Home Blog Page 137

Makedonya Dil Hukukuna Övgü

Makedonya, Arnavutça dilini genişleten yasayı kabul etti. Arnavutluk ve Kosova ülkelerinden övgü toplayan bu önemli yasa, Makedonya’daki milliyetçilerde öfkeye sebep oldu. Hatta Sosyal Demokrat Milletvekili Slavica Shumanska- Miteva’nın, çarşamba gecesi Vinica kasabasında arabasının ateşe verildiği, Makedon polisi tarafından doğrulandı. Bu saldırının Arnavutluk dilini genişleten yasanın parlamentoda yol açmış olduğu şiddet ortamının sebep olduğundan şüpheleniliyor.

Arnavutluk ve Kosova, Arnavut dil hakları için girişimde bulunan Sosyal Demokrat liderliğinde olan Makedonya’nın, yeni hükümetine övgülerde bulundu. Uzun zamandır beklenen yasanın kabul edilmesini, Arnavutluk Cumhurbaşkanı Ilir Meta yasayı onaylama kararlılığını gösteren Makedonya’nın bu eylemini, Avrupa geleceği için önemli ve tarihi bir eylem olarak gördüğünü açıkladı. Arnavutluk Dışişleri Bakanı Ditmir Bushati ise, Makedonya eski hükümetinin bazı kesimleri engelleyici davranışlarından sonra, bu yasanın kabul edilmesinin Arnavut halkına devlet kurucu nüfus olarak büyük bir başarı olduğunu dile getirdi ve Makedonya’da yaşayan Arnavutların, Makedonya hükümetinin kurucu milletlerinden biri olduğunu hatırlattı. Makedonya hükümeti, yasaların ülkedeki etnik Arnavutlar için hayatı kolaylaştırıp, sadakatlerini arttıracakları konusunda ısrar ederken, Makedonya muhalefet kesimi bunun anayasaya aykırı bir hareket olduğunu, ulusal birliği tehlikeye atmak olduğu konusunda ısrar ediyorlar.

Yasanın kabul edilmesi sırasında, parlamento içerisinde çıkan gerginlik ortamında saldırı eylemleri ile desteklenmesi Makedonya hükümetinin milliyetçi hareketlerin ve saldırıların artmaması konusunda önlemler alması gerektiğini kesin çizgilerle gözler önüne sürüyor. Ülkede yaşayan Makedon ve Arnavut toplulukları ilişkileri konusunda daha hassas bir döneme girdiklerini ve demokratik bir adım sayılacak bu yasanın ülke için iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Bundan sonra ki adımlarda, Makedonya hükümetinin daha dikkatli ve hassas politikalar belirlemesi gerekiyor. 2001 yılında imzalanan Makedonya ve Makedonya’da yaşayan Arnavutlar arasında Ohri Anlaşması’nın yerine getirilmesi çerçevesinde önemli bir adım atılmış olundu.

Ebru ÖZTÜRK
o-Staj 2018 BALKAM Stajyeri

Kaynak:

Hırvatistan ve Kosova Dışişleri Bakanları Görüştü

Hırvatistan Dışişleri ve Avrupa İşleri Bakanı Marija Pejcinovic Buric, resmi ziyaret için gittiği Priştine’de Kosova Başbakan Birinci Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Behcet Pacolli ile bir araya geldi. Görüşme sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Pejcinovic Buric, Hırvatistan’ın AB ve NATO üyesi bir ülke olarak Kosova’ya yardım etmek istediğini ve Hırvatistan’daki Arnavut azınlık ile Kosova’daki Hırvat azınlığın; eğitim, altyapı ve istihdam açısından daha iyi seviyelere gelmelerini arzuladığını söyledi. Buric kendisine yöneltilen Sırbistan’ın Kosova’yı tanıması ile ilgili olan soruya da,“Çözümün diyalog çerçevesinde bulunması gerekir.” şeklinde cevap verdi. Buric, Avrupa Birliğinin de diyaloğun teknik açısından devam etmesine yönelik bir duruş sergilediğini söyledi. Buric, AB’nin konuyla ilgilenebilmesi için iki ülkenin ortak çalışma alanı oluşturması gerektiğini ifade ederken, iki taraf için kabul edilebilir ve sürdürülebilir bir anlaşmanın olmaması durumunda çözümün bulunamayacağını belirtti. Buric konuşmasının sonunda ise, vize serbestisinin Kosovalıların Avrupa perspektifi adına son derece önemli olduğuna dikkat çekerek, Kosova hükümetinin yaptığı çalışmalarla İstikrar ve Ortaklık Anlaşmasının uygulanmasına yönelik çaba içerisinde olması gerektiğini vurguladı. Buric’den sonra konuşan Kosova Başbakan Birinci Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Pacolli ise, görüşmede bölgesel ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine yönelik fikir alışverişinde bulunduklarını kaydederken iki ülkenin bölgesel meseleler hususunda ortak hareket ettiğini aktardı. Pacolli, Kosova’nın Hırvat iş ortakları için aktif iş gücü sunan bir ortam olduğunu belirtirken, Kosova ile Bosna-Hersek vatandaşlarının serbest dolaşım isteğini de yineledi. Pacolli konuşmasının sonunda, Hırvatistan’a tüm ikili ve çok taraflı görüşmelerde Kosova’ya verdiği destekten dolayı teşekkür ederken, Hırvatistan’ın bundan sonraki süreçte de Kosova’nın sesi olmaya devam edeceğini aktardı.

Sırbistan ile yaşadığı problemlerden dolayı hareketli günler geçiren Kosova için, Hırvatistan ile olan bu yakınlaşmanın son derece önemli olduğunu söyleyebiliriz. Sırbistan ile olan sorunları aşmak adına bölgede etkinliğini artırmak niyetinde olan Kosova’nın, Balkan coğrafyasında bulunan ülkelerle ikili ilişkilerini bir üst seviyeye taşıyarak bu hedefine ilerlemek istemekte olduğunu gözlemlemekteyiz. Hırvatistan ile Kosova arasında oluşan dostluk ortamının her iki ülke içinde son derece faydalı olacağı öngörülebilmektedir. Öyle ki, haberde geçen “Hırvatistan’ın Kosova’nın sözcülüğünü üstlenmesi” cümlesi, iki ülkenin nasıl bir dostluk ilişkisi içerisinde olduğunu bizlere göstermektedir.

Cihan DUMAN
o-Staj  2018  BALKAM Stajyeri

Kaynakça:

Kosova-Karadağ Sınır Anlaşması Oylanıyor

Kosova Başbakanı Ramush Haradinaj, cuma günü gerçekleşen Bakanlar Kurulu toplantısından sonra basın ile bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantının ana konusu, Kosova ve  Karadağ arasındaki sınır anlaşmasıydı.
Sınır anlaşmasının uygulamaya koyulması için ülkenin meclisinin onayından geçmesi gerekiyor. Bilindiği üzere, Kosova Meclisi’nde Sırp milletvekilleri önemli bir sayıya sahip ve herhangi bir oylamada fikir birliği yapmaları halinde anlaşmanın meclisten geçmeme olasılığı söz konusu. Bunun üzerine, Karadağ ile gerçekleşen sınır anlaşmasıyla ilgili, 20 Mart Salı günü mecliste yapılacak oylamada, Sırp milletvekilleri ‘’hayır’’ diyerek onaylamayacaklarını net bir şekilde Başbakan Ramush Haradinaj’a bildirdiler.
Sırplarla fikir birliği sağlayamayan Haradinaj, çareyi meclisteki Vetevendosje ve bağımsız milletvekillerine seslenmekte buldu ve sözlerini, “Bizler, gerekli oylara sahibiz ancak, hüsrana uğramamak adına büyük bir ciddiyet sergilemek zorundayız.Salı günü düzenlenecek oturumda tek bir milletvekilinin bile eksik olması, Kosova’yı izolasyona mahkum kılacaktır. Sırp Listesi ile istişarelerde bulunduk fakat, ortak bir yol bulamadık. Bu nedenle, Visar Ymeri ve diğer arkadaşlara ne durumda geldiğimizi düşünmeye davet ediyorum.” şeklinde dile getirdi. Başbakan Haradinaj olay ile ilgili ayrıyeten, “Ulusal bir konu hakkında bu kadar farklı düşünmeye gerek yok.” mesajını da verdi.
AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker, Balkan ülkelerini ziyaretinin ardından, Kosova’nın Karadağ ile sınırının mümkün olan en kısa sürede belirlenmesini öngören anlaşmayı onaylaması gerektiği ve vize serbestliğinin de buna bağlı olduğunu söylemişti.

Jean Claude Juncker’in Balkan ülkelerini ziyaretinin ardından bölge ile ilgili, ikili anlaşmazlıkların çözülmesi gerektiği ve bu çözümler olmadan AB üyesi olamayacakları sözünü dikkate alırsak, Kosova’nın ileri zamanda ki AB ile ilgili akıbetinin netliğe kavuşmasında bu anlaşmanın meclisten geçmesi büyük önem taşıyor. Ülkenin, AB ilişkilerinin ne yönde ilerleyeceği önümüzdeki salı günü belli olacak.

Simge ŞAHİN
o-Staj 2018 BALKAM Stajyeri

Kaynakça:

16 Mart 2018 Astana Görüşmeleri

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rusya Dışişleri Bakanı SergeyLavrov ve İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ile birlikte Astana’da ki toplantıya katıldı. Toplantı öncesi yapılan açıklamada, “Toplantıda, Astana toplantılarının ilk yılında sergilenen iş birliği ve kaydedilen gelişmeler hakkında durum değerlendirmesi yapılacak, Suriye ihtilafının çözüm sürecini hızlandırmak amacıyla önümüzdeki dönemde birlikte atılabilecek adımlar üzerinde durulacaktır.” denildi.Toplantıda ayrıca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliğinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin katılımıyla 4 Nisan’da İstanbul’da düzenlenecek üçlü zirvenin hazırlıklarının da ele alınacağı belirtildi.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Kazakistan’ın Başkenti Astana’da Türk ve İranlı mevkidaşlarıyla düzenlediği basın toplantısında, Batı’nın Suriye’deki krize “tek taraflı” baktığını söyledi. Rus Bakan “Batılı meslektaşlarının, “teröristleri ve savaşma potansiyellerini” korumaya çalıştığını iddia etti.

Bu kapsamda, El Kaide’nin eski Suriye kolu El Nusra Cephesi mensuplarınca kurulan Heyet Tahrir Şam’ı örnek gösteren Lavrov, söz konusu grubun “Batılı yönetmenlerce çekilen senaryoda rol aldığını” öne sürdü.

Astana’da ki görüşmenin ardından Türkiye, Rusya ve İran dışişleri bakanlarınca imzalanan ortak bildiride, üç ülkenin Heyet Tahrir Şam ile El Kaide bağlantılı diğer grupları tasfiye etme konusundaki kararlılığı vurgulandı.

Lavrov ayrıca, Suriye’de ki çatışmaların sona erdirilmesi için yapılan Astana görüşmelerinde alınan sonuçlarının, “Suriye’yi prensliklere bölmek isteyen taraflar tarafından hoş karşılanmadığını” söyledi. Lavrov, “Bir yıl önce Rusya, İran ve Türkiye arasında kurulan Astana formatının geçerliliğini kanıtladığını ve bu sürecin Suriye’de ki durumu normalleştirme ile eş anlamlı hale geldiğini” ifade etti.

Astana’daki görüşmeleri ‘çok yapıcı’ olarak niteleyen Lavrov, görüşmelerin “gerilimi azaltma bölgeleri, tutuklu ve rehinelerin iadesine yönelik çalışma grubu kurulması” gibi sonuçlar verdiğini hatırlattı.

Lavrov, açıklamalarına şöyle devam etti:

“Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve bağımsızlığına dayalı olarak Astana’da elde edilen gelişmeler herkesi mutlu etmiyor. Uluslararası hukuku ihlal eden, 2254 sayılı karara uymayan tarafların, Ortadoğu’nun bu önemli ülkesinde dış aktörler tarafından kontrol edilebilecek küçük prensliklerin oluşması için, Suriye’nin parçalanması ve rejimin değişmesi yönünde hareket ettiği açıkça görülüyor.  Bu tarafları elbette Astana’da yaptıklarımız memnun etmiyor.”

Üçlü görüşmenin ana gündem maddelerinin başında, Rusya destekli rejim güçlerinin muhaliflerin elinden geri almak için yaklaşık bir aydır operasyon gerçekleştirdiği Doğu Guta geliyordu. Astana sürecinde çatışmasızlık bölgesi olarak belirlenen Doğu Guta’da, Heyet Tahrir Şam mensupları da bulunuyor. Ancak Esad Rejimi ve Rusya, muhaliflerle Şam arasındaki ateşkes anlaşmasına taraf olmayan aşırı grupların varlığını gerekçe göstererek bu bölgeyi bombalamaya devam ediyor.

Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Esad’a bağlı güçlerin, kuşatma altındaki Doğu Guta’nın yüzde 70’den fazlasında kontrolü sağladığını belirtiyor. Gözlemevi’nin verilerine göre, rejim güçlerinin 18 Şubat’tan beri sürdürdüğü operasyonda, Doğu Guta’da beşte biri çocuk olmak üzere yaklaşık bin 260 sivil hayatını kaybetti.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise Astana’da ki basın toplantısında, Doğu Guta’da ki son gelişmelerin Türkiye için “endişe kaynağı” olduğunu söyledi.

“Doğu Guta’da ateşkes rejimiyle uyumlu şekilde çatışmaların sona erdirilmesi acil bir ihtiyaçtır.” ifadesini kullanan Çavuşoğlu, “Bugün orada ateşkesin nasıl sağlanabileceğini ve teröristleri masum sivillerden ve ılımlı güçlerden nasıl ayırt edebileceğimizi ele aldık. Samimi ve ortak çabalarımızla Suriye’de siyasi çözüme ulaşılabileceğine inanıyoruz.” dedi.

Sibel Şevval KAÇAR
o-Staj 2018 AVRAM Stajyeri

Kaynakça:

Makedonyalılar Bosna Hersek’e Kimlik Kartıyla Gidebilecek

Makedonyalı ve Bosnalı vatandaşlar 15.03.2018 tarihinden itibaren, Bosna Hersek ve Makedonya’ya sadece kimlik kartı ile gidebilecek.
Makedonyalı ve Bosnalı vatandaşlar bugünden itibaren Bosna Hersek ve Makedonya’ya sadece kimlik kartı ile gidebilecek. Bu fırsatı öngören anlaşma, bugün Makedonya Başbakanı Zoran Zaev ve Bosna Hersek Bakanlar Konseyi Başkanı Deniz Zvizdiç tarafından imzalandı. Düzenlenen basın toplantısında konuşan Başbakan Zoran Zaev, Makedonya’nın hali hazırda Arnavutluk ve Sırbistan ile bu konuda tecrübesinin olduğunu ve bunun sürücü ehliyetlerinden sonra iki ülke vatandaşlarına ikinci kolaylığın olduğunu belirtti.
Vatandaşların ulaşımının kolaylaştırılmasının yanı sıra, bugün imzalanan anlaşma ile aynı zamanda, ilk ve orta öğrenimde okuyan öğrencilerin yurt içinde eşit şartlarda eğitim görmelerinin koşullarının önünün açıldığını belirtti. İki ülke öğrencileri için, öğrenim ücretleri yurt içi öğrencileriyle aynı olacak.
Makedonya Başbakanı Zoran Zaev, Makedonya ve Bosna-Hersek’in bölgede dostça ilişkiler geliştirmeye ve Avrupa perspektifine yönelik birleşik bir bölgeye ciddi katkılar sağladıklarını vurguladı.
Bosna Hersek Bakanlar Konseyi Başkanı Deniz Zvizdiç, iki ülke arasında açık bir sorun olmadığını belirtirken, Makedonya ve Bosna Hersek bölgedeki en benzer ülkeler olarak iyi anlaştıklarını ve aynı temel hedef olan AB yolunda benzer politik ve ekonomik sorunlarla karşı karşıya olduklarını söyledi.
Bosna-Hersek, Makedonya arasındaki bu anlaşma, iki ülkenin birbirlerine karşı güven ve iş birliği alanında önemli katkılar sağlamıştır.Başta öğrenciler olmak üzere, hem vatandaşlar açısından hem de iki ülkenin siyasi ilişkileri geliştirmeleri açısından birçok yönden kolaylık sağlamış bir uygulamadır. İki ülke arasında: ticaret, turizm, altyapı başta olmak üzere her alanda iş birliğini geliştirmek istedikleri ortadadır.AB üyelik yolunda, benzer politik ve ekonomik sorunlarla karşı karşıya olmalarına rağmen, bu gelişme bu süreç açısından da olumlu olarak değerlendirilmektedir.

Zehra SİVRİ
o-Staj BALKAM 2018 Stajyeri

Kaynak:

Lavrov: ABD’nin Küresel Füze Savunma Sisteminin Amacı Rusya’yı Çevrelemek

Lavrov, Vietnam ve Japonya ziyaretleri öncesinde bu ülkelerin gazetecileriyle görüşerek sorularını yanıtladı.

Moskova’nın son 15 yıldır Washington’u, füze savunma sistemlerini kısıtlama anlaşmasından çıkmaması için ikna etmeye çalıştığını söyleyen Lavrov, “Balistik füzelere karşı koruma sorunlarını ortaklaşa inceleme mekanizmasını kurmaya çalıştık, tüm çabalarımız boşa gitti. Amerikan meslektaşlarımızın yaptıkları, küresel füze savunma sisteminin İran ve Kuzey Kore’den kaynaklanan tehditleri önlemek için değil, Rusya’yı  sınırları boyunca bu füze sistemleriyle çevrelemek için oluşturulduğuna bizi inandırdı. Askerlerimizin değerlendirmelerine göre bu sistemler gerçekten bizim stratejik nükleer potansiyelimizi düşürme amacını taşıyor” dedi.

ABD ile stratejik istikrar konusundaki görüşmeleri yeniden başlatmaya hazır olduklarını dile getiren Lavrov, Washington’un sürekli olarak füze savunmasıyla ilgili diyalogdan kaçtığını söyledi.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD Başkanı arasındaki görüşmeyi bozmaya yönelik provokasyonlara karşı ABD idaresi temsilcilerini uyardı.

Lavrov, “ABD Başkanı Donald Trump’ın Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile görüşmeye ve tüm sorunları çözmeye hazır olduğunu söylediği bir dönemde bile hemen ABD idaresi temsilcileri, Pyongyang’a ek baskının sürdürülmesi gerektiğini açıklayarak Kuzey Kore’nin cesaretini kaybettiğini iddia ediyorlar. Bu, diplomaside çok da hoş bir şey değil” ifadelerini kullandı.

Rus bakan, “Eğer bir görüşme konusunda anlaşmaya varıldıysa bu görüşmeyi bozmayı amaçlayan provokasyonlar olarak değerlendirilebilecek eylemler için çağrılar yapılmaz bu anlaşmaya uymaya çalışılır. Tekrar ediyorum bu ABD idaresinin işi” diye ekledi.

Trump-Kim görüşmesinin gerçekleşmesi halinde Moskova’nın memnun olacağını kaydeden Lavrov, Seul ile Pyongyang arasında diyaloga doğru hareketi de memnuniyetle karşıladıklarını anlattı.

Avrupa ülkelerinin Rusya’yla 2+2 (dışişleri ve savunma bakanları) formatında diyaloğa dönmesini umduklarını dile getiren Lavrov, bir yıl önce bu formatta Rusya-Japonya görüşmelerinin yapıldığını hatırlatarak, “Daha önce bu formatı oluşturduğumuz diğer ülkelerinin de bunu yapmasını umuyoruz. Özellikle de Avrupa ülkeleri. Bu ülkelerin de yeniden bu formata ilgisi doğdu” dedi.

Demet DAMYAN
o-Staj 2018 AVRAM Stajyeri

Kaynakça:

Mogherini: Ermenistan ve AB Hiçbir Zaman Şimdi Olduğu Kadar Yakın Olmamışlardı

Ermenistan ve AB hiçbir zaman şimdi olduğu kadar yakın olmamışlardı. Beyan, içinde bulunduğumuz günlerde Erivan’da yapılan ʺAvrupa Planlama Konferansıʺ katılımcılarını yolladığı görüntülü mesajla AB Dış Politika İşleri Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’den geldi.

Özgürlük Radyosu’nun (RFE/RL) verdiği bilgiye göre Mogherini, konferansın bu kez Avrupa’nın bir köşesi Ermenistan’da gerçekleştirilmekte olduğunu sevinçle kaydetti.

Geçtiğimiz yıl Kasım’da Brüksel’de, Ermenistan’la AB’nin 3 temel belge imzaladığının altını çizen Mogherini, bunların insanların yaşamını Ermenistan’da olduğu gibi AB’de de iyileştirmesi umudunu ifade etti.

Mogherini ʺErmenistan ve AB’nin hava ve karasal bağlantılarının iyileştirilmesine yönelik başka anlaşmalar da imzaladık. Bu anlaşmaların gerçekten başarılı olması için sivil toplum kuruluşlarından bize tavsiye ve önerileriyle yardımcı olmalarını rica ettikʺ dedi.

24 Kasım 2017’de Doğu Ortaklığı Zirvesi çerçevesinde Ermenistan ve AB arasında Kapsamlı ve Genişletilmiş Ortaklık Anlaşmasının imzalandığını hatırlatalım.

Anlaşmanın Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan ve AB Konseyi Bşk. Donald Tusk’un da katıldığı imza töreninde Ermenistan Dışişleri Bakanı Edward Nalbandyan ve AB Ortak Dış Politika ve Güvenlik İşleri Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini tarafından imzalandı.

Mehmet EROL
o-Staj 2018 AVRAM Stajyeri

Kaynakça:

I. Orta Asya Liderler Zirvesi, Astana’da Gerçekleştirildi

1 Orta Asya Liderler Zirvesi, Kazakistan’ın Başkenti Astana’da gerçekleştirildi. Zirveye Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan Cumhurbaşkanlığı seviyesinde katılım gösterdi.Türkmenistan adına zirveye Meclis Başkanı Akja Nurberdiva katıldı.

Orta Asya’da İslam Kerimov’un ölümü sonrası gelişen ülkeler arası ilişkilerin sonucu olarak Orta Asya ülkeleri liderleri yabancı bir ülke olmadan 2009 yılından sonra ilk kez bir araya geldi. Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in ev sahipliğinde geçen ve kendisinin deyimiyle “yeni bir ortamda” gerçekleştirilen zirvede birçok önemli başlık ele alındı.

Zirvede su paylaşımı, bölgesel ticaretin arttırılması ve bu tür zirvelerin her yıl nevruzdan önceki haftasonu toplanması meseleleri üzerinde duruldu. Ayrıca Orta Asya ülkeleri arasındaki ticaret, ekonomik, ulaştırma, lojistik ve diğer alanlarda iş birliği konuları da görüşüldü. Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev “Orta Asya’da problemlerimizi çözmek için yabancı ülkelere ihtiyacımız yok. Bunu kendi başımıza halledebiliriz. Bu toplantının nedeni de budur.” ifadelerini kullandı. Ayrıca Nazarbayev, Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev’e hitaben “Göreve geleli sadece bir yıl oldu ancak biz birlikte birçok işi başardık. Komşuluk ilişkilerimizi güçlendirdik ve onlarca yıldır çözülemeyen sorunları çözdük.” ifadelerini kullandı.

Zirve sonrası Orta Asya ülkeleri Cumhurbaşkanları ortak açıklama yaptılar.Açıklamada: “Biz bölgemizde güvenlik, istikrar ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak için bölgesel işbirliği, karşılıklı destek ve acil sorunların ortak çözümüne bağlılığımızı ifade ediyoruz.

Karşılıklı kazanç getirecek ticari-ekonomik ve yatırım işbirliği, bölgesel transit taşımacılık altyapısının genişlemesi, su ve enerji ve gıda potansiyelinin sürdürülebilir kalkınması, sanayinin gelişmesi Orta Asya halklarının refahı ve sürdürülebilir büyümesine katkıda bulunacaktır. Biz halklarımız arasında karşılıklı saygı, dostluk ve kardeşlik ilişkilerinin korunması ve güçlendirilmesi için tarihi sorumluluğunun bilincindeyiz. Bu nedenle kültür ve sanat, eğitim ve bilim, turizm ve spor alanlarındaki işbirliğinin derinleştirilmesi için çabalayacağız” denildi.

Ayrıca liderler her sene Nevruz öncesi bu zirvenin yapılması konusunda da anlaştıklarını ve bir sonrakı zirvenin 2019’da Taşkent’te yapılacağını söylediler.

Begmurat ALLABERDİYEV
o-Staj AVRAM 2018 Stajyeri

 Kaynakça:

Rum Kesiminden Türkiye’ye Şaka Gibi Çağrı

Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti Lideri Anastasiadis, ada açıklarında doğal gaz arama faaliyetlerinin Türkiye tarafından engellendiğini savundu. Bunun durdurulması halinde, Kıbrıs  müzakerelerine yeniden başlamak istediğini ileri sürdü.

Kıbrıslı Rumların ,etnik bölünmüş ada etrafında petrol ya da gaz aramalarını engellemeye çalışan ve Kıbrıs’ın denizaşırı bazı bölgelerinin kendi yargı yetkisi kapsamına girdiğini belirten Türkiye’den hiçbir tepki yoktu.

Anastasiades cuma günü Brüksel’deki diğer Avrupa Birliği liderlerine konuyla ilgili bir konuşma yaptı. Yetkili, Kıbrıs’ın petrol ve doğal gaz arama planlarını sürdürmeye kararlı olduğunu söyledi. Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk, bloğun son olaylara yol açan faaliyetlerini durdurmak için Türkiye’yi aradığını söyledi.

“Türkiye’nin ve Kıbrıslı Türklerin söylemleri, yasa dışıdır, makul değildir. Bunlar, Kıbrıs halkının çıkarlarına yanıt vermiyor.” çıkışını yapan Rum lider, Türkiye’yi ve Kuzey Kıbrıs’ı, Rumların MEB’deki sözde ‘meşru haklarını ihlal etmeyi sonlandırmaya davet ettiğini’ belirtti.

Anastasiadis,” Doğalgaz için araştırma yapan Kıbrıslı Rumlar, Kıbrıs’ın uluslararası kabul görmüş hükümetini yönetiyorlar. Kıbrıslı Türkler, Kuzey Kıbrıs’ta sadece Ankara tarafından tanınan ayrılıkçı bir devlet işletiyorlar.” dedi.

Gözde Nur MERAL
o-Staj 2018 AÇAM Stajyeri

Kaynakça:

 

BM Raporu: ”En Mutlu Ülke Finlandiya”

Birleşmiş Milletler(BM) Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı tarafından hazırlanan Dünya Mutluluk Endeksi yayınlandı. Liste; kişi başına düşen gayrisafi yurtiçi hâsıla, sosyal destek, sağlıklı ömür beklentisi, yaşam tercihlerini yapabilme özgürlüğü, cömertlik, yolsuzluk algısı gibi kriterlere göre belirlendi. İlk sırada Finlandiya yer aldı.

Finlandiya’yı; Norveç, Danimarka, İzlanda, İsviçre, Hollanda, Kanada, Yeni Zelanda, İsveç ve Avustralya takip etti. Türkiye ise, Belarus ile Pakistan’ın arasında, 74’üncü sırada yer aldı. Türkiye, geçen yıl 69’uncuydu. En mutsuz ülke ise Burundi oldu. Burundi’yi, Orta Afrika Cumhuriyeti, Güney Sudan, Tanzanya, Yemen, Ruanda, Suriye, Liberya, Haiti ve Malavi izledi.

Raporun sonucunda, ABD’nin düşüşü gözlendi. 2018 Dünya Mutluluk Raporu’nun çizelgeleri ,dünyanın en büyük ekonomisi olarak ABD’nin istikrarlı düşüşünü ülkenin; obezite, madde bağımlılığı ve depresyon ile mücadelesine bağladı.

Finlandiya, nispeten az güneşi ve düşük sıcaklıkları, uzun ve karanlık kış ayları sebebiyle, sıklıkla yüksek depresyon oranları ile zihinlerde kalmasına rağmen, en mutlu yer olarak ortaya çıkmış oldu. Bu durumu sağlayan etkenler sadece Finlandiya için değil, diğer kuzey ülkeleri için de geçerli. İskandinav ülkelerinin ekonomik ve siyasi istikrarı, bilhassa siyasi ve bireysel özgürlüklerin fazlalığı ve sosyal devlet kavramının en efektif uygulandığı coğrafyalar olması ile mutluluk endeksindeki liderliklerinin paralelliği, bu ülkelerin vatandaşlarının mutlu olmasını sağladığı etkenler olduğunu inkar edilemez kılıyor.

Mustafa BİLGİN
o-Staj 2018 AÇAM Stajyeri

Kaynakça: