Home Blog Page 594

Orta Doğu Genel Özellikleri ve İsrail

0

Orta Doğu, Hint Yarımadası’nın batısından başlayan Güney-Batı Asya’nın Kuzey Afrika ile kesişim alanı için kullanılmaktadır. Bölge konumunun verdiği stratejik önem ve üzerinde barındırdığı ülkelerin çeşitliliği nedeniyle birçok sorunla karşı karşıya kalmıştır.

Türk-Kürt İlişkilerinin Kısa Bir Tarihi…

0

            Milliyet’te yayınlanan bir yazı dizisinde, Kara Kuvvetleri’nin eski komutanlarından emekli Orgeneral Aytaç Yalman’ın şu sözleri sürmanşetten verilmişti: “Kürt yok dedik sorunu göremedik”.

            Söz konusu söyleşilerden çıkarılacak sonuç, “öteki”ni yeterince tanımadığımızdı. Hem de hemen hemen hiçbir açıdan!

Azerbaycan ABD İlişkilerinin Etüdleri

0

Azerbaycan bağımsızlığını ilan ettiği ilk yıllardan Euro-Atlantik mekana entegrasyonu dış politika kursunun temeli olarak almıştı. 20 yıl içinde Avrupa ülkeleri, aynı zamanda ABD-la ilişkiler kurulmuştur. Bağımsızlığının ilk yıllarından ABD Azerbaycanla olan ilişkilerini geliştirmekte ilginç ve tüm bu yıllar içinde Azerbaycan-ABD ilişkileri özel sıcak hatla gelişmekte. Buna birkaç neden var: Azerbaycan’ın regiondakı önemi ve enerji projelerine katılımı.

Azınlık Kavramı ve Bulgaristan’daki Türk Azınlığı

0

Azınlık kavramına insanların toplu olarak yaşamaya başladıkları dönemlerden itibaren rastlamak mümkündür. Azınlık kavramı genel olarak çoğunluktan farklı özelliklere sahip olan gruplar, topluluklar olarak adlandırılabilir.

Kitap Tahlili: Türk Sorunu

0

21.YY Türkiye Enstitüsü Başkanı ve Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ tarafından ele alınan, son gelişmeler ışığında meydana gelen olayları değerlendirdiği, Kürt sorununa karşı yapılmak istenen çözümler neticesinde olası Türk Sorununa değinerek ortaya çıkabilecek bir kavgadan bahsetmektedir. Özdağ; Türk Sorunu başlıklı kitabını Dört Bölüme ayırarak, sistemli bir inceleme yaparak meydana getirmiştir. Bu bölümlere bakacak olursak;

Türkiye’nin ‘Yakın Çevre’ Politikası; Rusya Örneği

0

Bu makalede yakın dönem Türk Dış Politikasındaki değişiklikler, imparatorluk geçmişine sahip iki devlet olan Türkiye ve Rusya örneği, her iki devletin de yakın dönemde izledikleri,  izlemeye devam ettikleri dış politikalarını dayandırdıkları tarihsel arka planları ve yine bu iki devletin dış politikalarını yönlendiren/temel oluşturan doktrinler arasındaki benzerliklere/farklılıklara değinilerek, açıklanmaya çalışılacaktır. Ayrıca, Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra kurulan Rusya Federasyonu’nun ilk devlet başkanı Yeltsin ve onun halefi olan Putin Dönemine değinilerek, Türkiye’nin 2000’li yıllarda dış politikasında giderek hissedilmeye başlayan çok yönlü ve Osmanlı coğrafyasına yönelik artan ilgi ve politikalarını, Rusya’nın 1993 yılından beri izlemeye başladığı ancak Putin döneminde şiddeti giderek artan ‘Yakın Çevre’ politikası analiz edilerek açıklanmaya çalışılacaktır. Aynı zamanda, Soğuk Savaş döneminden sonra Türkiye’nin evirilen dış politikası, birey-devlet-sistem analizi çerçevesinde, Dünya’da meydana gelen siyasi, ekonomik, askeri, jeo-politik ve jeo-stratejik değişikler bağlamında ele alınacaktır.

Normalleşme Sürecinde Türkiye-Ermenistan İlişkileri‏

0

Son zamanlarda “Açılım” kelimesi tüm ülkenin kelime dağarcığında önemli bir yer edindi. Temelde iç politikadaki sorunların çözümüne yönelik planlanan açılımlara hükümet Ermeni açılımını da ekleyerek, “açılım” kelimesini dış politikanın da bir parçası haline getirdi. Malumunuz Türkiye Ermenistan’la uzun yıllara dayanan ciddi sorunlar yaşıyor, Ermenistan’ın yürüttüğü sözde soykırım propagandası yıllardır Türkiye’yi uluslararası camiada zor duruma düşürüyor. Ermenistan’ın 90’ların başında Azerbaycan’ın toprağı olan Karabağ’ı işgal etmesi ve buna istinaden Türkiye’nin Ermenistan sınırını kapatması zaten minimum düzeyde olan ilişkileri bitme noktasına getirmişti.

Yeni Dünya ve Güney Asya

0

İki kutuplu dünyanın çok kutuplu dünyaya doğru yol aldığı ve geleceğin önemli hegemonyalarının kendilerine özgü alanlarda kükremeye başlayacağı bir çağa girmiş bulunmaktayız. Bu çağda eskiden olduğu gibi ideolojilerin çarpışmadığını söylemek aşikardır. Ancak; en temelde tüm düzen ekonomik, siyasi ve sosyal anlamda belirlenirken alt tarafta bir “ideolojinin “ belirli açılarda tarafları birbirinden ayrıştırdığı görülmektedir. İşte bu ilişkilerin küreselleşme ile iç içe geçtiği ve daha kompleks yapılar ortaya çıktığı bir zamanda genel paradigmanın liberal bir bakışla; demokrasi iyidir ve demokratikleşerek savaşların önüne geçilir, liberal ekonomi ülkelerin politikalarını hatta “hegemonun” savaş alanını belirler mantığına uygun olmayan başka bir dünyadan bahsediyoruz. Kalkınmayı, demokrasinin önüne koyan ülkelerden elbette. Asya Kaplanları.

Ortadoğu ve Dış Politikada Değişen Yüzler

0

 Türkiye son yıllarda özellikle pro – aktif dış politika düzleminde bir yer arama kavgasına girmişken diğer taraftan da “arabuluculuk” faaliyetleri ile etki alanında yer alan bölgelerde belli bir nüfuzun üstüne çıkmayı ve uluslararası kamuoyunun olumlu dikkatini üzerine çekmeyi hedefliyordu. Bu nedenledir ki son zamanlarda Türkiye’de fazla da popüler olmayan dış politik hamleler, iç politika ile iç içe geçmesinin dışında ayrı bir önem taşır oldu.

Türkiye’nin CICA Dönem Başkanlığı

0

SSCB’nin dağılıp, nüfuz ettiği coğrafyada bağımsızlık hareketleri görülmeye başlandıktan sonra dünyada bölgesel aktör konumunda olan ya da okyanus ötesinde hegemon duruşunun altını çizmeye, dünyanın her bölgesinden haberdar olmasının politikasını yapmayı “felsefe” edinmiş Amerika ve diğer devletler bu dönüm noktası dağılışın ardından kendi güçlerini tanımlamaya başlamışlardır.