Home Blog Page 193

Xi Jinping, Çin Genelinde Askerî Birliklerin Büyük Kış Tatbikatlarına Savaşa Hazır Bir Şekilde Olmaları Çağrısında Bulunuyor.

Asya-Pasifik bölgesinde gün geçtikçe, bölgedeki devletler arasında gerilim hızla tırmanıyor. Bu tırmanışa, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in, Çin ordusuna hitaben yaptığı söylev; bu gerilimleri hem gün yüzüne çıkarttı hem de gerilimin ateşinin düşmesine bir fayda sağlamadı.

Dünya’nın en büyük ikinci ordusuna sahip Çin ordusuna seslenen devlet başkanı, bölgedeki gerginliklerden dolayı ordunun her an savaşa hazır ve nazır bir şekilde olması gerektiğini ayrıca sürekli kazanma odaklı bir psikolojide bulunmalarının hayatî bir öneme sahip olduğunu belirtti.

Ülke çapında yapılan kış tatbikatları sırasında orduya; “Ölümden korkmayın ve savaşa hazır olun” talimatı verdi. Mao Zedong’dan bu yana Çin’in en güçlü lideri olarak görülen Xi Jinping, Halkın Kurtuluşu Ordusu’ndan (HKO); “gerçek savaş eğitimleri” ve askerî alanda yüksek teknolojik araçlara dair araştırmaları artırmalarını söyledi. Bu söylevini 7.000 askerin huzurunda yaparken ayrıca ordunun diğer mensuplarının bulundukları yerde dev ekranlardan başkan Xi Jinping dinlendi.

Tatbikatlarda, donanmanın amfibi saldırıları, hava kuvvetleri tarafından yapılan savaş eğitimi, zorlu hava şartlarındaki ateş talimleri gibi eylemleri izleyen Xi Jinping, ordunun durumunu değerlendirdi.

Halkın Kurtuluşu Ordusu’ndan emekli bir Çin albayı Yue Gang’a göre; normalde bu tür talimatların Merkez Askerî Komisyonu’ndan bir yetkili aracılığıyla yazılı olarak bildirildiğini belirtirken, bu defa Xi Jinping’in sahaya inerek bu konuşmayı yapmasından mütevellit savaş eğitiminin önemli olduğunu vurguladı.

Enver Alper DEMİRCİ
o-Staj APAM 2018 Stajyeri

Kaynakça:

 

Kuzey Kore’nin Kim’i Güney Kore ile Diyaloğa Açık, Yalnızca Tehdit Edilmeleri Durumunda Nükleer Gücü Kullanacak.

Kuzey Kore Lideri Kim Jong Un, geçtiğimiz günlerde ABD’yi tehdit ederek ülkesinin herhangi bir tehdide karşı masasının üzerinde kullanmaya hazır nükleer bir düğmenin olduğunu açıkladı. Ancak Güney Kore’ye de zeytin dalı sallayarak Seul’le diyaloğa açık olduğunu bildirdi.

Kim, yeni yıl münasebetiyle yaptığı açıklamada Kuzey Kore’nin barışsever ve sorumluluğunu bilen bir nükleer güç olduğunu” açıkladı. Kore Yarımadası’ndaki gerilimi azaltmak ve askeri istikrarsızlığı sınırlamak amacıyla güneyle ilişkileri iyileştirmeye davette bulunarak Kuzeyle Güneyin bu hususta çaba göstermelerini istedi. Ayrıca Kim, Güney Kore’nin, Biongchang kentinde şubat ayında yapılacak kış olimpiyatlarına bir heyet göndermeyi düşüneceklerini de açıkladı. Kuzey Kore’nin kış olimpiyatlarına katılmasının iki Kore halkının birliğini göstermesi açısından yeni bir fırsat olacağını ve olimpiyatların başarılı olmasını temenni ettiğini bildirdi.

Güney Kore’de, Kim’in kış Olimpiyatlarına heyet göndermesi ve güneyle ortak görüşme önerisini olumlu karşıladı ancak, nükleer sorununun çözülmesi şartıyla.

Güney Kore Başkanlık sözcüsü açıklama yaparak ‘Kuzey Kore’yle ilişkileri yeniden kurmak ve barışı sağlamak üzere her zaman diyaloga açık olduklarını bildirdi. Sözcü, iki Kore’nin birlikte oturarak gerilimi azaltmak ve Kore yarımadasında barışı sağlamak için çözüm bulmalarını umduklarını bildirdi.

ABD’deki Kore uzmanları, Kim’in bu hamlesini Güney Kore yönetimini stratejik ortağı olduğu ABD’den uzaklaştırmak için yapılan bir manevra olduğunu düşünüyorlar.

ABD başkanı Donald Trump ise Kim’in bu hamlesi hakkında görüşünün ne olduğu sorulunca; “göreceğiz… göreceğiz” demekle yetindi.

Enver Alper DEMİRCİ
o-Staj APAM 2018 Stajyeri

Kaynakça:

Güney ve Kuzey Kore’den 2 Yıl Sonra İlk Üst Düzey Görüşmeler

Güney Kore ile Kuzey Kore, iki yıllık aranın ardından tekrar üst düzey görüşmelere başladı. İki ülke arasındaki sınır bölgesinde bulunan askerden arındırılmış Panmunjom köyünde gerçekleşen toplantıda tarafları 5’er delege temsil etti.

Güney Kore Birleşme Bakanı Cho Myoung-gyon, görüşme öncesi yaptığı açıklamada, “Pyeong Chang Kış Olimpiyatları’nın bir barış festivali haline getirilmesi ve iki Kore arasındaki bağların iyileştirilmesine yönelik ilk adım olması için toplantılarda çaba göstereceğiz.” dedi. Görüşmelerden bir gün sonra, iki taraf da askeri gerginliğin ortadan kaldırılması üzerine askeri görüşmelerde bulunma kararı aldıklarını doğrulayan ortak bir bildiri yayınladı.

Seul ile Pyongyang yönetimlerinden üst düzey temsilcilerin katıldığı diyalog toplantılarında Güney Kore’de düzenlenecek 2018 Pyeong Chang Kış Olimpiyatları’na, Kuzey Kore’nin katılımının yanı sıra, iki ülke arasındaki gergin ilişkilerin iyileştirilmesi ve Kore Yarımadası’nın nükleerden arındırılması konularının masaya yatırılması bekleniyor.

Kuzey Koreli Birleşmiş Milletler Bakanı Ri Son Gwon 2000 yılındaki bir bozulma deklarasyonundan bu yana 18 yıl geçtiğini belirtti ve şöyle devam etti: “İki ülkenin yetkilileri de bu görüşmelere samimiyet ve titizlikle yaklaşmalıdır. Bu sayede bizi büyük bir beklentiyle izleyen Koreli insanlara yeni yılın ilk hediyesi olarak değerli bir sonuç verebiliriz.”

İpek ŞAHİN
o-Staj APAM 2018 Stajyeri

Kaynak:

Emmanuel Macron ve Xi Jinping Pekin’de Bir Araya Geldi

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, Pekin’de bir araya geldi. Macron’un üç gün sürecek olan Pekin turu, iki ülke arasındaki bağları güçlendirmek üzere düzenlendi.

Görüşmede Xi Jinping, Çin’in ortaya koyduğu İpek Yolu’nu yeniden canlandırma projesi çerçevesinde işbirliğini yoğunlaştırmayı istediklerini söyledi. Jinping, Paris ile başlıca uluslararası meselelerde koordinasyonu artırmak, küresel istikrar ve refaha daha büyük katkı sağlamak arzusunda olduklarını belirtti. Macron ise, iklim değişikliği başta olmak üzere uluslararası toplumun karşı karşıya bulunduğu sorunların çözülmesine Pekin ile birlikte katkı sağlamaya hazır olduklarını söyledi.

Macron’un düzenlediği ziyaretinde Ulusal Muhafız Birliğinden emekli edilen bir atı, 2014 yılında Paris’e yaptığı ziyaretinde bahsi geçen atların kabiliyetlerinden oldukça etkilenen Cumhurbaşkanı Jinping’e hediye etmesi, benzeri görülmemiş bir diplomatik jest olarak yorumlandı. Çinli uzmanlar, bu hareketin Çin tarafından uzun zamandır yürütülen ‘panda diplomasisini’ esin kaynağı olarak aldığını belirtti. Jinping’e böyle bir armağan sunarak Macron, Pekin ile uzun süreli bir ilişki arzusunun sinyalini verdi.

Macron’un Çin’e yaptığı ilk ziyaretin gündeminde ticaret önemli bir yer tutuyor. Fransa Çin’in Avrupa Birliği içindeki üçüncü büyük ticaret ortağı konumunda iken, Çin ise Fransa’nın Asya’daki en büyük ticaret ortağı.

İpek ŞAHİN
o-Staj APAM 2018 Stajyeri

Kaynakça:

Çifte Vatandaşlık Sadece Bir Başlangıç

Güney Tirol Özgürlük Partisi Kurucusu Eva Klotz, her zaman çifte vatandaşlık için mücadele ettiklerini söyledi. Buna ek olarak en büyük hedeflerinin ise kendi kaderlerini tayin hakkına sahip olmak olduğunu belirtti.

Avusturya’nın yeni seçilen başbakanı Sebastian Kurz, bu bölgede yaşayan vatandaşlara pasaport teklif etti. Klotz, bu karardan dolayı memnun olduklarını ve bunun yeni bir çağ başlangıcı olacağını dile getirdi.

Eva Klotz, “Tarihten kalan yaralar, Güney Tirol’ün bir referandum ile İtalya’nın bir parçası olarak mı kalacağına, yoksa Avusturya’ya mı bağlanacağına ya da bağımsız mı olacağına karar verebilmesine izin verilene kadar sarılamayacak.” dedi.

Avrupa’nın, Katalan Bağımsızlık Referandumuna karşı aldığı tavrı da skandal olarak nitelendirdi.

Son olarak halk, demokratik ve barışçıl yollarla Avrupa’yı daha demokratik bir hale getirecek. Böylece ulus-devlet modelinin üzerinde kalacak ve insanlara buranın bir parçası olarak kalıp kalmayacaklarına karar verebilecekleri bir hak sunacağını, söyledi.

Güney Tirol İtalya ile Avusturya arasında kalan bir bölgede yer alan ve özerkliğe sahip bir bölgedir. Aynı zamanda İtalya’ya bağlıdır ve kendi başkenti vardır. Nüfusunun büyük bir çoğunluğu Almanca, kalan kısmı ise İtalyanca ve farklı dilleri konuşmaktadır.

Güney Tirol geçtiğimiz yüzyılın başlarında Avusturya-Macaristan’a ait bir yerdi. Ancak Birinci Dünya Savaşı bittikten sonra müttefiklerle mutabakat sağlanarak İtalya’ya devredildi.

Burak YÖRÜK
o-Staj AÇAM 2018 Stajyeri

Kaynakça:

Sırbistan Dışişleri Bakanı: “2018’de Kosova ile Zor Görüşmeler Gerçekleştireceğiz”

Sırbistan Dışişleri Bakanı Ivica Daciç, Kosova konusunun çözümünün bu yıl netlik kazanmayacağını söylese de konuların büyümemesi ve nihai çözüme kavuşması için görüşmeler olacağını belirtti.

Beta haber ajansına göre, Kosova’da Belgrad ile anlaşmaların netlik kazanmadığını aynı zamanda Sırp çıkarlarına ters düşen durumlarda baskı yapılması gerektiğinin altını çizdi.

Daciç, Sırbistan ve Kosova ilişkilerini iyileştirme konusunda kanunla bağlayıcı olduğunun tam olarak kimsenin ne anlama geldiğini ve ne olduğunu bilmediğini de sözlerine eklese de bu konularda konuşmaya henüz başlamadıklarını belirtti.

Sırbistan Dışişleri Bakanı Ivica Daciç, Sırplar ve Arnavutlar’ın ilgisini çekmeye yönelik konulara yatırım yapılması ve buna taviz verilmesi gerektiğini söyledi. İlişkilerin normalleştirilmesini yöneten ilkelerin ilk anlaşmasının çözüme kavuşmadığı ve neredeyse dört buçuk yıl sonra, topluluğun kendi yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek topluluğun Kosova ve Metohija’daki  Sırp çıkarlarını korunmasına katkıda bulunmasının gerektiğini vurguladı.  Daciç, konuya ek ilişkin olarak Sırbistan’ın bazı şeyleri tek taraflı kabul etmeye hazır olmadığını sözlerine ekledi.

Kadir AKKURT
o-Staj BALKAM 2018 Stajyeri

Kaynakça:

Bulgaristan ve Makedonya Parlamento’ları İyi Komşuluk Anlaşması’nı Onaylamayı Umuyor

Bulgaristan medyasında yer alan haberlere göre, 5 Ocak’ta Makedonya ile yapılacak olan komşuluk anlaşmasının onaylanmasına oy vermeye hazırlanıyor. Kamu yayın kuruluşu Bulgar Ulusal Radyosu(BNR), anlaşmanın onayı için Makedonya Parlamentosu’nun da gündeminde yer aldığını bildirdi.

Bulgaristan Dışişleri Bakanı Ekaterina Zaharieva, mecliste onaylanmanın bu ay gerçekleşeceğini fakat net bir tarih vermediğini açıkladı. Buna sebep olarak Bulgaristan Parlamentosu’nun hala kış tatilinde ve 11 Ocak’ta çalışmaya devam edeceklerini aktardı.

7 Kasım’da yapılan Balkanlar toplantısında yapılan açıklamada, sözleşmenin iki ülkenin yararına olacağını, ulaşım, iletişim bağlantılarını genişletme ve bölgesel alt yapı için fon kullanma konusunda katılım sağlamaya yönelik adımlar atılacağını ve aynı zamanda insanlara büyük bir kolaylık sağlanacağını dile getirildi.

Kadir AKKURT
o-Staj BALKAM 2018 Stajyeri

Kaynakça:

Finlandizasyon Bitti

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Finlandiya’nın Rusya’dan bağımsızlığının 100. Yıl dönümünde Finlandiya’ya ziyarette bulunarak Finlandiya Devlet Başkanı Sauli Niinisto ile bir araya geldi. Dostane görünümün arkasında ikilinin Rusya ile Batı ilişkileri ve NATO’nun Doğu Avrupa’da yaşadığı gerilimler var.

Finlandiya’nın Doğu Avrupa ülkelerine kıyasla Rusya’nın Kırım’ı ilhakına rağmen Rusya politikası oldukça farklı. Finlandiya bağımsız olduğu 1917 yılından beri hem Batı hem de Rusya ile iyi ilişkiler kurmaya çalıştı. Sovyetler Birliği Döneminde Finlandiya, politikalarını SSCB’ye göre şekillendiriyordu. O dönemde Batı Alman akademisyenler tarafından bu ‘’Finlandizasyon’’ olarak adlandırıldı. Finlandizasyon, büyük ve güçlü komşularının politikalarını belirlemesine izin veren küçük ülkeler için kullanılan bir terim.

Batı için, Finlandizasyon Finlandiya’nın soğuk savaş döneminde NATO’ya katılmasını engelliyordu. SSCB için, Finlandiya’nın tampon bölge olmasını sağlıyordu. Finlandiya için ise, SSCB’nin iç yönetim ve dış politika üzerindeki nüfusunu kabul etmek ve Batı ile uyum sağlamada çaba gösterememekti. Günümüzde ise Ukrayna krizi ile Rusya’nın Finlandizasyon uyguladığı görülüyor. Günümüz Rusya ve Finlandiya ilişkilerindeki yakınlık Sovyetler dönemiyle kıyaslanamaz. Çünkü Finlandiya Batı’nın bir parçası olarak kendilerini tanımlıyor ve AB üyesi olması bunun bir kanıtı oluyor.

Finlandiya NATO ile yakın bir işbirliği içine girdi. Balkanlar ve Afganistan’a asker gönderdi ve resmen üye olmadan yakınlaşmaya çalıştı. Finlandiya’nın gündeminde NATO üyeliği yok. Nedeni ise Rusya’nın Finlandiya’nın NATO’ya katılmasına sert tepki vereceğini açıkça belli etmesi. Finlandiya, tarafsız politikasıyla aslında bağımsızlığını koruduğu ve iyi ilişkiler kurduğu görülüyor.

Asude UYSAL
o-Staj AÇAM 2018 Stajyeri

Kaynakça:

Polonya, Avrupa Birliği’ni Endişelendiriyor

Avrupa Birliği yargı bağımsızlığını tehlikeye sokacak yasal düzenlemeler nedeniyle Polonya’yı iki yıldır uyarıyor. Avrupa Komisyonu geçtiğimiz günlerde yargının bağımsızlığına müdahale edildiği gerekçesiyle ilk kez Avrupa Birliği Antlaşması’nın 7. maddesini devreye soktu. Avrupa Komisyonu sözcüsü Mina Andreeva, Polonya hükümeti ile diyaloğun önemine vurgu yaptı:

“Bildiğiniz gibi, Avrupa Komisyonu şu ana kadar diyaloğa her zaman büyük önem verdi. Biz de bunu yapıyoruz. Avrupa Komisyonu başkanı Juncker Polonya  Başbakanı  Mateusz Moravietskiyi Avrupa Komisyonu’na davet ederek bu kapsamda hareket ediyor. Görüşme 9 Ocak’ta yapılacak.”

Avrupa Komisyonu, Avrupa ortak değerleri ve hukukun üstünlüğü ilkesinin ihlalinden dolayı Polonya aleyhine soruşturma açtı. Soruşturma ilk etapta bir uyarı niteliğinde olsa da 7. madde Polonya’ya yaptırımlara ve oy haklarının alınmasına yol açabilir.

  1. Madde Nedir?

AB’nin temel değerlerinin ağır şekilde ihlal edildiği durumlarda birlik üyelerinin 5’te 4’nün ihlali tanımasıyla başlatılan ve ilgili ülkenin Birlik’te oy hakkından men edilmesi gibi cezalar barındıran koruyucu bir kuraldır.

Aybüke Rabia HALİL
o-Staj AÇAM 2018 Stajyeri

Kaynakça:

 

Finlandiya’nın Türkiye İthalat Rakamlarında Artış Gerçekleşti.

Fin-Türk Ticaret Derneği Başkanı Jukka Kuusala’nın yaptığı açıklamalara göre Finlandiya’nın Türkiye’den ithalatı Ocak – Eylül 2017 yılında yüzde 15 arttı ve 389 milyon Avro oldu. Finlandiya’nın Türkiye’den ithal ettiği ürünler otomobil,elektronik eşya, tekstil ürünleri,metaller,ev aletleri, kimyasallar ve ilaç ürünleri olarak görülüyor.Finlandiya’nın Türkiye’ye ihracatında ise 529 milyon avro ile bir önceki yıla göre yüzde 11 düşüş görülüyor.

Kuusala’nın açıklamalarında Finlandiya’dan Türkiye’ye gelen turist sayısı 200 binden fazla ve Finlandiya’da girişim veya işbirliği yapmanın şirketler için kolay olduğunu, mevzuat ve  destekleyici tüzüklerin şirketler için faaliyetleri kolaylaştırdığını belirtti. Finlandiya ekonomisi iklim koşulları ve ülke nüfusunun düşük olmasının yarattığı kısıtlı pazar potansiyelinden dolayı dış pazara yönelik durumdadır. Fin sanayisi, dünyadaki ekonomik krizlerden ve istikrarsızlıklardan diğer ülkelere göre daha fazla etkilenmektedir. Bu nedenle, esas olarak elektrikli ve elektronik ürünler, kağıt ve metal sanayisinde yaratılan katma değere aşırı bağımlı bir sanayi yapısına sahip Finlandiya, muhtemel dışşal ekonomik krizlerin etkisini minimize etmek için, ürün ve pazar çeşitliliği arayışına girmiştir. Finlandiya’nın Türkiye’ye ihracatında kağıt, karton, polimerler ve odun hamuru ürünleri görülüyor. Ayrıca, Finlandiya Dışişleri Bakanı Timo Soini, Türkiye’nin AB üyelik süreciyle ilgili diyalogların her zaman faydalı olduğunu ve Türkiye ile müzakerelerin devam etmesinden yana olduğunu belirtti.

Asude UYSAL

o-Staj AÇAM 2018 Stajyeri

Kaynakça: