paralar Doların Küresel Statüsünü Koruyabilir

Paul Ryan, ABD Temsilciler Meclisi'nin eski sözcüsü (2015-19), American...

Avrasya’da Kolektif Güvenlik: Moskova ve Yeni Delhi’den Bakışlar

Collective Security in (Eur)Asia: Views from Moscow and New...