Home Blog Page 272

Etnisite (Ethnicity)

0

Etnisitenin siyasi bir kavram olarak “1953’teki ilk kullanımı, Amerikan sosyolog David Riesman’a atfedilir”. Bir kavram olarak “etnik”in ilk olarak 1953’te kullanımına karşın kavram, özellikle ulus-devlet formülasyonunun geçerli olması açısından işlevseldir. Çünkü, ulus-devlet oluşumu sonrasında etkili olan belirli bir etni hakim hale getirilir. Hakim etni, sahip olduğu kültürel ve toplumsal özellikleri nedeniyledir ki bir ulusun siyasal oluşumunda ön planda yer alacaktır. Zira öncelikli olarak belirli bir etni belirlenir daha sonra ise bu etniye uygun bir ulus kavramsallaştırması ve siyasal formülasyon şekillendirilir.

Çok taraflılık

Çok taraflılık (multilateralism) kavramı uluslararası ilişkiler yazınında gittikçe artarak gündeme gelen, ancak çoğu zaman muğlâklık içeren, adı çok geçse de, disiplindeki çalışmalarda çokça merkez olmayan bir kavramdır. En basit tanımı ile çok taraflılık, birçok ulus arasındaki işbirliğini ifade eden diplomatik bir terimdir.

Ayrılma (Secession)

0

Uluslararası alanda ayrılma (secession) talebinde bulunan etnik gruplar, bu isteği self-determinasyon hakkına istinaden gerçekleştirirler. Self-determinasyon hakkı asıl olarak sömürge yönetimi döneminde gündeme gelmiştir. Bu durum etnik grupların self-determinasyon hakkını ve özellikle ayrılma hakkını ne ölçüde ileri sürmelerinin mümkün olduğu tartışmasına yol açmıştır. Uluslararası camia devletlerin toprak bütünlüğü ilkesi nedeniyle ayrılma hakkını şimdiye kadar reddetmiştir.

Nükleer Silahların Kötü Kişilerin Eline Geçmesi (Loose Nukes)

0

Nükleer enerji konusundaki argümanlar

Nükleer enerjinin yaygınlaşmasının en önemi sebebi, nükleer enerjinin üretilmesi için gerekli olan uranyumun karada ve deniz sularında bol miktarda bulunmasıdır. Bu sayede iyi bir politika izlenimiyle çevre kirliliğine yol açmadan nükleer enerji üretimi hızla arttırılabilir. Günümüzde dünya, nükleer enerjinin tehlikeli olduğunu ve olmadığını savunanlar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

Savaş Suçu

0

Savaş kanunları sınırları içinde, yerleşmiş güvenliğinin ihlâli, çatışma esnasında kabul edilmiş prosedürlerin ve kuralların çiğnenmesi, örneğin ateşkes bayrağını kaldıranlara saldırmak veya ateşkes bayrağını yanıltıcı şekilde kullanıp saldırmak, savaş suçu sayılır.

Üçüncü Dünya Ülkeleri

0

Farklı anlamlarda kullanılan bu kavramın yaygın kullanılışı, sanayi ülkeleriyle sosyalist ülkelerin dışında kalanlar içindir. 1950’lerin sonunda çıkan bu kavram, iki kutuplu dünyanın bir sonucudur.  Az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkeleri kast eden bu kavram, nüfus artış hızı yüksek olan ve ekonomik sıkıntılar yaşayan ülkeleri ifade eder. Aynı zamanda kapitalist rejimler ile Marksist rejimler arasındaki bir ara normu ifade eder.

Hindistan’da Dramatik Siyasal Değişim

Bütün dünya Suriye, Irak ve Ukrayna’daki gelişmelere odaklanmışken, “dünyanın en büyük demokrasisi” olarak adlandırılan Hindistan’da tam 35 gün süren seçimlerin ardından dramatik bir iktidar değişimi yaşandı. Oy kullanma hakkına sahip 815 milyon seçmenin bulunduğu ve yaklaşık 550 milyon kişinin oy kullandığı (%66’lık katılım oranı) Hindistan seçimleri, bu yönüyle dünyanın en büyük ve en uzun süreli seçimi olarak görülmektedir.

Pozitivizm

0

Ele alınan düşünce  yaklaşımı Fransız Devrimi sonrası büyük yankı uyandırmış, 20. yüzyıl felsefesinde dahi yoğun etkisini evrilerek gösterme fırsatı bulmuş bir bilgi türüdür. Fransız sosyolog, matematikçi ve filozof olan Auguste Comte’un meydana getirmiş ve geliştirmiş olduğu pozitivizm; direkt gözlemi esas almış, teorik ifadelere dayanarak nedensel saptamalarda bulunmuş ve kanun benzeri genellemeler ile gerçek bilgiye ulaşmayı amaçlamıştır. Kavramı ilk kullanan kişi ise Fransız sosyalizminin kurucusu Claude Henri de Saint Simon’dur.

Postmodernizm

0

Geleneksel modernist bilim anlayışı çerçevesinde uluslararası ilişkilerde kabul görmesi güç bir post-pozitivist akım da postmodernizmdir. Postmodernistler, gerçeğin pozitivistik denklik ilkesi ile belirlendiğini kabul etmemekte, görünürde tarafsız, apolitik bilgi söylemlerinin ardında, gizli politik ve normatif içerikleri saptama çabasına girmektedirler. Postmodernizm, sadece uluslararası  ilişkilere özgü olmayıp, tüm toplum ve doğa bilimlerine karşı alternatif bir bakış açısı getirme çabasındadır. Kültür, bilim ve epistemoloji, sınıf, kadın-erkek ilişkileri ve aile gibi konularda da orta boy kuramlar üretmeyi başarmıştır.

Tanıma (Recognition)

0

Tanıma (recognition), bir uluslararası hukuk kişisinin kendi dışında oluşan belli bir olayı (yeni bir devletin doğması gibi), bir durumu (bir devletin sürekli tarafsızlık statüsü gibi), bir belgeyi (bir anlaşma gibi), ya da bir iddiayı ( bir devletin belli bir ülke üzerindeki iddiası gibi) kendi açısından yasal kabul ettiğini bildiren bir hukuksal işlemdir.