Home Blog Page 149

Portekizli İstihbarat Görevlisine Rusya için Casusluk Suçlaması

Portekizli İstihbarat Görevlisi Frederico Carvalhao Gil, NATO ve AB’ye ait gizli belgeleri Rusya’ya satarak casusluk yaptığı iddiasıyla yargılandı.

Lizbon’da yargılanan Gil, Rusya’ya için casusluk yapmak iddiasıyla 7 yıl hapis cezası aldı. Avukatının açıklamasına göre Gil, casusluk ve yolsuzluk iddiasıyla iki ayrı suçtan yargılandı. Mahkeme henüz konuyla ilgili açıklama yapmadı. Gil’in gizli belgeleri sattığı Rus ajan ise İtalya’da yargılandıktan sonra Rusya’ya gönderildi.

21 Mayıs 2016 tarihine uzanan olay, kamuoyunda çok ses getirmişti. Gil, Portekiz’den çaldığı gizli belgeleri Roma’da bir kafede Rus ajana verirken yakalanmıştı. 21 Mayıs Baskını, 2014’de Gil’in şüpheli hareketleri ve Doğu Avrupa ülkeleri ile sıkı ilişkisiyle başlatılan bir operasyonun sonucu. Felsefe mezunu olan Gil, zamanla operasyonel görevler yürütecek kadar yükselmiş. Son zamanlarda özel hayatıyla ilgili psikolojik ve maddi anlamda büyük yük altına girmiş ve bu dönemde sosyal medya hesapları incelendiğinde sıklıkla Rusya’ya ziyaretlerde bulunduğu görülmüş.Operasyon sonucunda, Roma’da suçüstü yakalanmış ve her gizli belge için 10 bin euro aldığı öğrenilmişti. Bu belgelerin NATO ve AB ile ilgili belgeler olduğu biliniyor ancak belgelerin ne derece önem taşıdığı kamuoyuyla paylaşılmamıştı. Deneyimli istihbarat görevlileri ise, belgelerin son derece önemli olabileceğini, çünkü Kremlin’in değersiz belgeler için böyle bir para teklif etmeyeceğini dile getirmişlerdi.

Portekiz, Atlantik İttifakı’nın kuruluşundan beri üyesi ve aynı zamanda Lizbon İstihbarat Servisi, batı gizli casus ağının tam üyesidir. Bu yüzden, güvenlik servisi içerisindeki casusların bulunması tüm ittifak için önemli sorunlar teşkil edebilmektedir.

Candan BAYRI
o-Staj 2018 AÇAM Stajyeri

 

Kaynakça:

Libya’da 250 Yasadışı Göçmen Gönüllü Olarak Ülkesine Döndü

Libya gönüllü geri dönüş program kapsamında pazartesi günü 250 Afrikalı göçmeni daha ülkeden gönderdi.

Program Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Organizasyonu ile Libya devleti arasındaki iş birliği kapsamında gerçekleştiriliyor. Programın amacı Libya’da sıkışmış olan yasadışı göçmenleri tek yön uçak bileti ile geldikleri ülkeye göndermek.

İnsanlar geçmişten bugüne çeşitli sebepler hatta zorunluklarla bir yerden bir yere göç etmek durumunda kalıyor. Bunların çoğu yasal yollarla çoğu da yasal olmayan yollarla kaçak şekilde gerçekleşiyor. Göçmen kişilerin uluslararası alanda hakları vardır ve bu haklar koruma altına alınır ve uygun yollarla çözüm aranır. Bu çözüm yollarından biri gönüllü geri dönüştür.

Geri gönderilenlerin çoğu Libya’ya gelişlerinden bu yana Misrata’da kalan ve çalışanlar. İtalya üzerinden Avrupa’ya geçmek için gelip bu noktada sıkışan göçmenler ne ileri ne geri hareket edebiliyor. Program çerçevesinde Nijerya’ya geri dönmeyi talep edenler tüm masrafları karşılanarak geri gönderiliyorlar.

250 göçmenin işlemleri devam ederken aynı gün Libya sahillerinde 300 göçmen daha yasadışı yollardan Avrupa’ya geçmeye çalışırken yakalandı.

Göçmenler insan kaçakçıları tarafından dayanıksız şişme botlar içinde kurtarma gemileri tarafından bulunmaları ve İtalya’ya götürülmeleri umuduyla denizin ortasında bırakılıyor.

 Ezgi ŞENYURT
o-Staj 2018 AFRAM Stajyeri

Kaynakça:

Polonya Merkez Bankası’ndan, Kripto Para Karşıtı Videolara Finansal Destek

Polonya Merkez Bankasının(NBP), kripto para birimlerine yatırım yapma tehlikeleri konusunda uyarıda bulunmak amacıyla, Facebook ve Youtube gibi sosyal medya sitelerinde kripto para birimlerini kötülemesi için Polonyalı YouTuber Marcin Dubiel’e 90 bin zloti(27 bin dolar) ödedi.

Dubiel’in videosunda, genç bir adamın kripto paralara yaptığı yatırımlarla tüm parasını kaybedişinin hikayesi anlatılıyor. Videonun açıklamasında, #uważajnakryptowaluty etiketi kullanılıyor ki bu etiket Polonya Mali Denetim otoritesi ve Polonya Merkez Bankasının kripto para birimlerinin kullanımına ilişkin uyarıların bulunduğu bir web sitesidir.

Youtuber Marcin Dubiel’in, “Stracilem Wszystkie Pieniadze?!”(Bütün paramı kaybettim?!) adlı videosu 500 binin üzerinde izlenirken, The Planeta Faktów(Gezegenin Gerçekleri) adlı YouTube kanalı da, “Para ve kripto para arasındaki 10 fark” videosu için Merkez Bankasından destek aldı.

Polonya Merkez Bankası, kripto paraları kötüleyen videolara finansal destek sağladıklarını kabul etti. Polonya Merkez Bankası temsilcileri, bankanın sosyal ağlarda kripto para birimlerine ilişkili bazı kampanyalar gerçekleştirdiğini inkar etmiyor ve bunun hakkında fazla açıklama yapmıyorlar.

Çin gibi ülkeler, kripto para reklamlarını yasaklamaya başlamıştı. Son zamanlarda çıkan anti-kripto para reklamları da ilginç ve yeni bir gündem yarattı.

Gamze  AZMAN
o-Staj 2018 AÇAM Stajyeri

Kaynakça:

Kenyalı Köylüler Yüz Yıllık Madenlerden Altın Çıkarıyor

Kenya’nın Kakamega eyaletindeki köylüler, İngiliz sömürgesi altındayken kullanılan madeni yeniden kullanıma açarak günlük 30 gram altın çıkarıyor.

Ülkenin batısındaki Kakamega eyaletinde yaşayan köylülerin bir kısmı, eski sömürgeci maden şirketleri tarafından önceden kazılarak tüketilen maden ocaklarında altın ararken bir diğer kısmı ise kendi köyünde kazma kürekle kazdığı kuyularda şansını deniyor.

Kenyalılar, eyalette 1930 ile 1950 yılları arasında İngiliz maden şirketi Rosterman’ın altın çıkarttığı eski maden ocağında bugün kendi imkanlarıyla yeniden toprağı kazarak altın çıkartmaya çalışıyor.

Kenya İngiliz sömürgesi altındayken, bölgede yaklaşık 20 yıl boyunca faaliyet gösteren şirket, 655 bin ton altın çıkarmıştı.

Kenya, ham altın satış fiyatlarının Afrika’da en düşük olduğu ülke. Kenya’da Madencilik Bakanlığının ülkede altın satışı için yeterli düzenlemeleri yapmaması altınların ucuz fiyata yabancı şirketlere satılmasına neden oluyor. Çıkarılan altının gramı 30 ya da 40 dolardan aracılar üzerinden yabancı şirketlere satılıyor.

Her şeye rağmen madencilik faaliyetlerinin bölgede yaşayan köylülere yeni iş imkanları sağladığı belirtiliyor ve bu sayede çok sayıda kişinin maddi durumunu düzelttiği belirtiliyor.

Hükümetlerin de sessiz kaldığı altın madenciliği konusunda günümüz Afrika insanları ve toprakları, eski sömürgeci olan ülkelerin maden şirketleri tarafından dolaylı olarak sömürülmektedir.

Enes YÜCEL
o-Staj 2018 AFRAM Stajyeri

Kaynakça:

Planlanan Ağ Uzatıları: “LuxTram”

Cuma günü Lüksemburg Belediye Başkanı Lydie Polfer, Lüksemburg Sürdürülebilir ve Kalkınma Bakanı Francois Bausch, Sürdürülebilir Kalkınma ve Altyapı Sekreteri Camille Gire, UNESCO Kültür Bakanlığında Bölge Müdürü olan Robert L. Philippart, Lüksemburg’daki tramvay ağının inşasındaki adımları sundu.

İlk bölümünde, 8 istasyonla birlikle 4 km’lik yol boyunca hizmet sunan tramvay, 10 Aralık 2017 tarihinde Kirchberg’de ulaşıma açılmıştı. Taşınacak yolcu sayısı hakkındaki tahminler 8.400 iken beklenen yolcu sayısının yaklaşık olarak iki katından fazla kişiye ulaşımda hizmet eden tramvay günde 17.000 yolcuyu taşıyor.

Henüz tramvay Luxexpo’dan Kırmızı Köprü’ye iniyor. 27 Şubat- 6 Mart tarihleri arasında şehirdeki hareketlilik ve tramvay ağı inşaatının farklı aşamalarıyla ilgili bir bilgi kampanyası düzenlenmesi planlanıyor. 2018’in Haziran ayı için planlanan üç yeni tramvay istasyonu projesi mevcut. Bu projeyle tramvay, Pont Rouge’u geçecek ve ulaşım hizmetine üç yeni istasyon eklenecek.

2018 yazı ile 2020 yılı arasında gerçekleşmesi planlanan bir proje daha mevcut. Bu proje kapsamında 2 km’lik yeni bir tramvay hattının inşa edilmesi planlanıyor. 2018 yazından önce başlaması öngörülen tramvay ağı, havai bağlantı hattı olmadan birkaç aşamada gerçekleşecek. Hazırlığın birinci aşamasında Avenue de la Liberté’deki tüm yer altı şebekeleri yeniden düzenlenecek. 2019 yılında on iki yeni tramvayın teslim edilmesi planlanırken, yeni bölümün açılışının ise 2020 yılının ikinci yarısında gerçekleşmesi düşünülüyor.

Eda SUBAŞI
o-Staj 2018 AÇAM Stajyeri

Kaynakça:

Cumhurbaşkanı Erdoğan Afrika Turuna Çıkıyor

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, 26 Şubat-2 Mart 2018 tarihleri arasında Cezayir, Moritanya, Senegal ve Mali’ye birer resmi ziyaret gerçekleştirecek. Ziyaretleri vesilesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevkidaşlarıyla gerçekleştirecekleri başbaşa ve heyetlerarası görüşmelerde ilgili ülkelerle ikili ilişkilerin ve işbirliğinin tüm yönleriyle ele alınması, bölgesel ve uluslararası gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunulması öngörülüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrika’daki güçlü tarihi bağlarımız bulunan ve önemli ekonomik ortaklarımızdan Cezayir’i Cumhurbaşkanı sıfatıyla ikinci kez ziyaret edecek. Cezayir’den sonra Sahraaltı Afrika’da Moritanya’yı 28 Şubat günü ziyaret edecek olan Erdoğan, bu ziyareti takiben ikili ilişkilerin mükemmel düzeyde seyrettiği Senegal’e geçecek. Ziyaret programının son durağında ise köklü tarihi ve kültürel ilişkilere sahip olduğumuz Mali yer alıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan Moritanya ve Mali’yi ziyaretleri, Türkiye’den bu ülkelere Cumhurbaşkanı düzeyinde gerçekleştirilen ilk resmi ziyaretler olması bakımından tarihi öneme sahip. Ziyaretler kapsamında, Cezayir ve Senegal’de İş Forumları da gerçekleştirilecek.

Türkiye ile Afrika ilişkileri 2002’den bu yana önemli bir yol kat etmiştir.2009 yılında Türkiye’nin kıtada 12 büyükelçiliği bulunurken, bugün itibariyle Afrika’da 40 büyükelçiliğimiz bulunmaktadır. Sayılar bize gösteriyorki Afrika ile olan ilişkilerimiz her geçen gün  ilerlemektedir. Türkiyenin Afrika’ya açılma politikası tamamen karşılıklı fayda ilişkisine dayanmakta ve Afrika’ya yapılan ziyaretler ile iki ülke arasında dostluk gelişmektedir.

Gürkan ŞENTÜRK
o-Staj 2018 AFRAM Stajyeri

Kaynakça:

İtalya’da Tarihi Görüşme

Kıbrıs Rum kesiminin Türkiye ve KKTC haklarını ihlal eden Doğu Akdeniz’deki doğalgaz arama girişimlerinin Türk donanması tarafından engellenmesiyle başlayan süreç, KKTC açısından tarihi bir görüşmenin de yolunu açtı.

Tarihi görüşmenin süreci ENİ şirketine ait “Saipem 12000” gemisinin Rumlar adına Akdeniz’de doğalgaz aramak için yola çıkmasıyla başladı. Saipem 12000 gemisi, Türkiye’nin münhasır bölgesi olarak kabul ettiği üçüncü parsel yolunda Türk savaş gemileri tarafından durduruldu. Rum yönetimi, konuyu başta BM olmak üzere uluslararası arenaya taşıdı.

Ankara ve Kıbrıs Türk tarafı konuyla ilgili olarak “birlikte hareket edileceği” mesajı verdi ve Kıbrıslı Türklerin haklarının ihlal edilmesine izin verilmeyeceğini açıkladı. Bunun üzerine İtalyan ENİ şirketi, Ankara ile görüşmek istedi. Lakin Ankara, bu konunun muhataplarının Kıbrıs Türk tarafı olduğunu belirtti ve “gerçek adres Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti” çıkışı yaptı. Bunun üzerine İtalyan Dışişleri Bakanlığı, KKTC Dışişleri Bakanlığı ile irtibata geçti ve Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, İtalya’ya davet edildi.

Kudret Özersay’ın İtalyan şirketinin CEO’su Claudio Descalzi ile yaptığı görüşmede, “Ada’da diplomatik bir çözüm bulunmadan adım atılmayacağı” yönünde güvence verildiği öne sürüldü. Ada’daki krizin içerisinde yer almak istemeyen ENİ yetkilileri Özersay ve ekibine uzlaşma yolunu seçmek istediğini bildirdi. Öte yandan İtalya, Kıbrıs Rum Yönetimi’ne de konunun çözümü için diplomasinin işletilmesini istedi.

Tarihi görüşmeyle ilgili değerlendirme yapan üst düzey bir yetkili, “ENİ ile yapılan görüşme, sadece bir şirket olarak değerlendirilmemeli. Bu noktadan sonra diğer şirketler, uluslararası aktörler KKTC’yi ve Kıbrıs Türk tarafının rızasını almak zorunda kalacak. ENİ veya diğer şirketler artık şunu biliyorlar, doğalgaz Rumlar ve Türklerin ortak zenginliği. Türklerin rızası olmadan sondaj yapamazlar, ileri de ciddi tazminat ödemek zorunda kalırlar.” açıklamasında bulundu.

Aybüke Rabia Halil
o-Staj 2018 AÇAM Stajyeri

Kaynakça:

Malezyalı Teknoloji Şirketinden Şeriata Uygun Kripto Para

Dünya ekonomisinde fırtına gibi esen kripto para, Malezyalı iş adamlarının da ilgisini çekmişti. Diğer ülkelerden farklı olarak Malezya, kripto parayı sadece ekonomik sistemlerine değil; aynı zamanda inanç sistemlerine de uyarladı. Malezya’nın önde gelen teknoloji şirketleri olan HelloGold’un İcra Kurulu Başkanı Robin Lee, kripto parayı İslami hukuk olan şeriata göre uygun olduğunu belirtti. GOLDX adını verdikleri bu kripto para ile, dünya piyasasında dini inanca göre yaratılan bu yeni sistem ile bir ilke imza atıldı. Kripto para ile ilgilenen Müslümanlar için ise, paranın İslam’a uygun olduğunu belirtmek için helal para sertifikası çıkarıldı.

Helallik sertifikasının, İslam ekonomi dünyasında öne gelen finans danışmanlık şirketi olan Amanie Advisors tarafından onaylanması istendi. Paranın altın olarak karşılığı bulunduğu ve bu sayede güvenilirliğinin daha kolay denetlenmesi sebebiyle kripto para, Amanie Advisors tarafından helal bulunarak sertifikanın onayı gerçekleştirildi.

Lee, kripto paranın değerinin neden altın olduğu sorusuna karşılık altın yatırımlarının diğer yatırımlara göre daha az risk taşıdığını söyledi. Açıklamasına, GOLDX kripto para ile giriş yaparak yatırımcıların kayıp risklerini en aza indirgemeyi hedeflediklerini de ekledi.

Ece KARAKAŞ
o-Staj 2018 APAM Stajyeri

Kaynakça:

İsviçre’nin Göçmenlere Karşı Tutumu Uluslararası Af Örgütü Tarafından Eleştirildi

Göçmenlere ve sığınmacılara karşı sert bir tutum sergileyen İsviçre, zorlu muameleleri sebebiyle Uluslararası Af Örgütü İnsan Hakları Grubu tarafından eleştirildi.

İsviçre’nin, ülkelerinde zulüm tehdidi altında olan göçmenlerin ve sığınmacıların sığınma taleplerini reddederek ve geri göndererek uluslararası hukuk ilkelerini ihlal ettiğini vurgulayan Uluslararası Af Örgütü, yıllık raporunda bu durumu belirtti.

İsviçre’nin sağcı Halk Partisi tarafından referandum için dile getirilen İsviçre’nin yasalarının uluslararası hukuka karşı üstünlük sağlaması yönünde çağrıda bulunması Uluslararası Af Örgütü tarafından endişe verici ve tartışmalı bir girişim olarak değerlendirdi. Bu durumda İsviçre’nin gerekirse insan hakları ve sözleşmeleri de dahil olmak üzere, uluslararası sözleşmeleri yeniden müzakere edebileceğini ya da reddedebileceğini ifade etti. Yabancı hakimler yerine İsviçre Hukuku’nun kendi kaderini tayin edecek girişimlerde bulunmasının, ülkenin istikrarını ciddi bir şekilde tehdit edeceği yönünde eleştiriler sarf edildi.

Yakın zamanda İsviçre Halk Partisi, AB ve EFTA ülkelerinden gelen göçün sınırlandırılması için kampanya başlattı. İsviçre Federal İstatistik Ofisi’nden alınan rakamlar, 2002’den 2016’ya kadar 967.000 göç olduğunu gösteriyor. Bu rakam, 82.000 İsviçre vatandaşının net göçünü ve AB ve EFTA dışından 371.000 kişinin net göçünü içeriyor. Kalan 678.000 net gelir AB ve EFTA ülkelerinden olduğu gözlemlendi.

Ebrar GENÇ
o-Staj 2018 AÇAM Stajyeri

Kaynakça:

Sinn Fein’e 35 Yıl Sonra Yeni Lider

İrlanda Cumhuriyetçi Ordusu’nun (IRA) siyasi kanadı olarak görülen Sinn Fein Genel Başkanı Gerry Adams, parti liderliğini Mary Lou McDonald’a devretti.

SINN Fein liderliğini İrlanda’nın Başkenti Dublin’de toplanan özel kongrede McDonald’a devreden Adams, gelecek seçimde milletvekilliğine de aday olmayacak. Kongrede Sinn Fein’in, Kuzey İrlanda kolunun lideri Michelle O’Neill de partinin genel başkan yardımcılığına getirildi. Böylece Sinn Fein’in en üst kademesine iki kadın siyasetçi seçilmiş oldu.

Kuzey İrlanda’nın İngiltere ile bağlarını sürdürmesini isteyen Protestan birlik yanlıları ile ülkenin İrlanda Cumhuriyeti’nin bir parçası olmasını isteyen Katolikler arasındaki anlaşmazlık ve şiddet eylemleri 1970’lerden bu yana çok sayıda kişinin hayatına mal oldu. Soruna siyasi çözüm arayışları çerçevesinde İngiltere ve İrlanda hükümetleri ile Kuzey İrlanda’daki partilerin sürdürdüğü barış görüşmeleri, 1998 tarihli Belfast Anlaşması ile yeni bir döneme girdi.

Kuzey İrlanda barış sürecinde kilometre taşı olarak nitelendirilen anlaşmada, ülkenin yönetiminde iktidarın birlik ve bağımsızlık yanlıları arasında paylaşılmasını da içeren, istikrarlı bir siyasi düzenin kurulmasına yönelik adımlar yer alıyor.

Süreç içinde Belfast Anlaşması’nın uygulamaya konulması yönünde önemli adımlar atılsa da Kuzey İrlanda’da yaşayan Protestan ve Katoliklerin zaman zaman sürtüşmeleri ve IRA ile ilişkilendirilen bazı örgütlerin eylemlerini sürdürmesi, sorunun bütünüyle çözülmediğini de ortaya koyuyor.

IRA, 2005 yılında silah bırakarak Kuzey İrlanda’nın İngiltere ile bağlarını koparması amacıyla sürdürdüğü şiddet eylemlerine son vermişti. IRA’nın siyasi kanadı olarak bilinen Sinn Fein, İngiltere, İrlanda ve Kuzey İrlanda parlamentolarında temsil ediliyor.

Aybüke Rabia Halil
o-Staj 2018 AÇAM Stajyeri

Kaynakça: