Balkan Haberleri

Romanya’da başbakan ve hükümet istifa etti

Romanya Başbakanı Emil Boc, AB’nin en yoksul ikinci üyesinde hükümetinin son yıllardır uygulamak zorunda kaldığı tasarruf tedbirlerine karşı düzenlenen protestolar üzerine Pazartesi günü görevinden istifa etti.

Romanya Başbakanı Emil Boc, düzinelerce şehirde haftalardır yaşanan ayaklanmalar ve tasarruf karşıtı gösteriler sonrasında, ülkedeki siyasi ve toplumsal gerginliği hafifletmek istediğini söyleyerek, 6 Şubat Pazartesi günü görevinden istifa etti. AFP’nin aktardığına göre Boc, canlı yayınlanan bir kabine toplantısında “Siyasi ve toplumsal gerginliği dağıtmak ve Romanya’nın zor kazanılmış istikrarını korumak amacıyla, hükümetimin istifasını sunma kararı aldım.” dedi. AFP’nin bildirdiğine göre Adalet Bakanı Catalin Predoiu geçici başbakanlık görevine atandı ve kendisinden yeni kabineyi kurması istendi. Boc milletvekillerine, Avro Bölgesi’nde kriz yaşandığı bir dönemde istikrarsızlığı önlemek için, yeni bir hükümeti en kısa sürede onaylamaları yönünde çağrıda bulunmuştu. Aynı zamanda merkezci Demokratik Liberal Parti’nin (PDL) de Genel Başkanı olan Boc, Aralık 2008’de göreve geldi. Bundan sadece üç ay sonra, ülke ufukta beliren ekonomik krizi bertaraf etmek için IMF, AB ve Dünya Bankası’ndan mali yardım almak zorunda kaldı. Toplam 20 milyar avroluk kredi paketi karşılığında Romanya, kamu harcamalarını kısmaya yönelik bir dizi sevilmeyen tasarruf tedbiri uyguladı. Kamu sektöründeki maaş ve çalışan sayısını azaltmanın yanı sıra hükümet, 2010 yılında AB’nin en yoksul üyelerinden birinde emekli aylıklarını da dondurdu. Bu kesintiler, Yunanistan, İspanya ve diğer ülkeleri de saran yaygın protestolara benzer gösterilere yol açtı.

(Reuters, AFP, DPA, BBC, Hot News.ro, RFE/RL, VOA)

Jovanoviç’in sözleri Sırp Cumhuriyeti’nde tartışmaya yol açtı

Sırbistan’da Liberal Demokrat Parti liderinin Sırp Cumhuriyeti’nin soykırımla kurulduğu yönündeki iddiası, gerek Sırbistan gerekse BH’de sert tepkilere yol açtı. Sırbistan’daki Liberal Demokrat Parti (LDP) Genel Başkanı Cedomir Jovanoviç, parti üyelerine hitaben yaptığı bir konuşmada Sırp Cumhuriyeti’ni (SC) “soykırımsal bir oluşum” şeklinde nitelendirerek, halk arasında feryada ve BH’nin bu siyasi tarafının niteliği hakkında tartışmalara yol açtı. 29 Ocak’ta LDP yürütme kuruluna hitaben yaptığı konuşmada Jovanoviç, “SC, soykırım, Srebrenica soykırımı üzerine inşa edilmiştir. Bu etnik temizliğin 2. Dünya Savaşı’ndan beri eşi görülmemiştir.” dedi.Sırbistan’ın yanı sıra SC’de de halkın feryat etmesi üzerine, Tanjug haber ajansı Jovanoviç ile SC Cumhurbaşkanı Milorad Dodik arasında bir tartışma düzenledi. Televizyondan yayınlanan iki saatlik düelloda Jovanoviç, eleştirenlerin sözlerini bağlamından çıkardığını belirtmekle birlikte, bu yorumun doğru olduğunu da ekledi. Jovanoviç, “1992 yılında Sırp Cumhuriyeti’in kurmuş olan herkes, bunu Saraybosna ve Srebrenica’nın tahribine dayanarak yapmıştır.” dedi. Dodik ise, Jovanoviç’in iddiasını yalan olarak nitelendirdi. Cumhurbaşkanı, “Sırp Cumhuriyeti Mayıs 1992’de kurulmuş, Srebrenica katliamı ise Temmuz 1995’te meydana gelmiştir.” dedi. Dodik’in kabinesi ayrıca bir bildiri yayınlayarak, Jovanoviç’in yorumlarının gereksiz ve kasıtlı olduğunu ve büyük olasılıkla Sırbistan’da Mayıs ayında yapılacak seçimleri hedef aldığını ileri sürdü. BH’de görüşler ikiye bölünmüş olmasına karşın, oradaki Sırp partileri Dodik’in görüşüne destek verdi. Demokratik İlerleme Partisi Genel Başkanı Mladen İvanjiç SETimes’a verdiği demeçte, “Sayın Jovanoviç bile söylediklerinin doğru olmadığını ve bu tür şeyleri sadece yaklaşan seçimlerde daha fazla oy alabilmek için söylediğini biliyor.” dedi.

