Aşırı Sağcı Şiddetin Küresel Boyutları: Rusya-Ukrayna Çatışması Bağlamında Yabancı Savaşçılar

Özet

Son zamanlarda, aşırı sağ ile özdeşleştirilen siyasi partilerin, hareketlerin ve terörizm biçiminde kendini gösteren şiddet eylemlerinin yükselişi görünür bir hale gelmiştir. Bununla birlikte, aşırı sağcı ideolojilerden ilham alan bireyler ve gruplar tarafından uygulanan şiddet biçimi giderek daha fazla ulusötesi bir karakter kazanmaya başlamıştır. Bu bağlamda, çalışma ile Rusya ve Ukrayna arasında sürmekte olan çatışma çerçevesinde yabancı savaşçılar fenomeni ele alınarak, şiddet yanlısı sağ aşırıcılığın küresel niteliklerine ışık tutabilmek amaçlanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Aşırı Sağcı Şiddet, Yabancı Savaşçı, Rusya-Ukrayna Krizi

Abstract

Recently, the rise of movements, political parties, and violent acts manifested in the form of terrorism associated with the far-right has become visible. Particularly, violence perpetrated by individuals and groups inspired by right-wing ideologies has increasingly taken on a transnational character. In this context,  it was aimed to shed light on the global dimensions of  violent far-right extremism by examining the phenomenon of foreign fighters in the framework of the ongoing conflict between Russia and Ukraine.

Keywords: Far-Right Violence, Foreign Fighter, The Russian-Ukrainian Crisis

 

Giriş

11 Eylül 2001 tarihinde New York’taki İkiz Kuleler’e ve ABD savunmasının merkezi Pentagon’a düzenlenen saldırıları takiben küresel terörizm, devletler özelinde ve uluslararası sistemin genelinde başlı başına bir gündeme sahip olmuştur. Ne var ki yakın zamana kadar akademisyenler, politika yapıcılar ve güvenlik güçleri tarafından İslami köktendincilik temelinde din motivasyonlu radikalleşme ve şiddet olgusu merkezi bir konuma oturtulmuştur. Siyaset sahnesinde yaşanan gelişmelerle birlikte terörizmle mücadele söyleminin kapsamı genişletilerek devam ettirilmiş olmakla beraber, İslamcı veya cihatçı terörizm olarak tanımlanan şiddet biçimine yönelik ilgi halen ağırlığını korumaktadır. Günümüzde sağ kanat ideolojilerin yükselişinin ve bu türden eğilimlerle gerçekleştirilen saldırıların yadsınamaz bir şekilde görünür olmasıyla uluslararası alanda farkındalığın kademeli olarak hissediliyor olmasına rağmen, konunun küresel çaptaki dinamizminin tüm boyutlarıyla ele alınmasına yönelik ihtiyaç giderek artmaktadır. Bu bağlamda, neredeyse tekil bir biçimde İslamcı hareketlerle ilişkilendirilen yabancı savaşçı meselesi, Rusya ve Ukrayna arasındaki kriz kapsamında analiz edilerek, şiddet yanlısı sağ aşırıcılığın giderek ulusötesi bir form alan yapısı aydınlatılmaya çalışılacaktır.  

 

Aşırı Sağcı Şiddetinin Küresel Dinamikleri

Aşırı veya radikal sağ terörizmi olarak anılan terim, geniş bir ideoloji yelpazesini kapsamakla birlikte en genel haliyle ”Kendi ırkı veya milleti için bir tehdit olarak addedilen (farklı kültür, din, milliyet veya cinsel yönelimleri içeren) siyasi ve etnik bir düşmanla mücadele etmek amacıyla şiddeti meşru bir araç olarak gören” bireyleri, grupları ve organizasyonlar ağını içermektedir (Koehler, 2014). Son yıllarda, genel olarak dünya üzerinde ve bilhassa Batı demokrasileri özelinde büyük bir bölümünü beyaz üstünlükçülerin oluşturduğu şiddet vakalarının sayısında ve ölümcüllüğünde yadsınamaz bir yükselişe tanık olunmuş (START, 2020) ve bu durum, terörizmle mücadelenin küresel ölçekte stratejik bir önem kazandığı 11 Eylül saldırıları ile birlikte İslamcı aşırıcılığı ve terörizmi odak noktasına koyan uluslararası arenada yankı uyandırmaya başlamıştır (CTED, 2020). Bahsi geçen süreçte radikal sağ motivasyonlarla gerçekleştirilen eylemlerin; sıklıkla vuku bulmasına ve kimi zaman İslamcı terörizmle ilişkilendirilen saldırı rakamlarını aşabilmesine karşın çok daha düşük yoğunluklu hasara yol açmaları, söz konusu ihmalin temel gerekçelerinden biri olarak öne çıkmıştır (ICT, 2020). Ne var ki, pek çok toplu ölümle sonuçlanan aşırı sağ şiddetinin gözler önüne serilmesiyle artan farkındalığa rağmen uzun süreli ilgi eksikliği sorunun tüm boyutlarıyla kavranabilmesinde önemli engellerden birini teşkil etmektedir. 

Bu bağlamda aşırı sağ kaynaklı şiddet eylemlerinin, küresel terörizm modelinin bir parçası olarak ele alınması yerine sıklıkla bireysel ve lidersiz saldırılar şeklinde karakterize edilen tek aktör veya yalnız kurt terörizmi olarak tanımlanan izole şiddet olayları kapsamında değerlendirilen yaygın bir anlayışın varlığı dikkat çekmektedir (Ganor, 2021). Ancak teknolojik gelişmelere bağlı olarak çevrimiçi toplulukların fiziksel mesafe engelleriyle kısıtlanmış olmadıklarını göz önünde bulundurmak gerekmektedir (Gill vd,. 2017; Hartleb, 2020). Diğer bir deyişle dijital ağlar, çeşitli oluşumların dünyanın dört bir yanından propagandalarını yayabilmelerini, üye devşirebilmelerini ve onları radikalleştirebilmelerini, taktik ve operasyonel tavsiye alışverişinde bulunabilmelerini, üyelerine kolluk kuvvetlerinden ve terörle mücadele operasyonlarından kaçınma eğitimi verebilmelerini; çabalarını finanse edebilmelerini ve birbirleriyle koordinasyon sağlayabilmelerini mümkün kılmaktadır. Böylece aşırı sağ terörizminin ulusötesi yapılanmasına yönelik önemli çalışmalar ortaya konmaktadır. Örneğin aşırı sağcı saldırıların işleyiş biçiminde, özellikle Anders Behring’in 2011’de sebebiyet verdiği katliamdan bu yana, saldırganların rol modellerinin eylemlerinden ilham aldıkları, taklitçi terörizm olarak nitelendirilen bir akımın hüküm sürdüğüne dair değerlendirmeler dikkat çekmektedir. Bu anlamda aşırılık yanlısı internet forumlarında çevrimiçi olarak bir hayli uzun manifestoların yayınlanması, söz konusu metinlerdeki müşterek anlatılar, saldırganların birbirlerini referans aldıklarına ilişkin ifadeler, kullanılan silahların üzerindeki ortak simgeler ve canlı yayınla yapılan saldırıların giderek artan küresel bir izleyici kitlesine erişmesi gibi pek çok göstergenin, münferit eylemler çerçevesinde ele alınan saldırıların bir çoğunun küresel bir ilham ağının parçası olarak yorumlanabileceğine ilişkin analizler son derece mühimdir (ICTT, 2019; GSCP 2020). Dolayısıyla elektronik ortamların kolaylaştırdığı yatay örgütlenme modellerine yönelik kanıtlar, şiddet yanlısı aşırı sağcı ideolojinin belirli bir yönlendirici kadrosu veya lideri olmamakla birlikte ulusötesi boyutlara sahip olabileceğini yansıtan kayda değer veriler olarak öne çıkmaktadır. 

Gerek dünya üzerinde radikal sağ eğilimlerle gerçekleştirilen terörist saldırılardaki yükseliş ve neden oldukları can kayıplarındaki artış, gerekse bireysel saldırganların aralarında benimsediği ortak bir duygunun varlığı, ilham döngüsü ve karşılıklı bağlantılar aracılığıyla örgütlenme yöntemleri, şiddet yanlısı sağ aşırıcılığın büyüyen, ölümcülleşen ve giderek ulusötesi bir forma dönüşen bir olguya işaret ettiğini göstermektedir. Bu bağlamda, aşırı sağcı hareketlerin küresel doğası ve uluslararası siyasette giderek artan önemini aydınlatabilmek adına Rusya ve Ukrayna arasında süregelmekte olan kriz bağlamında, sağ yönelimli yabancı savaşçılar ve sınıraşırı ağları mercek altına alınacaktır.

 

Yabancı Savaşçılar Fenomeni: Rusya-Ukrayna Çatışması

Yabancı savaşçı ve yabancı terörist savaşçı kavramları birbirlerinin yerine yaygın olarak kullanılmakla beraber, literatürde bu mefhumlar üzerine tanımsal tartışmalar söz konusudur. Bu anlamdaki kavramsal ayrıma bakıldığında, ilkinin kendi ülkeleri veya mutad meskenleri dışında bir sivil çatışmaya katılma amacıyla seyahat eden kişileri işaret ettiği, ikincisinin ise kendi coğrafyaları dışındaki başka bir bölgeye terörist faaliyette bulunmak niyetiyle yolculuk edenleri kastettiği görülmektedir. Ancak, böylesine bir sınıflandırmanın sınırlarının net bir biçimde çizilebilmesinin bir hayli güç olduğunun altını çizmek gerekir; zira mali, siyasi veya ideolojik çıkarlar önemli ölçüde örtüştüğünde yabancı savaşçılar da terörist olarak kabul edilebilmektedir (UNODC, 2018). Söz konusu belirsizlik, genel olarak terörizmin ve terörist faaliyetlerin tanımlanmasındaki ihtilaflı durumdan kaynaklanmakta olup başka bir tartışmanın konusu olmakla beraber meselenin bu çalışmadaki önemi ister savaşçı ister terörist olarak kategorize edilsin dünya üzerindeki şiddet içerikli eylemlerin yükselişindeki ve ulusötesileşmesindeki taşıdığı potansiyel ve dolayısıyla sebebiyet verdiği insani sonuçlardır. 

Yabancı savaşçı olgusunun tarihsel olarak yeni bir mesele olmamasının yanı sıra milenyumun ikinci on yılından beri süregelmekte olan Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde yaşanan karışıklık bağlamında, uluslararası arenanın en önemli gündemlerinden birini oluşturmaktadır. 2011 yılında patlak veren Suriye iç savaşı ile beraber bölgedeki istikrarsızlık ortamında tezahür eden Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) oluşumunun yükselişi ve küresel cihat ilan etmesi sonucunda gerek çatışma alanına farklı coğrafyalardan katılımcılar söz konusu olmuş gerekse dünyanın muhtelif bölgelerinde ilişkili şiddet eylemleri gerçekleştirilmiştir. Bu ortamda, ”yabancı terörist savaşçı” terimi ilk defa resmi olarak Ağustos 2014’te Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından hükümetlerarası bir belgede kullanılmıştır (UNSC, 2014a). Akabinde Eylül 2014’te 2178 sayılı kararla kavramın tanımı yapılmış ve gayrimeşru ilan edilmiştir. Buna göre yabancı terörist savaşçılar; “silahlı çatışma ile bağlantılı olanlar da dahil olmak üzere terör eylemlerinin işlenmesi, planlanması ya da hazırlanması veya bunlara katılım veya terör eğitimi sağlanması ya da alınması amacıyla; ikamet ettikleri veya uyruğu oldukları devletlerden başka bir devlete seyahat eden veya seyahat etmeye teşebbüs eden vatandaşlar ve diğer kişiler” şeklinde değerlendirilmiştir (UNSC, 2014b). 

Bu bağlamda, yabancı savaşçı fenomeninin uluslararası siyasette yoğun güvenlik endişeleri uyandırmasının başlıca nedenlerinden kısaca bahsetmek gerekir (ICTT, 2017). İlk olarak, çatışma alanlarına katılım göstermek amacıyla yolculuk eden insanların bölgedeki şiddet düzeyini ve zarar gören sivil popülasyonları artırabileceğini dikkat çekilmektedir. İkincisi, bu kişilerin bulundukları çatışma ortamında silahların kullanımını ve askeri taktikleri öğrenmeleri yüzünden şiddet yanlısı örgütlerin uluslararası ağlarını güçlendirebilecekleri üzerinde durulmaktadır. Üçüncüsü ise çatışma bölgelerinden mutad ülkelerine geri dönen yabancı savaşçıların, kendi ülkelerindeki potansiyel saldırganlara finansal ve lojistik destek sağlayan hücreler ve ağlar inşa ederek diğer bireyleri radikalleştirebilecekleri endişesi öne çıkmaktadır. Ayrıca, geri dönenlerin çatışmaların ardından travma sonrası stres bozukluğu yaşayabileceklerine ve bireysel terör saldırıları gerçekleştirebileceklerine yönelik kaygılar söz konusudur. Son olarak, yabancı savaşçıların döndüklerinde neden olabilecekleri radikalleşmenin ve şiddet döngüsünün toplumsal kutuplaşmaya sebebiyet verebileceği vurgulanmaktadır. Ne var ki, tüm bu güvenlik endişelerinde İslamcı köktendincilik ile ilişkili gruplara ve şiddet olaylarına neredeyse tekil bir odak konulması, farklı şiddet biçimleri kapsamında yabancı savaşçı meselesinin ciddi bir biçimde ihmal edilmesi göze çarpmaktadır (Tınas, 2020). Bu anlamda çalışma ile şiddet içerikli aşırılık yanlılarının tüm boyutlarıyla ele alınabilmesi adına Rusya-Ukrayna krizi çerçevesinde, radikal sağ  yönelimli yabancı savaşçıların analiziyle, böylesine oluşumların ulusötesi ağlarının çoğalmasına ve güçlenmesine ışık tutulmaya çalışılacaktır. 

 

Rusya-Ukrayna Savaşı

2014’te Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesinin ardından Kiev ile, Rus destekli ayrılıkçıların yanı sıra, Kremlin arasında patlak veren çatışma; 2022 senesinde Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik tam kapsamlı askeri müdahalesiyle sonuçlanmıştır. Bu bağlamda, dünya çapındaki aşırı sağcı çevreler, başlangıcından beri bu çatışmayı, her iki tarafa da artan sayıda sempatizan kazandıran propagandaları ve anlatıları için değerli bir kaynak olarak kullanmaktadırlar. Seyahat sebebinin meşru gerekçelerle veya terör faaliyetinde bulunmak amacıyla yapılıp yapılmadığını, yolculuk öncesinde ya da sonrasında belirleyebilmenin bir hayli zor olması yüzünden hükümetlerin kesin sayılara sahip olamamaları ve hatta güvenlik endişeleri nedeniyle gerçek rakamları bilseler dahi paylaşmaktan genellikle çekinmeleri nedeniyle yabancı savaşçıların sayısını ve hangi ülkelerden geldiklerini tam olarak bilebilmek mümkün değilse de; çatışmanın doruk noktasına ulaşmasının hemen öncesinde, 50’den fazla ülkeden yaklaşık 17.000 insanın, savaş alanına seyahat ettiğine yönelik değerlendirmeler mevcuttur (Soufan Center, 2022). 

Çatışmanın Ukrayna yanlısı tarafında, pek çok aşırı sağ eğilimli oluşum kurulmuş ve küresel boyutta ilişkiler geliştirmişlerdir. Örneğin, bu örgütlerin en meşhurlarından biri olarak Azak Taburu, uluslararası ilişkilerini yönetmek için ”Batı Sosyal Yardım Ofisi” adıyla özel bir kanat kurmuştur. Sosyal yardım ofisinden özel görevliler, hareketin beyaz üstünlükçü misyonunu yaymak, yabancı savaşçıları cezbetmek ve saflarına katmak ve benzer düşünen diğer aşırılık yanlısı bireyler ve gruplarla bağlantı kurmak için Avrupa’yı dolaşarak sınıraşırı çapta faaliyet göstermektedirler. Bu bağlamda, Temmuz 2018’de, Thüringen’deki sağ yönelimli grupların toplandığı bir rock konserinde izleyiciler arasında dağıtılan ve okuyucuyu harekete katılmaya ve “Avrupa’yı yok olmaktan kurtarmaya” davet eden, Azak Taburu tarafından Almanca olarak hazırlanmış broşürler bulunmuştur (ICT, 2020, s. 10). Ayrıca, Eylül 2019’da bir ABD askeri, bomba yapımına ilişkin ayrıntılı talimatlar dağıtmış ve Ukrayna’ya gidip Tabur ile savaşma arzusunu beyan etmesi üzerine tutuklanmıştır. Dahası, Christchurch saldırganının olaydan hemen önce Ukrayna’ya gittiği ve bu Taburla ilişkiler geliştirdiği tespit edilmiştir. Üstelik, bu kişinin saldırısına ilişkin manifestosuna ilham veren Avusturya’daki aşırı sağcı Kimlikçilik Hareketi’ne 1.500 € bağışta bulunduğu rapor edilmiştir (Keatinge vd., 2019). Çatışmanın diğer tarafındaki Rus yanlılarının geliştirdiği uluslararası ilişkiler örneklerine bakıldığında ise çatışmanın en önemli aşırı sağcı örgütlerden biri olan Rus Emperyal Hareketi’nin (RIM), 2017’de İsveç’in Göteborg kentindeki bir mülteci merkezine düzenlenen saldırıdan sorumlu olan İskandinav Direniş Hareketi (NRM) gibi diğer Avrupalı ​​aşırı sağcı oluşumlarla bağlantıları ifşa edilmiştir (CARR, 2021). Özetle, cephenin her iki yakasında şiddet yanlısı aşırı sağcı örgütlerin küresel bağlarına yönelik derinlemesine bir inceleme yapıldığında, bu türden örneklerin münferit olaylarla sınırlı olmadığı bir hayli dikkat çekmektedir. 

Böylece aşırı sağcı hareketlerin dikey koordinasyon yöntemleri olmaksızın, küresel çapta örgütlenme modellerine sahip olabilecekleri göz önüne alınmalıdır. Böylesine bir durum, şiddet yanlısı sağ aşırıcılığın karmaşıklığı kadar, onun ulusötesi karakterini de ortaya koymaktadır. Savaşın her iki cenahında çeşitli oluşumlar, süregelen çatışmayla ilgili olarak farklı anlayışlara sahip olmakla ve bir liderleri bulunmamakla birlikte, bu üstünlükçü hareketler arasında önde gelen bütünleştirici ortak ideolojinin gözden kaçırılmaması gerekmektedir. Bu anlamda hakim ideoloji; bireylerin anavatanlarına yönelik etnik çatışma tehdidi altında olduklarına ilişkin giderek artan bir şekilde paylaşılan takıntıdır ve dolayısıyla, çatışma bölgelerinin savaş deneyimi kazanılması için bir eğitim alanı olarak kullanılması gerektiğidir (Brzuszkiewicz, 2022). Kısaca karşıt taraflar arasındaki çatışma tiyatrosunda Rusya-Ukrayna savaşı dünyanın dört bir yanından yabancı savaşçıları çekerek eğitilmelerinde ve şiddet düzeyinin tırmanmasında oynadığı rol ile şiddet yanlısı sağ aşırıcılığın ulusötesi ideolojik yapısını yansıtmakta ve bu yapıyı güçlendirmektedir.   

 

Sonuç

Rusya ve Ukrayna arasındaki sürmekte olan çatışma kapsamında, radikal sağ motivasyonlu yabancı savaşçılar meselesinin analizi ile şiddet yanlısı aşırı sağcı yapılanmalar ve uluslararası bağları görünür olmaktadır. Cihat taraftarlarının çatışma alanlarını kullanmalarına benzer bir biçimde, aşırı sağcı şiddet yanlılarının Kiev ve Kremlin arasındaki çatışmayı insan toplanmak, savaş eğitimi vermek ve deneyimi kazandırmak için güvenli bir sığınak olarak benimsedikleri ortaya çıkmaktadır. Sonuç olarak, küresel çapta yabancı terörist savaşçı olgusuna karşı mücadelenin başlatılmasından bu yana, uluslararası toplumun, ağırlıklı olarak belirli bir türdeki seferberlik çevrelerine odaklanması ve aşırı sağcı hareketlerin giderek artan ulusötesi yapısının yeterince aydınlatılamaması, şiddetin engellenmesine yönelik mücadelede işbirliği çabalarının önündeki en temel sorunlardan biri olarak öne çıkmaktadır. 

Eylül Çetin

TUİÇ Güvenlik ve Terörizm Araştırmaları 

Editör: Gizem Güven



Kaynakça

Brzuszkiewicz, S. (2022). The war in Ukraine through far-right and jihadist lenses. European View. 21(2), 163-170. 

Center for Analysis of the Radical Right. (2021, June). Extreme Right Foreign Fighters: Analysis and Policy Responses for a Multi-faceted Security Issue. CARR Policy Insight. Erişim Adresi:  https://usercontent.one/wp/www.radicalrightanalysis.com/wp-content/uploads/2021/06/Miotto-2021.pdf?media=1629311015 

Combating Terrorism Center. (2022, June). Career Break or a New Career? Extremist Foreign Fighters in Ukraine. CTC Sentinel Project. Erişim Adresi: https://ctc.westpoint.edu/wp-content/uploads/2022/06/CTC-SENTINEL-062022.pdf 

Counter-Terrorism Committee Executive Directorate. (2020, April). Member States Concerned by the Growing and Increasingly Transnational Threat of Extreme Right-Wing Terrorism. United Nations Security Council CTED Trends Alerts. Erişim Adresi:  https://www.un.org/securitycouncil/ctc/sites/www.un.org.securitycouncil.ctc/files/files/documents/2021/Jan/cted_trends_alert_extreme_right-wing_terrorism.pdf  

Ganor, B. (2021, April). Understanding the Motivations of ”Lone Wolf” Terrorists. Perspectives on Terrorism. 15(2 ), 23-32. 

Geneva Centre for Security Policy. (2020, July). White Crusade: How to Prevent Right-Wing Extremists from Exploiting the Internet. GCSP Strategic Security Analysis. Erişim Adresi: https://dam.gcsp.ch/files/doc/white-crusade-how-to-prevent-right-wing-extremists-from-exploiting-the-internet 

Gill, P., Corner E., Conway, M., Thorton, A., Bloom, M. & Horgan, J. (2017). Terrorist Use of the Internet by the Numbers: Quantigying Behaviours, Patterns, and Processes. Criminology and Public Policy, 16(1), 99–117.

Study of Terrorism and Responses. (2020). Global Terrorism Index: Measuring The Impact of Terrorism. Erişim Adresi: https://reliefweb.int/report/world/global-terrorism-index-2020-measuring-impact-terrorism  

Hartleb, F. (2020). Lone Wolves: The New Terrorism of Right-Wing Single Actors. Springer.

International Institute for Counter-Terrorism (2020). The Far Right — Ideology, Modus Operandi and Development Trends. Erişim Adresi: https://www.jstor.org/stable/pdf/resrep30906.5.pdf?refreqid=excelsior%3Ac7b11d42644cf7b3f8b78984b05fb8af&ab_segments=&origin=&initiator=&acceptTC=1 

International Center for Counter-Terrorism. (2017, June). The Four Dimensions of the Foreign Fighter Threat: Making Sense of an Evolving Phenomenon. ICTT Policy Brief. Erişim Adresi: https://www.icct.nl/sites/default/files/import/publication/ICCT-Reed-Pohl-The-Four-Dimensions-of-the-Foreign-Fighters-Threat-June-2017.pdf 

(2019, September). Extreme-Right Violence and Terrorism: Concepts, Patterns, and Responses. ICTT Policy Brief. Erişim Adresi: https://www.icct.nl/sites/default/files/import/publication/Extreme-Right-Violence-and-Terrorism-Concepts-Patterns-and-Responses-4.pdf 

Keatinge, T., Keen, F. & Izenman, K. (2019). Fundraising for Right-Wing Extremist Movements: How They Raise Funds and How to Counter It. The RUSI Journal, 164(2), 10-23. 

Koehler, D. (2014). German Right-Wing Terrorism in Historical Perspective. A First Quantitative Overview of the ”Database on Terrorism in Germany (Right-Wing Extremism)” – DTG Project”. Perspectives on Terrorism, 8(5),  48-58.

MacKenzie, A. and Kaunert, C. (2021). Radicalisation, Foreign Fighters and the Ukraine Conflict: A Playground for the Far-Right?.  Social Sciences10(116), 1-16.

The Soufan Center. (2022, April). Foreign Fighters, Volunteers, And Mercenaries: Non-State Actors and Narratives in Ukraine. TSC Special Report. Erişim Adresi https://thesoufancenter.org/wp-content/uploads/2022/04/TSC-Special-Report_Ukraine_April-2022.pdf  

Tınas, M. (2020). Broadened Perspective On Foreign Terrorist Fighters in Syrian Civil War. Liberal Düşünce Dergisi, 25(97), 131-146.

United Nations Security Council (2014a). Resolution 2170, S/RES/2170 (Syria and Iraq). UNSC Adopted on 15 August 2015. Erişim Adresi: https://www.globalr2p.org/resources/resolution-2170-syria-and-iraq-s-res-2170/ 

(2014b). Resolution 2178, S/RES/2178, UNSC Adopted on 24 September 2014. Erişim Adresi: https://documents-dds-ny.un.org/doc/UNDOC/GEN/N14/547/98/PDF/N1454798.pdf?OpenElement 

United Nations Office on Drugs and Crime. (2018, June). Investigation, Prosecution and Adjudication of Foreign Terrorist Fighter Cases for South and South-East Asia. Erişim Adresi: https://www.unodc.org/documents/terrorism/Publications/FTF%20SSEA/Foreign_Terrorist_fighters_Asia_Ebook.pdf 



Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Yapay Zeka Diplomasisi: AI Diplomasisinin Yükselen Çağı

The Emerging Age of AI Diplomacy To compete with China,...

Kolektif Kimlik Bağlamında Sosyal Bütünleşme: Gezi Parkı Olaylarından Bir Perspektif

Fazilet Bektaş Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Özet Bu çalışma, uluslararası alan...

Teknolojinin İpek Yolu: Otoriterleşme ve Çin’den Dünyaya Uzanan Dijital Otoriteryanizm

Nazlı Derin Yolcu Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Özet Dünyada geçmişten günümüze...

Arap Baharı ve Demokratikleşme: Tunus ve Mısır’da Sivil Toplumun Karşılaştırmalı Rolü

Ayça Özalp  Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Giriş Demokratikleşme ve sivil toplum...