Home Blog Page 590

Avrupa Birliği Enerji Hukuku, Politikası ve Türkiye

0

Avrupa Birliği Enerji Hukuku

A)Avrupa Birliği Hukukunda Enerji Alanındaki Düzenlemeler Bağlamında Türk Enerji Hukuku

1 ) Avrupa Birliği Enerji Politikasının Hukuki Dayanakları

Avrupalı siyasetçiler, İkinci Dünya Savaşı sonrasında Avrupa’nın yeniden yapılandırılmasında enerji sektörünü hızla geliştirilmesi gereken ve ortak politikaların temeli olan bir alan olarak görmüşlerdir.[1] Bunun sonucu olarak Avrupa Toplulukları’nın üç kurucu antlaşmasından iki tanesinde özellikle enerjiye ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. Bunlar 1951 tarihli Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu Antlaşması (AKÇT) ve 1957 tarihli Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu Antlaşması (AAET)’ dır.[2]

Kosova’nın Bağımsızlığı Mikro Devletler Döneminin Başlangıcı Olabilir mi?

0

17 Şubat 2008 tarihinde Balkanlar için yeni bir dönemin aşaması olarak Sırbistan sınırları içinde bulunan Kosova, ülkeden tek taraflı kararı ile bağımsızlığını ilan etmiştir. Beklenildiği üzere Kosova’nın bağımsızlığı ayrılıkçı hareketlerin olduğu ülkelerde büyük tedirginliklere yol açmış, gelişmenin dondurulmuş sorunlar konusunda ‘pandoranın kutusunun açılması’ anlamına geleceği, yakın zamanda yeni mikro devletlerin kurulmasına örnek teşkil edip etmeyeceği hususunda tartışmalara sebep olmuştur. Bu makalede Kosova’nın bağımsızlığı, bağımsızlığın yasal olduğu yönünde Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) aldığı karar ve ayrılıkçı bölgeler üzerindeki muhtemel etkileri ele alınacaktır.

Etnisite Kavramı

Etnisite Kavramı

Herhangi bir konuda ya da tartışmada sınırları belirlemeden daha evvel yapılacak önemli işlerden biri kavramları tek tek açıklamaktır. Böylelikle yaşanabilecek olası kavram kargaşalarının önüne geçilmiş ve doğru mecrada ilerlenmiş olacaktır. İncelememiz gereği ehemmiyetle üzerinde durulacak kavram “etnisite”dir. Bu başlık altında etnisite kelimesinin etimolojik kökenine tartışmamızda fikir vermesi açısından ayna tutulmaya çalışılacaktır.

İsrail-Filistin Barış Görüşmeleri Sürecinde Tarafların İçsel Dinamikleri

0

2 Eylül 2010 tarihinde Washington’da İsrail-Filistin çatışmasını çözebilmek amacıyla doğrudan görüşmeler başlatıldı. Bu görüşmeler ABD Başkanı Barack Obama ile beraber değişime uğrayan ABD’nin Ortadoğu siyasetinin de bir göstergesi durumundadır. Daha önce pek çok kez gerçekleştirilmiş barış görüşmeleri, günümüze dek somut bir gelişme olması konusunda fayda gösterebilmiş durumda değildir. Ancak ABD Başkanı Barack Obama’nın Irak’tan çekilme ile somutlaşmaya başlayan yeni Ortadoğu Politikalarının bir devamı niteliğinde olarak değerlendirilebilmektedir. Barış görüşmeleri geçmişte yaşanan tecrübeler ışığında barış umudu vermese de çeşitli sorunların çözülmesi yönünde, İsrail’deki ve Filistin’deki aşırılıkları törpüleme ihtimali açısından bile büyük önem arz etmektedir.

Ateşkes Süreci ve PKK’nın Son Durumu

0

Ateşkes Süreci ve PKK Sonbaharın yavaş yavaş etkisini arttırdığı şu günlerde Türkiye tamamen 12 Eylül’de yapılacak olan referanduma dikkatini vermiş durumdaydı. Parti liderleri şehir şehir dolaşarak “Evet” yada “Hayır” dedirtmek için meydanlarda birbirleriyle kıyasıya bir mücadele içine girmişler, Türkiye’de gündem tamamen referanduma odaklanmış durumdaydı. Ateşkes Süreci ve PKK

Şas Lideri Ovadia Yosef’in Sözleri: İsrail İçin Konuşup İsrail’e Zarar Vermek

0

Şas Lideri Ovadia Yosef İsrail’deki koalisyon hükümeti ortaklarından Şas (Shas) Partisi’nin ruhani lideri, eski İsrail Hahambaşısı Ovadia Yosef’in Arap halkı ve Mahmut Abbas hakkında yaptığı açıklamalar uluslararası, Türkiye ve İsrail basınında geniş yer buldu. 2 Eylül’de ABD’de başlayacak doğrudan barış görüşmelerine ve İsrail iç siyasetine doğrudan etki edecek bu açıklamalar aslında İsrail halkının ve İsrail iç siyasetini yakından takip edenler için çok beklenmedik bir çıkış değildi. Şas Partisi politik yaklaşımı doğrultusunda gayet olağan sayılabilecek bu sert çıkış kurulduğu günden beri Şas içerisinde bir tutarlılığın da göstergesi olmuştur. Parti’nin ve ruhani lideri Yosef’in tutarlılığını net şekilde ortaya koyabilmek için Şas Partisi’ne biraz daha yakından bakmak gerekmektedir. Şas Lideri Ovadia Yosef

Mullen’ın Ankara Ziyareti

0

Müttefikler arasındaki ilişkileri sürekli bakım altında tutmak gerekir. Aksi takdirde yanlış anlamalar, koordinasyon eksikliği ve güvensizlik gibi komplikasyonlar ortaya çıkabilir.

Son Dönem İtibariyle Suriye-Lübnan İlişkileri

0

Son zamanlar Orta Doğu’da ülkeler arasındaki ilişkilerdeki aktiflik, uzun zamandır birbirleriyle geçmişten gelen bir gerginliğe sahip olan Suriye ve Lübnan ilişkilerine de yansımış durumda. Lübnan’ı varoluşundan beri kendi uzantısı farz eden Suriye uzun süredir dışa yansıttığı bu imajı biraz da olsa değiştirme yönünde bir hareketlenme kazandı. 1970’li yıllardan itibaren Lübnan’daki iç savaşı kendi çıkarları doğrultusunda kullanan Suriye bu iç savaş sonrası Lübnan’a müdahale eden ülkeler arasında bulunmuş fakat sadece kendi askerleri Lübnan’ın “bekasını” sağlamak üzere ülkede kalmıştı. Böylelikle yıllar boyunca Suriye Lübnan’ın iç işlerine bir fiil müdahale etme fırsatı kazanmıştı.

Güç ve Ekonomi: 2023 Türkiye Stratejisi

0

2023 yılı Türkiye için derin anlamlar taşımaktadır. Türkler bugüne kadar bağımsız devlet ve beylikler toplamında 100’den fazla devlet örgütü kurmuştur.[1] Her ne kadar modern devletlerin çağı 16. yüzyıldan sonra başlamış olsa da yapılanmalar devlet olarak kabul edilebilmektedir. Bu ayrım altında yatan neden düzen veya başka bir şekilde ifade edilmek istenirse devlet düzenin tahsil edilmesidir. Modern devlette sınırlardan geçiş serbestliği ortadan kalmış ve devlet sadece yönetim-güvenlik sarmalını değil üretim, yani ekonomi alanına dahil olmuştur.[2] Bunun yanı sıra tarih boyunca yüzden fazla devlet kurduğumuz gerçeği, aynı zamanda 99 (yani kurulan devlet sayısından bir eksik) devleti yıktığımız ve yıkılmasına mani olmadığımız anlamına gelmektedir.