(Southeast European Times–Banja Luka & Drazen Remikoviç & İvana Jovanoviç)

Sırbistan, kadın ve yabancı mahkûmlarla cebelleşiyor

Kadınlar toplam cezaevi nüfusunun %3’ten azını oluşturmasına karşın, mahkûmların yaklaşık %10’u yabancı ülkelerden geliyor. Yine de her iki grup farklı sorunlar çıkarıyor. Sayıları az olmasına rağmen, kadın ve yabancı mahkûmlar gerek demir parmaklıklar arkasında, gerekse tahliye edildikten sonra belli sorunlar yaratıyor. Sırbistan Mağdur Bilimi Toplumu adlı kâr amacı gütmeyen bir STK’nın müdürü olan Jasmina Nikoliç, SETimes’a aşırı kalabalığın sorun yarattığını ve bu durumun erkek cezaevlerinde de geçerli olduğunu söyledi. Sırbistan’ın tek kadınlar hapishanesi olan Pozarevac, 180 kişilik kapasiteye sahip.Cezai Yaptırımları Uygulama Dairesi müdürünün danışmanlarından Zoran Vuciceviç, SETimes’a “Gerçekte ise 290 mahkum var.” diyerek, bunların çoğunun uyuşturucuyla ilgili suçlardan yattığını ve “ev içi şiddet vakalarında suç işlemiş kişilerin de önemli oranda yer aldığını” sözlerine ekliyor. Nikoliç, evlilikle ilgili veya ev içi bu meseleler yüzünden, “Kadın mahkumlar için en büyük sorunun, cezaevinden çıktıktan sonra topluma entegre olmak” olduğunu belirtiyor. Suç Bilimi Enstitüsü öğretim üyesi ve Belgrad’daki Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Fakültesi eski dekanı Dobrivoje Radovanoviç, kadınlar hapishanesinde uygulanan ve kendi deyimiyle erkekler hapishanesindeki disiplinden bile daha katı olan olağanüstü disiplinin kendisini şok ettiğini belirtiyor. SETimes’a konuşan Radovanoviç, “Eğitmenler de dâhil olmak üzere cezaevlerini kadınlar yönetiyor ve küçük bir “kapo” (toplama kampı) rolü oynayan bu kurumlarda sadece kadınlar çalışıyor.” dedi. Yeniden suç işleme eğiliminin yüksek oranda olmasının işaret ettiği gibi, kadın mahkûmlar için en zor soru “hapisten sonra ne yapacakları”. Nikoliç, “En büyük sorunları nasıl geçinecekleri, zira cezaevinden çıkmış kadınların iş bulma oranı çok düşük bir seviyede ve çalışabilecekleri iş sayısı çok az.” diyor.

(Southeast European Times–İvana Jovanoviç)

Kosova hükümeti dış denetim konusunda sayfayı çevirmek istiyor

Milletvekillerin Kosova’daki uluslararası denetleyici güçlerinin varlığına son vermek için oylama yapması tepkilere yol açtı. Kosova parlamentosu, denetimli bağımsızlığa son verme süreci kapsamında Uluslararası Sivil Dairesi’ni (ICO) kapatma ve Ahtisaari Planını 2012 yılı sonuna kadar tamamlama amaçlı bir kararı onayladı. Parlamentonun kararı, Uluslararası Yürütme Kurulu’nun (ISG) geçen ay dairenin bu yıl içinde kapatılabileceği yönündeki tavsiyesi üzerine geldi. Başbakan Haşim Taçi, “Bu karar, içeriği ve sonrasında onaylanması, geniş bir siyasi ve etnik uzlaşmayı yansıtmakta.” dedi. Hükümet ve ICO, denetimli bağımsızlığa son vermeye yönelik anayasa değişikliklerini tespit etti: 21 yasanın değiştirilmesi ve yeni yasaların hazırlanıp onaylanması gerekiyor. Muhalefetteki Vetevendosje Hareketi karara karşı çıkıyor ve Taçi hükümetini denetimli bağımsızlığa son vermenin bedeli olarak kuzey Kosova’ya yönelik özel bir statüyü “gizlice kotarmaya” çalışmakla suçluyor. Vetevendosje kararı imzalamayı reddetti.

(Southeast European Times–Linda Karadaku)

Esra AĞIOĞLU

TUİÇ Stajyeri 

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Yapay Zeka Diplomasisi: AI Diplomasisinin Yükselen Çağı

The Emerging Age of AI Diplomacy To compete with China,...

Kolektif Kimlik Bağlamında Sosyal Bütünleşme: Gezi Parkı Olaylarından Bir Perspektif

Fazilet Bektaş Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Özet Bu çalışma, uluslararası alan...

Teknolojinin İpek Yolu: Otoriterleşme ve Çin’den Dünyaya Uzanan Dijital Otoriteryanizm

Nazlı Derin Yolcu Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Özet Dünyada geçmişten günümüze...

Arap Baharı ve Demokratikleşme: Tunus ve Mısır’da Sivil Toplumun Karşılaştırmalı Rolü

Ayça Özalp  Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Giriş Demokratikleşme ve sivil toplum...