Home Blog Page 522

Ekvador’da Correa Dönemi

0

Şüphesiz ki Güney Amerika’nın yükselen sol hükümetlerinde en çok dikkat çeken isimlerinden biri de Ekvador devlet başkanı Rafael Correa’dır. Ekvador’un yerli halklarından olan Correa aynı zamanda ülkesinde son derece saygın bir iktisatçıdır. Kamulaştırma politikaları, Chavez’le yakın ilişkileri ve önceden Ekvador zararına yapılmış anlaşmalarla uğraşması uluslararası arenada dikkat çekmektedir. Fakat bu dikkatler çoğu zaman kötü bir şekilde çekilmektedir. Özellikle ülkeye vaktinde yatırım yapmış olan ülkeler için. Yine aynı zamanda Birleşik Devletler, Ekvador’daki gelişmelerden memnun değildirler. Vaktiyle imzalanmış imtiyazlı anlaşmalar şimdi sırayla Correa önderliğinde geri çevrilmeye çalışılmaktadır. Yine Correa’nın halkını gözeten ve çevreye duyarlı politikalar izlemeye çalışması bazı ülkelerin zararına sonuçlanmaktadır. Sadece ekonomik kalkınmaya odaklanılmamış, anayasal değişiklikler de yapılarak ülkede değişiklikler yapılması planlanmıştır. Eylül 2010’nun sonunda Correa’ya karşı bir darbe girişiminde bulunmuş fakat başarılı olunamamıştır.

Devlet Başkanlığı Süreci

Correa devlet başkanlığına gelir gelmez ekonomik kalkınmayı gerçekleştirme çalışmalarına başladı. Ülkenin önemli kaynaklarından olan petrol bu konuda öncelik taşıyordu. 2010 yazında tartışmalı şekilde devreye giren hidro karbon yasası ekonomik düzelmeyi sağlamaya çalışmıştır[1].

Ülkede yaşanan ekonomik kriz yüzünden Ekvador borçları ödeyemeyeceğini açıklamış ve  en önemli gelir kaynağı olan petrol üretimindeki kar payını değiştirmek istemiştir. Yarısı yabancıların elinde olan petrol şirketlerinin vergi paylarının %85’e çıkarılmasını istemiş ve bunu yapmayan şirketlerin kamulaştırılacağını açıklamıştır[2].

Correa genel olarak Chavez’e yakın politikalar izlemiştir ve iki ülke arasında da yakın ilişkiler vardır. NAFTA‘nın ekonomik gelişmelerine yararı olmadığını dile getirmiş ve Chavez’le beraber sucre sistemine geçmişlerdir[3]. ALBA (Amerikan Ülkeleri için Bolivarcı Alternatif) içerisinde etkin rol oynamakta ve toplantılara ev sahipliği yapmaktadır[4].

Yine Chavez’le beraber komşuları Kolombiya yüzünden ortak güvenlik kaygıları taşımakta ve silah, jet alışverişinde bulunmaktadırlar[5]. Venezüella Ekvador’a altı adet Mirage 50 jet hibe edecektir.

Yine ABD ile ilgili konulara karşı takındığı tutumlar, Manta üssündeki askerlerin çıkarılması ve iç işlerine karıştığı gerekçesi ile Wikileaks belgelerinden suçladığı ABD büyükelçisini sınır dışı etmesi, son derece dikkat çekici ve ABD ile ilişkileri bozabilecek karar ve tutumlardır[6].

Rafael Correa’nın bu adımları dikkatleri çekmiştir. 30 Eylül 2010 günü başlayan başarısız darbe girişiminin ardından bütün Güney Amerika ülkeleri Correa’ya destek vermiş ve darbelerin sona ermesini dilemiş ve 21. yüzyılda artık darbelere izin vermeyeceklerini belirtmişlerdir. Darbe girişimin ardından Ekvador Emniyet Genel Müdürü Freddy Martinez darbe girişimindeki polis rolünden ötürü istifa etmiştir[7].

Halktan ve diğer Güney Amerika ülkelerinden destek alan Correa darbe ve suikast girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlanmasından da destek almıştır.

Darbe girişiminden sonra yine çok tartışmalı olan bir karar alarak Fransa, İsveç ve Hollanda gibi ülkelerle yapılan ve “yatırımların karşılıklı korunması” adı altında Ekvador’a zarar veren maddeler içeren anlaşmaların Ekvador Ulusal Meclisi tarafından incelenmesini istedi. Bu anlaşmaların incelenmesini istemedeki amacı Ekvador ulusal çıkarlarına zarar verdiği iddiasıydı[8].

Amazon bölgesini kirlettiği iddiasıyla Amazon halkları tarafından açılan davada Sucumbios Bölge Mahkemesi tarafından suçlu bulunan Chevron-Texaco şirketi kararın alınmasıyla ilgili olarak Ekvador hükümetini suçlamıştır[9].

Son olarak ülkesinde Amazon bölgesini kalkındırma planları ve anayasal referandumla gündeme gelen Correa, petrol gelirlerinin %12 sini bu bölegeye aktararak Ekvador’un en verimli bölgesi olduğu halde fakir olan bölgeyi kalkındırmayı amaçlamaktadır[10].

7 Mayıs’ta gerçekleşecek anayasa referandumu ise; önleyici tutukluluk süresinin azaltılması, önleyici tutukluluk yerine diğer önleyici önlemlerin alınması, mali kurumların ve medya kurumlarının işletilmesi ile bir yargı konseyi oluşturulmasını kapsayan 10 adet soruyu içeriyor[11].Ülkenin en önemli gelir kaynaklarından biri olan petrol üretiminin yarası yabancı şirketlerin elindedir ve gelir kaynaklarının %65’ini vergi olarak ödemektedir. Correa, bu payın yüzde 85’e çıkarılmasını ve kabul etmeyen şirketlerin kamulaştırılmasını istemiştir. Ülkenin en önemli gelir kaynaklarından biri olan petrol üretiminin yarası yabancı şirketlerin elindedir ve gelir kaynaklarının %65’ini vergi olarak ödemektedir.

Sonuç

Rafael Correa devlet başkanlığına geldiğinden beri çok ses getiren bir devlet başkanı olmuştur. Yaptığı ve gerçekleştirme sürecinde onca şey büyük bir başarıdır. Polislerin başrolünü oynadığı bir başarısız darbe girişimi ve sonradan ortaya çıkan bazı suikast girişimleri Correa’yı yıldırmamıştır. Fakat muhalefet de hiç olmadığı kadar aktifleşmiştir.

Zeleya’ya karşı yapılan darbe girişimi ve Correa’nın petrol şirketlerini korkutan ve karlarını azaltan girişimlerinin ardından böyle bir darbe girişiminin gelmesi son derece manidardır. Genel olarak benzer ver yakın ilişkiler içinde olan Güney Amerika için bu durum kabullenilemez bir şeydir. Kıtanın bütünlük içerisinde olması yeni bir darbe girişimini son derece zorlaştıracağı kesindir fakat yine de ülke içinden gelecek hareketlere karşı Correa son derece dikkatli olmalı ve adımlarını sağlam atmalıdır.

 

 

Aslıhan Başer

Akdeniz Üniversitesi

Uluslararası İlişkiler Bölümü


[9] http://www.plturkce.org/guney-amerika/correadan-chevrona-hodri-meydan-haberi-4951   27.04 2011

BRICS, Türkiye ve 2023 Vizyonu

0

BRICS ülkeleri Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin in ve son zamanlar da Güney Afrika’nın da katılımıyla oluşan grubun içini kapsadığı ülkeler manasına gelmektedir. Son zamanlar da BRIC ülkelerinde ki milyarderlerin sayısında artış gözlemleniyor ve buna bağlı olarak yatırım yönü genişliyor en zengin ülkelerden biri olan ABD ile yarışır hale geliyor bunun yanında ise güçlü olarak bilinen Japonya sıralamalarda gerilerde kalmış görünüyor. Peki, BRIC ülkeleri nedir neye karşı oluşmuşlardır. İlk olarak ekonomist Jim O’Neill bu literatürü BRIC i kullanmaya başlamıştır. Dünya nüfusunun yarısına yakınını kapsayan bu ülkeler giderek büyüyen ekonomilere sahiplerdir. Ayrıca bu ülkeler dolara bağımlılığı azaltmak için kendi fonlarında dahi kendi ülkelerinin paralarını kullanma yoluna gitmişlerdir bu durum da alternatif bir para birimi oluşturacaklarına işaret olabilir. Çin ve Rusya’nın BM de koltuk sahibi olması grup üyelerinin birleşmiş milletler de daha fazla söz hakkına sahip olma isteklerini ortaya çıkarmıştır. BU durumu Libya müdahalesine olumsuz bakış açılarıyla ispatlayabiliriz. Burada Türkiye’nin bu gruba girmesi grubun daha çok faydasına olacakken neden Güney Afrika’nın grup toplantısına çağrıldığı da bir soru işareti olarak akıllar da kalıyor.

Kerkük’te Sular Durulmuyor

0

Irak’ın belki de en sorunlu vilayeti olan Kerkük’te rüzgarın yönü çabuk değişiyor. Bölgesel Kürt Yönetimi’nde 17 Şubat’ta başlayan ve yönetimi proteston eden gösterilerin Irak’ın diğer bölgelerine de sıçramasının ardından gergin günler geçiren Kerkük, Şubat ayının son haftasında silahlı Arap grupların şehre gireceği iddiasıyla hareket eden yaklaşık 5 bin kişilik peşmerge gücünün kente girmesiyle patlama noktasına gelmiştir. Irak ordusu, ABD’li yetkililer, BM Irak Özel Temsilcisi Ban Ki Mun ve Irak hükümetinin peşmergelerin çekilmesine yönelik çağrılarına Bölgesel Kürt Yönetimi yetkilileri olumsuz cevap vermiştir. Kerkük’teki hasiyetin üst seviyeye çıkmasının ardından çıkış yolu aranmış ve siyasi bir çözüm bulunmaya çalışılmıştır. Buradan hareketle Kerkük Valisi ve Kerkük Vilayet Meclisi Başkanı istifa etmiş ve yeniden bir seçim yapılmıştır. Kerkük Valiliği’ne KDP’li Necmettin Kerim, Kerkük Vilayet Meclisi Başkanlığına da Türkmen partilerin adayı olarak Hasan Turan seçilmiştir. Buna rağmen Kerkük’teki tansiyonun düştüğünü söylemek pek mümkün değildir. Zira Kerkük Vilayet Meclisi’nin Arap üyeleri, bu değişikliği protesto etmiş ve oylamaya katılmamıştır. Hatta Kerkük Vilayet Meclisi’nin bazı Arap üyeleri tarafından Kerkük Valiliği ve Vilayet Meclisi Başkanlığına ilişkin yapılan değişikliğin Türkmenler ve Kürtler arasında anlaşmalı olarak yapıldığını ve böylece Arapların sürecin dışına itilmesine çalışıldığı iddia edilmiştir.

Washington’da İlginç İddia

0

ABD’nin CIA Başkanı Lion Panetta’nın Savunma Bakanlığına getirileceği iddia edildi.

Güney Kıbrıs ve Çin Arasında “Savunma İşbirliği” Anlaşması İmzalandı

0

Rum Politis Gazetesi’nin haberine göre, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Çin Halk Cumhuriyeti arasında Savunma alanında bir işbirliği anlaşması imzalandı.

Türkiye’den İsrail’e Çağrı

0

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Sydney Morning Herald gazetesine verdiği demeçte, İsrail’i gelecek ay Gazze’ye gidecek yardım filosunu durdurma girişiminde bulunmamaya çağırdı.

Afganistan-Pakistan Sınırında Çatışma

0

Afganistan-Pakistan sınırında iki ülke askerleri çatıştı. Gelen haberlere göre iki Pakistan askeri yaralandı.

“İnanç” Araştırmasında Türkiye ikinci Sırada

0

Kanada merkezli araştırma şirketi Ipsos ve Reuters haber ajansının ortak çalışmasıyla gerçekleşen “İnanç” araştırmasında ilginç sonuçlar ortaya çıktı.

Kosova’da Gündem Siyaset

0

Kosova’da, 27 Eylül (2010)’de Cumhurbaşkanı Fatmir Seydiu’nun Anayasa Mahkemesi kararı ile istifaya zorlanmasıyla başlayan ve yılsonuna doğru gittikçe derinleşip 12 Aralık’ta erken seçimlerin yapılması ile sonuçlanan siyasi bunalım halen son bulmuş değil. Son altı aylık süre zarfında iki kez Cumhurbaşkan’sız kalan ve seçimlerin ardından uzun süre hükümetin kurulamamasıyla karar alma mekanizmaları tamamıyla duran Kosova’da tansiyon gittikçe yükselirken, sürpriz bir gelişmeyle, ülkenin önde gelen siyasi partileri bir araya geldi ve yeni cumhurbaşkanı üzerinde anlaşma sağladı. Böylece Kosova’nın ilk kadın Cumhurbaşkanı Atife Yahyaga Nisan ayı itibariyle görevine başladı.

“24 Nisan – Sözde Ermeni Soykırımı” İzlenimleri

0

Ermeniler tarafından 1915 olaylarının yıldönümü olarak kabul edilen 24 Nisan’da yani dün Ermenistan’da anma törenleri düzenlendi.