Home Blog Page 200

Uganda LRA Lideri Joseph Kony için Avı Bitirdi.

 Uganda ordusu, Orta Afrika Cumhuriyeti’ndeki isyancı Tanrı’nın Direniş Ordusu(LRA)  lideri Joseph Kony’i yakalama çalışmalarından çekildiğini ve LRA’nın artık zayıfladığını ve Uganda için tehdit olmaktan çıktığını da söyledi.

 Uganda askeri sözcüsü Richard Karemire, yıllardır isyancıları takip eden Uganda birliklerini Orta Afrika Cumhuriyeti’nden çekmeye başladığını dile getirdi. Karemire, Kony’nin yaşadığı sürece endişe kaynağı olacağı konusunda da ısrarcı oldu.

 LRA Uganda, Kongo, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Güney Sudan’da sivillere karşı olan zulümleriyle dünya çapında tanınmıştı. 2012 yılında ABD merkezli sivil savunma örgütü Invisible Children, çocukları seks kölesi ve savaşkan olarak kullanmak için kaçırıldığıyla ilgili başarılı bir video hazırlamıştı.

 Uluslararası Ceza Mahkemesi 2005 yılında, Katolik Joseph Kony’i insanlığa karşı suç işlemek ve savaş suçları ile suçlayarak tutuklama emri çıkardı. Kony, savaş suçlarından aranırken on yıl önce ilk kez Uganda’da görüldü. LRA’nın üst düzey komutanlarından birçoğu ve eski komutanlardan birisi olan Dominic Ongwen da çeşitli savaş suçları ve insanlık suçları kategorilerinde Lahey’de yargılanmaktalar.

 LRA faaliyetlerini takip eden The Enough Project’in Yardımcı Yöneticisi Sasha Lezhnev, Uganda‘nın tamamen çekilmesi halinde LRA’nın saldırılarının tekrar hız kazanacağını söyledi ve Uganda’nın binlerce hayatı kurtarmak için uluslararası destekleri (Orta Afrika Cumhuriyeti içindeki BM Barış Güçleri) takip etmeye devam etmesini önerdi.

 ABD özel kuvvetleri ve Afrika Birliği’nin desteklediği Uganda ordusu Joseph Kony’i 2012 yılından beri aramakta. ABD geçtiğimiz ay güçlerini geri çekmişti.

 Uganda ordusu, LRA’nın etkisiz hale getirilmesi için 1.500 kadar Ugandalı askerin görevlendirildi. Görevin başarıyla gerçekleştirildiği için birliklerinin Orta Afrika Cumhuriyeti’nden çekileceğini açıkça dile getirdi.

 LRA, 1987 yılında Uganda’da kuruldu. İncil’de yer alan On Emir’e dayanan bir hükümet kurmak için mücadele ettiğini açıklamıştı.

Cansu Avcı – AFRAM Stajyer

Editör – Ayşe Enise Muş

Kaynak:

Kenya’da Başkanlık Seçimi Ağustos Ayında Yapılacak.

 Kenya’da Devlet Başkanı seçimleri ağustosta yapılacak. Seçimde, mevcut Devlet Başkanı Uhuru Kenyatta ve muhalefetteki Raila Odinga’nın yarışması bekleniyor. 2013’ten bu yana başkanlık koltuğunda oturan Kenyatta, bir süre önce yaptığı açıklamada, seçimi kazanması halinde Kenya’yı Uluslararası Ceza Mahkemesinden çıkaracağını ve ülkede bulunan 300 bin kişilik Dadaab Mülteci Kampı’nı kapatacağını söylemişti

 Ülkenin seçim kurulunun yaptığı açıklamaya göre 2017 seçimleri en çok seçmenin katılacağı seçimlerden biri olacak. Yaklaşık 30 milyon seçmen ocak 2016’da başlayan seçmen kayıt sistemi ile belirlendi. Ülkemizde olduğu gibi Kenya’da da 18 yaşından büyük vatandaşlar oy kullanabiliyor.

 En son 2013 yılında gerçeklemiş olan ve Raila Odinga’nın ikinci olduğu seçim tartışmalara yol açmıştı. Gergin geçen seçim atmosferi; haftalarca siyasi olarak motive edilmiş halka, etnik şiddetin ortaya çıkmasına ve binlerce kişinin öldürülmesine sebep oldu.

 Kenyatta’nın 2013’te Başkan Yardımcısı William Ruto ile olan ittifakı, 2007’de de birbirlerine karşı savaşan Kikuyu ve Kalenjin etnik gruplarını birleştirmişti. 2017 seçimlerinde, Kenya’nın ana muhalefet partileri, Kenyatta ve Ruto’yu kurtarmak için bir ittifak oluşturacaklarını açıklamışlardı.

Gaye Köse – AFRAM Stajyer

Editör – Ayşe Enise Muş

Kaynak:

 

Tayland Hükümeti, Bilgisayar Suçları Kanunu Kapsamında Belirtilen Üç Kişiye Çevrimiçi Erişimi Yasakladı.

 Tayland Dijital Ekonomi ve Toplum Bakanlığı, Tayland Hükümeti Monarşisi, Lese Majeste Yasasının uygulanması ve Tayland Hükümetinin askeri bir yönetimin elinde olması konularında yorum yapmış olan akademik yazar Pavin Chachavanpongpun, gazeteci Andrew MacGregor Marsh ve tarihçi Somsak Jeamteerasakul’ın görüşlerini paylaştıkları çevrimiçi teması sağlayacak tüm uygulamalara Tayland vatandaşlarının girmemeleri gerektiğini belirterek, bu üç kişi ile çevrimiçi temasta bulunan kişiler hakkında, Bilgisayar Suçları Kanunu’nu ihlal ettikleri gerekçesiyle yasal işlem yapılacağını açıkladı.

 Dijital Ekonomi ve Toplum Bakanlığından bir  yetkili yaptığı açıklamada; Tayland halkının doğru bilgiyi araması faydalı olacağını belirterek, hükümetin almış olduğu kararların uygulanacağını ve bu yasağı ihlal etmedikleri sürece emirlerin onları etkilemeyeceğini belirtti.

 Konu ile ilgili Uluslararası Af Örgütünden de tepki gecikmedi. Örgüt tarafından yapılan açıklamada; Taylandlı yetkililerin, insanların ifade özgürlüğünü kısıtladığını ve bu anlamda yapılan sınırlamalarla hükümetin yeni derinliklere daldığını söyledi.

Yüsra Mizgin Öztunç – APAM Stajyer

Editör – Ayşe Enise Muş

Kaynak:

Beyaz Saray, Kore Yarım Adasına Gönderdiği ‘Armada’ yı Savundu.

 Geçtiğimiz hafta ABD Donanması, Kuzey Kore için bir güç gösterisi olarak düşünülen bir uçak gemisi olan USS Carl Vinson’u Kore yarımadasına doğru gönderdiğini açıklamıştı. Fakat duyurular sırasında, gemiler geçici olarak Hint Okyanusuna Avustralya ile askeri tatbikatlar için ters yöne yönelmişlerdi.

 ABD Askeri Pasifik Komutanlığı; “ Armada’nın başlangıçta Avustralya’yla daha kısa bir başlangıç eğitim planını tamamlaması gerektiğini ancak şu anda Batı Pasifik’e doğru ilerlemektedir” diye açıkladı. Savunma Sekreteri Jim Mattis, konuyla ilgili karışıklığa dikkat çekerek, gazetecilere Orta Doğu’da kendisiyle birlikte seyahat ettiğini ve Vinson’un programındaki değişikliğin şeffaflık adına ifşa edildiğini söyledi. “Yapacağımız şeyi tam olarak yapıyoruz, yoluna devam edicek” dedi.

 Bu görüşlerin aksine Eski ABD Savunma Sekreteri Yardımcısı ve emekli Donanma kaptanı Lawrence Korb, çelişkili mesajların “Trump yönetiminin işleyiş biçimine çok normal” olduğunu söyledi. Vinson’un bölgeye gönderildiğine dair açıklamadan sonra resmi Koreli Merkezi Haber Ajansı tarafından “bölgedeki gerginlikleri daha da şiddetlendirmek için yapılan saldırgan bir eylemden başka bir şey değil ” diye belirtildi. Ayrıca Trump yönetim yetkilisinin Reuters’e verdiği demeçte, Washington’un 9 Mayıs Güney Kore seçimlerinde bir tür Kuzey Kore provokasyonu olasılığı konusunda endişe duyduğunu söyledi.

Betül Cengiz – APAM Stajyer

Editör – Ayşe Enise Muş

Kaynak:

 

Japonya ve Avustralya, Kuzey Kore Gerginliği Sırasında İlişkileri Derinleştirmeyi Amaçlıyor.

 Avustralya Dışişleri Bakanı Julie Bishop Çin’i, Kuzey Korenin füze tehdidini durdurmak için ikna çabalarında yardım etmek için daha fazla çaba göstermeye çağırdı. Avustralya Savunma Bakanı Marise Payne ve Japon mevkidaşları Dışişleri Bakanı Fumio Kishida ve Savunma Bakanı Tomomi Inada’ya katılarak savunma işbirliğini Kuzey’de büyüyen bir dönemde derinleştirmeyi kabul ettiği hakkında Tokyo’da bir grup gazeteciye seslendi.

 Kishida, bölgedeki ABD varlığının gittikçe güçleşen bir güvenlik ortamında “hayati” olduğunu söyledi. Bakan, ayrıca, Doğu Çin ve Güney Çin denizlerini kapsayan sularda barış ve istikrar için Delhi’ye ihtiyaç duyulduğunu söyleyerek Hindistan’ı da konuya dahil etti.

 ABD hükümetinin Kuzey Kore’ye karşı daha sert bir tutum takınmasına destek verirken Bishop, diyalog ve ekonomik yaptırımlara yönelik daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini söyledi. Avustralya bakanlarından yapılan ziyaret, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’nin Japonya ve Güney Kore’ye olan ziyareti ile Amerika’nın bölgedeki taahhütünün müttefiklerine güvence verdi.

 Yaklaşık 50 bin ABD’li birliğe ev sahipliği yapan, sağlam bir ABD müttefiki olan Japonya, son yıllarda Avustralya, Fransa ve İngiltere de dahil olmak üzere diğer ülkelerle askeri işbirliği geliştirdi. Başbakan Shinzo Abe, Kuzey Kore’nin tehdidi ve Çin’in Doğu ve Güney Çin denizlerinde artan iddialı faaliyetleri karşısında Japonya’nın savunma rolünü ve kabiliyetini artırmaya çalıştı.

Şeyma Yarımbaş – APAM Stajyer

Editör – Ayşe Enise Muş

Kaynak:

Kosova İle Sırbistan Arasında Tren Krizi

 2017 yılı Balkanlarda siyası istikrarsızlığın yanında siyasi gerilimlerinde yaşandığı bir yıl olarak başladı.

 Sırbistan’ın Belgrad kentinden Kosova’nın Mitroviça kentine tren seferleri yapılması ile serbest dolaşım sağlamayı planlayan Sırbistan devleti aynı zamanda Kosova’da Sırpların yoğun olarak yaşadığı bir kente de hizmet götürmeyi amaçlıyor. Ancak Kosova resmi makamlarından gerekli izinler alınmadan tanıtım amaçlı bir tren seferi düzenlemiş olması Kosova tarafından hoş karşılanmadı. Aynı zamanda trenin üzerindeki “Kosova, Sırbistan’dır” yazısı da Kosova devleti tarafından bağımsızlıklarına yapılan bir saldırı olarak yorumlandı.

 Sırbistan’ın Belgrad kentinden hareket eden tren, Kosova sınırındaki “Yarinye” sınır kapısında Kosova polisi tarafından durduruldu. Gerekli izinlerin alınmamış olması nedeniyle trenin Kosova topraklarına girişine izin verilmedi. Yaşanan gerilimin daha fazla artmaması için Sırbistan Başbakanı Aleksandar Vuçiç trenin Belgrad’a dönmesi talimatını verdi.

 2013 yılında Sırbistan ve Kosova arasındaki ilişkilerin normalleşmesinden sonra bu gerilimin yaşanan en büyük kriz olduğunu söylemek mümkündür.

Ömer Güveyi – BALKAM Stajyer

Editör – Ayşe Enise Muş

Kaynak:

Arap Baharından Sonra Balkan Baharı Geliyor Mu?

 2000’li yıllar Balkan coğrafyasında siyasi istikrarsızlıkların hakim olduğu yıllar olarak kayda geçmeye devam ediyor. Sırbistan, Bulgaristan, Yunanistan, Kosova, Bosna Hersek, Arnavutluk, Hırvatistan… En son ve yeni olanı ise Romanya… Ardı ardına yaşanan siyasilerin yolsuzluklarla olan ilişkilerini hedef alan halk yürüyüşleri ve protestolar Balkan Coğrafyasındaki huzursuzluğun büyük göstergesidir.

 Romanya’da, af ve ceza kanununda değişikliğe yönelik çıkartılan acil hükümet kararnameleri halk tarafından tepki ile karşılandı. Çıkarılan kararname ile 5 yıldan az hüküm giyen ya da 5 yıldan az cezası kalanların serbest kalması amaçlandı. Bu kararnamenin ülkede yolsuzluğu meşrulaştıracağını savunan eylemciler sokağa dökülerek protestolara başladı. Kısa sürede sayıları binleri bulan eylemcilerin daha çok “şehirli” ve “eğitimli” kesim olduğu anlaşıldı. Protestolar devletin zirvesinden de, Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis, destek gördü. Yaşanan bu gelişmeler üzerinde hükümet geri adım atarak kararnameyi durdurmak zorunda kaldı.

 Balkanlarda yaşanan siyasi istikrarsızlık ve yolsuzluk yönündeki gelişmeler son yıllarda sıkça halkın tepkisini beraberinde getirdi. Arap baharı da tıpkı bu şekilde başlamıştı. Halkın siyasilerin başarısızlıklarına ve yolsuzluklara gösterdiği tepkilerin dalga dalga artması akla acaba “Balkan baharı mı geliyor?” sorusunu getiriyor.

Ömer Güveyi – BALKAM Stajyer

Editör – Ayşe Enise Muş

Kaynak:

 

Arnavutluk’ta ‘Adaysız’ Cumhurbaşkanlığı Seçimi

 Arnavutluk’un yeni cumhurbaşkanının belli olacağı seçimin ilk turu “adaysız” gerçekleşti. Henüz hiç kimsenin adaylığını açıklamadığı cumhurbaşkanlığı seçimi ilk turu, Arnavutluk Meclisi’nde yapıldı. Seçim oturumuna, uzun süredir meclis çalışmalarını boykot eden muhalefet milletvekilleri katılmadı. Meclisteki hiçbir partinin aday göstermediği cumhurbaşkanlığı seçimi ilk turu “adaysız” tamamlanırken, anayasaya göre meclisin belirlediği beş turluk seçim takvimi işlemeye devam edecek.

 Beşinci turun sonunda da hiçbir aday çıkmaması durumunda, yeni seçim eylül ayında yapılacak. Seçim oturumunun başında konuşan Meclis Başkanı İlir Meta, ilk üç turda seçim gerçekleşmediği takdirde, dördüncü ve gerekirse beşinci turlarda 140 milletvekilin yarısından bir fazlasının oylarını alan adayın seçimi kazanacağını kaydetti. Meclis Başkanı Meta, hiç kimsenin adaylık başvurusunda bulunmadığı ilk turun, boşa gitmesine rağmen tamamlandığını sözlerine ekledi.

 Adaylık başvurusunda bulunacak kişinin en az 20 milletvekilinin desteğini alması gerekiyor. Anayasaya göre, cumhurbaşkanı meclisteki 140 milletvekilinin gizli oylarıyla seçiliyor. Arnavutluk’ta 18 Haziran’da yapılacak genel seçim öncesinde, mayıs ayında meclisin prosedür gereği feshedilecek olması nedeniyle cumhurbaşkanlığı seçimi erkene alınmıştı.

 Mevcut Cumhurbaşkanı Bujar Nishani’nin beş yıllık görev süresi 24 Temmuz’da sona erecek

Sinem Erdem – BALKAM Stajyer

Editör – Ayşe Enise Muş

Kaynak:

Thaçi’den Kosova Ordusu ve Sırbistan Açıklaması

 Kosova Cumhurbaşkanı Haşim Thaçi, Sırbistan’ın bölgesel bir güç değil, aksine tüm bölge ülkeleri ile sorunlu bir ülke olduğunu ifade etti. Başkent Priştine’de katıldığı “Açık Konuş Forumu”nda gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Thaçi, özellikle Sırbistan ile ilişkiler ve Kosova ordusunun dönüşümüne yönelik açıklamalarda bulundu.

 Kosova Güvenlik Güçlerinin Kosova ordusuna dönüştürülmesinin, anayasa değişikliğiyle gerçekleşmesi adına meclisteki Sırp milletvekillerinin de desteğini almak için çaba göstereceklerini dile getiren Thaçi, ordunun kurulmasının NATO üyeliği için son derece önemli olduğunu söyledi. Anayasa değişikliği için Sırp milletvekillerinin de onayının gerektiğine işaret eden Thaçi, “Böylesine hayati ve yüksek bir hedefin Kosova’daki tüm toplumların desteğini alması ve anayasa değişikliği kapsamında gerçekleşmesini istiyorum.” dedi.

 Sırbistan’da hafta sonu yapılan ve Başbakan Aleksandar Vucic’in kazandığı cumhurbaşkanlığı seçimini de değerlendiren Thaçi, Kosova kamuoyunun Sırbistan’daki seçimle zaman kaybetmemesi gerektiğini, Sırbistan’ın sadece “kendi seçimini yapmış komşu ülke” olduğunu ifade etti.

Sinem Erdem – BALKAM Stajyer

Editör – Ayşe Enise Muş

Kaynak:

Kamboçya, Güney Kore’de Yasa Dışı Çalışan 3.000’den Fazla Kamboçyalı Olduğunu İddia Etti.

 Kamboçya’nın Güney Kore Büyükelçisi Long Dimanche, Çarşamba günü yaptığı açıklamada,  Güney Kore’de vizelerinin dolması ile yasadışı olarak istihdam eden 3.000 ila 4.000 arasında Kamboçyalı bulunduğunu ve Güney Koreli işverenlerin sömürüsüne maruz kaldıklarını açıkladı. Dimanche, Güney Kore’de yaşayan yaklaşık 53.000 Kamboçyalı işçi bulunduğunu ve bazılarının istihdam sözleşmelerine bağlı maksimum dört yıl 10 ay kadar istihdam hakkı olduğunu fakat bu süreyi doldurmalarına rağmen Kore’de yasadışı yaşadıklarını belirtti.

 Büyükelçi olarak görev yaptığı 11 ay boyunca 30 ila 40 arasınada vatandaşın da geri gönderildiğini sözlerine ekledi. Büyükelçi, yasadışı işçilerin Güney Kore tarafından tutuklanmalarına ve kara listeye alınmalarına maruz kaldıklarını ayrıca belgesiz statüleri işverenlerin düşük ücret ödenmesine neden olduğunu belirtti. Bununla birlikte, işçi haklarının Başkanı Moeun Tola, Güney Kore’deki belgesiz Kamboçyalıların yüksek rakamının muhtemelen katı vize şartlarından kaynaklandığını söyledi. Bay Tola, Kamboçya hükümetinin çalışma vizelerinin koşullarını yeniden müzakere edilmesini önerdi.

Şükran Adıyaman – APAM Stajyer

Editör – Ayşe Enise Muş

Kaynak: