Başbakan Erdoğan’ın Yeni Suriye Girişimi: Üçlü Diyalog Sistemi

Azerbaycan’da Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın (ECO) 12. Zirvesi sırasında, Başbakan Erdoğan tarafından gündeme getirilen üçlü görüşmeler sistemi, 19 ay sonra Suriye krizinde çözüm yönünde atılmış önemli bir adımdır. Üçlü sistem, Kahire’de gerçekleştirilen ve Suudi Arabistan’ın katılmadığı Türkiye, Mısır, Suudi Arabistan ve İran arasındaki dörtlü zirvenin farklı bir şekilde hayata geçirilmesi çabasıdır. Diğer bir deyişle, Riyad’ın İran’la görüşmeyi reddetmesiyle tıkanan süreç, Türkiye’nin girişimleriyle aşılmaya çalışılmaktadır.  Başbakan Erdoğan, sistemle ilgili olarak İran’a ”Biz burada üçlü bir sistem önerdik. Bu sistem de Türkiye-Mısır-İran böyle bir üçlü olabilir. İkinci sistem Türkiye-Rusya-İran olabilir. Üçüncü bir sistem Türkiye-Mısır-Suudi Arabistan olabilir. Buralardan alınacak neticeyle bu daha da yaygınlaştırılabilir. Bu yaygınlaştırma neticesinde de neler yapabileceğimizi daha net görebiliriz”. dedi. [1]

Uzunca bir aradan sonra Başbakan Erdoğan’ın diplomatik ve barışçıl bir çözüm konusunda atmış olduğu adım, Türkiye’nin sorunun çözümünde yeni bir inisiyatifi başlatmaya hazır olduğunu da hem bölge halklarına hem de uluslararası topluma göstermektedir. Aynı zamanda Türkiye’nin atmış olduğu adım, bir kez daha Suriye sorunun askeri olmayan yöntemlerle çözümüne yönelik Türkiye’nin açık bir vizyona sahip olduğuna işaret etmektedir. Türkiye’nin Suriye’de yaşanan çatışmalardan duyduğu rahatsızlığı, Bakü’de üst düzeyde dile getirirken en azından Kurban Bayramı’nda bir ateşkes sağlanması için tüm tarafların çaba harcaması gerektiğini de ifade etmesi önemsenmelidir. Başbakan Erdoğan, “Şimdi ise İbrahimi’nin attığı bir adım var, hiç olmazsa Kurban Bayramı’nda bir ateşkes sağlayalım, bunu temin edelim. Bugün Sayın Ahmedinejad ile bunu görüştüğümüzde ‘Bu isabetli, doğru olur. Biz, bu konuda açıklama yaparız’ dediler. Aynı şekilde bizden de Dışişleri Bakanımızdan veya Bakanlığımızdan yapılması ki bunlar eş zamanlı olursa daha da isabetli olur. Hatta buna Mısır, Suudi Arabistan ve Rusya katılabilir. Bölgede bu konuyla birinci derecede ilgili ülkelerin böyle bir çağrıyı yapmasında büyük fayda var dedik. Bu şekilde bu konuyu da aramızda bir ortak destek beyanıyla karara bağladık”.[2]

Bu kapsamda Başbakan Erdoğan rasyonel bir şekilde Suriye sorunun çözümünde diplomatik ve barışçıl yöntemlerin uygulanması konusunda yeni bir inisiyatif başlatmış olmanın ötesinde, taraflar arasında görüşmelerin başlaması için öncelikli olarak akan kanın durdurulması yönünde bir girişime de öncelik etmiş olmaktadır. Ortaya konan inisiyatif, hem yöntem hem de pratikte anlamda krizin çözümüne katkı sağlayabilecek bir çözüm yoludur.

Türkiye açık bir şekilde, ilk etapta Suriye sorununa taraf olan bölgesel aktörleri doğrudan ve dolaylı olarak bir masanın etrafında toplanmalarını sağlamaya çalışmaktadır. İlk toplantıların doğrudan Suriye krizine taraf olan aktörlerle gerçekleştirilmesinin önerildiği dikkat çekmektedir. Türkiye-İran-Mısır toplantısının ardından ortaya çıkan sonuçların, bu kez Türkiye-Mısır-Suudi Arabistan toplantısında tartışılması ve ardından da ortaya çıkacak yeni önerilerin de farklı olarak, Rusya’nın da içinde yer alacağı yeni bir üçlü diyolog toplantılarının gündeme getirilmesi sorunun çözümü açısında doğru ve uygulanabilir bir yöntemdir. Bölge ülkelerinin dışında soruna taraf olan Rusya ve belki de ardından AB gibi aktörlerin de, müzakere ve diyalog toplantılarına dâhil edilmesi gündeme gelecektir. Dolayısıyla, Suudi Arabistan’ın, İran’la aynı masada yer almamasından dolayı tıkanan müzakere süreci, Başbakan Erdoğan’ın yeni bir adımıyla aşılmaya çalışıldığı dikkat çekmektedir. Açıkçası Türkiye gibi diğer aktörlerin de Başbakan Erdoğan’ın atmış olduğu yeni adımı desteklemesi ve Suriye krizinin çözümünde barışçıl adımın bir parçası olması, bölge halkları tarafından da istenilen bir olgudur.

 Doç. Dr. Veysel Ayhan

IMPR Başkanı

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Orta Güçler Çok Kutuplu Bir Dünya Yaratacak

Dani Rodrik - Cambridge Bu yazı ilk olarak 11 Kasım...

Amerika Bir Sonraki Sovyetler Birliği mi?

Harold James, Princeton Üniversitesi'nde Tarih ve Uluslararası İlişkiler Profesörü. Bu...

Stabil Kripto Paralar Doların Küresel Statüsünü Koruyabilir

Paul Ryan, ABD Temsilciler Meclisi'nin eski sözcüsü (2015-19), American...

Avrasya’da Kolektif Güvenlik: Moskova ve Yeni Delhi’den Bakışlar

Collective Security in (Eur)Asia: Views from Moscow and New...