Home Blog Page 142

Etiyopya’daki Eylemler

Etiyopya Savunma Bakanı Fegessa Etiyopya’daki karışıklık ve eylemler için; “Ülkedeki karışıklık bir renkli devrim şekli alıyor. Bu hareket kabul edilemez. Hükümet şiddetle veya dış güçlerin etkisiyle değişmeyecek” açıklamasında bulundu.

Geçen ay ilan edilen olağanüstü hal sonrası ülkedeki güvenlik durumuna ilişkin yerel basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Fegessa, renkli devrim kampanyasını yürütenlerin toplumla hükümet arasında düşmanlık yaratmaya çalıştığını dile getirdi.

Etiyopya’da muhaliflere yönelik af ve Başbakan Hailemariam Desalegn’in istifa kararına rağmen Oromiya ve Amhara eyaletlerindeki siyasi gerginlik devam ediyor. Son üç gündür kepenk kapatma eylemi ve muhalif gösterilerin yaşandığı Oromiya’da zaman zaman göstericiler ve güvenlik güçleri arasında çatışmalar yaşanıyor.

Hafta sonu iktidar koalisyonu Etiyopya Halkları Devrimci Demokrasi Cephesi’nin (EPRDF) düzenleyeceği yürütme kurulu toplantısında yeni başbakanın isminin açıklanması bekleniyor.

Koalisyonun bir lider ve başbakan seçeceği bu kongre, hükümetteki bölünmelerin önüne geçebilir ve iç karışıklığı durdurabilir.

Büşra GÜRSOY
o-Staj 2018 AFRAM Stajyeri

Kaynakça:

Katalonya Başkan Adayına Yanıt

Brüksel’de kendi sürgününü devam ettirmekte olan Katalonya Özerk Yönetimi eski başkanı Carles Puigdemont, bölgesel yönetim başkanlığı için tekrar aday olmayacağını açıkladıktan sonra tek aday olarak bağımsızlık yanlısı sivil toplum kuruluşlarından Katalan Ulusal Meclisi’nin (ANC) Madrid cezaevindeki lideri Jordi Sanchez’i göstermişti.

28 Katalan siyasetçi Yüksek Mahkeme yargıcı tarafından referandumda üstlendikleri roller ve bağımsızlık ilanından dolayı soruşturuluyor. Eski başkan yardımcısı Oriol Junqueras, Katalan eski İçişleri Bakanı Joaquim Forn, ayrılıkçı lider Jordi Cuixart ve Jordi Sanchez cezaevinde yer alan isimler. Ekim ayından bu yana tutuklu bulunan Jordi Sanchez bağımsızlık yanlısı protestoları organize etmek ve isyana tahrik etmek suçlarından yargılanmakta.

İspanya Anayasa Mahkemesi tarafından başkanlık için aday gösterilen Jordi Sanchez’in başkanlık oylamasına katılma talebi reddedildi ve cezaevinden çıkamayacağı bildirildi. Pazartesi günü Katalan Parlamentosu’nda konuşma izninin verilmesinde risk görülen Sanchez, cezaevine girmesine sebep olan suçları tekrar işleme ihtimali bu talebin reddine gerekçe olarak gösterildi.

Yargıç Pablo Liarena, Sanchez’in yeniden suç işleme riskine karşılık kamu işlerine katılma hakkına sahip olmasına rağmen bu hakların kısıtlanabileceğini belirtti.

Art arda yaşanan bu olaylar 1975 yılında demokrasinin İspanya’ya gelmesinden sonra ülkenin yaşadığı en büyük politik kriz olduğunun göstergesidir.

Eda SUBAŞI
o-Staj 2018 AÇAM Stajyeri

Kaynakça:

Yunanistan’dan İlişkileri Sarsacak Bir Hamle Daha

Edirne Pazarkule sınırında Yunan teğmen ve astsubay, askeri yasak bölgeye geçerek sınır ihlali yaptı. Askeri casusluğa teşebbüs ve Askeri yasak bölgeye girmek suçlarından yargılanan askerler Edirne Yüksek Güvenli F Tipi Cezaevine sevkedildi. Teğmen Angelos Mitretodis ve Astsubay Dimiti Kuklacis’in cep telefonları  Ankara Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı’nda Yunanistan tarafından gönderilen bir Yunan uzman ile birlikte incelemeye alındı. Yapılan inclemeler ve askerlerin oturma izninin  de olmamısından dolayı tutuksuz yargılamaya ilişkin itirazlar reddedildi.

Yunanistan Savunma Bakanı Panos Kammenos askerlerin sınırda yasa dışı göçmenleri takip sırasında sınırı koşullar gereği sınırı geçtiğini iddia ediyor. NATO Savunma Bakanları toplantısında yaptığı konuşmada bunun Türkiye-AB ilişkilerinde bir sorun olarak kaydedildiğini fakat NATO üyesi iki ülkenin müzakere ile bunu çözebileceğini dile getirdi. Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras BM Genel Sekreteri Antonia Guterres ile yaptığı telefon görüşmesinde  iki Yunan askerinin iadesi için BM nin devreye girmesini talep etti.

Yunanistan’ın ‘’çözebiliriz’’ girişimine rağmen Yunanistan tarafından diplomatik gerilim yaratan olaylar devam ediyor. Aşırı sağcılar tarafından yapılan gösteride Türk bayrağının yakılması gibi Türkiye karşıtı eylemler yer aldı. Yunanistan Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopulos konuşmasında Türkiye’yi tarihsel olarak kendilerine ait olarak nitelendirdi ve ‘’ Tarih mecbur ederse atalarımızın yaptığı gibi davranırız’’ sözlerinde bulundu. Yunanistan Meclisi Dışilişkiler Ve Savunma Komitesi toplantısında Dışişleri Bakanı Nikos Kocias’ın Kıbrıs Sorunu ve Türkiye ile İlişkiler hakkında konuşmasında  Aşırı Sağ görüşlü Altın Şafak Partisi milletvekili tarafından SYRIZA’nın rodop milletvekili Mustafa Mustafa’ya karşı ‘’ Türk milletvekilini aramızda bulunduramayız. Türk ajanı dışarı ‘’ sözleriyle ırkçı sözlü saldırı da bulundu. Başbakan Çipras ise meclisde ana muhalefet partisi Yeni Demokrasi lideri Kiriakos Miçotakis’in ‘’ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğa’ı niye kriz sonrası aramadınız? Neden bir önceki telefon görüşmesinde söylediklerinizi açıklamıyorsunuz? ‘’ sorularına karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan ile 7 Aralık’ta Atina’ da yaptığı görüşmeyi yeterli buluyor ve bu da diplomatik görüşmeleri sınırlandırdığını gösteriyor. Türkiye Dışİşleri Bakanı Sözcüsü Hami Aksoy, Yunanistan’a uluslar arası hukuka uyma ve ülke sınırlarına saygı duyma çağrısında bulundu.

Yunanistan günümüzde ekonomik kriz ile mücadele ediyor. Kendi vatandaşının bile maaşını ödeyemeyecek durumda ve AB nin gelişmiş sanayi ülkeleri özellikle Almanya’dan alınan krediler ile ekonomik krizi yenmeye çalışıyor. Ülkede politik düzensizlik de hakim- mecliste anlaşmaya varılamıyor; aşırı sağ gösteriler kontrol altına alınamıyor; halk iktidar partisinden memnun değil- ve Makedonya ile isim krizi de tekrar gündemde. Bu durumlar Yunanistan’ın ülkesinde politik ve ekonomik kontrolü kaybettiğini ve AB tarafından tekrar şekillendiriliyor olduğunu gösteriyor. Aslında Türkiye ile yaşanan diplomatik krizlerin Yunanistan tarafından değil; başkaları tarafından Yunanistan aracılığı ile yapıldığı görülüyor. Yunanistan’da kurulan Sol (Syriza) ve Sağın( Kamnenos liderliğindeki Bağımsız Yunan Partisi) birlikteliği ile kurulan koalisyon partisi ise kurulmuş değil kurdurulmuş görünüyor. Diplomatik ve milliyetçi provakasyonlar ise sağ parti tarafından yapılıyor.

Asude UYSAL
o-Staj 2018 AÇAM Stajyeri

Kaynakça:

ABD Kim Jong-un’un Ağabeyinin Suikastı Gerekçesiyle Kuzey Kore’ye Yeni Yaptırımlar Uygulayacak

ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’un üvey ağabeyi Kim Jong-nam’ın suikastı gerekçe gösterilerek Kuzey Kore’ye yeni yaptırım kararı aldığını ilan etti. Açıklamada “Kuzey Kore hükümeti, kimyasal savaş ajanı VX kullanarak Kuala Lumpur Havaalanı’nda Kim Jong-nam’ı öldürtmüştür” şeklinde bir ifadeye yer verildi. Yaptırımın içeriğine dahil ise bir bilgi verilmedi.

Yeni yaptırımların 5 Mart itibarıyla yürürlülüğe girdiği belirtilen açıklamada Dışişleri Sözcüsü Heather Nauert, “ABD kimyasal silahların bir suikast için kullanılmasını şiddetle kınıyor. Kimyasal silahlara ilişkin evrensel normların umuma açık olarak bu şekilde küçümsenmesi Kuzey Kore’nin umursamaz mizacını gösteriyor ve hiçbir şekilde Kuzey Kore’nin bir kitle imha silahı programına hoşgörü göstermeyi göze alamayacağımızın altını çiziyor” ifadelerini kullandı.

Kim Jong-nam geçen yıl şubat ayında  Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’daki Uluslararası Havalimanı’nda iki kadın tarafından Birleşmiş Milletler’in ‘kitle imha silahı’ olarak saydığı bir sinir ajanı olan ‘VX’ maddesiyle öldürülmüştü. Yüzüne maddenin bulunduğu bir bez bastırılan Kim hastaneye götürülürken ambulansta hayatını kaybetmişti. Malezyalı yetkililer  ise suikastin arkasında Kuzey Kore yönetiminin olduğu yönünde açıklamalarda bulunmuş, Kuzey Kore ise suçlamayı reddetmişti. Suikasti gerçekleştirdikleri kamera kayıtlarında açıkça görülen Endonezyalı Siti Aisyah ve Vietnamlı Doan Thi Huong cinayet suçlamasıyla Malezya’da yargılanıyor. İki kadın suçlu bulunmaları durumunda idam cezasını alabilirler fakat kadınların avukatları müvekkillerinin Kuzey Koreli ajanlarca kandırıldığını, bezdeki maddenin zararsız olduğunu zannettiklerini ve olayı bir televizyon şakası sandıklarını öne sürüyor.

Merve CURGA
o-Staj 2018 APAM Stajyeri

Kaynakça:

 

Trump, Kuzey Kore Lideri Kim Jong Un ile Buluşma Davetini Kabul Etti

ABD Başkanı Donald Trump, Kuzey Kore lideri Kim Jong Un ile görüşmeyi kabul etti. Yakın zamana kadar birbirlerini yok etmek ile tehdit eden iki devlet arasında eşi görülmemiş karşılaşma sahnesi yaşanması bekleniyor.

Güney Kore ulusal güvenlik danışmanı Chung Eui Yong, bu haftanın başlarında heyeti ile yaptığı Pyongyang ziyareti sonrası Trump’a davet teklifini iletti. Görüşmeler, ABD Başkanı ve Kuzey Kore lideri arasındaki ilk olacak ve Mayıs ayında gerçekleşmesi bekleniyor. Chung, Kim’in Pyongyang’ın nükleer ve füze programlarını masaya yatırmayı teklif ettiğini söyledi. Beyaz Saray sözcüsü Sarah Sanders, “Belirlenecek yer ve zamanda, Trump Kim Jong Un ile buluşmayı kabul edecek”, dedi. Trump’ın kararı karşılıklı hakaret içiren atışmalarla geçen bir yıldan sonra büyük bir adım.

Görüşmeler, Kuzey Kore’nin uzun süredir istediği uluslararası sahnede tanınma amacına yaklaştırırken, Trump’a ise tarihi bir diplomatik zaferin beklentisini sunmaktadır.  Sanders, görüşmelerde Kuzey Kore’nin nükleer silahlardan arındırılması dört gözle beklediğini ancak bu süreç zarfında yaptırımların ve baskıların devam edeceğini açıkladı. Trump, attığı tweette “büyük ilerleme” kaydedildiğini ancak anlaşma sağlanana kadar yaptırımların kalkmasının mümkün olmadığı söyledi. Güney Kore Devlet Başkanı Moon, görüşme haberleri “mucize” olarak değerlendirdi ve Kore Yarımadasının nükleer silahlardan arındırılması adına diplomatik arayışta olan iki lidere de teşekkür etti.

Pınar ŞAHİN
o-Staj 2018 APAM Stajyeri

Kaynakça:

Kim Jong Un, Güney Kore’den Gelen Heyetle İlk Doğrudan Görüşmesini Yaptı.

Güney Kore’li bir heyet, Kuzey Kore lideriyle Pyongyang’da nükleer gerginlikleri azaltmaya ve ABD görüşmelerinin önünü açmaya yönelik tarihi bir ziyaretle tanıştı. Kim Jong-un, Pazartesi günü akşam saatlerinde beş destek görevlisi ile sermayeye temas eden beş özel elçi için bir akşam yemeğine ev sahipliği yaptı. Akşam yemeği yaklaşık 4 saat sürdü. Heyet, Güney Kore Devlet Başkanı Moon-Jae-in’in yeni görüşmeler için Kim’i Güney’e davet ettiği mektubu Kuzey Kore liderine teslim etti.

Kuzeyli yetkililer tarafından  yapılan açıklamada Kim’in mektup konusunda ‘fikir teatisinde bulunduğu ve tatmin edici bir anlaşma yaptığı’ belirtilerek bu konuda harekete geçilmesi talimatı verdiğini aktardı. Ancak talimatlar konusunda ayrıntı verilmedi. Güneyli yetkililere göre, heyet ve Kuzey Koreli yetkililer, Kuzey’in nükleer silahlarının sınırlandırılması hakkında adım attılar. Güneyliler Pyongyang’u nükleer ayrılığı ele almak için Washington’la diyaloğa girmeye çağırdı ve nükleer ve füze testlerinde ABD ve uluslararası toplumdan güven elde etmek için moratoryum çağrısında bulundu. İki tarafında görüşmeler sonucunda memnun oldukları bildirildi. Ayrıca, Kuzey Kore ve Güney Kore liderlerinin nisan sonunda iki ülke arasındaki sınırda yapılacak zirvede görüşmekte mutabık kaldığı açıklandı. Kore Yarımadası’ndaki askeri gerginliği azaltmak için iki lider arasında kırmızı hat kurulmasında da anlaşıldı.

Çağatay KILIÇ
o-Staj 2018 APAM Stajyeri

Kaynakça:

Çin’in Uzay İstasyonu Yakında Dünya’ya Çarpacak

Çin’in ilk prototip uzay istasyonu olan Tiangog-1, son zamanlarda üzerinde olan kontrolün kaybedilmesi ile yeryüzüne çarpma riski ile karşı karşıya. Daha önceki zamanlarda da Dünya üzerine düşeceği tespit edilmişti. Uzay istasyonunun yer yüzüne ve dünyaya yapacağı zararlara en aza indirmek hedeflenerek, suların hakim sürdüğü okyanusların içine doğru düşmesi tasarlanmıştı. Fakat kontroller tekrardan elden çıkınca, bu kez uzay istasyonun nereye düşeceği sorusunun henüz bir cevabı bulunmuyor.

Bilim insanları uzay istasyonunun kimyasal gazlarla yüklü olduğu söylenip, dünyaya düşmesi halinde Hidrazin adlı zehirli gazlar yayacağını da belirtiyor.

Düşme tarihi tam olarak tahmin edilemese de 21 Mart ve 6 Nisan arasındaki bir tarihte atmosferden geçeceğine dair tahminler yapılıyor. Yaklaşık 8,5 ton ağırlığında olan uzay istasyonun nereye ve ne zaman düşeceği yaklaşık bir iki gün önceden belli olacak.

Dünya tarihinde ilk kez yeryüzüne çarpma tehlikesi ile karşı karşıya gelen uzay aracı Çin’e ait değil. 1991 yılında Sovyetler Birliği’nin uzay istasyonu yeryüzüne inmiş olup, parçaları başka bir uzay aracı ile Arjantin’e düşmüştü.

Ece KARAKAŞ
o-Staj 2018 APAM Stajyeri

Kaynakça:

Kosova’ daki Miloseviç Müzikalinin Etkileri

2006 yılında hayatını kaybeden, Sırbistan ve Yugoslavya Devlet Başkanı Slobodon Milosevic hakkındaki müzikal tadındaki tiyatro geçtiğimiz günlerde Kosova’ da sahnelendi. Oyun Milosevic’ in eşi Mirjana ve kızı Marija ve oğlu ile olan ilişkisine yani aile ilişkilerine dikkat çektiği gibi Lahey’ deki duruşmasıyla da sonlandırılmıştır. Metin Belgrad’ lı yazar Jelena Bogavac tarafından yazılmıştır.

Milosevic, komünizmin Doğu Avrupa’ da çöktüğü yıl iktidara gelebilmek için her devletin kullandığı gibi milliyetçilik söylemlerine sarılarak, Sırbistan’ı; Bosna, Hırvatistan ve Kosova’ daki on yıl süren savaşlarla yönetmiştir. Milosevic’ in 1998-1999 yılları arasındaki savaşta yaklaşık 800 bin etnik Arnavut vatandaşının göç etmesine ve 10 bin kişinin ölmesine yol açtığı da ona yönelik ithamlar arasındaydı. Sırp milliyetçileri bu nedenle Milosevic’ i bir kahraman olarak adlandırsalar da, Batı tarafından acımasız bir diktatör olduğu görüşü hala akıllardadır. Oyuna çok fazla sayıda Sırp katıldı ve yapılan görüşmelerde karışık duygular içinde olduklarını dile getirdiler. Bazı gazeteciler ise oyunun siyasi bir tiyatro ve manipülasyon metni olduklarını dile getirdiler. Bazı yazar-aktivistler ise oyunun Kosova’ daki yaşananlara ve Sırbistan’ daki kimlik arayışlarını anlayabilmek için izlenilmesi gerektiğini belirttiler. Oyunun bir diğer eleştirisi Arnavut seslerinin olmaması ve kahraman olarak Milosevic’ in seçilmesiydi.

Görülen o ki Milosevic, Batı tarafından bakıldığında hala eli kanlı bir diktatör olarak görülüyor. Bu bakış açısı da insanların özellikle kendini farklı milli kökenlere ait hisseden kişiler tarafından tepkiyle karşılanmıştır. Tarih boyunca her zaman milletlerin kendi liderlerini benimsediklerini ve onları ‘’kahraman’’ olarak nitelenebileceği de unutulmaması gereken bir gerçektir.

Ecenaz Terzi
o-Staj 2018 BALKAM Stajyeri

Kaynakça:

Makedonya, Yunanistan İle Arasındaki İsim Anlaşmazlığını Sona Erdirme Seçenekleri Sunuyor

Makedonya Başbakanı Zoran Zaev, komşusu Yunanistan ile arasındaki on yıldan uzun süren isim anlaşmazlığını Salı günü toplanması için dört olası yeni isim önerdi.

Atina, Makedonya adının Yunanistan’ın kuzey eyaleti olan Makedonya ile ilgili toprak iddiasını temsil ettiğini ileri sürdü. Söz konusu adım, 24 Şubatta Makedon yetkililerin havalimanından ve “Büyük İskender” işaretini söktükten sonra geldi. Bu karar geçen ay havalimanını ve ülkenin ana karayolu adını değiştiren hükümetin kararını takiben yapıldı. Bu karayolu daha önce Büyük İskender’in adını aldı.

Yunanistan, ismin sadece tarihi ve kültürel mirasına ait olduğuna ve toprak iddialarından korkarak komşu ülkeden adını değiştirmesini istiyor. 1991’den beri bağımsız olan eski Yugoslav ülkesi 1993 yılında Birleşmiş Milletler bünyesinde “Eski Yugoslav Makedonya Cumhuriyeti” adına kısaca Fryrom tarafından kabul edildi.

Ancak Atina batı müttefiklerinden dolayı kuzey Yunanistan’da binlerce yıldır Yunan kültürü ve kimliğiyle ilişkili olan Makedonya adına Üsküp ile uzun zamandır devam eden bir anlaşmazlığı çözmek için baskı altında bulunuyor. Bu gerginlikler Üsküp’ü Eski Yugoslav Makedonya Cumhuriyeti adını uluslararası alanda kullanmaya zorladı ve Balkan ülkesinin AB ya da NATO’ya katılma şansını engelledi.

Yunanistan’ın Yeni Demokrasi Partisinin lideri Kyriakos Mitsotakis, POLITICO’ya verdiği demeçte, “Bu anlaşma olmalı. Bütün konular aynı anda çözülmelidir. Bu bir sadece isim sorunu değil, ülkenin anayasasından tutun okul kitaplarının değiştirilmesine kadar bağlantısı var.’’ dedi.

Zaev, Londra’daki Batı Balkanlar zirvesine katıldıktan sonra Reuters’e verdiği demeçte “Öneriler şunlar: Kuzey Makedonya Cumhuriyeti, Üst Makedonya Cumhuriyeti, Vardar Makedonya Cumhuriyeti ve Makedonya Cumhuriyeti (Üsküp).”

Zaev, Yunanistan’ın bu dört seçeneğin en azından birini kabul edilebilir bulacağını ve önümüzdeki aylarda onlarca yıldır devam eden anlaşmazlığın Makedonya’nın NATO’ya üye olmasını ve bu yıl AB üyelik müzakerelerine başlayacağını umut edeceğini belirtti.

Kadir AKKURT
o-Staj 2018 BALKAM Stajyeri

Kaynakça:

Bulgaristan AB Bütçesi Ödeneğini Artırma Kararına Hazır

Bulgaristan Maliye Bakanı Vladislav Goranov’un geçtiğimiz cuma günü yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği Konseyi Dönem Başkanı Bulgaristan’ın, 2021’den itibaren üye ülkelerin altyapı projelerine ve çiftçilere finansman sağlamak adına uzun vadeli olarak AB bütçesinden alınan ödemelerin artırılmasını desteklediklerini söyledi.

İngiltere’nin yaklaşmakta olan AB’den çıkışı ile geri kalan 27 üye ülke, gelecek yıllardaki harcama planının ölçeği ve öncelikler konusunda zorlu bir mücadele için hazırlanıyor. Bulgaristan da dahil olmak üzere, daha yoksul ve eskiden komünist olan ülkeler, AB’nin Brexit’in yol açtığı yaklaşık yüzde 10’luk gelir açığını kapatamaması durumunda bütçeden yeterli pay alamamaktan korkuyorlar.

AB’nin en büyük ekonomileri olan Almanya ve Fransa, belli koşullarda bütçeye katkılarını artırma konusunda hazırlıklı olduklarını belirtmişlerdi. Bakan Goranov da, ülkesinin bütçeye olan katkısını yüzde 10 artırmaya hazır olduklarını açıkladı. Sofya’daki bir konferans sırasında gazetecilere verdiği bir demeçte konuyla ilgili şu sözleri dile getirdi: “Bazı ülkelerin, Uyum Politikasını ve Ortak Tarım Politikasını sürdürmek için katkı paylarının artırılması gerektiğine dair görüşlerini destekliyoruz. Bu anlamda böyle bir kararı desteklemeye hazırız.”

Almanya ve Fransa gibi iki büyük ekonomik kaynağın bütçeye yapacakları katkı her ne kadar büyük etkide olacak olsa da, İngiltere’nin geride bıraktığı açığı kapatmaya kısa vadede yetmeyebilir. Ayrıca üye devletlerden bütçeye yapılması istenen katkı, varlıklı ülkelerden Hollanda ve Belçika tarafından pek desteklenmeyebilir hatta tepki alabilir. Ancak katkı miktarları konusunda anlaşma sağlanabilirse, uzun vadede Brexit sonrası açığın yıkıcı olmasını engeller nitelikte olabilir.

Dilek KARADAY
o-Staj 2018 BALKAM Stajyeri

Kaynakça: