Home Blog Page 128

Küba Devlet Başkanı Raul Castro, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı ile Buluştu

Küba Devlet Başkanı Raul Castro pazartesi günü, Küba’ya resmi bir ziyarette bulunan Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adel Bin Ahmed Al Jubeir ile bir araya geldi.
Küba Devlet Başkanı ve üst düzey Suudi Arabistanlı Hükümet Yetkilisi, ülkeleri arasındaki ikili ilişkilerin olumlu düzeyine ve bu bağları güçlendirmeye yönelik istekliliğine dikkat çekti. İkili, uluslararası ve bölgesel konuları da ele aldılar.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adel el Jubeir salı günü yaptığı açıklamada, Krallığın ve Küba’nın terörizm ve aşırıcılıkla mücadele de dahil olmak üzere çeşitli konularda anlaşmaya vardığını söyledi. Ayrıca, Havana’ya yaptığı ziyaretten memnun olduğunu, Suudi hükümetinin ikili ilişkileri daha da genişletmeye çalıştığını belirterek her iki ülkenin de şu anda farklı alanlarda yatırım ve iş birliğini arttırmak için çalıştığını açıkladı. Jubeir, Havana’da Başkan Raul Castro ile yaptığı görüşmeler sonrasında yaptığı açıklamada, “Bölgesel işler de dâhil olmak üzere birçok ortak meseleyi ele aldık” dedi.
Suudi ziyaretçisi ile yaptığı görüşmede Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez, hükümetin ve Küba halkının Suudi Kalkınma Fonu ile başlatılan projeleri memnuniyetle karşıladığını ve adanın sunduğu sağlık hizmetleri gibi alanlarda ikili ilişkilerin ilerlemesinden memnun olduklarını söyledi.

SİNEM DAY
O-Staj 2018 LATAM Stajyeri

KAYNAKÇA:

Kolombiya Yüksek Mahkemesi’nden Hükümete, Ormansızlaşmaya Son Verme Emri

Kolombiya Yüksek Mahkemesi, Kolombiya Hükümeti’ne Amazon yağmur ormanlaeını korumak ve ormansızlaşmayı önlemek için acil eylemde bulunması gerektiğini söyleyerek, çevreci örgütlerin de ormanları koruma ve iklim değişikliğiyle mücadele etmeleri gereken tarihi bir an olduğunu ifade etti.
Mahkeme, yaklaşık İngiltere ve Almanya büyüklüğünde bir yağmur ormanını içinde bulunduran Kolombiya’nın Amazon Bölgesi’nde ki ormansızlaşma oranlarının 2015’ten 2016’ya kadar %44 oranında arttığını söyledi. Mahkeme ayrıca, “Çok sayıda uluslararası taahhütlere rağmen, Kolombiya Devleti’nin Amazon’da ki ormanların yok edilmesi sorununu yeterince çözmedi açık ve net.” dedi.

Karar, 25 genç davacının ocak ayında hükümete karşı, sağlıklı bir çevreye sahip olma haklarını koruma talebiyle açtıkları davanın ardından geldi.
Mahkeme, ormansızlaşmanın ekosistemleri etkileyen ve dönüştüren ve su kaynaklarını etkileyecek sera etkisi yaratarak ayrıca atmosfere karbon gazı salınımına yol açacağı gerekçelerini sundu. Davacılar ise, 2020 yılına kadar ormansızlaşmayı tamamen durdurmak için halkın “nesiller arası bir plan” oluşturmasını talep ettiler. Mahkeme buna istinaden davacılarla anlaşarak, Çevre ve Tarım Bakanlığı’na “Kolombiya Amazonu’nun yaşamı için nesiller arası bir anlaşma” yaratması hükmünü verdi.

Davacıların davasını destekleyen Bogota merkezli bir grup olan Dejusticia, kararın ve bu türden bir yargılamanın iklim değişikliğiyle ilgili davaları açısından tarihsel önemine dikkat çekti. Bu türden bir yargılama Latin Amerika’da ilk kez olumlu bir şekilde yönetiliyor.

Merve ÜN
o-Staj 2018 LATAM Stajyeri

KAYNAKÇA:

Venezuela, Rusya’dan Oto Parçaları Satın Almak için Petro Kullanacak

Venezuela’nın petrol destekli kripto parası Petro, Rusya’dan destek aldı. Venezuela Hükümeti, Petro ile Rus otomobil parçaları satın almak niyetinde. Her iki ülkeden bakanlar, Caracas’ta üst düzey toplantı sırasında ikili ticarette Petro kullanımını tartıştılar.

İkili; hükümetler arası komisyon, enerji, inşaat ve ordu gibi alanlarda ortak projeleri tartıştı.
Pazartesi günü, Venezuela Ticaret Bakanı Jose Vielma Mora yaptığı açıklamada, en çok bilinen Rus kamyon şirketi KAMAZ ile anlaşma aşamasında olduklarını ve otomotiv parça ve bileşenlerinin, lastiklerin ve akülerin alımlarının yanı sıra bu araçların montajı ve ödemelerin Petro ile gerçekleştirmeyi planladıklarını açıkladı.
Ayrıca bakan, Rusya’nın, otomotiv parçalarını ihraç etmenin yanı sıra Venezuela’dan; çelik, alüminyum, kahve ve kakao da dahil olmak üzere çeşitli malların ithalatına ilgi duyduğunu da sözlerine ekledi.

Venezuela ve Rusya, ikili ticaret hacmini bu yıl yüzde 30 oranında artırmak istiyor. İki taraf, enerji şirketleri Rosneft ve Petroleos de Venezuela arasındaki ittifak da dahil olmak üzere diğer stratejik projeleri tartıştılar.
Bilindiği üzere Maduro Yönetimi, şubat ayında Petro’yu kullanıma sunmuştu. Ayrıca, 23 Mart’dan itibaren Petro, Rus Rublesi, Çin Yuanı, Türk Lirası, euro ve bitcoin gibi para birimleri ile satın alınabilir.

 

Eralp Cemal PASİN

O-Staj 2018 LATAM Stajyeri

KAYNAKÇA:

 

Rusya, Arjanti’nin Kayıp Denizaltısını Aramak için Verdiği Desteği Çekti

Yaklaşık 4,5 ay önce 15 Kasım 2017’de Güney Atlantik’te kaybolan Arjantin askeri denizaltısını arama çalışmalarına Rusya’dan da destek gelmişti. Rusya, içinde 44 mürettebat bulunan “ARA San Juan” adlı denizaltı için arama çalışmalarına verdiği desteği durduğunu açıkladı.
Arjantinli Donanma Sözcüsü Enrique Balbi, salı günü geç saatlerde Associated Press’e Rusya’nın yaptığı iş birliğinin sona erdiğini doğruladı. Rusya, 4 bin kilometrekarelik bir alanda çalışmalara devam ediyordu.
Yaklaşık 17 ülke, toplam 28 gemi, 9 uçak ve 4 bin personel ile arama çalışmalarına destek verdi, fakat hiçbir sonuç alınamadı. İçlerinde Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere gibi ülkelerinde bulunduğu birçok ülke arama çalışmalarından ayrılmıştı ve geriye sadece Rusya kalmıştı. Böylece son olan olayla Arjantin arama çalışmasında tek başına kaldı.

Merkezi Viyana’da bulunan Nükleer Denemelerin Kapsamlı Yasaklanması Örgütü (CTBTO), denizaltının üsle en son bağlantı kurduğu bölge yakınında büyük bir patlama duyulduğu bilgisini kamuoyu ile paylaşmıştı. Dünya genelinde nükleer denemeleri takip edebilmek için dinleme istasyonlarına sahip olan örgütün, denizaltının kaybedildiği noktadan yaklaşık 30 deniz mili uzaklıkta “hidroakustik anomali” tespit ettiği de verdiği bilgiler arasındaydı.
Arjantin Donanması’ndan gelen açıklama ise, sesin denizaltından gelmiş olabileceği yönünde olmuştu.
Diğer taraftan ise, mürettebatın aileleri arama çalışmalarına devam edilmesi yönünde baskılarını sürdürüyor.

Duygu KÜÇÜKÇELEBİ
o-Staj 2018 LATAM Stajyeri

Kaynakça:

Sırbistan Cumhurbaşkanı Donmuş İhtilafa Karşı

Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, ‘Kosova meselesinin çözümü, Sırbistan için Avrupa Birliği yolunda bir fırsat mı, tehdit mi?’ konulu bir toplantıya katıldı. Vucic, toplantıda konuyla ilgili düşüncelerini ve fikirlerini sundu. Vucic, ‘’Sırbistan’da nüfusun çoğunluğu, Kosova ile ilişkilerin donmuş ihtilaf (frozen conflict) şeklinde olması gerektiğini savunuyor. Her ne kadar gerçekçi bir yaklaşım olsa da, ben bu seçeneğe karşıyım, zira bu bizi diğerlerinden daha zor bir duruma sokar.’’ dedi. Vucic, Kosova ile Sırbistan arasında ki diyaloğun çok önemli olduğundan bahsetti. Ayrıca, bu diyaloğu sürdürmek, iki ülke arasındaki sorunlara cevap bulmak için çok çalıştıklarından bahsetti. Kosova konusunda gerekli olan şeyin sorunları görmezden gelmek olmadığını, bu sorunlara çözümler üretmek ve süreci devam ettirmek olduğunu belirtti. Vucic, ‘’Diyaloğa katılanların büyük kısmı donmuş ihtilaf ve bekleme yanlısıydı. Ben bu çözüme karşıyım, ancak bu Sırbistan’ı sevmediğim veya olup biteni anlamadığım anlamına gelmez.’’ dedi.

Vucic, AB Arabuluculuğunda devam eden diyalog sürecinin devam edeceğini ve kriterler yerine getirildikçe, sürecin devam edeceğini söyledi. ‘’Anlaştığımız maddelerin kaçının yerine getirilip getirilmediğini kâğıt üzerinde göreceğimiz günü bekliyoruz. Onlar yerine getirilince biz de anlaşmanın devamı için hazır hale geleceğiz.’’ dedi.

26 Mart’ta Sırbistan Hükümeti’nin  Kosova Daire Direktörü Marko Djuric’in, Kosova’da tutuklanmasıyla iki ülke arasındaki ilişkiler bir hayli gerilmişti. Ancak Cumhurbaşkanı
Vucic’in bu açıklamalarına bakılırsa, bu krizi en hafif ve doğru şekilde atlatmaya, barış sürecini korumaya çalışıyorlar. Vucic’in donmuş ihtilafa sıcak bakmadığını ve gerekenin bu olmadığını açıklaması da çok anlamlı. Vucic bu açıklamasıyla bir çözüm için kararlı olduklarını ve diyaloğa devam edileceğini anlatmış oluyor.

Nur İNAN
o-Staj 2018 BALKAM Stajyeri

Kaynakça:

Makedonya, Rus Diplomatı Sınır Dışı Ediyor

Makedonya Dışişleri Bakanı, Üsküp’ün isimsiz bir Rus diplomatı ihlal etme kararının gizli bilgiler edinmeye çalışmasına ve İngiltere ile dayanışma eylemine dayandığını açıkladı.
4 Mart’ta İngiltere’de eski Ajan Sergey Skripal ve kızı Yuliya Skripal’ın zehirlenmesinden sonra Rus diplomatlarını sınır dışı etme kararı alan İngiltere’yi birçok Avrupa Birliği ülkesi ve ABD takip etmişti. Bu olaydan sonra, İngiltere, artık Rusya’nın yaptıklarını görmezden gelmeyeceklerini açıklamıştı. Bu olayı takiben Makedonya’da, iç güvenlik nedenleri ve İngiltere ile dayanışma eylemleri kapsamında adı açıklanmayan Rus diplomatın sınır dışı edildiğini açıkladı. Makedonya Dışişleri Bakanı Nikola Dimitrov, kararın dikkatli bir müzakere ve analizden sonra yapıldığını söyledi. Kararın alınmasında ilk nedenin uluslararası olarak müttefiklerimizin istediği dayanışma ile gerçekleştiğini söyledi. Diğer nedenin ise, diplomatın gizli bilgi almaya çalışarak iç güvenliklerini tehlikeye attığı yönünde olduğunu açıkladı.

Makedonya Cumhurbaşkanı Gjorge İvanov ise, olayın gerçekleri konusunda ikna olmadığını, sürgün etme kararının aceleye getirildiğini açıklayarak, Makedonya’nın stratejik çıkarlarına zarar verebilecek hızla kararlardan kaçınılması gerektiğini dile getirdi.

Balkan ülkeleri de İngiltere’nin almış olduğu bu kararı müttefiklerimiz ile dayanışma eylemi kapsamında takip edeceklerine dair açıklamalarda bulundular. Karadağ, hükümetin ne karar vereceğinin tam kesin olmadığını, ancak AB politikasını takip etmek ve NATO üyeleri ile dayanışma içerisinden olmak zorundadır açıklamasında bulundu.
Bulgaristan ise, şu an için bir sınır dışı kararı almadığını belirtti. Bosna Dışişleri Bakanı İgor Crnadak ise diplomatlara sınır dışı edilme gibi faaliyetlerde bulunmayacaklarını açıkladılar.

Ebru ÖZTÜRK
o-Staj 2018 BALKAM Stajyeri

Kaynak:

Kosova’ da Gülen Operasyonu

Türkiye’ nin resmi istihbarat teşkilatı MİT, Kosova’ da ki güvenlik güçlerinin de desteğini alarak terör örgütü Gülen yapılanmasına üye oldukları düşünülen 6 Türk vatandaşı için operasyon düzenledi. Kosova’ da bulunan ve Gülen yapılanmasına üye olduğu düşünülen 6 kişi yakalandıktan sonra özel bir uçakla Türkiye’ ye dönüldü. Kosova Başbakanı Ramush Haradinaj’ ın Facebook üzerinden yaptığı açıklamaya göre, Kosova İstihbarat Teşkilatı (KIA) tarafından Kosova Polisi ile iş birliği yapıldığını söyledi.

Türkiye’ ye geldikten sonra, altı kişi adli makamlara teslim edildi. Bu kişilerin hem Türkiye’ den kaçmak isteyen diğer örgüt üyelerine hem de Gülen’in Balkanlar’da ki faaliyetlerini yürütülmesine olanak sağladığı açıklandı. Bu kişilere ek olarak Osman Karakaya, adlı bir kişinin daha Türkiye’ ye getirildiği de öğrenildi. Kosova Başbakanı olarak, Haradinaj teröristlerin sınır dışı edilmesi konusunda bilgilendirilmediğini söyledi ve bu konu için anayasal ve yasal işlemlerin yapılacağını da belirtti ve bu gibi durumlarda iletişim halinde olunması gerektiğini vurguladı. Kosova İçişleri Bakanı,altı kişinin oturma izinlerinin iptal edildiğini açıkladı. Alınan diğer bir bilgiye göre ise, bu kişilerin ikametgah izni zaten yoktu ve bu gerekçenin de tutuklanma ihtimallerini arttırdığı öğrenildi. Kosova makamları, bu kişilerin Başkenti Priştina’ da ki Gülen yapılanması ile bağlantılı olan Mehmet Akif Koleji’nde çalışan öğretmenler olduğunu söyledi. Kolej Müdürü Nazmi Ulus ise, 2022’ ye kadar ikametgah izinlerinin olduğunu söyledi.

Sabah saatlerinde okula giderken gözaltına alınan öğretmenlerin, avukatlarıyla görüşemedikleri ve avukatlarında polisten bilgi alamadıkları öğrenildi. Avukatlardan biri yaptığı açıklamada, herhangi bir mahkeme kararı olmaksızın müvekkillerinin Türkiye’ ye iade edilmesinin endişe verici olduğu kanaatindeler.
Üst düzey bir Kosovalı yetkilinin yaptığı açıklama da ise, Türkiye’ den Gülen okullarının kapatılmasına yönelik muazzam bir baskı görüyoruz ama kapatmayı düşünmüyoruz dendiği öğrenildi. Meclis Sözcüsü Kadri Veseli, Karadağ’ ın demokratik bir devlet olduğunu ve yabancı uyruklu kişilerin temelsiz şüphelere bağlı kalınarak tutuklanmasının Kosova’ nın temsil ettiği Avrupalı değerleri yansıtmadığını söyledi.

Kosova güvenlik birimleri ve MİT’ in iş birliği ile gerçekleşen bu operasyon Kosova-Türkiye dostluğunu iyi yönde etkileyecek olduğu çok açık olmakla birlikte Kosova yetkililerinin açıklamalarına bakılırsa, Türkiye’ den Gülen okullarının kapatılmasına yönelik baskı ise çok olumlu karşılanmıyor ve Türkiye’ nin istekleri de bu nedenle olumsuz yanıtlanmaktadır. Türkiye’ nin, 2016 yılında darbe tehlikesi atlatması ise bu istekleri haklı hale getirebilmektedir.

Ecenaz TERZİ
o-Staj 2018 BALKAM Stajyeri

Zeybekci, Moritanyalı Bakan Mouknass ile Görüştü

Zeybekci, Bakanlıkta Moritanya Ticaret Sanayi ve Turizm Bakanı Naha Mint Hamdi Ould Mouknass ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Mouknass’ı Türkiye’de görmekten duyduğu mutluluğu dile getiren Zeybekci, Aralık 2017’de yaptığı Moritanya ziyaretinde gösterilen ilgi ve samimiyetten dolayı teşekkür etti.

Zeybekci, söz konusu ziyarette görüşülen konuların neredeyse tamamının olumlu yönde ilerlediğini söyledi. Görüşmenin ardından imzalanan Moritanya ile Tercihli Ticaret Anlaşması’na ilişkin ön iyi niyet protokolünün önemine değinen Zeybekci, “Tercihli Ticaret Anlaşması ile Moritanya’nın avantajlı üstünlükleri olan ürün gruplarının Türkiye’ye çok daha fazla gelmesini ve Türk yatırımcıların, Moritanya’daki yatırımlarını artırmaya yönelik katkıda bulunmasını amaçlıyoruz. Diğer alanlarda da arkadaşlarımızın görüşmeleri hızla devam ediyor, onları da en kısa sürede sonuçlandırmayı ümit ediyorum.” diye konuştu.

Moritanya Ticaret Sanayi ve Turizm Bakanı Mouknass da Ankara’da bulunmaktan memnuniyet duyduğunu bildirdi. Türkiye ve Moritanya arasındaki ilişkilerin çok eskiye dayandığını anımsatan Mouknass, geçen yıl Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Bakan Zeybekci’nin ziyaretlerinin ardından iki ülke arasındaki bağların çok daha güçlendiğini dile getirdi. Bu doğrultuda iki ülke devleti ve halklarının beklentilerini net olarak görebildiklerine işaret eden Mouknass, şunları kaydetti:

“Bakan olarak bize de burada düşen, gayretlerimizi daha da çoğaltarak, daha somut ve net neticeler ortaya koyabilmektir. Bugün imzalanacak iyi niyet anlaşmasıyla şu ana kadar yaptıklarımıza ilaveten bir adım daha atmış oluyoruz ama bütün bunlar da yeterli değil. Tabii ki görüşülecek ve neticelendirilecek çok daha fazla konular mevcut.”

Mouknass, Türkiye’deki farklı bakanlıklarla görüşülmüş, imzaya hazır 3 konunun bulunduğuna dikkati çekerek, iş birliğine hazır olduklarını söyledi.

Ortak tarihi ve kültürel bağlarımızın olduğu Moritanya’nın kurucu Cumhurbaşkanı Mokhtar Ould Daddah’ın 1974 yılında ülkemizi ziyaretinden sonra iki ülke arasında 2008 yılına kadar kaydadeğer bir gelişme yaşanmamıştır. Dışişleri Bakanı olduğu dönemde Sayın Ali Babacan, 8-9 Mart 2008 tarihlerinde Moritanya’yı ziyaret etmiştir. Bu, iki ülke arasında üst düzeydeki ilk ziyareti teşkil etmektedir. Bilahare Cumhurbaşkanı Aziz’in 2010 yılında ülkemizi ziyareti ve sonrasında karşılıklı olarak Büyükelçiliklerin açılması ikili ilişkilere büyük bir ivme kazandırmıştır.

İlk ziyaret olması bakımından özel bir öneme sahip olan ve 5-7 Nisan 2016 tarihlerinde gerçekleştirilen Orman ve Su İşleri Bakanımız Sayın Veysel Eroğlu’nun ziyareti sırasında 3 ayrı anlaşma imzalanmış ve birçok ortak proje ve hibe programı gerçekleştirilmiştir. Son olarak, Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat Zeybekci 20 Aralık 2017 tarihinde Nuakşot’a bir çalışma ziyareti gerçekleştirmiştir.

Mustafa Nedim CAN
o-Staj 2018 AFRAM Stajyeri

Kaynakça:

Yıldırım – Zvizdic Ortak Basın Toplantısı

Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım, Bosna Hersek Bakanlar Konseyi Başkanı Denis Zvizdic ile Bosna Hersek Parlamentosunda gerçekleştirilen baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Başbakan Yıldırım, Avrupa’nın ve Ortadoğu’nun güvenliğinin Balkanlar’ın istikrar ve güvenliğine bağlı olduğunu ve burada ki barış ortamının bozulmaması adına bölgede ki ülkelere büyük sorumlulukların düştüğünün altını çizdi.Türkiye’nin başta, Bosna Hersek olmak üzere tüm ülkelerle iyi ilişkiler kurma çabası içerisinde olduğunu aktaran Yıldırım, Bosna Hersek’te bulunmaktan dolayı son derece memnun olduğunu dile getirdi. Yıldırım, Balkanlar’da huzurun kalıcı olarak devam etmesi adına, Türkiye’nin Bosna Hersek ve diğer Balkan ülkeleriyle ilişkilerinin gelişmesinin önemine dikkat çekerken, Türkiye ve Bosna Hersek’in uzun süredir buna yönelik karşılıklı adımlar attığını belirtti.Başbakan Yıldırım konuşmasın ekonomi ve diğer alanlara ilişkin konuları değerlendirerek devam etti. Geçmişte bölgede yaşanan acıların bir daha yaşanmaması adına, Bosna Hersek’in NATO üyelik sürecini desteklediklerini aktaran Yıldırım, Türkiye’nin her daim Bosna Hersek’le beraber olacağını yineledi. Daha sonra, bölgesel ve iki ülke arasındaki iş birliğine değinen Yıldırım; enerji, ulaştırma, ticaret, tarım ve turizm alanlarında ki iş birliği seviyesinin iyi bir seviyede olduğunu ve bunu artıracak potansiyelin mevcut olduğunu ifade etti. Binali Yıldırım, Bosna Hersek’te ki Türk yatırımcıların sayısını arttırma arzusunda olduklarını söylerken, her yatırımın yeni bir istihdam oluşturduğuna dikkat çekti. İki ülke arasındaki ithalat ihracata da değinen Yıldırım, mevcut ticaret rakamının 617 milyar dolar olduğunu ancak hedeflenen rakamın 1 milyar doların üzerinde olduğunu belirtti.Yıldırım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da ilerleyen aylarda Bosna Hersek’e ziyarette bulunacağını ve ziyaret vesilesiyle başta serbest ticaret anlaşması olmak üzere yaklaşık 10 farklı alanda anlaşma imzalanacağını aktardı.

İki ülkenin son derece olumlu ilişkiler içerisinde olduğunu biliyoruz. Nitekim Başbakan Binali Yıldırım’ın açıklamalarının son derece olumlu olduğunu söyleyebiliriz.Türkiye’nin,, özellikle Müslüman ağırlıklı bir yapıya sahip olmasından ötürü Bosna Hersek’e kuruluşundan bu yana farklı gözle baktığını söyleyebiliriz. Bulunduğu coğrafya ve bilhassa etnik yapısından dolayı büyük bir savaş hatta soykırıma sahne olmuş Bosna Hersek’in, gelecekte bir daha böyle durumlar yaşamaması adına hem bölgesel hem de küresel olarak entegrasyon çabası içinde olduğu aşikardır.Türkiye’de bu sürece en çok destek veren ülke konumundadır. Türkiye’nin NATO ve AB üyelik sürecinde Bosna Hersek’e verdiği destek aslında bu ülkeyi ne kadar önemsediğini göstermektedir.

Osmanlı mirası olan Bosna Hersek’in kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegovic’in hayatını kaybetmeden kısa bir zaman önce Recep Tayyip Erdoğan’a söylediği, “Bosna size emanet” sözünden de anlaşılacağı üzere, Bosna Hersek ve Türkiye; kültürü, tarihi ve kaderleri itibariyle kardeş ülkeler olarak anılmaktadır.

Cihan Duman
O-Staj 2018 BALKAM Stajyeri

Kaynakça:

Yunanistan’dan Türkiye Sınırına 7 Bin Asker

Yunanistan’da siyasetçilerin pervasız açıklamaları devam ediyor. Büyük bir ekonomik kriz içindeki ülkede iktidarı oluşturan koalisyon üyeleri kendilerini sağlama almak için Türkiye’ye karşı ciddiyetten uzak açıklamalar yapıyor. Kardak adalarına şov yapmak için gitmeye çalışıp Türk savaş gemisini görünce uzaktan çiçek atmakla yetinen Yunan Savunma Bakanı  Panos Kammenos her geçen gün artan sertlikle konuşuyor.

Ege’de askeri tatbikat yapan Yunan askerlerine seslenen Yunan Savunma Bakanı, Türkiye’den ‘tahrik eden düşman’ diye söz etti. Kammenos, Ege’deki Yunan adalarına ek 3500 asker gönderdiğini, Türkiye ile Meriç Nehri’nin çizdiği kara sınırına da gelecek günlerde ek 3500 asker göndereceğini duyurdu.

Kammenos, son zamanlarda Türk savaş gemilerinin Yunan deniz sahasını ihlâl eylemlerini yüzde 450 oranında, Türk savaş uçaklarının Yunan hava sahasını ihlâl eylemlerinin ise yüzde 48 oranında arttığı söyledi.

Yunan savaş uçaklarının Türk savaş uçaklarını püskürtürken ölümcül kaza tehlikeleriyle karşı karşıya kaldığını söyleyen Bakan Kammenos, koruduğumuz sınırlar yalnız Yunan egemenlik sınırları değil, aynı zamanda Avrupa Birliği’nin egemenlik sınırlarıdır. Biz bu nedenle her bir ihlal olayını hem AB’ne hem de NATO’ya anında bildiriyoruz dedi.

Gözde Nur Meral
o-Staj 2018 AÇAM Stajyeri

Kaynakça: