Home Blog Page 177

Güney Afrika’da Kuraklık Önlemleri

Güney Afrika kentleri son yıllarda ciddi derecede susuzlukla mücadele etmekteler. Bu kentler arasında popüler bir turistik şehir olan Cape Town kenti de yer alıyor. Belediye Başkanı Patricia de Lille’nin yaptığı açıklamaya göre su seviyesi kente yetecek seviyenin bir hayli altında. Bulunduğumuz yüzyılın en kötü kuraklığına maruz kalan kentte durum böyle giderse önümüzdeki nisan ayında evdeki muslukların kuruyacağı varsayılıyor. Bu konuda hükümetin yaptığı açıklama şu şekilde: “ İnsanların su israf etmelerini artık engellemeliyiz, onları tasarruf konusunda zorlamalıyız.” Şehirdeki insanların %60’ının cahilce bir biçimde günlük 87 litreden fazla su kullandığı tespit edilmekte. Oysa son belirlenen politikada bir kişinin günlük kullanacağı su miktarı 87 litre ile sınırlandırılmıştı. Yetkililer bu su krizinin Cape Town ekonomisini de sarstığını belirtiyor.

Güney Afrika su kullanım farkındalığı kampanyasına göre bir kişi, duş alırken dakikada 15 litre su tüketmekte. 1 Şubat’tan itibaren günlük bir kişinin su kullanım limiti 50 litreyle sınırlandırılacak. Hükümetin belirlediği bu politikanın içeriğinde duşun iki dakika sürmesi, çamaşır makinesi ve bulaşık makinesinin tam yük çalıştırılması, araba yıkanması ve havuz doldurulmalarının yasaklanması gibi ilginç maddelerde yer almakta.

Hükümet kurduğu su haritaları ile su kullanım miktarını nasıl denetleyeceğini ayrıntılı bir biçimde halka bildirdi.

Suna AĞDUK
o-Staj 2018 AFRAM Stajyeri

Kaynakça:

Romanya Başbakanı Mihai Tudose Görevi Bıraktı

Bir televizyon programında ettiği tehdit dolu sözler için özür dilemeyen Romanya Başbakanı Mihai Tudose istifa etti.

Geçtiğimiz günlerde Transilvanya’da Macarların, özerklik talep ettikleri Szekely Bölgesi’nde bir kutlama sebebiyle tarihi Macar sancağını göndere çekme isteği üzerine Romanya Başbakanı Mihai Tudose, “O bayrak dalgalanırsa, bayrağın yanındaki direkte başkaları da sallanır.” demişti. Bu sözleri, Romanya’da yaşayan Macarlar tarafından tepkiyle karşılanarak diplomatik bir krize yol açmıştı.

Budapeşte yönetimi konuyla ilgili resmi bilgi istemişti. Mihai Tudose bunun ardından yanlış anlaşıldığını ve kurduğu cümleyi mecazi anlamda kullandığını açıkladı. Tudose, “sallandırmak” kelimesini bayrağı göndere çekenlere izin verenlerin görevden alınacağını kast ederek kullandığını vurguladı. Ancak bu açıklamayı yeterli bulmayan Romanya’daki Macar dernek ve federasyonları, başbakanın Macar halkından özür dilemesi gerektiği konusunda ısrarcıydılar.

Başbakan Mihai Tudose özür dilemeyeceğini söyledi ve sebep olarak, ülkesinin toprakları içinde kimsenin göndere başka bir bayrak ya da sancak çekemeyeceğini vurguladı.

Özür dilememe krizi sonrası, iktidardaki Sosyal Demokrat Parti yetkili kurulları olağanüstü bir toplantı düzenledi. Toplantının sonucunda daha önce de partisiyle sorun yaşayan Başbakan Mihai Tudose’nin görevinden ayrıldığı açıklandı.

Açıklamanın ardından Mihai Tudose, 2010’dan beri Romanya’da görevi bırakan 9. başbakan oldu.

Dilek Karaday
o-Staj 2018 BALKAM Stajyeri

Kaynakça:

 

Sırbistan ve Karadağ, 2025’e Kadar AB Üyesi Olacak

Avrupa Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Üyesi Jonashen Hahn, Balkan ülkeleri Sırbistan ve Karadağ’ın yüksek ihtimalle 2025’e kadar Avrupa Birliği(AB) üyesi olacağını açıkladı. Avrupa Komisyonu’nun Üyesi Jonashen Hahn, 1989 yılında yıkılan Berlin Duvarı ile başlayan Avrupa Birliği’nin doğuya doğru genişleme politikasına atıfta bulunarak, ‘’1989’da başlayan işi tamamlamanın zamanıdır.’’ açıklamasında bulundu.

Arnavutluk, Bosna Hersek, Kosova, Makedonya ve Sırbistan ülkeleri içerisinden Avrupa Birliği(AB) karşıtlığının yükselmesi, İngiltere’nin Avrupa Birliğinden ayrılma kararı ve 2009-2013 yılları arasında yaşanan Euro Bölgesi’nde yaşanan krizin sonuçları gibi nedenlerle Avrupa Birliği(AB) politikacılarının yeni katılımcılara ilgilerini ve isteklerini kaybetmeleri sonucunda Balkan ülkelerinin şanslarının azaldığı düşünülüyordu.

Jonashen Hanh Reuters ile yapmış olduğu söyleşide, Sırbistan ve Karadağ için 2025 yılını gösterdiğini ve bu tarihin gerçekçi ancak fazlasıyla iddialı olduğunu belirtti. Rusya’nın da etkisi ile bu altı ülkenin şansının arttığı, yeni fırsat kapılarının açıldığı gözlemleniyor. Ancak yine de bu ülkelerin bankacılık ve yargı sistemlerinin hala çok zayıf olması ve ortalama gelir düzeyleri Euro Bölgesi’nin yüzde 30’u kadar olması nedeniyle Avrupa Birliği üyelikleri önünde pek çok engelin olduğunu gösteriyor.

Ebru Öztürk
o-Staj 2018 BALKAM Stajyeri

 Kaynak:

Japonya Başbakanı Abe Sırbistan’da

Japonya Başbakanı Şinzo Abe, Sırbistan’a ziyarette bulundu. Abe, “ Sırbistan Balkanlar’ın istikrarında kilit role sahiptir.” dedi.

Şinzo Abe, 1987 yılından beri Japonya’dan Sırbistan’a ilk resmi ziyareti gerçekleştirdi. Şinzo Abe, Belgrad’da Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ile görüştü. Görüşmeye aynı zamanda Sırbistan Başbakanı Ana Brnabic de katıldı. Sırbistan Cumhurbaşkanı  Vucic ile Japonya Başbakanı Abe yaptıkları görüşmeden sonra açıklamalarda bulundular. Abe yaptığı açıklamada Sırbistan’ı ve Avrupa Birliği (AB) üyesi olmak isteyen ve bu yolda ilerleyen Batı Balkan ülkelerini desteklediklerini belirtti. Abe, “ Sırbistan, Batı Balkanlar’ın istikrarında kilit role sahip. Sırbistan’ın jeopolitik konumu, Japonya ile olan ilişkilerini daha da önemli hale getiriyor. “ dedi. Başbakan Abe ,Japonya ile Sırbistan arasındaki ilişkilerin gelişme potansiyeli olduğunu ve bunun önemini belirtti. Kuzey Kore’nin son zamanlarda oldukça göz önünde olan silahlanma faaliyetlerinin bütün ülkeleri ve uluslararası toplumu tehdit ettiğini ve bu sorun karşısında birlik içinde Sırbistan ile birlikte mücadele edeceklerini vurguladı.

Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic, bu ziyaretin ve birlik tablosunun önemli olduğunu, dönüm noktası teşkil ettiğini belirtti. Vucic, “ Görüşmemizde birçok konuyu ele aldık ancak odak noktamız ekonomik ilişkilerin geliştirilmesiydi.” dedi.

Sırbistan ile Japonya arasında ilerleyen dönemlerde ticaret alanında ilerleme gösterilmesi için çalışacaklarını belirttiler.

Aynı zamanda Vucic, Abe ile Kosova sorunuyla ilgili olarak da konuştuklarını söyledi.

Nur İNAN
o-Staj 2018 BALKAM Stajyeri

Kaynakça:

İtalya’da Seçim Hazırlıkları Sürüyor

İtalya’da Bakanlar Kurulu genel seçim tarihi olarak 4 Mart 2018’i onayladı. Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella, seçim sürecini başlatacak olan Cumhuriyet Senatosu ile Temsilciler Meclisinin feshedilmesine ilişkin kararnameyi imzaladı. Seçimlere kadar Başbakan Paolo Gentiloni ve kabinesi görevini sürdürecek. (Merkez-Sol) Demokrat Parti Başkanı Sandro Gozi, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’nun Avrupa yanlısı ve anti-populist kampanyasının parti tarafından benimsendiğini, Guardian Gazetesine yaptığı açıklamalarda seçimin İtalya çıkarları için olduğunu fakat Avrupa’nın 1 numaralı konu olduğunu açıkladı.

Gozi,kendini Erasmus neslinin veya AB’yi gören genç liderler grubunun bir parçası olarak tanımlıyor. Demokrat Parti’nin temel argümanı daha güçlü bir Avrupa’nın yabancılaştırmaya yol açan popülizmi yenebileceği yönünde.

Avrupa’da şu anki politik bölünme euroskeptik ve Avrupa yanlısı olarak 2 şekilde karşımıza çıkıyor. Demokrat Parti, İtalya’daki göç, büyüme ve güvenlik problemlerine siyasal çözümlerin birleşik bir Avrupa ile olacağını ifade ediyor. Popülizm göç ve terörizmden dolayı kontrol kaybı korkusudur. Bu korkular ulus ötesi olgularla provake ediliyor. Bu yüzden populistler doğru sorulara yanlış cevaplar veriyor:”Geriye gidelim ve sadece ulusal sınırlarımı kontrol edelim.” Gozi, İtalya’daki göç problemimin birleşik bir Avrupa’dan değil, Avrupa’nın yokluğundan kaynaklandığını, Polonya ve Macaristan gibi AB’den fon alıp ulusalcı davranan ve mültecileri kabul etmeyen ülkeler olduğunu, dolayısıyla kriz anında dayanışma konusunda yükümlülüklerini yerine getirmeyen bu tarz Avrupa ülkelerine AB fonu verilmemesi üzerine basit bir kuralın oluşturulması gerektiğini açıkladı.

İtalya’daki seçimler AB tarafından yakından izleniyor çünkü İtalya G7 ülkelerinden biri ve euro-zone’nun 3. en büyük ekonomisi. İtalyadaki ekonomik durum euro-zone’u da etkiliyor ve Brexit’ten sonra Almanya ve Fransa’nın görmek isteyeceği en son şey İtalya’nın AB dışına çıkması olurdu.

Seçim hazırlıklarına baktığımızda Demokrat Parti Avrupa yanlısı görüşü, 5 Yıldız Hareketi Partisi anti-eurozone and euroskeptik görüşü, ve Berlusconi’nin partisi Forza İtalya ise euroskeptik olan Kuzey Lig partileri ile müttefik olma görüşünü benimsiyor. Anketler Berlusconi’nin partisi çoğunluğu oluşturacağı yönünde veya Almanya’daki gibi merkez sağ ve merkez sol partilerle koalisyonla sonuçlanacağı yönünde.

Asude UYSAL
o-Staj 2018 AÇAM Stajyeri

Kaynakça :

Fransa ve İngiltere Liderlerinden Ortak Basın Toplantısı

Geçtiğimiz günlerde İngiltere’deki Sandhurst Kraliyet Askeri Akademisi’nde bu yıl 35’incisi düzenlenen İngiltere-Fransa Zirvesi’nin ardından, İngiltere Başbakanı Theresa May ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ortak basın toplantısı gerçekleştirdi.

İki liderin katılımıyla gerçekleşen ortak basın toplantısından edinilen bilgilere göre İngiltere Başbakanı Theresa May:”Fransa’nın Calais kenti ile diğer sınır noktalarında fazladan kapalı devre güvenlik kamerası, tel örgü ve kızıl ötesi teknolojiyle güvenlik altyapılarını güçlendireceklerini söyleyerek, bugün kararlaştırdığımız ilave yatırımla İngiltere’nin sınırları daha da güvenli hale gelecek.” Açıklamasında bulundu.

İngiltere Başbakanı Theresa May, yapmış olduğu konuşmasında, iki ülke arasındaki güçlü ve derin ilişkinin sadece kendi güvenlikleri için değil Avrupa’nın güvenliği için de önemli olduğuna değindi. Afrika’nın refahı ve güvenliğinin de herkes için önemli olduğunu açıkladı. May konuşmasında, “Bugün, iş birliğimizin etkinliğini artıracak, Fransa ile İngiltere’nin menfaatlerini sağlayacak ilave önlemler üzerinde anlaşmaya vardık.’’  ifadelere de yer verdi. İki ülkenin içişleri bakanlarının imzalamış olduğu Sandhurst Anlaşması ile sınırların daha etkin yönetimine yönelik tedbirler alındığı açıklandı. İki ülke arasında birçok bakanın katılımıyla gerçekleşen zirvenin sonunda 77 maddelik bir ortak bildiri yayımlandı.

Yayımlanan bu bildiride savunmadan kalkınma projelerine, ekonomiye kadar çok sayıdaki sektörde güçlü işbirliği kararlarına varıldı.

Halil ÇANKAYA
o-Staj 2018 AÇAM Stajyeri

Kaynakça :

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Marcon, İsrail Başkanı Benyamin Netanyahu ile Görüştü

Fransa Cumhurbaşkanlığı Sarayı Elysee’den yapılan açıklamaya göre Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron dün İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile telefon görüşmesi yaptığı açıklandı.

İki lider arasında gerçekleşen telefon görüşmesinde Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un İsrail Başbakanı Netanyahu’ya, 2015 yılında İran ile yapılan nükleer anlaşmaya uymanın önemine değindiği ve tüm taraflara anlaşma çerçevesindeki vaatlerine gerekli riayeti gösterme çağrısında bulunduğu belirtildi. İran’ın bölgesel faaliyetleri ve anlaşmanın balistikle ilgili kısmı hakkında gerekli çalışmanın yürütülmesi üzerinde iki liderin “hemfikir” oldukları ayrıca Fransa’nın geçen yılın Eylül ayından itibaren bu durumu dile getirdiği yapılan açıklamalar arasında yer aldı. Fransa Cumhurbaşkanı Macron önceki gün de ABD Başkanı Donald Trump ile telefon görüşmesi yaptığı ve İran ile varılan anlaşmaya ABD’nin de riayet etmesi gerektiği yönünde çağrıda bulunduğu aktarıldı.

Diğer yandan İsrail Başbakanlığı’ndan yapılan bir açıklamaya göre Netanyahu, Trump’ın anlaşmaya ilişkin sözlerinin ciddiye alınması gerektiğini belirtti.

Halil ÇANKAYA
o-Staj 2018 AÇAM Stajyeri

Kaynakça :

Fransa Cumhurbaşkanı Marcon İngiltere’de Theresa May ile Görüştü

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İngiltere Başbakanı Theresa May ile bir görüşme gerçekleşti. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, bu yıl 35’incisi düzenlenen İngiltere-Fransa Zirvesi kapsamında yer aldı.

Resmi törenle karşılanan Macron, May’in seçim bölgesi olan ülkenin güneyindeki Maidenhead’deki bir restoranda İngiltere Başbakanı Theresa May ile çalışma yemeğinde bir araya geldi. İngiltere Başbakanlığından yapılan açıklamalara göre, May ve Macron’un görüşmesinde, küresel ve bölgesel güvenlik konularının ele alındığı bildirildi. Ayrıca iki liderin gündeminde Brexit sonrası ikili ilişkiler ve İngiltere’ye geçmek için Fransa’nın Calais kenti çevresinde toplanan göçmenlerin durumunun da yer aldığı edinilen bilgiler arasında

Cumhurbaşkanı olarak ilk kez İngiltere’ye giden Emmanuel Macron, yemekten sonra zirveye katılmak üzere İngiltere Başbakanı Theresa May ile yakındaki Sandhurst Kraliyet Askeri Akademisine geçtiler. Macron karşılama töreninin ardından Theresa May ile basına kapalı düzenlenen zirveye katıldılar.

Gerçekleşen zirvede, bundan sonra liderler ve her iki ülkenin bazı kabine üyelerinin katılımlarıyla yapılacak olan toplantılarda güvenlik konularının görüşülmesi ve iki ülke arasındaki iş birliklerini kuvvetlendirecek kararların alınmasının yanı sıra İngiltere’nin, Fransa’nın Calais’deki sınırının güvenliğinin sağlaması için yılda 44,5 milyon sterlin ödemeyi kabul ettiği açıklandı. İngiltere hükümetinin ayrıca Fransa’nın Afrika’daki terörle mücadele çalışmalarına askeri, insani yardım faaliyetlerine de yaklaşık 50 milyon sterlinlik mali destek sağlayacağı edinilen bilgiler arasında.

Halil ÇANKAYA
o-Staj 2018 AÇAM Stajyeri

Kaynakça :

 

Senegal’de Afrika Barış ve Güvenlik Zirvesi

Senegal’in Başkenti Dakar’da ilk kez yapılacak olan Afrika Barış ve Güvenlik Konseyi başladı. Uluslararası Abdou Diou- Konferans Merkezi’nde iki gün sürecek olarak zirveye yaklaşık bin 200 kişi katıldı. Zirveye 60 ülkenin devlet başkanları, parlamenterler, dini liderler, kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

Evrensel Barış Federasyonu tarafından yazılı açıklama yapıldı. Senegal Cumhurbaşkanı olan Macky Sall başkanlığında zirve gerçekleştirildi. Amaçları ise uluslararası toplumun refahını, barışını ve güvenliğini sağlamak, dinler arasındaki kardeşliği başlatmak için temsilcilerin cesaretlendirilmesidir. Birleşmiş Milletler’in (BM) sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşması için tartışmalar ve izlenecek yollar zirvenin hedeflediği bir diğer konudur.

Ayrıca terörle etkin bir şekilde mücadele etmek için aşırıcılığın yok edilmesi mesajı verildi. Macky Sall, aşırıcılığın İslam ile ilgisi olmadığını belirtti ve Müslüman ülkelerdeki bu yanlış algının düzeltilmesi gerektiğini söyledi. İslamın huzur veren bir din olduğunu vurguladı. “İslam bir barış dinidir. Müslüman ülkelerin aşırıcılığa karşı mücadele vermesi önemli.” ifadesini kullandı. Afrika’da ki orduların, terörle mücadele etmeleri için askeri eğitimin geliştirilmesi gerektiğini dile getirdi.

Libya Devlet Başkanı Yardımcısı Mossa El Kony de şiddet içeren söylemlerden kaçınılması gerektiğini söyledi ve gençlere yön veren dini aktörlerle çalışılması gerektiğini savundu. Bu konu için özel olarak bir forum düzenlenmesinin daha faydalı olacağı önerisinde bulundu. Nijerya Devlet Başkanı olan Muhammed Buhari de binlerce genci kandıran Boko Haram Örgütünü ele alarak El Kony’nin savunduğu gibi gençler üzerinde yoğunlaşılması gerektiğini savundu.

Fatma Nur KARANİS
o-Staj 2018 AFRAM Stajyeri

Kaynakça:

Romanya’nın İlk Kadın Başbakanı Viorica Dancila Oldu

Romanya Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis, başbakanlık görevinden 15 Ocak’ta istifa eden Mihai Tudose’in yerine, iktidardaki Sosyal Demokrat Parti’nin (PSD) adayı Avrupa Parlamentosu Üyesi Viorica Dancila’yı atadı.

Klaus Iohannis, Cotroceni Sarayı’nda düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Yeni hükümetin kurulması, başbakanın atanması hakkında birçok görüş ve düşünce dinledim. Bugün de siyasetçilerin görüşlerini aldım. Dün ve bugün sosyal medyadaki sıradan vatandaşların yorumlarını da takip ederek karar verdim.” dedi.

PSD’nin çoğunluğa sahip bir parti olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Iohannis, “Bütün görüşleri dinledikten sonra PSD’ye ve PSD tarafından önerilen başbakan adayına bir şans daha vermeye karar verdim. Fakat şimdi PSD’nin iyi bir performans göstermesi lazım. Romen halkının büyük beklentileri var.” ifadelerini kullandı.

54 yaşındaki Viorica Dancila, 7 ay içinde Romanya’nın üçüncü başbakanı oldu. Dancila 2009’dan beri Avrupa Parlamentosu’nda ve 2015’den bu yana PSD’nin Kadın Örgütü Başkanı olarak görev yapıyordu.

Ebrar GENC
o-Staj AÇAM 2018 Stajyeri

Kaynakça: