Home Blog Page 151

Almanya Özel Seyahat Vizelerini Askıya Alıyor

Kamboçya’da ki muhalefet partisi ve Başbakan Hun Sen’in ana rakibi olan Kamboçya Ulusal Kurtarma Partisi, CNRP’nin geçen yıl mahkeme kararıyla kapatılmasının ardından Alman Hükümeti 22 Şubat 2018 Perşembe günü, Başbakan Hun Sen ve ailesinin de dâhil olacağı Kamboçya ile olan özel seyahat vizelerinin askıya alındığını doğruladı.

16 Kasım’da CNRP yüksek mahkeme tarafından kapatılarak, eski Muhalefet Lideri Kem Sokha, vatana ihanet sebebiyle tutuklanmıştı. Bu durum, eleştiri oklarının Kamboçya’ya yönelmesine neden olmuştu.

Almanya Dışişleri Bakanlığının resmi bir kaynağı tarafından, Khmer Times’a yapılan bu açıklamada; Kamboçya ile var olan özel seyahat vizesinin askıya alındığı açıklanırken, buna dâhil gruplar arasında;  Başbakan Hun Sen ve ailesi, Kamboçyalı hükümet üyeleri, yüksek rütbeli askeri yetkililer ve Kamboçya’daki yüksek mahkemenin başkanları yer aldı.

Resmi yetkili, bu kararın Kamboçya’da ki muhalefetin dağılmasına bir tepki olduğunu, Almanya’nın, Avrupa Birliği içerisinde yer alan diğer ülkelere de bu kararı alması yönünde telkinlerde bulunduğunu belirtti.

Kamboçya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Chum Sounry tarafından Alman Hükümeti’nin aldığı karara yönelik; karara saygı gösterdiklerini belirtirken, Alman Hükümeti’nin, Kamboçya’nın siyasi gerçeklerini değerlendirmeden alınan bu karardan dolayı üzüntü duyduklarını dile getirdi.

Kamboçya Halk Partisi (CPP) Sözcüsü Sok Eysan, hükümet yetkililerinin Almanya’nın vizeleri askıya almasını umursamadıklarını belirtirken, Almanya’nın çok soğuk olduğunu ve Almanya’ya gidemedikleri takdirde ölmeyeceklerini dile getirdi.

Enver Alper DEMİRCİ
o-Staj 2018 APAM Stajyeri

Kaynakça:

Birleşik Krallık Uyardı: IŞİD Güney Afrika’da Saldırabilir

0

Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı iki vatandaşının Güney Afrika’da kaçırılmasının ardından, vatandaşlarını IŞİD’in bu ülkede bir saldırı düzenleyebileceği konusunda uyardı.

Inside Business sitesinde yer alan habere göre Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı web sitesinden yapılan açıklamada, “Son yaşanan kaçırılma olaylarının ardından Güney Afrika’ya seyahat tavsiyemizi güncelledik” denildi. Birleşik Krallık’ın mevcut seyahat uyarısında da terörist grupların Güney Afrika’da bir saldırı düzenleyebileceği belirtiliyordu, fakat yeni tavsiyede bu uyarı son gelişmelerin de dahil edildiği şekilde güncellendi. Böylelikle IŞİD bölgesel terör eylemcilerinin tehdidi bölgesel bir şüphe uyandırıyor.

Güney Afrika Yolsuzlukla Mücadele Özel Timi (Hawks) sözcüsü Lloyd Ramovha, Cape Town’da yaşayan bir çift İngiliz vatandaşının kaçırılmasıyla ilgili olarak iki şüphelinin tutuklandığını, çiftin hala kayıp olduğunu ve herhangi bir fidye talebi henüz gelmediğini aktardı.

Ramovha İngiliz çiftin kaçırılmasına ilişkin yürütülen soruşturmada henüz IŞİD’le veya herhangi bir terör örgütüyle bir bağlantı çıkmadığını belirterek “Çiftin aracı Çarşamba günü bulundu. Şu anda adli tıpta incelemede” dedi.

Güney Afrika Terör Araştırma ve Analiz Konsorsiyumu Operasyon Direktörü Jasmine Opperman ise Birleşik Krallık’ın uyarısını “telaşlandırıcı” olarak nitelendirdi.

