Home Blog Page 161

Roumen Radev, Milli Koruma Servisi Başkanını Görevden Aldı

0

Bulgaristan Cumhurbaşkanı Roumen Radev, Milli Koruma Servisi Başkanı Angel Antonov’ u görevden aldığı bilgisini 9 Şubat’ ta doğruladı. Cumhurbaşkanlığı’ ndan gelen açıklamaya göre, General Antonov ‘ un görevden alınma sebebi net olarak açıklanmadı. Bakanlar Kurulundan alınan bilgilere göre, 31 Ocak’ ta istifasını sunan Antonov’ un önce İstanbul’ da Başkonsolos olacağı haberleri gündeme geldi, daha sonra alınan karar ise, Rusya’ nın ikinci büyük şehri St.Petersburg’ da Bulgaristan Başkonsolosu olarak hizmet vereceği yönündeydi.

Bulgaristan medyasının iddia ettiğine göre, Radev artık Antonov’ u görev de tutmak istemiyor ve kendisine güvenmiyor. Bulgaristan’ da devlete, seçilmiş kişilere yani bürokrasinin en tepesindeki isimlere güvenlik sağlamak için göreve gelmek ise, o kadar kolay değil. Koruma sağlayan hizmet, başkana bağımlılığını kanıtlasa bile Bakanlar Kurulu tarafından onaylanmadıkça aday olarak gösterilemez. Bakanlar Kurulunun onayı ve Başbakanlık kararnamesi ise bu görev de belirleyici rolleri oynamaktadır.

Geçtiğimiz günlerde de yine üst düzey bir istihbarat şefinin yolsuzluk yaptığı ortaya çıkmış ve bu kişinin 15 yıl hapis cezası alması ülke gündemini meşgul etmişti. Bulgaristan’ ın bu konuda ki sıkıntılarının artarak devam ettiğinin görülmesi sonucu, geçtiğimiz ay askeri hizmet savcıları soruşturma başlatmıştı. Bulgar Ulusal Televizyonu’ na göre ise, Antonov soruşturmanın hedef tahtasına oturtulmuştu.

Ecenaz TERZİ
o-Staj 2018 BALKAM Stajyeri

Kaynakça:

Arnavutluk Meclisi’nde “Kudüs Tutumu” Tartışması

0

Muhalefet milletvekillerinin talebiyle, “Kudüs’ün BM’deki statüsüyle ilgili, Arnavutluk Hükümeti’nin tutumunun değiştirilmesi”  karar tasarısı,  Arnavutluk Meclis Oturumunda oylandı.

Muhalefetteki Arnavutluk Demokratik Parti (DP) ve Sosyalist Entegrasyon Hareketi (LSİ) milletvekillerinin sunduğu karar tasarısına, 73 milletvekili “hayır”, 11 milletvekili “evet” oyu kullandı. Oylamada, 56 milletvekili tercihlerini sunmadı.  İktidardaki Sosyalist Parti (PS) tarafından, ülkenin BM’deki Kudüs tutumunu korumasına ilişkin  oylamada ise 73 milletvekili “evet”, 11 milletvekili ise “hayır” oyu kullandı.

Muhalefet milletvekilleri oturumda yaptıkları konuşmalarda, Arnavutluk’un 21 Aralık’ta kullandığı oyun, ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü “İsrail’in Başkenti” olarak tanıma kararını kınadığını savunarak, bunun ABD’ye karşı bir oy olduğunu iddia ettiler. Arnavutluk Avrupa ve Dışişleri Bakanı Ditmir Bushati ise, muhalefetin iddialarını reddetti ve  Arnavutluk’un BM Genel Kurulundaki tutumunu savundu.

Bushati, 21 Aralık’ta onaylanan karar, Kudüs hakkında saygı duyulması gereken uluslararası hukuk normları bulunduğunu teyit ettiğini ve bunun adı uluslararası konsensüs olduğunu, Arnavutluk’un tutumu, Arnavut siyaseti tarafından karşılıklı mutabakata dayalı olarak kabul edildiğini belirtti. Arnavutluk, AB ile aynı tutumu sergilediğini sözlerine ekledi.

Türkiye’nin girişimleriyle hazırlanan ve ABD Başkanı Trump’ın Kudüs kararını eleştiren karar tasarısı, BM Genel Kurulundan, ABD’nin tehditlerine rağmen Arnavutluk dahil 128 ülke tarafından kabul edilmişti.

Zehra SİVRİ
o-Staj 2018 BALKAM Stajyeri

Kaynakça:

Bangladeş’te Muhalefet Liderine Hapis Cezası

Bangladeş mahkemesi, dün Muhalefet Lideri Halide Ziya hakkında, yolsuzluk suçlaması sebebiyle 5 yıl hapis cezası verdi. Mahkeme, eski başbakanı, bir yetimhaneye yapılan yardımları zimmete para geçirmekten suçlu buldu. Bangladeş Milliyetçisi Partisi’nin (BNP) genel sekreteri, Ziya’nın karara itiraz etmesi bekleniyor ancak aralık ayı için yapılacak olan genel seçime katılma olasılığı çok düşük olarak değerlendirildi. Ziya’nın avukatı Khandkar Mahbub Hossain, kararın “siyasi intikam” olduğunu ve bir üst mahkeme tarafından bozulacağını söyledi.

BNP taraftarları haber üzerine, Bangladeş’teki büyük şehirlerde toplanıp gösterilerde bulundular. Muhalifler, polisle çatışmalara girdiler. Polisin göstericilere göz yaşartıcı gaz ve kauçuk mermi ile karşılık verdiği bildirildi. Çatışmalarda en az dört göstericinin yaralandığı bildirildi. Ayrıca özel televizyon kanalı Somoy, en az beş polis memurunun yaralandığını ve iki motosikletin mahkemeyle birkaç mil meydana gelen çatışmalar sırasında patladığını söyledi. BNP Sözcüsü Rizvi Ahmed ‘e göre, yaklaşık 3,500 muhalefet eylemcisi ve yetkilisi, karar öncesinde güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınarak tutuklandı. Üst düzey bir yetkili, Dakka’da 5000’den fazla polisin görevlendirildiğini söyledi. İnsan Hakları İzleme Örgütü perşembe günü hükümeti “keyfi tutuklamalar ve gözaltı” denilen şeyleri durdurmaya çağırdı.

Çağatay KILIÇ
o-Staj 2018 APAM Stajyeri

Kaynakça:

Sudan – Güney Sudan Sınırı Askerden Arındırılıyor

0

Sudan ve Güney Sudan, iki ülke arasında askerden arındırılmış tampon bölge kurulmasına yönelik daha önce yapılan anlaşmanın ay sonunda yürürlüğe sokulması için mutabakata vardı.

Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da, Sudan Genelkurmay Başkanı İmadeddin Mustafa Adevi ve Güney Sudan Savunma Bakanı Kuol Manyang’ın katılımıyla, Sudan-Güney Sudan Ortak Siyasi ve Güvenlik Komitesi Toplantısı gerçekleştirildi.

Toplantıda, iki ülke arasındaki askeri ve güvenlik anlaşmalarının hayata geçirilmesi konusu ve bölgedeki güncel gelişmeler ele alındı.

Adevi ve Manyang, toplantı sonrası, iki ülke sınırında askerden arındırılmış güvenli sınır bölgesi kurulması anlaşmasının şubat ayı sonu itibarıyla yürürlüğe sokulması için yeni bir anlaşmaya imza attı.

Güney Sudan ve Sudan arasında ilk olarak 2011 yılında yapılan anlaşma gereği, iki ülke sınırları içerisinde 10 kilometrelik toplamda 20 kilometrelik derinlikte askerden arındırılmış tampon bölge kurması amaçlanıyordu.

İki ülkenin de birbirini muhalifleri silahlandırmak ve desteklemekle suçlamasıyla soğuyan ilişkiler sebebiyle anlaşma yürürlüğe girmemişti.

Güney Sudan’ın, Sudan’dan ayrılarak 2011’de bağımsızlığını ilan etmesi sonrası iki ülke arasında petrol gelirleri, sınır güvenliği ve ticaret alanlarında çok sayıda anlaşmaya imza atılmıştı.

2012 yılında, Sudan-Güney Sudan sınırında çatışmalar yaşanmıştı. Sudan’a ait  Higlih Bölgesi’nin, Güney Sudan tarafından saldırıya uğramasıyla çatışmalar başlamıştı. 1 hafta sonra Güney Sudan bölgeyi ele geçirmişti. Büyüyen çatışmalar, 2012 Mart ayından Eylül ayına kadar devam etmişti. Birçok uzman çatışmaları, “Sudan-Güney Sudan Savaşı” şeklinde tanımlıyor.

Buna ilaveten geçtiğimiz hafta ABD, Güney Sudan’a silah ambargosu koymuştu.

Mustafa Nedim CAN
o-Staj 2018 AFRAM Stajyeri

Kaynakça:

Kamerun’un Sömürge Döneminden Kalma Problemi, ‘Frankofon-Anglofon’ ve Dış Uyarılar

0

Avrupa Birliği (AB), son zamanlarda Kamerun’un gergin Anglofon bölgelerinde  ani ve hızlı artış gösteren ölümcül şiddet olaylarını, sert bir dille eleştirdi. AB yetkilileri geçen hafta sonu yaşanan, sivil ve polislerin hayatlarını kaybetmesiyle sonuçlanan olayların devam etmemesi için Kamerun Hükümeti’ni göreve çağırdı.

7 Şubat Çarşamba günü yapılan açıklamada AB yetkilileri, şiddet olaylarına başvuran polis ve sivillerin cezalandırılması gerektiğini vurguladı ve Kamerun Hükümeti’nin, Anglofon krizine çözüm bulma aracı olarak samimi ve yapıcı bir diyaloğu başlatması gereğini yineledi. ‘Avrupa Birliği, her iki tarafı gerginliği daha da arttıracak veya Kamerunlular arasında şiddeti teşvik edebilecek herhangi bir hareketten kaçınmaya çağırıyor.’ denildi. Yapılan açıklamada, tüm Kamerunlular için birlik ve barışın korunmasında, demokratik ve anayasal usullerin işletilmesinin krize kalıcı bir çözüm bulmanın tek yolu olduğuna olan inançlarını kaybetmemeleri gerektiği vurgulandı.

Nüfusu 22 milyon olan Kamerun’un, kuzeybatı ve güneybatı bölgelerinde 5 milyon kişi Anglofon bölgelerinde yaşıyor. Frankofon yönetimine başkaldıran Anglofonlar, 2017 Ekim ayının başında ‘Ambazonya’ adını verdikleri sembolik bir devlet kurduklarını ilan ettiler. Bu başarısız bağımsızlık ilanından sonra, Ambazonya bayrağı altındaki ayrılıkçılar, mücadelenin silahlı bir aşamasına başladı. Şu ana kadar yaşanan olaylarda onlarca sivil ve bir düzineden fazla güvenlik görevlisi hayatını kaybetti.

Kamerunlular, kendilerine ait olmayan İngilizce ve Fransızca çatışmasını devam ettirmeleri halinde ülkelerinin ‘Fransa Kamerunu’ ve ‘İngiliz Kamerunu’ olarak parçalanmasına sebep olacaklar.

Enes  YÜCEL
o-Staj 2018  AFRAM Stajyeri

Kaynakça:

Afrikalı Bakanların İstanbul Buluşması

0

Türkiye-Afrika Ortaklığı, Bakan Düzeyinde Gözden Geçirme Konferansı’nın yapılacağı İstanbul, 12 Şubat’ta Afrika ülkelerinden çok sayıda bakan ve temsilcinin katılımıyla düzenlenecek olan konferansa ev sahipliği yapacak.

Konferansta, Türkiye ve Afrika ülkeleri arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi ele alınacak.Türkiye Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Türkiye ve Afrika Birliğinin ortaklaşa düzenlediği konferansın 12 Şubat’ta İstanbul’da yapılacağı belirtildi.

Toplantının gelecek yıl Türkiye’de gerçekleştirilecek  3. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi’ne hazırlık amacı taşıdığına dikkat çekilen açıklamada, konferansın Türkiye’nin, Afrika Birliği stratejik ortağı olmasının 10. yılına denk geldiğine işaret edildi.

Konferansa Afrika Birliği temsilcilerinin yanı sıra, 19 Afrika ülkesinden bakan ve temsilcinin katılacağı bilgisinin paylaşıldığı açıklamada, etkinlikte Türkiye ve Afrika ülkeleri arasındaki iş birliğinin daha ileriye taşınması için atılacak adımların değerlendirileceği ifade edildi.

Konferansa ev sahipliği yapacak olan Türkiye’nin bu konferansla, Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi öncesi Afrika ile ilişkileri kuvvetlendirmede önemli bir rol oynadığı da muhakkaktır.

Büşra GÜRSOY
o-Staj 2018 AFRAM Stajyeri

Kaynakça:

Senegal ve Moritanya Doğalgaz Anlaşması İmzaladı

0

Senegal ve Moritanya, gaz alanının geliştirilmesi ve işletilmesi için cuma günü ikili bir iş birliği anlaşması imzaladı.

Senegal ve Moritanya, Batı Afrika’nın en büyük doğalgaz istasyonlarından birini kullanmak için anlaşma imzaladılar. 5.200 metre derinlikte bulunan bu gaz sahası, her iki ülke için önemli bir ekonomik patlamayı temsil ediyor. Bu anlaşma, Batı Afrika’nın en büyük gaz alanlarından birinin kullanılmasına yönelik belirleyici bir adım olarak sayılıyor.

Senegal Cumhurbaşkanı ve Moritanya’daki dört bakan tarafından resmi olarak yapılan ziyaretin ikinci günü olan 9 Şubat Cuma günü, iki ülke arasında hükümetler arası bir iş birliği anlaşması (AIT) imzalandı.

Senegal-Moritanya deniz sınırını aşarak,Saint-Louis (Senegal) kentinden 125 kilometre uzakta bulunan bu mevduat, 450 milyar metreküpe ulaştığı tahmin edilen doğalgaz rezervlerini içermekte ve bu miktarın önemli bir kısmı Batı Afrika’dan sağlanıyor.

Ekonomik ilişkilerini iyi tutarak ortak çıkarlarına göre hareket eden Senegal ve Moritanya’nın, balıkçılık anlaşması imzalayacağı da ayrıca söz konusu. Siyasi ilişkileri için olumlu anlaşmalar olacak gibi gözüküyor.

Deniz ÜRESİN
o-Staj 2018 AFRAM Stajyeri

Kaynakça:

Kim Jong-un’un Kız Kardeşi, Güney Kore Cumhurbaşkanını Pyongyang’a Davet Etti

Kış Olimpiyatları için Güney Kore’de bulunan Kuzey Kore lideri Kim’in kız kardeşi Kim Yo-jong, kardeşinin Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in’e Pyongyang davetini iletti. Kim Yo-jong’un, Moon Jae-in ile yaptığı toplantı, on yıldan uzun süredir ülkeler arasında en üst düzeyde temas kuruyordu.

Kim Yo-jong, Seul’un cumhurbaşkanlığı sarayında öğle yemeğinde, Güney Kore Devlet Başkanı ile buluştu. Kim Jong-un’un özel elçisi olarak gelen Kim Yo-jong’a göre, Kuzey Kore Lideri Moon’la görüşmeye hazır ve devlet başkanının en yakın zamanda Kuzey Kore’yi ziyaret etmesini istedi. Ayrıca, Kim Jong-un’un, Güney Kore ilişkilerini geliştirme isteğini ifade eden kişisel bir yazılı mektup da getirdiği belirtildi.

Cumhurbaşkanlığı sözlüğünden yapılan açıklamaya göre , Kuzey Kore heyetinin Güney’e yaptığı ziyaretin, barışçıl olimpiyatlar yapma, Kore yarımadasında gerginliği azaltma ve Güney Kore ilişkilerini geliştirme fırsatı yarattığını söyledi. Ayrıca, sözcülük gerekli şartları yaratarak ziyaretin gerçekleşmesini umduğunu belirtti. Sözcü, “Kuzey Kore’den, ABD ile görüşmelere daha açık olmasını istedi ve Pyongyang-Washington diyaloğu da Güney Kore ilişkilerini geliştirmek için gerekli” dedi.

Kim Yo-jong, PyeongChang’deki Kış Olimpiyatları’nın açılış törenine katılmıştı. Törende ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’in arka sırasında Kim Yo-jong oturmuştu. Ancak Pence, Kuzey Koreli yetkililerle yüz yüze gelmedi. Açılış töreni öncesi verilen resepsiyonda da Pence ile Kuzey Koreli yetkililer, aynı salonda bulunmalarına rağmen birbirlerini selamlamadı.

Çağatay KILIÇ
o-Staj 2018 APAM Stajyeri

Kaynakça:

Rusya, Avrupa Gaz Pazarını Nasıl Ele Geçirdi?

0

Rus enerji şirketi Gazprom, geçtiğimiz yıl mutlak bir rekora imza atarak Avrupa’nın gaz pazarının 3’te birinden fazlasını kontrol altına aldı. Şirket, dış pazarlara açılım sürecini devam ettirmeyi planlıyor.

Geçtiğimiz yıl Avrupalı tüketicilere Rusya’dan, 194,4 milyar metreküp gaz sevkiyatı gerçekleştirildi. Gazprom Başkan Yardımcısı Aleksandr Medvedev, bunun Sovyet ve Rusya gaz sektöründe daha önce görülmemiş mutlak bir rekor olduğuna dikkat çekti.

Medvedev, şirketin 2016’da yüzde 33,1 olan Avrupa gaz pazarındaki payını, geçtiğimiz yıl yüzde 34,7’ye çıkardığını ve bu büyümenin ileride de devam etmesinin beklendiğini kaydetti. 2035’e kadar ki dönemi kapsayan uzun vadeli tahminlere göre, Avrupa’ya sevk edilen Rus gazının hacmi 1.5 kat artarak 395-459 metreküpe ulaşabilecek ve böylelikle Gazprom, Avrupa gaz pazarının yüzde 38-41’ini kontrol altına almış olacak.

Sputnik’e konuşan uzmanlar, bu dinamiklerin üzerinde soğuk hava ve gaz fiyatlarındaki düşüş gibi faktörlerin etkili olduğunu belirtti. Diğer bir faktör olaraksa Avrupa Birliğinin (AB), nükleer santrallerden ve kömürle çalışan termik santrallerden vazgeçme programı gösterildi.

Analistler ayrıca, boru hatlarından sevk edilen gazın sıvılaştırılmış doğalgaza göre daha avantajlı olduğuna dikkat çekti ve Gazprom’un, sabit boru hatları üzerinden sevk edilen gaz hacmini hızlı bir şekilde arttırabilme kapasitesinde olduğunu vurguladı.

Uzmanlar, enerji pazarındaki rekabetin kızışmasının, 2016-2017 yıllarında gaz fiyatlarının düşmesine yol açtığını vurguladı ve son 5 yılda ilk kez, gaz fiyatlarının kömür fiyatlarıyla eşitlendiğine, ilerideyse gaz fiyatlarının kömüre göre daha avantajlı kalmaya devam edeceğine dikkat çekti.

Avrupa’da rüzgâr, su, güneş, biyoyakıt gibi yenilenebilir enerji kaynakları alanında ciddi çalışmalar yapıldığını söyleyen uzmanlar, AB’nin önünde 2030 yılına kadar ‘yeşil enerjinin’ toplam enerji pazarındaki payını yüzde 50’lere çıkarma gibi bir hedef olduğunu, fakat bu sürecin Avrupa’da ki doğalgaz tüketiminin azalmasına sebep olmayacağını ifade etti.

Sputnik’e konuşan Sberbank CIB şirketinin Enerji Danışmanı Valeriy Nesterov, Rus gazının en büyük tüketicisi olan Almanya’yı örnek vererek, Berlin’de 2022’ye kadar nükleer santralleri kapatmaya yönelik planlar yapıldığını aktardı. Bu santrallerin yerine, sadece rüzgâr ve güneş santrallerinin kurulmayacağını belirten Nesterov, “Ana yük her hâlükârda, doğalgazla çalışan termik santrallere düşecek. Alternatif enerji sektörünün gelişimi, gaz sektöründeki gelişimle telafi ediliyor, sonuçta rüzgâr bugün olup, yarın olmayabiliyor.” diye konuştu.

AB’nin bazı ülkelerinin, Rus gazına bağımlılığın azaltılmasına yönelik politikalar yürüttüğüne dikkat çeken uzmanlar, Avrupalı bürokratların çıkardığı zorluklara rağmen, Rus gazına olan talebin ileride de artmaya devam edeceğini belirtti.

Vygon Consulting danışmanlık şirketinin Analisti Yekaterina Kolbikova, Sputnik’e verdiği demeçte yeni yeşil enerji tesislerinin kurulmasının, kömür ve nükleer enerji üretiminin yüzde 70’den fazlasının yerine geçeceğini söyledi ve şöyle devam etti: “Bu süreç, gaz ile yenilenebilir enerji kaynakları arasındaki potansiyel rekabeti azaltacak. Dolayısıyla, Avrupa’da gaza duyulan ihtiyaç ileride de artmaya devam edecek.”

Rusya, gaz ihracatında sadece Avrupa’yla sınırlı kalmayı planlamıyor. Moskova, başta Çin olmak üzere doğuya doğru da sevkiyatlarını arttırmaya hazırlanıyor. Gazprom’un planlarında, Çin’in gaz pazarında 2025’e kadar yüzde 10, 2035’e kadarsa yüzde 13 paya sahip olmak.

Rusya’dan, Çin’e doğalgaz sevk edilmesine olanak tanıyacak olan ‘Sila Sibiri’ (Sibirya’nın Gücü) boru hattının üzerinden gaz sevkiyatlarına önümüzdeki yılın aralık ayında başlanması planlanıyor. İmzalanan anlaşmaya göre Çin, Rusya’dan her yıl 38 milyar metreküp gaz alacak.

Mehmet EROL
o-Staj 2018 AVRAM Stajyeri

 Kaynakça:

Azerbaycan ve Kazakistan Arasındaki Ticaret Hacmi Büyüyor

0

Kazakistan ve Azerbaycan arasındaki ekonomik ilişkiler daha da güçleniyor. Son dönemde iki ülke arasındaki ortak projeler ve özel sektör dahilindeki iş ilişkilerinde kayda değer bir artış gözlemlendi.

Azerbaycan Devlet Gümrük Komitesi’nin paylaştığı bilgilere göre, geride bıraktığımız 2017 yılında Kazakistan ve Azerbaycan arasında 142 milyon dolarlık ithalat – ihracat gerçekleştirildi. 2016 yılında ise, bu sayı 124 milyon dolar civarında bulunuyordu. Kazakistan’ın, Azerbaycan’a olan toplam ihracatı aynı dönemde 108 milyon dolara ulaştı. Büyüme eğiliminin bu yıl da devam etmesi bekleniyor.

Konuyla ilgili Kazak medyasına konuşan Azerbaycanlı  Ekonomist Vugar Bayramov, “Giderek artan ticaret hacmine ve fırsatlara dair oldukça iyimser tahminlerimiz bulunuyor. Geçtiğimiz yıl büyümedeki önemli göstergelere rağmen fırsatların daha iyi değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Buna rağmen, şahsen önümüzdeki yıllarda karşılıklı ticaret hacminin 300 milyon dolara ulaşmasını bekliyorum. 2018 yılının da,ticari ve ekonomik ilişkiler için olumlu bir yıl olacağına eminim.” ifadelerini kullandı.

Öte yandan, Kazakistan ve Azerbaycan’ın taşımacılık projelerine verdiği özel önem sayesinde, 2017 yılında iki ülke arasındaki yük taşımacılığı oranlarında bir önceki yıla göre yüzde 300’lük bir artış görüldü.

Begmurat ALLABERDİYEV
o-Staj 2018 AVRAM Stajyeri

Kaynakça: