Home Blog Page 191

Juncker: Bulgaristan Türkiye ile Diyaloğun Artmasına Katkı Sağlayabilir

Avrupa Birliği(AB) Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker radyo, televizyon ve internet üzerinden yayın yapan medya kuruluşu Deutsche Welle(DW)’nin, Bulgaristan’ın Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı ile ilgili önemli soruları cevaplandırdı.

Juncker Bulgaristan’ın AB ile Türkiye arasında ilişkileri iyileştirmede önemli rol oynayabileceğini dile getirdi. 2007 yılında Avrupa Birliği üyesi olan ve yolsuzluk iddiaları nedeniyle yoğun eleştirilere maruz kalan Bulgaristan hükümeti ilk kez AB dönem başkanlığını yürütüyor. AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker konu ile ilgili soruları Deusche Welle Bulgarca departmanı yöneticisi Alexander Andrew’e yanıtladı. Bulgaristan’ın AB dönem başkanlığını iyi yürüteceğine inancının tam olduğunu, Bulgaristan’ın kurulan yeni komisyonunun AB içinde önemli olan göç, dijital gündem, Batı Balkan ülkelerinin güvenliği gibi Avrupa’nın ilerlemesine katkı sağlayacak konuları gündeme alması Bulgaristan hükümetinden emin olmasını sağladığını dile getirdi.

Sürekli yolsuzluk konusunda eleştirilen ülke adına da sorunları sahiplenmek ve ortak çözümler üretmek adına büyük iradeye sahip olduklarını, AB’ne katıldıklarından itibaren ekonomilerindeki büyük artıştan ve yolsuzlukla mücadele adına büyük başarılara imza atacaklarına inancının tam olduğunu açıkladı. Türkiye ile de komşu olan Bulgaristan’ın komşu ülke sıfatını kullanıp arabulucu ve tercüman olarak diyaloğu arttırıp, bağları güçlendirebileceğini dile getirdi.

Ebru ÖZTÜRK
o-Staj 2018 BALKAM Stajyeri

Kaynakça:

AB’den Uyarı Niteliğinde Bildiri

Kosova’da savaş suçlularının yargılanması için meclisten geçmiş olan Özel Mahkeme Yasası sonucunda kurulacak mahkemeye karşı, geçen hafta bir grup milletvekili tarafından geçersizleştirme girişiminde bulunulmuştu. Buna karşın da Avrupa Birliği Kosova Ofisi Şefi Natalya Apostolova gerekli uyarıları yapmıştı fakat bu hafta da yasaya karşı iptal girişimlerinin devam etmesi üzerine, AB Kosova Ofisi’nde konuyla ilgili bir bildiri yayınlandı.

Yayınlanan bildiri, Avrupa Birliği’nde potansiyel aday ülke konumuna sahip olan Kosova’ya uyarı niteliğindedir. Bildiride “Özel Mahkeme görevinin değiştirilmesi ya da feshedilmesiyle ilgili her çaba son yıllarda hukuk üstünlüğü alanında AB ve Kosova arasında yapılan çalışmaları ciddi bir şekilde riske atacaktır ve Kosova’nın AB ile ilişkilerine olumsuz etkisi olacaktır” dendi, girişimin geri çekilmesi istediklerini belirtti. Bununla birlikte AB Kosova Ofisi, Özel Mahkeme Yasası’nı ve doğurduğu yükümlülükleri destekleyen siyasi liderlerin de açıklamalarını bildiride selamladı. Aynı zamanda Avrupa Birliği bu iptal hareketlerine karşı, milletvekillerinin zararlı girişimlerini aktif bir şekilde duyuran medyayı ve sivil toplum örgütlerini de selamlamayı unutmadı.

Simge ŞAHİN
o-Staj 2018 BALKAM Stajyeri

Kaynakça:

Uruguay Başkan Yardımcısı Lucia Topolansky, Raúl Castro’ya Selam Gönderdi.

Uruguaylı Başkan Yardımcısı Lucia Topolansky, diplomatik bir kaynaktan yapılan açıklamaya göre, Küba Devlet Başkanı Raúl Castro ve Ulusal Halkın Güç Meclisi Başkanı Esteban Lazo’ya sıcak bir selam gönderdi.

Küba’nın Uruguay Büyükelçisi Hector Fraginals ile iki saatten fazla bir görüşme gerçekleştiren Topolansky, Jose Marti’yi (Küba bağımsızlık mücadelesinin öncüsü, şair ve yazardır.) 1887’de Uruguay konsolosu seçildiğinde ana teşvikçilerden biri olarak gören iki ülke arasındaki uzun ve tarihi bağları vurguladı.

Genel Kurulun (Parlamento) genel başkanı Topolansky, sağlık sektöründe Küba işbirliğine övgüde bulunarak, son yıllarda Operacion Milagro Projesi sayesinde en yoksul kesimden 75 binden fazla Uruguay’lıyı iş sahibi yapmıştı. Yapılan bu işbirliği için Küba’ya övgüde bulundu. Ayrıca, Uruguay’lı personelin ortopedi alanında çalışması ve eğitimi konusunda Kübalı teknisyenler tarafından verilen desteğe de övgüde bulundu. Fraginals, Uruguay ve Küba’yı bir araya getiren güçlü bağları vurgularken, gelecekte bu bağların daha da güçleneceğini belirtti. Kaynaklar; Topolansky ile Parlamentoda yapılan görüşmede, Fraginals’ın, Küba’da devam eden ana çalışmaları hakkında ayrıntılar verdiğini söyledi.

Sinem DAY
o-Staj 2018 LATAM Stajyeri

Kaynakça:

ABD’nin Küba’ya Uyguladığı Yaptırımlara AB’den Sert Eleştiri

3 Ocak 2018 tarihinde Avrupa Birliği (AB) Dış Politika Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini Küba’ya yaptığı ziyarette ABD’nin yaptırımlarına sert eleştirilerde bulundu. Mogherini açıklamasında: Küba’nın “abluka altına alınmasının çözüm değil, illegal ve modası geçmiş bir uygulama” olduğunu söyleyerek,  “Avrupalılar bunu Amerikalı dostlarına ve Birleşmiş Milletler’ de defalarca dile getirdi.” dedi. Bu yaptırımların Küba’yı olumsuz etkilediğinden bahseden Mogherini, “Bazıları Küba’yı dış dünyadan tecrit etmeye çalışırken, biz Avrupalılar ise Küba’ya ne kadar yakın olduğumuzu göstermek istiyoruz.” diye konuştu.

Tarihe baktığımız zaman 2015 yılı Barack Obama döneminde ABD-Küba arasında ilişkiler yumuşamış, Küba’ya seyahat ve ticaret konularında olumlu gelişmeler yaşanmıştı. Şu anki  ABD Başkanı Donald Trump ise yumuşayan ilişkileri tekrardan sertleştirerek, Küba’ya yapılacak olan seyahat ve ticarete tekrardan kısıtlama getirmiş  ve bunları yasaklayan bir  kararname çıkarmıştır.

Mogherini “Washington’nın politikasındaki değişikliklere bakılmaksızın, buraya getirdiğim mesaj Küba’nın dostluğunun ve AB ile olan ilişkisinin kalması yönünde olduğudur; bu ilişki sağlam, istikrarlı ve güvenilir.” dedi.

Kasım 2017’de AB-Küba arasında imzalanan Siyasi Diyalog ve İşbirliği Anlaşması ile aradaki ilişkinin daha da güçleneceği belirtilmişti. Bu anlaşmanın; Küba’da ekonomik  ve sosyolojik düzelmeyi, ticaret için yeni fırsatların doğmasını ve küresel zorluklarla beraberce mücadele etmeyi getirmesi bekleniyor.

Gamze BOZKURT
o-Staj 2018 LATAM Stajyeri

Kaynakça:

 

Avrupa Birliği’yle Yapılan Anlaşma Ekvador’un İhracatını Arttırdı

2017 yılı Ekvador’daki ihracatçı ve girişimcilerin kataloglama yaptıkları güzel bir yıl oldu. Yaklaşık 500 milyon insanın bulunduğu Avrupa Birliği sınırında açılan pazarla, Avrupa Birliği ve Ekvador arasında yapılan ticaret anlaşması sonuca ulaştı. Dış Ticaret Bakanlığı’ndan alınan verilere göre anlaşma yürürlüğe girdiğinden itibaren ihracat %14 oranında arttı ve Ekvador, 2.700 milyon dolarlık satışla Birleşik Devletler’in bölgesel bloklarda bulunan başlıca tedarikçilerinden birisi konumuna geldi. Toplam ihracatın yaklaşık yüzde %90’ı sekiz ülkede yoğunlaşıyor. Bu ülkeler: İtalya, İspanya, Hollanda, Almanya, Fransa, Birleşik Krallık, Belçika ve Yunanistan.

McKinsey&Company eski danışmanı ve eski Dışişleri Bakan Yardımcısı olan analist, Jose Orellana, petrol dışı ihracatın, ülkenin GSYİH’nin beklenen büyümesinde önemli bir faktör olduğunu vurguladı. Ayrıca anlaşma sonucu petrol dışı ihracat olarak; muz, konserve orkinos gibi malların da AB’ye tarifeler olmaksızın önemli bir erişimi sağlanmıştır. Ekvador İhracatçılar Federasyonu Genel Sekreteri Daniel Legarda’nın anlaşmanın 300.000 işi koruduğunu vurgulamasına karşın anlaşmanın sonuçlarını tam olarak değerlendirmek henüz erken gözükmekte. Ekvador halkı Avrupa Birliği ile ilişkilere bağımlı bir durumda. Buna karşın Legarda 2018’de ülkenin bu anlaşmadan daha iyi bir şekilde faydalanabileceğini belirtti.

Merve ÜN
o-Staj 2018 LATAM Stajyeri

Kaynakça:

Rusya’nın Rezerv Fonu Tarihe Karıştı

Bakanlıktan yapılan açıklamada, bütçe açığının kapatılması amacıyla geçtiğimiz ay Rezerv Fonu’ndan 1 trilyon ruble (yaklaşık 17,5 milyar dolar) harcandığı belirtildi. Rezerv Fonu’nun böylelikle tamamen tükendiğine işaret edilen açıklamada, Rezerv Fonu’nun 1 Şubat 2018 itibarıyla sona erdirileceği de kaydedildi.

Açıklamada, ülkenin Ulusal Refah Fonu’nun da Aralık 2017’de bir önceki aya göre 66,9 milyar dolardan 65,1 milyar dolara gerilediği ifade edilirken, ileriki dönemlerde bütçe açığının kapatılması için bu fonun kullanılacağına vurgu yapıldı.

Rusya Maliye Bakanı Anton Siluanov, bir süre önce yaptığı açıklamada, ülkede bütçe açığının 2017’de 1,5 trilyon ruble düzeyinde gerçekleştiğini söylemişti.

Rusya’da Rezerv Fonu ve Ulusal Refah Fonu, petrol ve doğalgaz ihracatından elde edilen ek gelirlerin toplandığı bir sistem olarak 2008’de kurulmuştu. Enerji fiyatlarındaki düşüşle birlikte hazine gelirlerinin de azalması nedeniyle Rezerv Fonu bir süredir bütçe açığının kapatılması amacıyla kullanılıyordu.

Ülkenin Rezerv Fonu 2015’te 3,6 trilyon ruble, Ulusal Refah Fonu da 5,2 trilyon ruble seviyesindeydi.

Sıla Ezgi ARSLAN
o-Staj 2018 AVRAM Stajyeri

Kaynakça:

Ukrayna ve ABD’nin Karadeniz Tatbikatı

Sputnik’e konuşan Valday Tartışma Kulübü Üyesi ve Macar Magyar Nemzet Gazetesi Dış Politika Bölüm Başkanı, Siyaset Bilimci Gabor Stir Ukrayna’nın günümüzde ‘birilerinin’ siyasi amaçlarının aracı olduğunu söyledi.

Ukrayna Ulusal Hafıza Enstitüsü Müdürü Vladimir Vyatroviç, ülkenin yeniden düzenlenmesi için Ukrayna’nın Sovyetler Birliği’ne bağlı olduğu dönemin ‘işgal’ olarak tanımlanması ve 1917-1921 yılları arasında var olan Ukrayna Halk Cumhuriyeti’nin varisi olduğunu açıklanması gerektiğini söyledi.

Ukrayna’nın değişmek için neler yapabileceği konusunda yorumda bulunan Gabor Stir ‘’Ukrayna günümüzde Avrupa Birliği’nin güvenliği için sorun. Yalnızca komşuları ve Doğu Avrupa için değil, Avrupa’nın tamamı için; fakat bu değişebilir. Ukrayna şimdilerde birilerinin siyasi amaçlarının aracı. Eğer Kiev ‘Bu oyunda oynamak istiyor muyuz ya da birileriyle olmak istiyor muyuz?’ sorularını cevaplarsa o zaman Avrupa veya Amerika Birleşik Devletleri’nden destek ve kaynak beklemeyip kendi kendisine birşeyler yapması gerekecek’’ ifadelerini kullandı.

Ukrayna’nın başlıca sorunun iç politikası olduğunu ve bölgelere ayrılma veya federalleşmeden normal şekilde gelişemeyeceğini belirten Stir ‘’Ancak şimdilik orta vadede bu mümkün değil, zira bu konular ayrılıkçılık olarak algılanıyor’’ dedi.

Ukrayna konusunda bir açıklamada Rusya kanadından geldi. Rusya Federasyon Konseyi Savunma ve Güvenlik Komitesi Başkan Yardımcısı Frants Klintseviç, Ukrayna ve ABD’nin Karadeniz’de düzenlediği tatbikatın Rusya’ya yönelik bir provakasyon olduğunu söyledi.

Ukrayna Deniz Kuvvetleri ile ABD Deniz Kuvvetleri Avrupa-Afrika Komutanlığı’nın USS Carney destroyeriyle Karadeniz’de düzenlediği ortak tatbikatı Sputnik’e değerlendiren Klintseviç, iki ülkenin Rusya’yı provoke etmeye çalıştığını ifade etti.

Bu arada Klintseviç, ABD destroyerinin Rusya için tehdit oluşturmadığını kaydederek herhangi bir saldırganlık eyleminde destroyerinin etkisiz hale getirileceğinin altını çizdi. Klintseviç, bu tür eylemlerin Rusya-ABD ilişkilerine katkı sunmayacağını da vurguladı. Bu açıklamaların çıkış noktasını ABD Deniz Kuvvetleri’ne ait USS Carney Destroyeri’nin Ukrayna’nın Odessa Limanı’na demirlemesi olayı oluşturmaktadır.

Rusya Savunma Bakanlığı Kırım’ın hava sahasını korumak için Sivastopol’de bir S-400 füze savunma sisteminin daha konuşlandırılacağını açıkladı. Kırım’da geçen yıl da S-400 füze sistemi donanımına sahip Güney Askeri Birimi’ne bağlı uçaksavar alayı göreve başlamıştı. 2018’in başlarında da Kırım’ı iki S-400’ün koruyacağı belirtilmişti.

Baltık Ülkeleri’ de Ukrayna kadar ortada bir mevzu olmasa da ABD – AB ortaklığı ile Rusya arasında sorunlu bir bölge görünümüne sahiptir. Rusya Baltık Filosu Komutanı Koramiral Alexandr Nosatov, 2018 yılında filoyu yeni S-400 füze savunma sistemleriyle takviye edeceklerini söyledi. Baltık Filosu’ndaki füze gemileri ailesine yeni geliştirilen küçük füze gemisinin katılacağını belirten Nosatov, filonun hava savunma kapasitesinin bir 1 S-400 bataryasıyla artırılacağını vurguladı. Nosatov, filonun havadaki kapasitesinin Su-30, Su-27 uçakları ve Ka-27 helikopterleriyle pekiştirileceğini de kaydetti.

Yusuf Can KILIÇ
o-Staj 2018 AVRAM Stajyeri

Kaynakça:

İdlib ile İlgili Rusya ve İran Büyükelçileri Türk Dışişleri’ne Çağrıldı.

Suriye hükümet güçlerinin İdlib’deki operasyonlarını Astana’da uzlaşılan ‘gerginliği azaltma bölgesi’ sınırlarının ihlali olarak değerlendiren Türk Dışişleri, Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov ile İran’ın Ankara Büyükelçisi Muhammed İbrahim Fard’ı bakanlığa çağırdı.

Türk Dışişleri, Suriye birliklerinin bu şekilde ilerlemesinin ‘basit bir ateşkes ihlali olmayıp Astana’da 3 garantörün ( Rusya-Türkiye-İran) varmış olduğu mutabakata aykırı olarak İdlib gerginliği azaltma bölgesi sınırlarının ihlali olduğu’ görüşünü her iki büyükelçiliğe de iletti. Dışişleri kaynakları, Türkiye’nin bu durumdan duyduğu rahatsızlığı geçen günlerde Astana’da Suriye hükümetinin garantörlüğünü üstlenen Rus ve İranlı muhataplarına askeri ve diplomatik kanallardan iletildiğini belirtti.

Yine Dışişleri kaynaklarına göre; 29-30 Ocak tarihlerinde Rusya’nın Soçi kentinde düzenlenecek olan Suriye Ulusal Diyalog Kongresi’ne gidilen süreçte, ‘İdlib’de ihlal durumuna ivedilikle son verilmesi için Suriye’deki rejime gerekli mesajların verilmesi Rusya’dan talep edildi’.

Ayrıca İdlib’deki durum, bugün Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Ümit Yalçın’ın Suriye Ulusal Koalisyonu Başkanı Riad Seif’i kabulünde Suriye muhalefet temsilcileriyle de ele alındı.

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ‘’İran ve Rusya rejimi durdurmalı’’ görüşünü dile getirdi ve ‘’Garantör olduysanız ki, oldular, rejimi durdursunlar. Bu, basit bir hava saldırısı değil. Rejim ilerliyor İdlib içinde. Burada niyet farklı’’ dedi.

Çavuşoğlu yaptığı açıklamaya şöyle devam etti: Biz buradaki terör gruplarının temizlenmesi için önerimizi herkesle paylaştık. ‘O şehrin tamamını bombalayalım, yok edelim.’ Böyle vahşi bir yöntem olmaz. Bunlar olacaksa Astana‘yı neden başlattık? Soçi’yi neden konuşuyoruz? Cenevre’nin de bir anlamı olmaz’’ diye konuştu.

Yusuf Can KILIÇ
o-Staj 2018 AVRAM Stajyeri

Kaynakça:

Tacikistan ve Özbekistan Arasında Vize Anlaşması

Tacikistan ve Özbekistan, vatandaşlarının bir aya kadar birbirlerinin ülkelerini vizesiz ziyaret etmeleri için anlaşmaya vardılar.

Tarihsel olarak şüpheli komşular arasındaki bağları güçlendirecek bir diğer işarette, hidroelektrik santraline ev sahipliği yapan tartışmalı bir arazi bölümünün birlikte nasıl yürütüleceği üzerinde anlaşma sağlandı.

Devrimler Özbekistan Başbakanı Abdulla Aripov’un 10 Ocak’ta başlayan Duşanbe’ye yapılan iki günlük ziyaretinin en somut sonuçları.

Duşanbe’deki görüşmelerin başında Özbekistan Devlet Başkanı Shavkat Mirziyoyev’in Tacikistan’a yapacakları tarihi gezi başlangıcına zemin hazırlamak amaçlandı. Bu durumda, şimdi atılan anlaşma kesinlikle resmileştirilecek.

Yakınlaşmanın ortaya çıkmakta olan bir teması, Taciklerin ve Özbeklerin, her iki ekonomiyi de geliştirmek için kendi aralarında daha özgürce seyahat edip ticaret yapabilmeleri gerektiğidir. Vize rejiminin kaldırılması bu yönde atılmış büyük bir adım olacaktır.

Aripov’un Tacikistan Devlet Başkanı Emomali Rahmon ile yaptığı görüşmeler sırasında ortaya çıkan diğer konular arasında ticaret kısıtlamalarını, ihracat tarifelerinin azaltılması, demiryolu bağlantılarının restorasyonu, mayınlı sınır bölgelerini temizleme çabaları ve terörle mücadele konusundaki işbirliğinin derinleştirilmesi önerildi.

Olağanüstü bölgesel sorunların çözümüne yönelik çabalar, iyi niyetin güçlendirilmesine vesile olmuştur. Aripov’un Tacikistan’daki kalış süresince, iki taraf da böyle bir çekişme kültürünün nasıl idare edileceği konusunda bir çalışma anlaşması imzaladı: Tacikistan’ın kuzeyindeki Sughd bölgesinin sınırında bulunan Farkhad Barajı; Farkhad fabrikasını çevreleyen arazinin Tacik toprağı olarak kabul edileceği, ancak tesisin Özbekistan’ın mülkiyetinde kalacağı konusunda anlaşmaya vardı. Site için güvenlik Tacikistan tarafından sağlanırken, teknik operasyonlar Özbekistan mühendisleri tarafından yürütülecek.

Asia-Plus tarafından aktarılan Tacik hükümet yetkilisi , Duşanbe’de düzenlenen hükümetler arası toplantıları “etkili, üretken ve umut verici” olarak nitelendirdi. Mirziyoyev’in gelişinde beklenen daha çok şey var.

Kaynak dergisi, “Duşanbe toplantılarının ardından her iki ülkedeki ilgili bakanlıkların ve dairelerin ulaşım, iletişim, ticaret, ekonomi ve sınırlardaki işbirliği konularında belge hazırlaması talimatı alındı” dedi.

Mehmet EROL
o-Staj 2018 AVRAM Stajyeri

Kaynakça:

Azerbaycan Güney Gaz Koridoru Danışma Konseyi Toplantısının Tarihini Açıkladı.

Azerbaycan Enerji Bakanlığı,”Güney Gaz Koridoru (SSC) Danışma Konseyi Dördüncü Bakanlar Kurulu Toplantısı 15 Şubat’ta Bakü’de yapılacaktır. Davet mektupları ilgili ülkelere ve çeşitli uluslararası finans kurumlarına gönderilmiştir. Bakanlık toplantısının programı ve gündemi hazırlanıyor” dedi.

Daha önce “Trend”, ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan öğrendiğinde, ABD Dışişleri Bakanlığı Özel Elçi Vekili ve Uluslararası Enerji İşleri Koordinatörü Sue Saarnio da etkinliğe katılacak.

Güney Gaz Koridoru, AB için öncelikli enerji projelerinden biridir. Gürcistan ve Türkiye vasıtasıyla Hazar bölgesinden Avrupa ülkelerine gaz taşınmasını öngörüyor.

İlk aşamada, Azerbaycan’nın Şah Deniz sahasının 2. aşamasının bir parçası olarak üretilecek olan gaz Güney Gaz Koridoru projelerinin ana kaynağı olarak görülüyor. Diğer kaynaklar da daha sonra bu projeye bağlanabilir.

Şahdeniz’in 2. aşamanın bir parçası olarak gaz, Güney Kafkasya Boru Hattı’nı genişleterek ve Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı ile Trans Adriyatik Boru Hattı’nın inşası ile Türkiye ve Avrupa pazarlarına ihraç edilecek.

Mehmet EROL
o-Staj 2018 AVRAM Stajyeri

Kaynakça: