Bakü’de, Azerbaycan, İran, Rusya, Kazakistan ve Türkmenistan yetkililerinin katıldığı, Hazar denizinin sınır güvenliği konusunda görüşme yapıldı. Görüşmede, Hazar denizindeki mevcut durum ve gelişimi ile alakalı fikir alışverişinin yapıldığı, ayrıca sınır kurumlarının işbirliği konusunda müzakere yaptığı açıklanmıştır.
Bakü’de Hazar Ülkelerinin Güvenlik Görüşmesi
Türkiye Konut Yapacak, Venezüella Petrol Verecek
Türkiye ile Venezüella arasında daha önce de gündeme gelen ve Türkiye’nin konut ve diğer altyapı projelerini gerçekleştirmesi karşılığı Venezüella’dan petrol almasını öngören anlaşma ile ilgili teklif geçen hafta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın Venezüella gezisinde hazırlandı. Teklifin tamamlanması için ikinci bir Türk heyetinin bu hafta içinde Venezüella’ya gitmesi bekleniyor.
Gül’den İran’a Önemli Ziyaret
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bu hafta sonunda İran’a bir ziyaret gerçekleştiriyor. Abdullah Gül cumhurbaşkanı ve dışişleri bakanlığı görevleriyle İran’ı daha önce de ziyaret etmişti ancak 13 – 16 Şubat tarihlerini kapsayan bu ziyaretini önemli kılan Cumhurbaşkanı’nın ilk kez Tahran’ın dışında Fars kimliğinin merkezi olan Isfahan ve Azeri kimliğinin yoğun olduğu ve Güney Azerbaycan olarak adlandırılan Tebriz’i de ziyaret edecek olması.
Azerbaycan-Ermenistan Arasında Savaş Çıkma Olasılığı
Uluslararası Kriz Grubu’nun haberine göre, Azerbaycan ve Ermenistan arasında savaş çıkma olasılığının artığını söyledi. Grup, Son dönemlerde iki ülke arasında çatışmaların artması, silahlanmanın hız kazanması ve barış görüşmelerinin kesilmesi savaş ihtimallerini artırdığını belirtiyor.
ABD Mısırı Değişime Zorluyor
ABD yönetimi, Mısırda 30 yıldır süren olağanüstü hal durumunun acilen kaldırılmasını çağrısında bulundu. Bu çağrı, ABD Başkan yardımcısı Joe Biden tarafından mevkidaşı Ömer Süleyman’a iletildi.
Kosova Seçim Sonuçları Kesinleşti
Kosova Merkez Seçim Komisyonu Başkanı Valdeta Daka, seçim sonuçlarıyla ilgili yasal sürecin tamamlandığını ve 120 sandalyeli Kosova Meclisi’ne seçilenlerin milletvekilliklerinin onaylandığını bildirdi.
Türkiye’nin İnce Gücü
2006’da kaleme aldığım bir yazıda Türkiye’nin uluslararası arenadaki etkinliğinin, “ince güç” (soft power) kapasitesini artırmasına bağlı olduğunu söylemiştim. Bu, iki ana sebebe dayanıyor. Birincisi Türkiye’nin kelimenin tam manasıyla “bölgesel bir güç” haline gelmesi. Bu, bazılarının korktuğu gibi Türkiye’yi bölgesine hapsetmek manasına gelmiyor. Tersine bölgesel bir özgürlük, güvenlik ve refah alanı yaratmasını ifade ediyor. Türkiye bu değerler etrafında şekillenen bir bölgenin kurulmasında öncü rol oynamak durumunda. Savaş, terör, baskı, sefalet, yolsuzluk ve dış müdahalelerin kol gezdiği bir bölgede Türkiye tek başına güven ve refah içinde yaşayamaz.
Moscow Times Tunus-Mısır’a “Turuncu Devrim” Bakışı
Önemli rus haber kaynaklarından www.themoscowtimes.com sitesinde yazan Yulia Tymoshenko, Tunus ve Mısır’da halk hareketini geçtiğimiz yıllarda gerçekleşen Ukrayna’daki “Turuncu Devrim” den ders çıkarması gerektiğini yazmış. “Turuncu Devrim İhaneti” adlı yazıda, bu değişimlerin halkı çok fazla umutlandırmaması gerektiğinden bahsediyor.
CFR Ray Takeyh – Ortadoğu’da Demokles’in Kılıcı
Çok yakın bir dönemden beri dünya Mısır ve Tunus’taki halk ayaklanmalarını konuşuyor. Orta Doğu’ya geleneksel bir diktatörlük rejimini yakıştıran ve Batı’ya has demokrasinin bölgeye uydurulamayacağını öne süren görüşler gündemi merakla takip ediyor. Demokles’in kılıcı gibi Orta Doğu üzerinden sallanan demokrasi acaba ne ölçüde bölgeye uygulanabilir? Bu soru sadece 11 Eylül saldırılarından veya Mısır ve Tunus olaylarının baş göstermesinden beri değil, XIX. yüzyılda İngilizlerin icat ettiği Orta Doğu kelimesinin ilk kez anılmaya başlanmasından beri kafaları karıştırmaktadır. Orta Doğu dediğimiz kaynayan bölgede kırılgan dengelerin her an değişebileceğini göz önüne alırsak şu an bir demokrasi sürecinin yaşandığını, bunun sonuçlarının olumlu veya olumsuz şekillere kolayca bürünebileceğini öngörmek pek de şaşırtıcı olmayacaktır.
Macaristan Medya Yasasında Küçük Değişiklikleri Kabul Etti
Macaristan, AB uzmanları ile görüşmesi sonrasında, tartışmalı basın yasasını kabul etmeye karar verdi. Bu haber sonrası ülkede ki aktivisler “yeni yasa ile birlikte, medya yetkilerinin tamamen hükümet eline geçmesinden korktuklarını” açıkladılar.
