Home Blog Page 222

Hugo Chavez’den Tamamen Farklı Olan Bir Devlet Başkanı: Maduro’dan Trump’a Destek

 ABD; İngiltere, Venezuela, Meksika, Panama ve Virgin Adaları’na yayılan uyuşturucu ağıyla mücadele kapsamında alınan yaptırım kararlarının yıllarca süren soruşturmanın ardından uygulanmaya başlandığı belirtilmiştir.

 Eski Devlet Başkanlarından Hugo Chavez’in altında Ekim 2012 tarihinden itibaren Devlet Başkan Yardımcısı olarak görev yapmış bir Venezuelalı politikacı olan Maduro, Chavez’in ölümünün ardından geçici başkan olarak görev yapmış, 14 Nisan 2013 günü yapılan genel seçimlerin ardından devlet başkanlığına seçilmiştir. Nicolas Maduro, Ağustos 2006 ile Ocak 2013 tarihleri arasında Dışişleri Bakanı olmuştur ve kendisi, Dışişleri Bakanı olarak “Chavez’in iç çemberinin en yetenekli yönetici ve siyasetçi” olarak tarif edilmektedir.

 Tam bir Amerika karşıt olan Hugo Chavez’in aksine Beşinci Cumhuriyet Hareketi mensubu olan Nicolas Maduro, ABD Başkanı Donald Trump’ın Kongre’de uyuşturucuyla mücadele kapsamında yaptığı konuşmasını takdir etmiştir. Bunun yanı sıra Nicolas Maduro’nun, iki ülke arasındaki egemenlik ve saygıya dayalı diyaloğun geliştirilmesini arzuladığını ifade etmesi bu durumu kanıtlar niteliktedir.

 ABD’nin uyuşturucu çetelerinin güvenliğini sağlaması ve işlerini koordine etmesi nedenleri ile Venezuela başkan yardımcısını kara listeye alması ve hakkında yaptırım uygulanması kararını almasının ardından, Venezuela Devlet Başkanının, Hugo Chavez’in politikasından bağımsız olarak Trump’ı destekler nitelikte konuşması ve ABD ile ilişkilerini geliştirmek istediğini dile getirmesi pek anlamlandırılamayan bir durum halini almıştır.

Akile Hevin Mendekli – LATAM Stajyer

Editör – Ayşe Enise Muş

Kaynak:

Hollanda’dan Srebrenitsa Yanıtı

 Ratko Mladiç komutasındaki Sırplar Srebrenitsa’ya olan saldırılarını sıklaştırdıklarında Müslümanların toplanan silahlarını geri almak için yaptıkları başvuru sorumlu Hollanda komutanı Thom Karremans tarafından reddedildi.

 Hollandalı askerler bir gece yarısı Bosna’daki BM Barış Gücü komutanı Hollandalı generalden aldıkları emir doğrultusunda kenti boşaltmıştı.

 Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Biz Hollanda’yı ve Hollandalıları Srebrenitsa katliamından tanırız” sözlerine karşı Rutte, “Bu iğrenç bir tarihsel yalandır,” dedi. Hollanda haber ajansı ANP’nin aktardığına göre Rutte ayrıca, “Erdoğan gerilimi tırmandırmaya devam ediyor. Biz bu seviyeye inmeyeceğiz. Bu kesinlikle kabul edilemez ve aşırı derecede rahatsız edici,” ifadelerini kullandı

 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen törende konuşan Erdoğan, Hollanda’ya yönelik tepkisini sürdürmüş, “Biz Hollanda’yı ve Hollandalıları Srebrenitsa Katliamı’ndan tanırız” diyen Erdoğan konuşmasında şu ifadeleri kullanmıştı: “Savaşta bile sağlık ekiplerine ateş açılmaz. Ha, Hollandalı gibi olursa açar, onu da söyleyeyim. Çünkü biz Hollanda’yı ve Hollandalıları Srebrenitsa katliamından tanırız. Onların cibilliyetinin, karakterinin ne kadar bozuk olduğunu 8 bin Boşnağı orada nasıl katlettiklerinden tanırız. Bunları iyi biliriz. Kimse bize medeniyet, medenilik dersi vermesin, bu milletin alnı aktır ama onların alnı kapkaradır”

Miraç Aktaş – BALKAM Stajyer

Editör – Ayşe Enise Muş

Kaynak:

Kuzey Kore’nin Varisi Sessizliğini Bozdu.

 Kuzey Kore lideri Kim Jong Un’un üvey ağabeyi Kim Jong Nam’ın Malezya’nın Kuala Lumpur havaalanında suikaste uğrayarak hayatını kaybetmesinden sonra oğlu Kim Han Sol ilk kez sessizliğini bozdu.

 Kim Han Sol babasının ölümünden sonra Youtube’a yüklediği videoda kendisini gösterdi. 40 saniyeden oluşan video Cheollima Civil Defence adlı grup tarafından paylaşıldı. Aktivistler tarafından kimliği doğrulanan Kim Han Sol’un, aynı grup tarafından korunduğu öne sürüldü.

 Videoda İngilizce konuşan 21 yaşındaki Sol, pasaportunu göstererek şunları dile getirdi: ‘’Adım Kim Han Sol, Kuzey Kore’den Han ailesinin bir ferdiyim. Babam birkaç gün önce öldürüldü. Annem ve kız kardeşimle güvendeyiz’’. Yer yer sansür uygulandığı görülen videoda ‘’yakında her şeyin düzelmesini umut ettiğini’’ söyleyerek videoyu sonlandırdı.

Kübra Çelik – APAM Stajyer

Editör – Ayşe Enise Muş

Kaynak:

Çin, Boru Hattıyla Rus Gölündeki Suyu Pompalamayı Planlıyor

 Çin, Sibirya’dan suyu kurak kuzeybatıya pompalamak için 1000 km’lik (620 mil) bir boru hattı inşa etmeyi planladığını bildiriyor.

 Çin medyasında çıkan haberlere göre, Gansu eyaletinin başkenti Lanzhou’nın kent plancıları, yeryüzündeki en derin tatlı su gölü olan Rusya’nın Baikal Gölü’nden kronik kurak bölgeye su borusu önerisini hazırladı.

 Planı destekleyen bir akademisyen Li Luoli, Como Gölü’nden Londra’ya suyu pompalamaya eşdeğer olan mega projenin teorik olarak uygulanabilir olduğunu ve Çin’e “kesinlikle faydalı” olduğunu ifade etti.

 Global Times gazetesinin bu hafta yayınladığı bir raporda, boru hattının geçen yıl sadece 380 mm yağış alan bir ilde “çaresiz susuzluğu” gidereceğini söyledi.

 Rusya devlet haber ajansı Tass, Sibirya’daki bilim adamlarına dayanarak “Çin’de tatlı su kaynakları konusu, Rusya’nın ihracatı için umut vadeden bir saha olabilir” demişti.

 Boru hattı, Çin’in mega-hidro-projeler dünyasında ilk girişimini temsil etmiyordu. 2014 yılında, Güney-Kuzey Su Aktarımı, Güney Çin’den su kıtlığı görülen Kuzey’e her yıl trilyonlarca galon su aktarmak için inşa edilmiş büyük bir rezerv ağıydı.

 Li, daha fazla araştırılması gereken konuyu, Çin’in su sıkıntısı için bir ihtiyaç olarak niteledi. “Hükümet, ciddi kıtlık olan su kaynaklarına büyük önem vermeli … ve bunun için alternatif yok” dedi.

Sümeyra Ekinci – APAM Stajyer

Editör – Ayşe Enise Muş

Kaynak:

Tasmanya, Kanser Tedavisinde Umut Vadediyor

 Avustralyalı bilim adamlarının yaptığı çalışmalar ışığından Avustralya’nın Tazmanya adasından adını alan tasmanya canavarı adlı hayvanın kanser hastalığı için potansiyel bir tedavi olduğu açıklandı.

 1996 yılından bu yana yapılan çalışmalarda tazmanya canavarının vücudunda bulunan kanserli hücrelerin % 80’ini yok ettiğine ulaşıldı. Araştırmacılar hastalığı canlı kanser hücrelerini hayvanın vücuduna enjekte ederek çalışmalar yapıyor. Çalışmaların öncelikli amacı var olan kanserli hücrelerin boyutunun küçültülmesi ya da boyutunun daha da büyümemesini sağlamaktı.

 Bilimsel Raporlar dergisinde yayınlanacak olan son araştırmalar, etkili bir aşı geliştirmeyi hızlandıracağı düşünülmektedir. Yalnız yapılan çalışmadan sağ kurtulan canlıların doğal sebeplerden dolayı nesli tükenen hayvanlar listesine girmesi üzerinde durulması gereken ayrı bir konudur.

Büşra Cansel Dalkılıç – APAM Stajyer

Editör – Ayşe Enise Muş

Kaynak:

Anies, Syarikat İslam’dan Destek Görüyor.

 Endonezya’da Müslüman grup Syarikat İslam, grubun başkanı Anies’i şehri yönetmek için doğru aday olarak gördüğü için, ikinci turda Anies Baswedan ve Sandiaga Uno’yu desteklemeyi önermektedir. Syarikat İslam lideri Hamdan Zoelva’nın Salı günü Anies’le yaptığı görüşmede, Anies’in yakın arkadaşı ve onun yeteneğine aşina olduğunu söyledi.

 Eski Anayasa Mahkemesi başkanı Hamdan, Syarikat İslam karargâhındaki açıklamasında “Anies ve Sandiaga yakın arkadaşlarım. Anies’e seçimlerin Jakarta sakinlerini birleştirmek için kullanılmasını umduğunu “söyledi. Ardından Anies’in, kentteki bölünmeyi önleyebileceğini umduğunu da sözlerine ekledi.

 Anies, grubun desteğinin kampanya ekibinin moralini yükseltmeye yardımcı olacağını ve kente daha iyi liderlik getirmeye hazır olduğunu söyledi.”En önemlisi valiyi değiştirmek değil, politikayı değiştirmektir. Seçimi kazanırsam, marjinalize olmuş sakinler için savaşacağım “dedi. Seçimlerin ikinci turunda iki vali adayı yerini alıyor. Salı günü Anies ve görevdeki küfür iddiaları üzerine yargılanan Vali “Ahok” Tjahaja Purnama ikinci kampanya dönemine girdi.

Betül Cengiz – APAM Stajyer

Editör – Ayşe Enise Muş

Kaynak:

 

Endonezya, IORA Ülkeleriyle Ticareti Artıracak

 Jakarta’da bu hafta başında düzenlenen zirvede Ticaret Bakanı Eanggartiasto Lukito, Endonezya Hükümeti’nin Hint Okyanusu Köprüsü Birliği (IORA) üyelerinin potansiyelini keşfetme niyetinde olduğunu belirtti. Enggar ayrıca IORA üyelerinin çoğunun yüksek ekonomik büyüme ve yüksek enflasyona sahip gelişmekte olan ülkeler olduğunu ve özellikle de Endonezya ürünleri için potansiyel taşıyan ülkelerle ikili anlaşmalar içinde olacaklarını da ekledi. “Cumhurbaşkanımızın [Joko] Jokowi’nin [Widodo] ürünlerimize yeni pazarlar açma talimatlarını izlemek ve pazarımızı genişletmek için büyük fırsatlara sahibiz” diye ekledi.

 Dağıtım ve servis işleri müdür yardımcısı Sasmito Hadi Wibowo da her üye ülkenin Endonezya ürünleri için potansiyel bir pazar olduğunu söyledi. Konuşmasına “Endonezya, pazar potansiyeli olan ülkeleri ciddi bir şekilde araştırmamıştı. Çünkü hükümetler ABD, Kuzey Asya, Japonya, Çin ve Avrupa ülkeleri gibi geleneksel pazarlara odaklanmayı tercih ediyorlardı. Örneğin, Afrika’daki potansiyel pazar 2016’da 550 milyar dolara ulaştı ancak Endonezya sadece 4,2 milyar dolar kazanabildi, Orta Doğu’daki potansiyel pazar 975 milyar dolara ulaştı ancak Endonezya sadece 5 milyar dolar kazandı. Yakın gelecekte sürpriz olmayacak, ancak piyasayı yakalamak zorundayız, ürünlerimizin tanıtımını yaparken pazarın özelliklerini bilmek zorundayız” diyerek devam etti.

Betül Cengiz – APAM Stajyer

Editör – Ayşe Enise Muş

Kaynak:

Çin, İnsan Hakları İhlalleri Nedeniyle ABD’yi Tenkit Etti

 Çin Perşembe günü yayınladığı raporda son günlerde Washington için yapılan, azınlıklar üzerinde uygulanan şiddetten, göç politikalarına kadar değişen konularda yapılan uluslararası eleştirilere ekleme yaparak ABD’nin “korkunç insan hakları problemlerine” ateş püskürdü.

 ABD Dış İşleri Bakanlığı’nın yaklaşık 200 ülkedeki haklar konusunda yıllık yayınladığı raporda Çin’i işkence, yargısız idam, siyasi haklara baskı ve etnik azınlıklara zulmü de içeren konularda suçladı.

 ABD’nin raporuna yıllık verilen cevapta, ABD’deki yaygın silahlı şiddet ve yüksek hapsedilme oranlarına vurgu yapıldı.

 Resmi haber ajansı Xinhua’nın açıkladığı rapora göre, ABD’nin Suriye ve Irak’taki hava saldırıları binlerce sivili hayatlarını kaybetmesine neden oldu.

 Özellikle 1989 yılında Çin’in Tiananmen Meydanı’ndaki demokrasi yanlısı gösterilere yapılan kanlı baskıdan sonra ABD tarafından uygulanan yaptırımlar sonrasında dünyanın en büyük iki ekonomisi arasında insan hakları uzun süreden beri gerginlik sebebi durumunda

Ezgi Nur Özturan – APAM Stajyer

Editör – Ayşe Enise Muş

Kaynak:

Çin Kuzey Kore’de Füze Denemelerini Durdurmasını İsterken ABD ve Güney Kore’ye Görüşme Yoları Bulmalarını Söyledi

Kore yarımadasındaki gerginliğin hızla yükselişinden endişelenen Çin, Kuzey Kore’ye nükleer ve füze denemelerinin durdurması, Güney Kore ve ABD’nin ortak askeri tatbikatları durdurup görüşme girişiminde bulunmalarını teklif etti.

 ABD-Güney Kore ortak askeri tatbikatını savaş hazırlığı olarak nitelendiren Kuzey Kore Pazartesi günü cevaben dört balistik füze atışında bulundu.

 Çin Dış İşleri Bakanı Wang Yi Kuzey’in yaptığı testler ve Güney Kore sınırındaki askeri tatbikatların “birbirine doğru hızlanan iki tren” gibi gerginliğin yükselmesine neden olduğunu söyledi.

 Wang gerçekleştirilen basın toplantısında “Çin’in teklifi, ilk adım olarak Kuzey Kore’nin nükleer ve füze faaliyetlerini, ABD ve Güney Kore’nin de büyük ölçekli askeri tatbikatları durdurmasıdır.” ifadelerinde bulundu.

 Bu tarz bir “karşılıklı durdurmanın” tarafların müzakere masasına dönmesine fırsat vereceğini ifade etti. “Nükleer silahlara sahip olmak güvenlik sağlamazken askeri güç kullanmak da çözüm getirmeyecektir.” diyerek şunları ekledi “Hala görüşmelere yeniden başlama fırsatı ve barış için umut var.”

Ezgi Nur Özturan – APAM Stajyer

Editör – Ayşe Enise Muş

Kaynak:

Kosova Birkaç Gün İçerisinde Ordusuna Sahip Oluyor.

 Kosova hükümeti üç yıl önce Kosova Güvenlik Kuvvetleri’nin (FSK), Kosova Silahlı Kuvvetleri’ne (FAK) dönüşmesi talimatını vermiş Sırplar ve NATO’dan tepki gelmişti.

 Kosova Güvenlik Gücü’nün (FSK) anayasa değişikliğine ilişkin Meclis Başkanı Kadri Veseli, Kosova Silahlı Kuvvetleri’nin birkaç gün içerisinde kurulacağını söyledi. Meclis Başkanı Veseli, kararın Mecliste oybirliği ile alınacağına olan inancını dile getirirken, “Amerika Birleşik Devletleri liderliğindeki Kosova’nın stratejik ortakları, Kosova ve ordusuna destek sunmaya devam edecektir” dedi.

İsteklerinin, Kosova Silahlı Kuvvetleri’nin fikir birliği sağlanarak Anayasa değişikliği ile kurulması olduğunu söyleyen Veseli, “ancak Anayasal değişiklik olmadığı takdirde Kosova Güvenlik Gücü’nün orduya dönüşmesi yasa dışıdır anlamına gelmiyor. Herşey yasalara uygun olacak. Yasaya göre, Kosova Güvenlik Gücü askeri yetkiye sahip olacak. Yasa tasarısı kısa bir sürede Hükümet tarafından Meclise gönderilecek ve oy birliği ile kabul edilecektir”

 Kosova Silahlı Kuvvetlerinin Anayasal değişiklik yapılmadan kurulması konusunda gelen eleştiriler konsuna da değinen Cumhurbaşkanı, üç yıl boyunca beklendiğini ve bu girişimin kimsede şaşkınlık yaratmaması gerektiğini söyledi.

 Bu nedenle de önlerinde ya Kosova’nın ordu sahibi olmaması ya da başka bir metoda başvurulmasını gerektiren iki seçenek bulunduğunu söyleyen Taçi, “Anayasa değişikliğini hepimiz istiyoruz ve bunun olması için çalışacağız. Lakin FSK’nın dönüşümü süreci kurumsal, anayasal ve hukuki açıdan problemsiz ve Avro-Atlantik entegrasyon sürecine uygundur. Bu konuda tüm uluslararası aktörler de bilgilendirilmiştir. Bu nedenle de uluslararası toplumun bu durumu anlayışla karşılayacağına olan inancım tamdır” açıklamalarında bulundu.

 Cumhurbaşkanı Hashim Thaçi, Kosova Güvenlik Gücü’ne askeri yetki verilmesini öngören yasa tasarısının onaylanmaması durumunda istifa edeceğini açıkladı.

Miray Sıçramaz – BALKAM Stajyer

Editör – Ayşe Enise Muş

Kaynak: