Home Blog Page 201

Kuzey Koreli Yetkili Füze Denemelerinin Devam Edeceğini Söyledi.

 Pazartesi günü BBC’ye konuşan Kuzey Koreli bir yetkili Kuzey Kore’nin düzenli olarak füze denemelerine devam edeceğini ve buna karşı ABD tarafından alınacak herhangi bir askeri eylemin “tam ölçekli bir savaşı” harekete geçireceğini söyledi.

 Kuzey Kore, BM yaptırımlarına karşı koyarak çeşitli füze ve nükleer denemelerinde bulunmuştu. ABD anakarasını vurabilecek füzeler geliştirdiği de söylenmişti. Geçtiğimiz Pazar günü yapılan füze denemesi ise başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

 ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence Kuzey Kore’yi uyararak yakın müttefiklerinden Suriye’ye yapılan ABD müdahalesi ve Afganistan’ın Başkan Donald Trump’ın kararının test edilmemesini gösterdiğini söyledi.

 BBC Dışişleri Bakan Yarımcısı Han Song-Ryol’ün gerçekleştirdiği röportajdan şöyle aktardı “Haftalık, aylık ve yıllık olarak füze denemeleri gerçekleştirmeye devam edeceğiz. ABD askeri araçları kullanacak kadar düşüncesizse o gün savaşın çıktığı anlamına gelir.”

 Kuzey Kore medyası geçtiğimiz hafta ABD’yi uyararak saldırgan bir hareket işareti görülürse ABD’ye nükleer saldırının gerçekleştirileceğini söylemişti ancak Beyaz Saray Kuzey Kore’nin böylesi bir yeteneğe sahip olduğunu gösteren herhangi bir delilin olmadığını söylemişti.

Ezgi Nur Özturan – APAM Stajyer

Editör – Ayşe Enise Muş

Kaynak:

BM Güvenlik Konseyi Kuzey Kore’ye Yeni Yaptırımlar Tehdidinde Bulundu

 Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 20 Nisan’da Kuzey Kore’nin son füze denemesini şiddetli şekilde kınayarak Pyongyang’ın “istikrarı bozan tutumu” nedeniyle yeni yaptırımları uygulamaya koyma tehdidinde bulundu.

 Oybirliğiyle yapılan açıklamada Konsey Kuzey Kore’nin daha fazla nükleer denemede bulunmaması istenirken illegal füze faaliyetlerinin bölge ve ötesinde gerilimi büyük ölçüde artırdığı ifadesinde bulunuldu. Konsey, Kuzey Kore’nin füze denemeleri için “yaptırımları da içeren ek tedbirler alınması” ile tehdit etti. Daha önce yapılan açıklamalarda da ek önlemler için uyarıda bulunulurken alınan yeni karar metninde yer verilen spesifik yaptırımların dile getirilmesiyle daha sert bir duruşta bulunulacağının sinyali verildi.

 ABD Büyükelçisi Nikki Haley ise “Yaptırımlar ya da başka eylemler aramaya başlamamız gerekiyorsa, gerekeni yaparız.” şeklinde konuştu. ABD tarafından hazırlanan metin Rusya’nın barışçıl sonuçlara ulaşmada çözümün “diyalog yoluyla” olduğunun vurgulanmasıyla nihai metin hali verilerek üzerinde mutabakata varıldı.

 Konsey kararı 15 üyenin oybirliğiyle alındı.

 “Konseyde hiç kimse Kuzey Kore’nin herhangi bir şekilde denemeleri veya saldırılarını ileriye taşıdığını görmek istemiyor.” ifadesinde bulunun Haley üzerinde anlaşılan metnin bunu açıkça yansıttığını söyledi.

Ezgi Nur Özturan – APAM Stajyer

Editör – Ayşe Enise Muş

Kaynak:

Netanyahu: İsrail, ABD’nin Suriye’ye Olan Tutumundan Memnun

İsrail’i ziyaret eden ABD Savunma Bakanı Jim Mattis, İsrailli mevkidaşı Avigdor Lieberman’ın ardından başbakan Binyamin Netanyahu’nun konuğu oldu.  Görüşmenin ardından yapılan basın açıklamasında Netanyahu, iki ülkenin birbirlerinden başka yakın dostu olmadığını, Suriye’de kullanılan kimyasal silah haberlerine ilişkin ABD’nin verdiği tepkiden duyulan memnuniyeti belirtti.

Netanyahu, “Amerikan politikasında büyük bir yön değiştirme seziyoruz. Sayın bakanın İran ile ilgili açıkça ifade ettiği sözleri dikkate aldık. Bu ifadeler Başkan Trump’ın güçlü ve keskin sözlerinin ardından geldi” diye konuştu. İsrailli Başbakan, Washington’un düzenlediği saldırıya atıfta bulunarak bunun “İran’ın vekili Suriye’ye karşı doğru bir eylem” olduğunu belirtti.

ABD Savunma Bakanı Mattis ise ziyaretinin amacının, bölgede istikrar ve refahı korumaya çalışan İsrail ile diğer milletlerin karşı karşıya olduğu tehditleri görüşmek olduğunu belirtti.

Mattis, “Şunu kendimize hatırlatmamız çok önemli; eğer iyi insanlar birlikte hareket etmezse, kötüler bu dünyaya büyük zararlar verebilir. Bunu engellemek, barış ve özgürlüğü gelecek nesillere aktarmak için ne gerekiyorsa yapmaya kararlıyız.” dedi.

ABD Savunma Bakanı, Ortadoğu ve Afrika’yı kapsayan turuna üç gün önce Suudi Arabistan ve Mısır ile başlamıştı. Mattis’in İsrail’den sonra Katar ve Cibuti’yi ziyaret edecek.

Aslıhan Edanur Gündoğdu – ORTAM Stajyer

Editör – Ayşe Enise Muş

Kaynak:

Singapur Ekonomide %2.5 Artış Yaşadı

 İmalat sanayi ve ticarete bağlı diğer sektörlerin yükselişi ile Singapur ekonomisini ilk çeyrekte arttırdı. Ancak bu yükseliş tüm sektörlerde aynı değil bu eşitsizlik sebebiyle merkez bankası, Singapur doları politikasını gözden geçirmeye karar verdi.

 Üç aylık dönemi ele alan MTI ön tahminlerine göre, ekonomik üç ayda %2.5 oranında büyüdü. İlk çeyrekte ılımlı büyüme hızı, imalat sanayinde bir önceki yılın aynı dönemlerine göre %6.6 güçlü bir artış görünümü elde etti.

 Ekonominin üçte ikisini oluşturan hizmet sektörü yüzde 1,5 oranında büyürken, inşaat yüzde 1,1 oranında küçülürken özel sektör inşaatında bir yavaşlama gözlemledi. Yüksek petrol fiyatları ile Singapur’un enflasyon oranını yukarı çekerken işgücü düşük ve genel ekonomik ortam zayıf.

 Sonuç olarak, para politikası duruşunu değiştirmeyerek sabit kalmaya karar verdi.

Emrullah Kocabaş – APAM Stajyer

Editör – Ayşe Enise Muş

Kaynak:

Kosova ve Arnavutluktan Birleşme Mesajı

 Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Balkanların Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik perspektifinin dışlanması durumunda Arnavutluk ile Kosova’nın birleşmesi konusunun dışlanamayacağını belirtti.

 Rama, Politıco gazetesine verdiği mülakatta, üyelik konusunun AB’nin genişleme ajandasından çıkarılmasının neticesi olarak Balkan ülkelerinin çılgına dönmesi durumunda Avrupa’nın kabus yaşayabileceğine dikkat çekti. Ayrıca Rama, “Balkanlar, AB’den çok diğer aktörlerin daha nüfuzlu olacağı gri bir bölgeye dönüşecek” şeklinde açıklama yaptı.

 Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’nın Balkanlar’ın AB üyeliğinin zayıflaması halinde Arnavutluğun Kosova ile birleşmesinin dışlanamayacağı açıklamasının ardından  bir açıklama da Kosova Cumhurbaşkanı Hashim Thaçi’den geldi.

 Kosova Cumhurbaşkanı Hashim Thaçi, Avrupa Birliği’nin Kosovalılara kapısını kapaması durumunda bölgede tüm Arnavutların birlikte bir alanda yaşayacaklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Hashim Thaçi, Hür Avrupa Radyosu’na verdiği demecinde, AB’nin ister Kosova ister de Batı Balkanlar ilişkilerinde entegrasyon vizyonuna sahip olmadığını ve Batı Balkan ülkelerini kapsayacak şekilde genişleme sürecine de liderlik yapamadığını ifade etti.

 Thaçi, AB’nin Batı Balkanlar’a yönelik bu gecikmesinden, katılığından ve vizyonsuzluğundan, Avrupa dışı ideolojiler ve Avro-Atlantik ruhu ile vizyonundan uzak ülkelerin istifade ettiklerini söyledi.

Abdullah Aksoy – BALKAM Stajyer

Editör – Ayşe Enise Muş

Kaynak:

Avustralya Vatandaşı Olmak Zorlaştı.

 Avustralya vatandaşlığına geçişte kurallar değişti. Avustralya Başbakanı Malcolm Turnbull Avustralya vatandaşlığına geçişteki uygulamaların son aşamasının ‘’Avustralya Değerlerinden’’ oluşacak testlerden oluşacağını açıkladı. Avustralya’nın başkenti Canberra’da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Turnbull, Avustralya’nın değerlerini vatandaşlık için en önemli yere koyduk, Avustralya üyesi olmak ayrıcalıktır’’ açıklamasında bulundu. Avustralya vatandaşı olmak isteyenlerin bu değerleri bilen, destekleyen, kanunlara saygı duyan, Avustralya’yı daha iyi yapmaya özen gösteren kişiler olmasını istediklerini belirtti.

 Testte nelerin olacağına henüz karar verilmediğini söyleyen hükümet yetkilileri; daha önce testte yer alacağı söylenen çocuk evlilikleri, kadın hakları, aile içi şiddet gibi soruların herhangi bir dini hedef alacağı iddialarını da reddetti. Yeni kuralların dini değil davranışları ele alacağını söyledi. İngilizce okuma, yazma, dinleme gibi testlere tabi olacak kişilerin ayrıca Avustralya toplumuna kaynaşmış olduklarını kanıtlamaları gerekiyor. Bundan önce istediği zaman teste girebiliyorken yeni düzenleme ile testi üç kez geçemeyenlerin iki yıl beklemesi gerekecek. Turnbull, yasa meclisten geçerse bugünden itibaren geçerli olacağını açıklamasında bulundu.

Celal Cavlak – APAM Stajyer

Editör – Ayşe Enise Muş

Kaynak:

Videoların Gerilimi Kızıştırmasından Sonra Keşmir’de Şiddet Yükseliyor

 Hindistan kontrolündeki Keşmir’de göstericiler saldırılara başladı. Polis, ordunun bir insan kalkan olarak cipin önüne bağlamasından sonra subayları evlerine gitmemeleri konusunda uyardı. Polis 9 Nisan’da 24 yaşındaki şal dokumacısı Faruk Ahmad Dar’ı zapt ederek aracın önüne bağlayıp köy boyunca teşhir etmekle suçlanan askerler için orduya dava açtı.

 Olayın bir videosu yaygın şekilde sosyal medyada yer aldı. isyanı bastırmak için mücedele ediyorken Hint güvenlik güçleri tarafından işlenen insan hakları ihlallerini hatırlatıyor.

 Ordu sözcüsü Yarbay Rajesh Kalia, videonun doğruluğunun tespit edildiğini ve “kötü muameleden suçlu bulunanlara karşı eyleme geçileceğini” söyledi.

 Protestolar en az 8 kişinin öldüğü acelece yapılmış ara seçimleri takip eden haftalarda devam etti.

 Haftasonu iki video daha sosyal medya üzerinden dolaşıma girdi. Bu videoların birinde 9 Nisan ara seçimlerinde 17 yaşındaki birisinin milisler tarafından öldürüldüğü görülüyordu. Reuters videonun gerçekliğini onaylamadı.

 Geçen yıl hapiste olan önde gelen Keşmirli insan hakları savunucusu Khurram Parvez Reuters’e verdiği demeçte, “Bu son 27 yıldır devam eden bir olgudur.” dedi.

 Uluslararası Af Örgütü’nden yapılan açıklamada, “Bu ilk insan kalkanı mevzusu değil, şu anda farklı olan bu durumun sosyal medya sayesinde belgelenmiş olması” dedi.

 Devlet bakanı Mehbooba Muftı, polisin yerel ordu birimine karşı bir dava açtığını söyledi.

 Pazar günü Polis Teşkilatı’nın Genel Sekreteri yetkililere, özgürlük savaşçılarının en az dört subay evine baskın yaptıklarını ve subayların Güney Keşmir’deki kendi evlerini ziyaret etmekten kaçınmaları gerektiğini söyledi.

Feyza Nur Atabay – ORTAM Stajyer

Editör – Ayşe Enise Muş

Kaynak:

Sırbistan: Arnavutluk ve Kosova’nın Birleşmesi Savaşa Neden Olur.

 Sırbistan Çalışma, İstihdam ve Sosyal İşler Bakanı Aleksandar Vulin, Arnavutluk ve Kosova’nın birleşmesinin ancak Balkanlar’a yayılacak büyük bir savaşla mümkün olabileceğini söyledi.

 Tiran ve Priştine’nin “Büyük Arnavutluk” hedeflerini açık ifadelerle ortaya koyduklarını söyleyen Sırp Bakan, Avrupa Birliği’ni konuya ilişkin net bir tavır sergilemeye davet etti. Brüksel’in Arnavutluk’tan gelen böylesi bir açıklamayı kınamaması nedeniyle bundan sonra yaşanabileceklerden sorumlu olacağını vurgulayan Vulin, “Tiran ve Priştine uzun zamandır ‘Büyük Arnavutluk’ rüyaları görüyor ve bu yeni bir şey değil. Zamanında cezalandırılmamaları halinde bunu gerçekleştirmek için her şeyi deneyeceklerdir. Şimdi sorumluluk Avrupa Birliği’nde” diye konuştu.

 Arnavutluk ve Kosova’nın birleşmesine ilişkin açıklamalara tepki gösteren Sırbistan Başbakanı Aleksandar Vuçiç ise “Ben tüm Sırpların tek bir devlet çatısı altında yaşaması gerektiğine ilişkin bir açıklama yapsam muhtemelen beni Brüksel’de bir bayrak direğinde sallandırırlar” diye konuştu. Böylesi açıklamaların bölge ülkeleri arasındaki ilişkilere katkı sağlamadığını vurgulayan Vuçiç, Avrupa Birliği’ni Arnavutluk ve Kosova’ya tepki göstermeye davet etti.

Ümmiye Özbilek – BALKAM Stajyer

Editör – Ayşe Enise Muş

Kaynak:

Astana’ya Hazırlık

 Kazakistan’ın başkenti Astana’da önümüzdeki ay yapılması planlanan Suriye konulu müzakereler öncesi Türkiye, Rusya ve İran heyetleri, Tahran’da teknik görüşmeler gerçekleştirdi.

 İran Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, Astana’da Mayıs başında görüşülmesi beklenen konular, Tahran’daki oturumda taraflar arasında iki gün boyunca müzakere edildi. 18-19 Nisan’da yapılan görüşmelerde siyasi çözüm ve “terörle mücadele” konularının ele alındığı belirtildi.

 Açıklamada, “Tahran’da düzenlenen oturumlarda, İran, Rusya ve Türkiye heyetleri, başta ateşkes anlaşması ve uygulaması olmak üzere, esir ve kaçırılanların mübadelesi gibi konuları değerlendirdiler” denildi. Suriye’deki ateşkes sürecinin başlıca konu olarak masaya yatırıldığı görüşmelerde, Suriye yönetimi ile muhalifler arasında “tutuklu takası” konusu da ele alındı.

 Astana’da 2 Mayıs’ta yapılacak müzakerelerin ön hazırlığı niteliğindeki Tahran oturumunda, Birleşmiş Milletler’den gözlemciler de hazır bulundu. 19-20 Mayıs tarihlerinde basına kapalı olarak yapılan müzakerelerde, tarafların, Astana müzakerelerinden bir gün önce uzmanlar seviyesinde tekrar bir araya gelme konusunda mutabık kaldıkları belirtildi.

 İran Dışişleri Bakanlığı, Tahran’daki oturuma ilişkin yayımladığı değerlendirmede, Suriye sorunun çözümü için meselenin tüm yönlerinin ele alınması gerektiğini kaydetti. Bakanlık, “Sorunun hem siyasal ve hem terörizmle mücadele ve askeri ayağının aynı anda ele alınmasıyla meselenin çözülebileceğini temenni ederiz” ifadelerine yer verdi.

 Astana’da 14-15 Mart’ta düzenlenen 3. tur toplantıda taraflar, İran’ın da Türkiye ve Rusya’nın yanı sıra ateşkesin garantörü olmasında anlaşmıştı. Ankara ve Moskova’nın garantörlüğünde sağlanan ateşkes 30 Aralık 2016’da yürürlüğe girmişti. Esad rejimi güçlerinin ateşkesi ihlal etmesi üzerine, Astana’da 23-24 Ocak’ta Türkiye ve Rusya öncülüğünde bir toplantı düzenlenmişti.

 Ateşkesin güçlendirilmesi gündemiyle toplanan Türkiye, Rusya, İran, BM muhalefet ve rejim heyetleri, ateşkesi izlemek için üçlü mekanizma kurulması konusunda anlaşmıştı. 6 Şubat’ta Türk, Rus ve İranlı heyetlerin katıldığı toplantıda izleme mekanizmasına ilişkin teknik detaylar ele alınmıştı.

 15-16 Şubat’taki 2. Astana toplantısında, tüm taraflar yeniden bir araya gelmişti.

 Astana 4 toplantısının 3-4 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilmesi bekleniyor.

Seda Şişman – BALKAM Stajyer

Editör – Ayşe Enise Muş

Kaynak:

İsrail Sınır Güvenliğini Artırıyor

 İsrail’e ait iş makineleri Lübnan sınırında güvenlik önlemlerini arttırmak amacı ile sürdürdüğü çalışmalar yerel ve uluslar arası basın tarafından görüntülendi. Lübnan’ın güney şehri Sur şehrine bağlı Nakura’daki sınır hattında devam eden çalışmalarda, iş makinelerinin sınır boyunca çtığı yeni yollar ve sınırın farklı bölgelerinde yeni hazırlanan toprak yığınları dikkat çekti.

 İki ülke arasında bulunan mayınlı bölge, İsrail tarafında elektrikli teller ile çeşitli gözetleme ve istihbarat birimi bulunurken, sınırın diğer tarafında yer alan Lübnan’da ise sınır hattı sadece eski dikenli teller ile korunuyor.

 Sınırın Lübnan tarafında güvenliği Lübnan Ordusuyla birlikte Hizbullah militanları sağlarken, İsrail tarafında sınır güvenliğini İsrail ordusuna ait gözetleme merkezleri sağlıyor. İki güç arasındaki mavi hat olarak isimlendirilen bölgede ise Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü’ne (UNIFIL) ait üsler ve devriye araçları bulunuyor.

 Sınır hattında bulunan bir Hizbullah askeri yetkilisi, İsrail’in inşaat çalışmaları yaptığının altını çizerek, İsrail’in ilk kez askeri savunma stratejisine geçtiğini iddia etti. Hizbullah’ın İsrail’in sınır hattındaki inşaat faaliyetlerine cevabının ne olacağıyla ilgili bir soruya yetkili, “Savaş istemiyoruz. Ancak bu durum düşmanın ne yaptığıyla ve tavrıyla ilgili.” dedi.

Aslıhan Edanur Gündoğdu – ORTAM Stajyer

Editör – Ayşe Enise Muş

Kaynak: