Home Blog Page 592

Etnik Azınlık Demişken..

0

Etnik Azınlık

Söz konusu Türkiye olduğunda, etnik ve dini azınlıklar konusunda suni ayrımlaştırmalar yaratmakta ve var olanları ısrarla körüklemekte Avrupa Birliği’nin üzerine yok…

İlerleme Raporları’nda, bu konulara her yıl devamlı olarak değinilmekte:

Kürt kökenli vatandaşlarımızın kültürel kimliklerinin tanınması ve siyasi alanda temsillerine yönelik sivil çözüm önerileri geliştirilmesi,

AB ile Açılan Yeni Müzakere Başlığı Üyelik Sürecini Hızlandıracak mı?

0

AB Müzakereleri Türkiye’nin AB katılım müzakerelerinde on iki numaralı başlık olan ‘‘Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı’’ faslı 30 Haziran 2010’da İspanya’nın AB dönem başkanlığının son gününde açılmıştır. İspanya, altı ay önce dönem başkanlığını devraldığında Türkiye ile dört fasıl açmak istedikleri ifadesine rağmen, ancak bazı üye ülkelerin engellemeleri sonucu en azından bir fasıl açabilmek için büyük bir çaba göstermiştir.[1]Böylece, İspanya gıda güvenliği faslında açılış kriterlerinin tamamlanması ile AB üyelerinin fasıl açılışına onay vermesi için normalde birkaç ay devam eden süreci on gün içinde tamamlayarak faslın açılmasını sağlamıştır.

Türkiye’de Sınır Güvenliği ve Sınır Yönetimine AB Etkisi

0

 Son iki ayda eylemlerine hız veren PKK’yla mücadelede yaşanan güvenlik zafiyeti yeni bir tartışmanın fitilini ateşlemiştir. Sınır karakollarında yaşanan baskınlar ve her gün yeni bir tanesi eklenen “şehit haberleri” güvenlik ve istihbarat konusunda farklı bir takım düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunun göstermektedir. “Sınır yönetimi” ve “sınır güvenliği” konularında yapılacak düzenlemeler birbirinden farklı ve bağımsız değişikliklerin hayata geçirilmesini öngörmektedir.

Ekonomik Krizin İnsanlık Boyutu

Yaşadığımız ekonomik kriz uzun süredir tartışılan iş ahlakının yitirilmesi kavramını yeniden güdeme getirmiştir. İş ahlakı kısacası iş ve çalışan amaçlarını birleşmesi sonucunda oluşan işe ve işletmeye sadakattir. Günümüz toplumlarında çıkarcılık ve faydacılık hakim olduğu için bireyinler ile işletme amaçları uyuşmamaktadır. Ekonomik sistemin getirdiği bireyselci yaklaşım ki bu ne olursa olsun sadece kendini düşünmeyle eşdeğerdir uzun vadede topluma büyük zararlar vermektedir. Geçmişte bilgi hazineleri olarak görülen yaşlı insanlarımız günümüzde ekonomik sisteme bir faydaları olmadıkları için huzur evlerine kapatılmaktadır. Verdiğimiz isimle alakası bile olmayan huzur onlarda bir çöküşün habercisi olmaktadır.

Dün “Enderun Aydınları”, Bugün “Beyaz Türkler”…

0

Son örnekte de olduğu gibi,artık sanatıyla değil- arabesk müzik eleştirisi üzerinden kültürünü ve toplumu küçümseyen sözleriyle gündeme gelebilenFazıl Say bunu hep yapıyor…

Daha önce de, Türkiye’yi terk etmeyi düşündüğünü söylemiş ve “karanlık tehlikesini ilk sanatçı hisseder” şeklinde veciz bir açıklamada bulunmuştu…

Geçmişten Günümüze ABD’nin Orta Doğu Politikası

0

ABD’nin Orta Doğu’ya ilgisi kuruluşundan önce başlayan misyonerlik faaliyetlerine dayanmaktadır. Bu faaliyetler, I. Dünya Savaşı’na kadar ticari ve kültürel alanda, fazla bir gelişme göstermeden devam etmiştir. II. Dünya Savaşı’ndan sonra İngiltere’nin bölgeden çekilmesi ile tamamen bu bölgeye yerleşmiştir. ABD’nin Soğuk Savaş döneminde Orta Doğu politikası, başkanlarının adları ile anılan doktrinler çerçevesinde gerçekleşmiştir. ABD’nin Soğuk Savaş döneminde Orta Doğu’daki muhtemel politikaları Sovyetler Birliği eksenli şekillenmiş ve Sovyetler Birliği parçalandıktan sonra ise temel politikası “terörle mücadele” şeklinde değişmiştir.

Türk Gençliğinin Tükenişi “İŞSİZLİK”

0

“Türkiye İstatistik Kurumu, işsizlik verilerini açıkladı. TÜİK’in Ocak ayı verilerine göre, Türkiye’de, işsizlik oranı yüzde 15,5’e yükseldi.”

Terör’e Bakış

0

Terör’e Bakış

Türkiye’nin canı yıllar yılı terörle yanıyor. PKK illeti yüzünden ülke olarak yaşadığımız can kayıpları dayanılmaz bir noktaya geldi. Yıllar yılı terör eylemlerinin arttığı dönemlerin hemen sonrasında hükümetler ani kararlar alıp halkın tepkisini biraz olsun dindirmek için farklı önlemlere başvurmuş ve netice itibari ile de farklı girişimlere başlamıştır. Bu girişimler kimi zaman kısa vadeli çözümler sağlamış, kimi zaman da pek bir etkisi olmadan sürecin içerisinde eriyip gitmiştir.

Türkiye-Rusya İlişkilerine Genel Bakış

0

       Dünyada tarih boyunca bir çok egemen devlet ve ulus sahne almıştır. Kimileri de varoluşları boyunca birbirleri ile yakın ilişkiler sahibi olmuş ve bunları nesilden nesile aktarmışlardır. Böyle bir ilişkinin en büyük örnekleri arasında Türkleri ve Rusları göstermek yanlış olmaz. İki ulus arasındaki ilişkiler 15.yy’da Osmanlı Devleti ve Çarlık Rusya’sı arasında başlamıştır. İlişkilerin başlangıcı aslında Osmanlı Devleti ve Çarlık Rusya’sı arasındaki güç ve çıkar çatışmaları ile bağlantılıydı. Klasik bir bilgi olan Rusya’nın varoluşundan beri kendini Akdeniz sularına ulaştırma çabaları da bunu nedenleri arasındadır. Osmanlı Devletinin o sıralar yavaş yavaş gücünü kaybetmesiyle iki ulus arasındaki ilişkiler negatif yönlü ve ağırlıklı savaş halinde seyir âlân bir halde kendini oluşturmuştur.