Suudi Arabistan Haftalık Haber Analizi
Seyahat Sektörü Canlanıyor
Suudi Arabistan’ın seyahat sektörünün değerinin önümüzdeki yıl yüzde 4 artarak 11.4 milyar dolara ulaşmasının beklendiği bildirildi. Küresel piyasa araştırma şirketi PhoCusWright tarafından yayınlanan rapora göre seyahat sektörünün değeri 2012’de 10.2 milyar dolar oldu.
Raporda, Suudi havacılık sektörünün olgun ve istikrarlı olduğu ve her yıl yüzde 2.6 büyüdüğü kaydedildi. Bunun yanı sıra ucuz maliyetli havayollarının 2012-2014 arasında yıllık yüzde 7.6 büyümesinin beklendiği vurgulandı.
Tahminlere göre Suudi Arabistan’da kaydedilen seyahat rezervasyonlarının yüzde 25’i internet üzerinden yapıldı. Ayrıca Krallık’ta kullanılan telefonların yüzde 60’ının akıllı telefon olduğu ve kullanıcıların yüzde 26’sının seyahat bilgisi edinmek ve uçak bileti almak için akıllı telefonlarından istifade ettiği ifade edildi.
Uzmanlar, Suudi Arabistan vatandaşlarının artık daha sık ülke dışına çıktığını ve daha çok para harcadığına dikkat çekti. Bunun yanı sıra özellikle Çin ve Avrupa’dan Suudi Arabistan’a seyahat etmek isteyen turist sayısında artış olduğu kaydedildi. Ceridet el-Medinah
Mekke’de Yeni Yollara 397 Milyon Dolar Harcanacak
Mekke Belediye’sinin yeni yol inşaatı için 397 milyon dolar değerinde dört adet anlaşma imzaladığı bildirildi.
Suudi Arabistan merkezli İngilizce yayınlanan Arab News’in haberine göre anlaşma çerçevesinde yeni 4 nolu çevre yolunu kesen otobanlar üzerinde kavşaklar inşa edilecek.
Mekke belediye başkanı Üsame El Ber, şehirdeki farklı nokta ve bölgeleri birbirine bağlayacak modern yolların oluşturduğu gelişmiş bir ağ kurmayı hedeflediklerini söyledi.
El Ber, 4 nolu çevre yolunun tamamlanması ile özellikle hac ve umre sezonlarında şehirde görülen trafik sıkışıklıklarının kaybolacağı müjdesini verdi. Ayrıca inşaat anlaşmalarının konusunda uzman firmalarla yapıldığı kaydedildi.
Arap Liderlere ‘ Dilinizi Kullanın’ Çağrısı
Arap Dili Yüksek Konseyi üyesi Abdulhamit Medkur, Arap liderlerine, konuşmalarında kendi dillerini kullanmaları çağrısında bulundu.
Arap Dili Yüksek Konseyi’nin 79. olağan kongresi toplantılarına katılan Medkur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Arap liderlerin uluslararası toplantı ve ziyaretlerde genellikle Arapça konuşmadıklarına dikkati çekti.
”Dil insanın ruhani varlığının, milli varlığının bir parçasıdır” diyen Medkur, kişilerin siyasi, zor ve hassas konuları yabancı bir dil yerine kendi lisanıyla daha iyi ifade edileceğini belirtti.
Bir sözcüğün anlamı ve yansımalarını o dilin ehlinden başkasının tam anlayamayacağını dile getiren Medkur, ”Bundan dolayı kendi dilinin dışında başka bir dille konuşan kimse, anlatmak istediği konuda yanlış bir ifade kullanabilir” diye konuştu.
Medkur, ”Başkanlarımız yabancı dil kullanıyor. Bunu da izleyenlerin gözünde bir üstünlük vasfı, bir statü göstergesi olarak görüyor. Oysa bu utanılması gereken bir durum” dedi.
Arap liderleri Avrupalı mevkidaşlarıyla karşılaştıran Medkur, şunları kaydetti:
”Örneğin Fransız bir yetkili ancak Fransızca konuşur. Yine bir İngiliz ve Alman yetkili ancak kendi dilinden konuşur. Bizdeki büyük sorun, üst düzey siyasi yetkililer ve yönetimdekilerin Arapça konuşmayla mükellef olmadıklarını düşünmesidir. Zira onlar Arapça uzmanı olmadıklarını dile getiriyorlar.”
Arap Dilinin Karşılaştığı Sorunlar
Medkur, Arapçanın karşılaştığı en büyük sorunlardan birinin de ”Ammice” (Sokakta kullanılan bozuk Arap lehçesi) olduğunu ifade etti.
Arap dünyasında tiyatro, televizyon ve radyo programlarında hatta bazı kanallarda haber bültenlerinde dahi ”Ammice” kullanıldığını vurgulayan Medkur, kimi Arap ülkelerinde İslami ilimlerle ilgili eğitimin de yabancı dille yapılması şeklinde yönelişlerin olduğunu anlattı.
Bazı ”Körfez ülkeleri”nde bu şekilde eğitim yapılacağı konusunda duyumlar aldıklarını ifade eden Medkur, bunun Arapça için büyük bir tehlike olduğunu vurgulayarak, ”Pilot eğitimi yapan ilköğretim okullarında, eğitim Arapça yapılmadığı gibi konuya özen de gösterilmiyor” dedi.
Arap Dili Yüksek Konseyi üyesi Medkur, ”Tüm bu tehlikelerin” içerden ve dışarıdan Arapçanın ”alandan çekilmesi”ne yönelik planlı bir çalışma olduğunu öne sürdü.
İngilizcenin ”dünya dili” olduğu ve bundan dolayı bazı derslerin bu dille yapılması gerektiğiyle ilgili görüşlerin hatırlatılması üzerine de Medkur, şunları kaydetti:
”İngilizcenin bir yabancı dil olarak öğretiminin yapılması, en derinlerine kadar inilmesi ve öğrenilmesi farklı bir şey. Bu arzu edilen, olması gereken bir durumdur. Ancak tarih, coğrafya gibi derslerin eğitiminin İngilizce yapılması arzu edilmeyen bir şeydir. Bizler mühendislik, fizik, kimya, botanik, zooloji, tıp gibi ilimlerin İngilizce değil Arapça yapılmasını istiyoruz.”
Medkur, böyle bir durumun Arapçaya çok sayıda terminoloji kazandıracağına ve dilin böylece birçok yeni ifadeyle zenginleşeceğine işaret etti.
Basın yayın kuruluşlarının kullandığı Arapçaya da değinen Medkur, gazetelerde, çoğunluğunda düzeltme yapılmamış, bazen de manşetlere taşınan büyük gramer hatalarının bulunduğunu söyledi.
Arap Dili Yüksek Konseyi üyesi Abdulhamit Medkur, Arapçanın önemli olduğunu vurgulayarak, ”insanların özel mülkiyet, ev ve evlatlarını korumaya yönelik” çabayı, Arapçayı korumak için de göstermeleri gerektiğini sözlerine ekledi.
(TUİÇ Akademi, Medine Gazetesi, El- Vatan, El-Yevm Gazeteleri )
İbrahim Cemal Metin
TUİÇ-YADAM