Demet GÖRMEK
o-Staj 2018 AFRAM Stajyeri

Kaynakça:

Tunus: İslamcı Parti Ennahdha’dan Yahudi Aday

0

İslamcı parti Ennahda, yahudi bir adayı belediye meclisine sundu. Sözcü İmed Khemiri’ye göre Simon Slama, Monastir Belediyesi’nde (Ennahdha) Nahda Hareket Partisi’ni temsil edecek. Tunuslu bir yahudi olan Simon Slama Manastır seçimlerinde parti tarafından oldukça destekleniyor. Arap Baharı’nda ilerici siyasi gruplarla birlikte çıkan Müslüman Kardeşler’den ilham alan İslamcı parti, daha önce aşırı muhafazakar tutumu ve Hamas’a yakınlığıyla biliniyordu.

Ennahdha’nın Monastir seçim bölgesi için Yahudi adayı, El-Kudüs el-Arabi gazetesine verdiği demeçte Simon Salama partiyi özellikle “Tanrı’dan korktuğu için” seçtiğini söyledi. Tekstil sektörünün profesyonellerinden biri olan Simon Slama, Ennahdha’nın çok kültürlü ve açık bir Tunus’tan güzel bir tablo sergileme önerisini kabul ettiğini söyledi.

Simon Slama “Tunus’un kesinlikle Müslüman bir ülke olduğunu, ancak vatandaşları arasında dinsel olarak ayrılmadığını göstermek istedim. Amacım şehre hizmet etmektir. Fransa’ya göç etmek yerine Monastir’a yerleşmeyi tercih ettim. Umarım yahudilere bir sonraki seçime aday olmalarını teşvik edecek bir örnek oluşturabilirim. Ayrıca, Tunus yahudilerini ülkelerine dönmeleri için çağırıyorum. Korunacaklar ve herkes gibi haklarına sahip olacaklar” açıklamasında bulundu. Ennahdha sözcüsü Imed Khemiri de Slama’nın partiyi bütünleştiren tek Tunuslu Yahudi olmayacağını belirtti.

Tunus belediye seçimleri, başlangıçta Aralık 2017 için planlandı ancak 25 Mart 2018’e ertelendi. Yeni takvime göre ise, 6 Mayıs 2018’de gerçekleşecek.

İslamcı bir partinin Yahudi bir aday göstermesi pek alışılagelmedik olmakla beraber yeni adımların da atıldığının habercisi olabilir.

Deniz ÜRESİN
o-Staj 2018 AFRAM Stajyeri

Kaynakça:

Münih Güvenlik Konferansı’nda İsrail – İran Gerilimi

Almanya’nın Münih kentinde düzenlenen 54’üncü Uluslararası Güvenlik Konferansı’nın son gününe, İsrail ile İran atışması damga vurdu.

İsrail,10 Şubat’ta hava sahasını ihlal eden İran’a ait bir insansız hava aracını (İHA) vurduğunu açıklamıştı. İran ise, bunun İsrail’in ‘saçma bir iddiası’ olduğunu söylemişti. İsrail ile İran arasında ki gerilim, Münih’te bu kez diplomasi arenasında ortaya çıktı.

Netanyahu konuşması sırasında, geçen hafta ülkesinin hava sahasında düşürüldüğünü söylediği bir İHA’nın parçasını göstererek, konferansta ki İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’e hitaben, “Sayın Zarif bunu tanıdınız mı? Size ait” dedi.

Zarif’e “İran’ın tiranlarına bir mesaj götürebilirsiniz” diye seslenen Netanyahu, “İsrail’in kararlılığını test etmeyin” dedi.

Zarif, salondakilere “Karikatürvari bir sirk gösterisinin izleyicisiydiniz. Bu, aslında bir cevabı bile hak etmiyor.” diye konuştu. İsrail’in ‘neredeyse her gün Suriye hava sahasını ihlal ettiğini’ söyleyen Zarif, “İsrail, kendi stratejik hatalarından ötürü başkalarını suçlamak için bu karikatürvari görüntüleri yaratmaya çalışıyor.” dedi.

Netanyahu, gerekli olması halinde İsrail’in sadece İran’ın bölgedeki temsilcilerine karşı değil, İran’a karşı da harekete geçeceğini belirtti ve İran’ı dünyanın en büyük tehdidi olarak niteledi.

Münih’de sözü geçen ülkeler arasında uzlaşmadan ziyade fikir çatışmasının olduğu aşikar. Bu gerilimin temeli, muhtemelen geçtiğimiz aylarda İsrail’in, İran’ın Suriye’deki varlığına ilişkin uyarısına dayanmaktadır. Bu durum akıllara, Suriye’de savaş sona ermeden yeni bir savaş doğabileceği ihtimalini getiriyor.

Suna KAYA
o-Staj 2018 ORTAM Stajyeri

Kaynakça:

İsrail ve Mısır, 15 Milyar Dolarlık Doğal Gaz Anlaşması İmzaladı

İsrail’de faaliyet gösteren Amerikan Noble şirketi ve İsrailli Delek şirketi ile Mısır’ın Dolphin Energy şirketi arasında, 10 yıl süresince 65 milyar metreküp doğal gaz tedariğini içeren iki anlaşma imzalandı.

Noble şirketinin web sitesinde yer alan açıklamaya göre, anlaşmalar İsrail’in Akdeniz’deki Tamar ve Leviathan sahalarından toplamda 65 milyar metreküp doğal gazın 2030 yılına kadar Mısır’a iletilmesini içeriyor.

Mısır’da sanayi, petrokimya endüstrisi ve gelecekte de elektrik üretimi için kullanılacak doğal gazın ilk kısmının 2019 sonunda ülkeye ulaştırılması planlanıyor.

Açıklamada, Noble Energy İşletmelerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Gary W. Willingham’ın, ‘anlaşmaların bölgesel doğal gaz piyasasının gücünü göstermeye devam ettiği’ şeklindeki değerlendirmesine de yer verildi.

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, anlaşmayı memnuniyetle karşıladığını, anlaşma sayesinde İsrail vatandaşlarının yararına olacak şekilde eğitim, sağlık ve refah için harcanabilecek milyarlarca doların devlet kasasına yerleşeceğini ifade etti. Ayrıca, Mısır’la yapılan anlaşmanın ‘’güvenlik, ekonomi ve bölgesel ilişkileri’’ güçlendirmeye hizmet edeceğini de belirtti.

Bu antlaşma, Mısır ile İsrail arasında inişli çıkışlı seyreden ilişkilere rağmen, bilhassa stratejik konularda bu ilişkilerin sürdürülmek istendiğinin göstergesidir. Mısır, tüm tepkilere rağmen 1979 yılında İsrail’le barış antlaşması imzalayan ilk Arap ülkesi olarak, ekonomisine fayda sağladığını düşündüğü her türlü iş birliğine dâhil olabilmektedir. Bu da bölge dış politikasında ekonominin ne denli önemli olduğunu ispat etmektedir.

Aybala LALE
o-Staj 2018 ORTAM Stajyeri

Kaynakça:

Kosova Silahlı Kuvvetleri’ne Doğru

0

Kosova’nın Sırbistan’dan bağımsızlığını kazanışının 10. yılı olması nedeniyle Başbakan Ramush Haradinaj iki hafta önce ABD’de bir dizi ziyarette bulunmuş ve Kosova Güvenlik Gücü’nün (KGG) artık Kosova Silahlı Kuvvetleri’ne dönüşmesinin gerekliliğinden bahsetmişti. Bu konu hakkında şimdiye kadar sessiz kalan ABD adına cevap NATO’nun Napoli’deki Ortak Kuvvetler Komutanı Amiral James Foggo’dan geldi. Kosova Güvenlik Gücünün, Kosova Silahlı Kuvvetleri’ne dönüşmesinin anayasa reformlarına paralel şekilde gerçekleştirilmesi gerektiğini söyleyen Foggo KGG’nin dönüşümü için bunun dışında bir yolun mümkün görünmediğini belirtti.

KFOR’un Priştine’deki genel merkezinde gerçekleşen bir basın toplantısı sırasında konuşan Foggo, “NATO İttifakı ve Kuzey Atlantik Konseyi birkaç ay önce burada idi ve KGG’nin bir orduya dönüşmesi durumunda bunun anayasa değişikliklerini takiben yapılması gerektiğini çok açık bir şekilde belirtti.” dedi. Ancak Kosova Ordusunun anayasa değişikliği yoluyla kurulması, Belgrad tarafından desteklenen Serb List adlı parti tarafından sürekli reddedildi ve anayasa değişikliğinin Serb List’in oyları olmadan imkânsız olacağı da ortada duran bir gerçek.

Geçtiğimiz yıl tüm engellere rağmen, Kosova Cumhurbaşkanı Haşim Thaçi, KGG’nin koruma ve askeri yetkilerini artırarak güçlenmesini amaçlayan bir tasarıyı kullanarak KGG’nin dönüşümünü sağlamaya çalıştı. Ancak Thaçi’nin bu çabası da NATO, AB ve ABD engeline takıldı.

Kosova Güvenlik Gücü hafif silahlar ile donatılmış ve belirli bir üniformaya sahip çoklu etnik yapıya sahip bir güçtür. KGG’nin amacı, Kosova’da ve Kosova dışında yaşanan kriz zamanlarında operasyonlar düzenlemek ve doğal afetlerin yaşandığı durumlarda sivil makamlara yardım faaliyetlerinde bulunmaktır.

Yusuf MEHMET
o-Staj 2018 BALKAM Stajyeri

Kaynakça:

Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic Bulgaristan’a Gitti

0

Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Bulgaristan’a ziyarette bulundu. Vucic, Sofya’da Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev ile görüştü. Vucic ve Radev iki ülke arasındaki iş birliği ve bu iş birliğinin geliştirilmesiyle ilgili görüştüler.

   Cumhurbaşkanı Radev, Bulgaristan ve Sırbistan arasında enerji bağlamındaki iş birliğinin önümüzdeki yıllarda geliştirme göstermesini umduğunu belirtti. Bu iş birliği kapsamında hâlihazırda devam eden veya başlayan bazı projelerden bahsetti. Bulgaristan ve Sırbistan arasında bir gaz bağlantısının oluşturulması, demiryolu taşımacılığının uyumlaştırılması, Niş ve Sofya arasında otoyol yapımı gibi projelerin varlığından ve öneminden bahsetti.

Sırbistan’daki Bulgar azınlığı ile ilgili mevzuatta yapılan düzenlemeler için teşekkür eden Radev daha da çok çaba gösterilmesi gerektiğini de belirtti. Vucic de şu anda Sırbistan’da Bulgarca eğitim gören 1031 öğrenci olduğunu, bu sayının artması için çalıştıklarını belirtti. Ayrıca ikili, Bulgar azınlığının yaşadığı Zapadni Pokrainini adlı bölgeye beraber bir ziyarette bulunma kararı da aldı.

Ayrıca Radev, Vucic’i, Bulgaristan ve Romanya arasındaki DANUBE FAB İşlevsel Hava Sahası Bloğu’na katılmaya davet etti.

Cumhurbaşkanı Vucic, Radev’e Avrupa Birliği konusunda Sırbistan’a verdiği destekten dolayı memnun olduğunu söyledi ve teşekkür etti.

Sırbistan, bu görüşmeden yola çıkarak, ekonomik, askeri ve diplomatik ilişkilerinin ilerletmeye ve destek sağlamaya çalışıyor. Avrupa Birliği’ne girme arzusu da bunda şüphesiz önemli bir paya sahiptir; tıpkı Avrupa Birliği’ne üye olmak isteyen Kosova ve Macaristan’da olduğu gibi. Bunun yanı sıra Avrupa Birliği’ne üye olan Bulgaristan ve Romanya arasındaki hava sahası birliğine davet de çok önemlidir. Bu iki AB üyesi ülkeyle arasındaki gerek askeri gerek diplomatik iş birliği Sırbistan için olumlu bir profil oluşturur.

Nur İNAN
o-Staj 2018 BALKAM Stajyeri

Kaynakça:

Karadağ’da ABD Büyükelçiliğine Bombalı Saldırı

0

Karadağ polisinin yaptığı açıklamaya göre, Karadağ’ın Başkenti Podgorica’daki Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Büyükelçiliği binasına el bombası atıldı. Sadece hafif hasara sebep olan saldırgan, üzerindeki patlayıcı maddeyi aktive ederek intihar etti.

Başkentte düzenlenen bu saldırının sebebi henüz yetkililerce belirlenmedi ama Kriminoloji Şefi Enis Bakovic, DNA testiyle saldırganın kimliğini tespit ettiklerini söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakovic, devam eden soruşturma kapsamında, şüphelinin adını saklamak adına ondan baş harfleri olan D.J olarak bahsetti. Saldırganın kimliği için The New York Times, 1976’da Sırbistan’a komşu olan Kraljevo kasabasında doğmuş, sabıkası olmayan bir Karadağ vatandaşı olduğunu söyledi. The Associated Press ve Sırbistan’daki haber kanalları ise saldırganın Yugoslavya ordusunda eski bir asker olan Dalibor Jaukovic olarak tespit ettiklerini açıkladılar.

Saldırı, yerel saatle gece yarısı civarında bir zamanda, dolayısıyla elçilik kapalıyken gerçekleştiğinden saldırıdan zarar gören olmadı. Tanıkların ifadelerinde, ilk patlamadan kısa süre önce bir adamın elçilik binasını saran duvarların üzerinden bir nesne attığını gördükleri yer aldı. Açıklamalara göre, ilk patlama elçiliğin avlusundaki bir kratere yakın olmasına rağmen bina hasar görmedi.

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın kamusal diplomasi ve halkla ilişkiler müsteşarı Steve Goldstein, güvenlik görevlilerinin olayın gerçekleştiği mekanı taradıklarını ve başka patlayıcıya rastlanılmadığını açıkladı.

Podgorica’daki ABD Büyükelçiliği, website ve sosyal medya hesaplarından vatandaşlarına bir sonraki duyuruya kadar elçilikten uzak durmaları gerektiğini yazdı.

Karadağ hükümeti, saldırganı bir ‘intihar bombacısı’ olarak tanımladı. İlk patlamadan kısa süre sonra ikinci patlamayı gerçekleştirip kendini öldürdüğünü açıkladılar. Hükümet, yapılan beyanda, “İçişleri Bakanlığı ve Karadağ hükümeti olarak, ABD Büyükelçiliğine düzenlenen saldırıyı en sert şekilde kınıyor ve bu olaydan pişmanlık duyuyoruz” dedi.

Karadağ, Rusya ile uzun süreli müttefikliğinin ardından, Moskova’nın tüm karşıtlığına rağmen geçtiğimiz sene, 29. üyesi olarak NATO’ya katılmıştı. Bu saldırının arkasına bakıldığında akıllara gelse de, Rusya, saldırıda herhangi bir payının olmadığını açıklayarak suçlamaları reddetti.

Bu olay hem ulusal hem de uluslararası basının ilgisini çekti. Saldırganın Sırp kökenli eski bir asker olduğu ve eski Sırp Devlet Başkanı Slobodan Milosevic’ten üstün hizmet madalyası aldığı iddiaları ve saldırganın sosyal medyadaki paylaşımları incelendiğinde saldırının, Karadağ’ın NATO üyeliğini protesto etmek amacıyla yapılmış olduğunu düşündürüyor. Olayın arkası aydınlanana kadar ise Karadağ’ın hem bölgesinde hem de ABD ve Rusya gibi güçlerle arasında bir gerginliğe sebebiyet vereceği görünüyor.

Dilek KARADAY
o-Staj 2018 BALKAM Stajyeri

Kaynakça:

Trump, Kuzey Kore’yi İkinci Aşamaya Geçmekle Tehdit Etti

ABD Başkanı Donal Trump, Kuzey Kore’yi nükleer programından vazgeçirmek amacıyla uygulanan son yaptırımların Washington’ın beklentilerinin altında etki göstermesi durumunda, ABD’nin ‘ikinci aşamaya’ geçeceği uyarısında bulundu.

Avustralya Başbakanı Malcolm Turnbull ile yaptığı ortak basın açıklamasında  Trump, “Yaptırımlar işe yaramazsa ikinci aşamaya geçmek zorunda kalacağız. İkinci aşama oldukça sert ve dünya için çok çok talihsiz olabilir.” dedi. Trump, yine de “yaptırımların işe yaramasını umduğunu” belirtti.

Geçtiğimiz cuma günü ABD’nin Kuzey Kore’ye yönelik en büyük  yaptırımları uygulayacağını açıklayan Trump, bugün gerçekleştirdiği başka bir konuşmada ”Kuzey Kore’nin nükleer programını finanse etmek ve ordusunu güçlendirmekte kullandığı gelir kaynaklarını ve yakıtı daha da kesintiye uğratmak amacıyla Hazine Bakanlığı kısa sürede eyleme geçecek.” şeklinde ifadede bulunmuştu.

ABD Hazine Bakanlığının web sitesinde yayınlanan açıklamadaysa, ABD’nin bir Tayvan vatandaşının yanı sıra Çin, Hong Kong, Tayvan ve Singapur merkezli 27 şirket ve 28 gemiye yaptırım uygulama kararı aldığı kaydedildi. Yaptırımlar kapsamında söz konusu firma ve kişilerin ABD’deki mal varlıkları üzerindeki haklarının dondurulacağı ve ABD vatandaşlarının bu firma ve kişilerle iş yapmasının engelleneceği belirtildi.

Bir ABD Hazine Bakanlığı yetkilisi ise, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Geçmişte başarısız olan çabalar ve Kuzey Kore’nin nükleer programında gördüğümüz ilerlemeler düşünüldüğünde, Başkan Trump’ın haklı bir hayal kırıklığına uğradığı aşikar.” şeklinde konuştu.

ABD birkaç gün önce, Güney Kore’de düzenlenen Kış Olimpiyatları kapsamında ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ile bir Kuzey Kore temsilcisi arasındaki yapılması planlanan görüşmeyi Kuzey Kore’nin son anda iptal ettiğini duyurmuştu.

Merve CURGA
o-Staj 2018 APAM Stajyeri

Kaynakça:

Parti Şefi Yeni Ay Yılında ASEAN Büyükelçileri ile Buluştu

Vietnam Komünist Partisi Merkez Komitesi Genel Sekreteri Nguyen Phu Trong, 23 Şubat 2018 Cuma günü dokuz ASEAN ülkesinin büyükelçisi ve maslahatgüzarını Hanoi’de ki bir resepsiyonda ağırladı. Vietnam için büyük önem taşıyan bu resepsiyonda; ASEAN diplomatları,Vietnam Partisi, Vietnam Hükümeti ve Vietnamlıları 2017’deki sosyo-ekonomik kalkınmalarından ötürü tebrik ederken bilhassa Vietnam’ı, Da Nang kentindeki APEC Ekonomik Liderler haftasındaki başarılı ev sahipliğinden dolayı tebrik ettiler.

Davete katılan ülke yetkilileri; Vietnam’ın bölgedeki barışa çok büyük katkı sağlayacağını umduklarını söylerlerken, ASEAN’a üye ülkelerin aralarındaki iş birliğinin artmasındaki memnuniyet dile getirilmiştir. Ayrıca, Vietnam’la ekonomik alandaki uzlaşıların sağlanacağını, bölge barışı için dostluk ve iş birliğini artıracak adımların da atılacağını söylediler.

Vietnam’ın 2017’de kazandıklarının, bölgedeki barışa ve kalkınmaya dönük etkilerinin bariz bir şekilde görüldüğü belirtilirken, ekonomik ve toplumsal alandaki kazanımların 2018 yılında da devam edeceklerine inandıklarını açıkladılar.

Son olarak, Singapur’un başkanlığında başlatılan, ‘Esnek ve Yenilikçi ASEAN’ teması, parti şefi tarafından beğenilirken, ASEAN’a üye ülkelerin çabalarıyla, ASEAN’ın önemli gelişmeler kaydedeceği ve ASEAN’ın içinde iş birliğinin ve dayanışmanın geliştirilmeye devam edileceği belirtildi.

Enver Alper DEMİRCİ
o-Staj 2018 APAM Stajyeri

Kaynakça: