Home Blog Page 194

Macron AB Üyeliğine Kapıyı Kapadı

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi durum nedeniyle ne üyelik müzakaresi ne de üyelik olacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ilişkilerde yeni bir başlangıç yapma amacıyla uzun bir aradan sonra Avrupa Birliği’ni ziyaret etti, Paris’te Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüşüp ortak basın toplantısı düzenledi.

Erdoğan ile Macron’un ortak basın toplantısı son derece gerilimli geçti. Basın toplantısının gergin atmosferi Fransız basınında geniş yankı buldu. Haberini “Macron Erdoğan’a AB üyeliği yerine ortaklık önerdi” başlığıyla veren Le Monde gazetesi, “Macron, ülkesinin AB üyelik sürecini canlandırmak için Paris’e destek aramaya gelen Erdoğan’la gerçekçi konuşmayı tercih etti” değerlendirmesinde bulundu.

Macron basın toplantısında AB-Türkiye ilişkilerine değindi. Macron “Güncel gelişmeler ve tercihlerin, AB üyelik sürecinde ilerleme yaşanmasına izin vermediği açıktır. Yeni başlıkların açılması gibi bir durum söz konusu olmayacaktır, açılır dersem yalan söylemiş olurum. Her iki tarafın da (AB-Türkiye) süreç normal bir şekilde ilerliyormuş gibi sergilediği ikiyüzlülüğü ardında bırakması gerekiyor.” diyerek sözlerini sürdürdü.

Avrupa  İnsan  Hakları Sözleşmesi’ne  imza atan Türkiye’nin Avrupa değerlerine uyması gerektiğini belirten Macron, “Türkiye’de tutuklu olan ve mesleklerini yapması engellenen gazetecilerin durumunu yeniden gündeme getireceğim” ifadelerini kullandı.

Aybüke Rabia HALİL
o-Staj AÇAM 2018 Stajyeri

Kaynakça:

Romanya’lılar Kitlesel Protestolar İçin Sosyal Medyadan Örgütleniyor

Romanya’lılar yeni yılda da geçen seneki büyük protesto benzeri gösterilerine devam ediyorlar. Halk bu ayın sonunda yapılması planlanan protesto için Facebook’tan örgünleniyor.

Ocak ayının 20’sinde yapılması planlanan bir gösteri için Facebook’ta oluşturulan etkinliğe, ülkenin her yanından yaklaşık 30 bin kişi katılmayı düşünüyor.

Etkinlik detayında “ 20 Ocak Cumartesi günü ülkenin her yanından insanları Bükres’deki protestolara katılmaya davet ediyoruz. Her zaman sokağa çıkmamıza gerek yok sadece bir defa büyük bir kitleyle çıkmamız gerek” ifadesi yer aldı.

Etkinlik organizatörleri aynı zamanda Bükreş dışından gelecek protestocular için kalacak yer ayarlanması için çalışıyor. Bunun için oluşturulan ayrı bir sayfada protestocular kalacak yer ve taşıma imkanı arayıp paylaşabiliyor.

Protestocular ana hat itibariyle, koalisyon hükümetinin adli yasalardaki değişikleri konusunda rahatsızlar. Söz konusu değişikliler NY Times’ın haberine göre; yargı bağımsızlığını, yolsuzlukla mücadeleyi, medya tarafsızlığını ve hukukun üstünlüğünü yıpratacağı temel endişeler arasında ve bu yeni yasalar Romanya’yı demokratik, liberal değerlerden uzaklaştırmakta.

Bahsedilen yasaların bir kısmı meclisten geçti ve devlet başkanı Klaus Iohannis‘in onaylamasını yahut vetosunu bekliyor.

Mustafa BİLGİN
o-Staj AÇAM 2018 Stajyeri

Kaynakça:

 

Danimarkalı Milletvekili: Sığınmacıların Ülkeleri Güvenli Olduğu Takdirde Geri Gönderilmeliler

Liberal (Venstre) Parti’nin mülteci sorunları sözcüsü Marcus Knuth, Danimarka’dan sığınma almış bütün mültecilerin -çalışma durumlarına bakılmaksızın- eğer ülkeleri güvenli görülürse ivedilikle geri gönderilmeleri gerektiğini beyan etti. Knuth “ Eğer buraya sığınmacı olarak geldiyseniz, ülkenizde barış olduğu zaman ülkenize geri dönmelisiniz” dedi.

Danimarka hükümeti güncel olarak mültecilerin sığınma statüsünü değiştirecek bir yasa üzerinde çalışıyor. Kabul edilmesi takdirde yeni yasa ile geçici sığınma (midlertidigt ophold ) kategorisine alınacak. Bu değişiklik aile birleşmesi konusunu rafa kaldırmakla birlikte Knuth’ın önerisinde olduğu gibi ülkeleri güvenli görüldüğü an geri gönderilmelerinin yolunu açıyor.

Geçici süreyle sığınma değişikliği aynı zamanda mültecileri, dil dersleri ve temel bütünleşme eğitim programı (integrationsgrunduddannelse) gibi entegrasyon servisleri konusunda da mahrum bırakabilir.  Bu servisler geçtiğimiz yıllarda az da olsa bir başarı yakalamayı başarmış ve mültecilerin Danimarka’da iş bulmasını kolaylaştırmıştı.

Son yıllarda Doğu Avrupa’dan gelen mavi yakalı işçilerin azalması ile Danimarka işçi bulma güçlüğü yaşıyordu. Berlingske adlı gazetenin yayınladığı rapora göre sığınmacılar işçi olarak sektörden pay almaya başlamışlardı. Buna rağmen Knuth,“ Eğer mültecilerin bir katkısı varsa bu katkı pozitiftir fakat yine de bu durum ülkeleri güvenli olunca geri dönmeleri gerekliliğini değiştirmez” şeklinde beyan etti.

Mustafa BİLGİN
o-Staj AÇAM 2018 Stajyeri

Kaynakça:

 

Lüksemburg: Macaristan AB’den Çıkarılmalı

Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn Macaristan’ın AB’nin temel değerlerini zedelediğini ve mültecilere karşı sert önlemler aldığını ileri sürerek AB üyeliğinin askıya alınması yada AB’den çıkarılması gerektiğini savundu.

Lüksemburg Dışişleri Bakanı, AB’nin böylesine hatalı davranışları hoş görmemesi gerektiğini ifade etti, çünkü Macaristan savaştan kaçan sığınmacıların ülkeye girmesini engellemek için tel duvar ören, basın özgürlüğü ve yargı bağımsızlığını hiçe sayarak AB üyesi olamayacağının tekrar altını çizdi.

Ayrıca Dış İşleri Bakanı Asselborn, bir AB üyesinin üyeliğinin askıya alınması veya birlikten çıkarılmasının şartı olan, oy birliği uygulamasının kaldırılması için değişikliklerin yapılmasını talep etti. Asselborn, bir ülkenin üyeliğinin askıya alınabilmesi için oy birliğinin gerekli olmamasının daha iyi olabileceğini söyledi.

Macaristan Başbakanı Victor Orban’a yönelik eleştirilerde bulunan Dış İşleri Bakanı Asselborn, Orban’ın mülteci politikasına karşı “burada savaştan kaçan insanlar daha kötü muameleye maruz kalıyor” şeklinde konuştu.

Bakan Jean Asselborn, ”AB dışarıya karşı değerlerini savunurken Orban gibi tipler yüzünden bu değerleri beceriden yoksunmuş gibi bir duruma düşüyor” dedi. Macaristan’ın mültecileri durdurmak için çektiği tel örgü her gün daha da uzuyor ve tehlikeli hale geliyor.

Gözde Nur MERAL
o-Staj AÇAM 2018 Stajyeri

Kaynakça:

 

 

Brexit ve İrlanda

İrlanda Cumhuriyeti Başbakanı Leo Varadkur İrlanda ve Birleşik Krallık arasında ekonomik sınır olmasını istemediklerini ifade etti. İlk resmi ziyaretini Birleşik Krallık’a bağlı olan Kuzey İrlanda’nın Başkenti Belfust’a yapan Varadkur, Queen Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada İrlanda’da hayatın her yönden İngiltere’nin Avrupa Birliğinden (AB) çıkış sürecinden (BREXIT) etkilenebileceğini ifade etti.

Birleşik Krallık ile İrlanda arasındaki Gümrük Birliği imkânlarının değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Vradkar, Birleşik Krallık’ ın ortak pazarın bir parçası olarak kalmayı istememesi durumunda kapsamlı bir ticaret anlaşmasının gündeme gelebileceğini sözlerine ekledi.

İngiliz Hükümeti, Birleşik Krallık’a dahil olan Kuzey İrlanda ile Avrupa Birliği üyesi olan İrlanda Cumhuriyeti arasında sınır kapısı gibi bir fiziki sınır istemediklerini belirtti. Kuzey İrlanda ile İrlanda arasındaki özel duruma işaret edilen açıklamada, iki ülke arasındaki ticaretin korunmasının hayati önem taşıdığı ve yeni gümrük uygulamaları için bir geçiş sürecinin gerekli olduğu belirtildi.

İrlanda ve Birleşik Krallık arasındaki Ortak Seyahat Bölgesi’nin korunarak uygulamanın sürdürülmesinin istendiğini ifade etti. İki ülke arasında oluşabilecek bir sınırın ayrılıkçı İrlanda Cumhuriyet Ordusu’nun (IRA) terör eylemlerinin hedefi haline gelerek Kuzey İrlanda barış sürecini etkilemesinden endişe ediliyor.

Lizbon Anlaşması’nın üyelerin birlikten ayrılmasını düzenleyen 50.maddesi Mart ayında B.K tarafından işletildi. İngiltere’nin AB’den ayrılış süreci resmen başladı. Müzakerenin 2 yıl sürmesi,  yaklaşık olarak 2019’da tamamlanması ön görülüyor.

Eda SUBAŞI
o-Staj AÇAM 2018 Stajyeri

Kaynakça:

 

Almanya ve Avrupa Savunma ve Güvenlik Birliği (PESCO)

ABD başkanlık seçimleri ve İngiltere’nin ayrılıkçı seçim sonuçlarının ardından, 25 AB ülkelerinin imzaladığı PESCO savunma paktı ile AB ülkeleri savunma birliği yolunda birlikte hareket ediyorlar. Paktta yer almayan ülkeler ise Malta, Danimarka ve Birleşik Krallık oldu. Paktta 17 savunma projesi üzerine anlaşıldı.

Almanya 4 projede öncü oldu: Pan-Avrupa tıbbi birimi, lojistik merkezi, eğitim görevleri için merkez ve daha hızlı kriz yönetimi gücü oluşturma girişimlerinin kurulması. Almanya Bundeswehr ve diğer Brüksel partnerleri arasında işbirliği oluşturarak AB ülkeleri arasında daha büyük askeri işbirliğini vurguluyor. Bundeshwehr birçok AB ülkelerinden askerleri eğiten bir Alman Ordusu.

Fransız Dış İşleri Bakanı Jean-Yves Le Drain ve Alman Savunma Bakanı Ursula von der Leyen PESCO savuma birliğinin baş destekçileri arasında. Von der Leyen, ABD’ nin NATO’ daki kritik duruşu ve başkanlık seçimlerinden sonra, Avrupa’nın kendi savunma girişimini başlatmasının önemli olduğunu vurguladı. Almanya PESCO paktını tarihi bir adım olarak adlandırdı. Pakta yol gösterici ülkeler Fransa ve Almanya oldu. Almanya, Fransa ile birlikte güçlü savunma aktörü olarak AB’de dönüşüm yapma girişimleri ile ön planda yer alıyor. Almanya’nın AB içindeki liderliği kritik bir durumda ve AB savunma politikalarının liderliğini geri kazanmak için bir yol olarak görüyor. Almanya’nın AB politikası dışlanmama. Fransa’nın ise liderlik kazanma hırsı ve uygulamaya geçecek reformları.

Asude UYSAL
o-Staj AÇAM 2018 Stajyeri

Kaynakça:

Ankara – Berlin Hattı

Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu, Alman Funke Medya Grubu için ele aldığı makalede 2017’nin Türkiye-Almanya ilişkileri için zor bir dönem olduğunu ve aşılması gereken pek çok sorun için yeni bir başlangıç olmasını savundu.

Mevlüt Çavuşoğlu, krizin aşılması için 4 öneride bulundu: Birinci, iki ülkenin birbirlerini karşılıklı olarak eşit iki partner olarak tanıması. İkincisi, iki ülke arasında diyalogların resmi olmayan görüşmelerle de desteklenmesi. Üçüncü, popülist, ben merkezci ve kısa soluklu iç politik düşüncelerin yerini pragmatik yaklaşımların alması gerektiği. Dördüncü, empatili bir dil kullanılması. Almanya tarafından 15 temmuz darbe girişiminin Türkiye ve Türk toplumunda açtığı travmanın tam olarak anlaşılmadığını, FETÖ ve PKK mücadelelerinde, vize serbestisi konusunda  kararlı olunması ve uygun adımların atılmasını vurguladı. Hristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) Alman Meclis Grubu Dış Politika Sözcüsü Jürgen Hardt, Türkiye’nin AB ve NATO dan uzaklaşan ve Rusya’ya yaklaşan politikasının Türkiye’yi ekonomik ve siyasi olarak çıkmaza sürükleyeceğini anladığını, yumuşatma çabalarını Almanya’nın desteklemesi gerektiğini savundu. Hardt’a göre atılacak ilk somut adım olağanüstü halin kaldırılması, basın özgürlüğü, Alman vatandaşların tutuklanması krizinin çözülmesi yönünde. HafenCity Üniversitesinde Türkiye ve Göç üzerine çalışmalar yapan Yaşar Aydın, iki ülkede de kamuoyu görüşlerinin hükümetler üzerinde baskı oluşturduğunu, ilişkilerin gerilmesinin temel nedeninin Türkiye’nin 2013’ten sonra 2000’e göre başarılarında azalma, itibarının zedelenmesi, demoratik ve model bir ülke olarak düşünülmemesi olduğunu ifade etti. Alman Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Goslar kentinde yaptığı son görüşmede görüş ayrılıklarının parantez içine alınıp ilişkileri ileri noktalarda olmasında samimi olduğunu belirtti.

Asude UYSAL
o-Staj AÇAM 2018 Stajyeri

Kaynakça:

 

Diplomatik Kriz İki Ülke Arasındaki Ekonomik İlişkileri Etkilemedi

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükeşi 2017 yılı ihracat rakamlarını açıkladı. 2017, Cumhuriyet tarihinin ikinci en iyi ihracat yılı oldu. Yüzde 10,22 artışla 157,1 milyar dolara ulaştı.

Türkiye’nin en çok ihracat gerçekleştirdiği ülkeler, AB ile yaşanan siyasal anlaşmazlıklara rağmen, Almanya, Fransa, İspanya,İtalya,Hollanda ve Brexit’in 2. aşamasına hazırlanan Birleşik Krallık’tır. AB ülkeleri dışında ise sıralamayı Rusya, Çin, Birleşik Arap Emirlikleri ve ABD izliyor.

Yıllardır Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı olan Almanya,2017’de 2016’ya kıyasla Türkiye’den ithalatını yüzde 7,8 artarak 14,9 milyara ulaştı. TİM’e göre Almanya’nın Türkiye’nin toplam ihracatındaki payı yüzde 9,5 oldu. Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri Jan Nöther göre iki ülke arasındaki diplomatik krize rağmen ekonomik ilişkilerin sağlam bir zeminde olduğunu belirtti. Türkiye’nin ihracattaki artışının global pazarda Türkiye’yi önemli bir rekabetçi kıldığından bahsetti. Almanya’nın Türkiye’den ithal ettiği ürün grupları otomobil, otomobil parçaları, elektrikli aletler, tekstil ve makine sanayisi ürünleri olarak görülüyor. Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Der Spiegel dergisine verdiği mülakatta Türkiye’ye Almaya’dan silah ihracatına ilişkin sorulara yanıtı tutuklu Alman vatandaşlarından Die Welt gazetesi Türkiye muhabiri Deniz Yücel vakasının çözülmesi şartı yönündedir.

Asude UYSAL
o-Staj AÇAM 2018 Stajyeri

Kaynakça:

 

Çekya’nın Kudüs Kararı

ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü İsralin’in Başkenti olarak tanıması ve büyükelçiliğin Kudüs’e taşınması talimatını verdikten sonra Avrupa Birliği üyesi Çekya’dan da benzer bir hamle geldi.

Çekya Cumhurbaşkanı Milos Zeman, Doland Trump’ın bu kararının isabetli olduğunu, Çekya’nın ve diğer Avrupa Birliği ülkelerinin de bu örneği izleyerek Tel Aviv’deki büyükelçiliklerini Kudüs’e taşıması gerektiğini ifade etti.

Yeni seçilen Çekya Başbakanı Andrev Babis,Çekya Cumhurbaşkanının Trump’ı destekleyen sözlerine karşı çıktı. Çekya Devlet Radyosu’nda katıldığı bir programda Zeman’ın bu sözleri hakkında konuşan Babis, ABD Başkanı Trump’ın bu hamlesinin iyi bir fikir olmadığını, bunun gelen tepkilerden de anlaşılabileceğini ifade etti.

Çekya Dışişleri Bakanlığı’nın konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Çekya, İsrail ve Filistin arasında barış imzalanana kadar Kudüs’ün batısını İsrail’in başkenti olarak tanımaktadır.”

Ayrıca Kudüs’ü başkent olarak tanıma ve büyükelçiliği Tel Aviv’den Kudüs’e taşıma gibi bir planın bulunmadığı, Çekya’nın Kudüs’ü her iki devletin de –İsrail Devleti ve Filistin Devleti- gelecekteki başkenti olarak gördüğü ifadelerine yer verildi.

Büyükelçiliğin Tel Aviv’den Kudüs’e taşınması durumu ise bölgede ve dünyadaki kilit müttefiklerle yapılan görüşmelerin sonuçlarına bağlı olarak değerlendirileceği belirtildi.

Eda SUBAŞI
o-Staj AÇAM 2018 Stajyeri

Kaynakça:

 

Belçika ve Hollanda Arasında Toprak Takası

Belçika ve Hollanda arasında yetki sıkıntılarına neden olan topraklara yönelik yeni sınır anlaşması yürürlüğe girdi. Anlaşmayla, Hollanda’nın 160 dönüm kadar bir alanı karşılığında Belçika’nın 30 dönüm alanı takas edildi. İki ülkeyi ayıran Meuse nehrinin  kıyısındaki Belçika’ya ait alanda 4 yıl önce başsız bir cesedin bulunmasının ardından toprak değişimi gündeme geldi.

Alan, Belçika’ya ait olduğu için Hollanda polisleri duruma müdahale edemedi. Belçika’dan kara bağlantısı olmadığı ve Hollanda’dan da geçiş izni alamadıkları için Belçikalı polisler ve yetkili makamlar olay yerine ulaşmada zorlandı. Belçika polisinin Hollanda’ya özel izin almadan geçmesine izin verilmiyor, bu yüzden tekneyle seyahat ettiler.

Yapılan takasla birlikte Belçika’nın payına daha küçük bir toprak düşse de hem Belçika hem de Hollanda bu toprak değişiminden memnun oldu. Hollanda, bölgenin polis sorumluluğunu üstlenecek ve Belçika’nın yargı sorunu çözmek için vazgeçtiği yeni doğal parklardan istifade edecektir. Belçika için büyük kazanç, önceki sınırın neden olduğu bir yargı sorununun çözümüydü. Belçika’nın Dışişleri Bakanı Didier Reynders 2016’da anlaşmanın iki ülke arasındaki iyi ilişkilerin bir işareti olduğunu söyleyerek memnuniyetle karşıladı. “Anlaşma, sınırların da barış içinde değiştirilebileceğini gösteriyor” dedi.

Gamze AZMAN
o-Staj AÇAM 2018 Stajyeri

Kaynakça: