Küresel Ekonomik krizin vurduğu son 5 yıldan beri Dünya özellikle Avrupa birliği krizden kurtulabilmiş değil bu çevremizde hepimizce bilinmektedir. Avrupa birliği krizden nasıl çıkılacağını bilmediği için birlikte ki bazı ülkelere yardımda bulunuyor. Yunanistan’ın devlet borçları 340 milyar Euro’yu buluyor. Bu borçların en büyük alacaklıları 62 milyar Euro tutarıyla Fransız ve 50 milyar Euro ile Alman bankaları. Yunanistan krizinden sonra İspanya ve İtalya ya da kriz yayılmış durumda ve burada domino etkisi belirgeçleri kendini göstermeye başlamış durumdadır.
Letonya da Euro’ya uyum sağlamak için kur sabitlendi memur maaşları %40 düşürüldü ve develüasyon eşiğine gelindi ekonomi %20 geriledi. Fransa Almanya’yı Euro’dan çekilir ülkemden Euro’yu çıkartırım diye tehdit etti. Almanya gibi ülkelerin Euro ya geçişle satın alma güçlerinde zorlandıklarını uzun zamandır hepimiz zaten biliyoruz. Bir ülke de asıl ekonomik krizin baş gösterdiği işsizlik durumunun baş göstermesiyle net bir şekilde anlaşılabilir eğer ülke içi büyük finanslar ihracat yapmıyor ise bu süreç daha da hızlanabilir. ABD’nin en büyük sorunu sağlık ve eğitim harcamalarıdır. Tek başına kendi içinde özgür hareket alanı bulan Amerika bu olumsuz durumlarla daha hızlı ve ekonomik paketlerle başa çıkabiliyor ama bir birlik AB ise bu konu da birçok hukuki engel, yaptırımı aşması ve sözbirliği içinde olması gerekiyor. Bu kuralların getirdiği ekonomik istikrarı sürdürme de birçok mücadele ile zor bir süreç içinde kalıyor. Birlik de bu ekonomik ve bağlayıcı kuralların getirdiği birçok sorumluluk ve ekonomik yük var. Birçok gazeteci ve iyi düzeyde çalışanlar işsiz kalma yüzünden göç etme ülke değiştirme gibi durumlar içinde kalabiliyorlar. Ekonomik kötü sonuçların getireceği gelecek kaygısı, belirsizlik, yaşam standartlarının gerilemesi, sosyal haklar da azalma, düşüşe geçen yatırım ve güvensizliğin yaygınlaşması hem halk tabanında hem de hükümetler de bu ivmenin düzeltilmesi ve çıkmazdan kurtulmanın yolunu (özellikle Euro-avro ile) birlikten ayrılma gibi çözüm yollarına itebilir. Eğitim seviyesi yüksek diğer ülkeler de ki halklar da bu durum bazı protestolara neden olabilir ama bu Ortadoğu gibi bir ivme kazanmaz çünkü bu ülkeler de ki ekonomik, sosyo-politik ve sosyo-kültürel yapı oldukça farklıdır. Eğer Avrupa birliği dağılırsa ben bu dağılmayı SSCB dağılmasına benzetebilirim çünkü farklı parametrelerde ki insanlar liberal demokrasinin ve birliğin güç getireceği inancını kaybedecek ve kendilerince ağır basan ve güven duydukları ülkelerle işbirliği aşamasına geleceklerdir ama en kötüsü milliyetçi akımın tekrar bu ülkeler de güçlüce hissedilmesidir. Eğer bu ülkeler dünya da ki egemen güçlerle işbirliğine geçerlerse dünya düzenini terazisinde oynama yapıp farklı güç, organizasyon ve parametrelerin oluşmasına neden olacaklardır. Bazı ülkeler tekrar eski izlerine dönebilir bazıları Rusya bazıları ABD gibi ülkelerle işbirliği potansiyelini ister istemez arttırmak zorunda kalacaklardır.
Hollanda, Portekiz için ekonomik paketlerine uymalılar diyor. AB dağılırsa tüm ülkeler siyasi, ekonomik, rekabet, gümrük, gibi alanlarda serbest hareket alanı kazanacaklardır. Herkes kendi çıkarlarına göre hareket edecek bu da dengeler de değişme ve çatışma yaratacaktır. Milliyetçilik akımına dönülmesi ise kaçınılmazdır. Dağılan birlik devletleri, stratejik ilişkiler açısından ya Amerika’nın ya da güçlü Avrupa devletlerinin himayesine girme yollarını arayacaklardır. Tabi bu ara da Rusya için de yeni fırsatlar doğacaktır. Ben burada ne kadar güçlü olursa olsun Çine herhangi bir ülkenin yanaşacağını düşünmüyorum çünkü Birlikten ayrılan ülkelerin en büyük korkusu güvensizlik ve gelecek kaygısıydı bu yüzden bilindik ülkelerle zemini sağlam olarak düşündükleri ülkelerle ittifak ve işbirliği yapacağı aşikârdır. Rusya’dan kazanç sağlayacak ülkeler de olacaktır çünkü Rusya eski ortak devletlerini yeniden kazanmak için bazı yardım ve çalışmalar içine girecektir. Rusya –Almanya yakınlaşması özellikle teknoloji ve sanayi de ABD’nin dikkatini Avrupa üzerinde ki hareketlenmeye doğru çekecektir. Birlik çözüm üretemez ve bu dağılma süreci gerçekleşirse bloklaşmalar başlayacaktır. Bu global etki de Türkiye de bloklaşmadan payını alması gerekir eğer Türkiye Ortadoğu da bir bloklaşma ekonomik-siyasi bir birliktelik veya organizasyon sağlayabilirse hiç bir şey yapamasa da birçok edinimleri olacaktır ben böyle bir bloklaşmaya optimisttik olarak yaklaşıyorum bu Ortadoğu da gereklidir. NEDEN BÖYLE SÖYLÜYORUM? ÇÜNKÜ Yunanistan ve birkaç ülkenin olası krizde çökmesi ya da ağır krize girmesi sebebiyle yeniden siyasi şekillenme içerisine giren Ortadoğu ülkelerinin batı modellemesinden kaçınıp fundamelist İslam a geçileceği nettir bazı yorumcuların arap milliyetçiliğine geçilebilir varsayımını ben düşünmüyorum çünkü yakın geçmişte bu organizasyonun yürümediği ve halen varolan Arap birliğinin yaptırımı olmaması bu milliyetçilik düşüncesine yanaşmayacaklarını göstermektedir. Türkiye model olabilir , model olurken birlik oluşturarak ekonomik siyasi üstünlük ve başkanlık yürütebilir Arap ülkelerinin böyle bir oluşuma yaklaşacağını düşünüyorum. Çünkü Türkiye bir Müslüman ülke olarak, AK Parti hükümetleri döneminde askeri vesayeti gerileterek, demokratik piyasa ekonomisinin en başarılı uygulamasını yaptı ve GSMH’yi 9 yılda 3400 dolardan 10600 dolara çıkardı. Peki, ABD gibi devletler buna ne diyecekler? Bu sorunun cevabı ABD’nin Ortadoğu kontrolünü kaybetmesi ve İsrail’in korunmasında önemli rol oynayacağına göstererek inandırılırsa zaten ABD buna yardım edecektir çünkü global etki ile yüz yüze kalan ve bir yan da Rusya ve Çin olan ülkelerin siyasi ve ekonomik çıkarlarını kaptırmama durumu ile ilgilenecektir.
ABD Avrupa da bloklaşma da önde olmak için ivmesini ve vereceklerini arttıracaktır. Amerika bu birliğin dağılmasını hem fırsat hem de tehdit olarak görüyor. Balkan ülkeleri dağılmadan en çok etkilenen ülkeler olacaklardır bunun yanında Danimarka-Portekiz-Yunanistan gibi ülkeler ise ekonomik olarak daha da çöküşe geçeceklerdir çünkü bunlar bir nevi yardım alan ülkelerdir.. Burada Rusya- Çin dışında ABD kazançlı çıkacaktır ama önemli olan bu çatışma ve global kriz ortamında Türkiye neler elde edebilir nasıl kazançlı çıkabilir bunun hesabını iyi yapmak ve tüm game theory (oyun teorisi) ortaya koymak gerekir.
Teyfik EREL