Home Blog Page 125

Gazze’de ‘Büyük Dönüş Yürüyüşü’ Eylemi

İsrail ablukası altında 2006 yılından beri Gazze’de büyük bir insani krizle yüzleşen binlerce Filistinli, 30 Mart’tan bugüne dek, ‘’Büyük Dönüş Yürüyüşü’nü” sürdürüyor.

6 hafta sürmesi planlanan yürüyüşün, içinde bulunulan 4. haftasına kadar 36 kişi hayatını kaybetti ve 3500’den fazla Filistinli yaralandı.

“Şehitler ve Esirler Cuması” olarak da bilinen yürüyüş gösterilerinin amacı, Filistinlilere yönelik İsrail ablukasının kaldırılmasını ve İsrail’in gasp ettiği topraklarına geri dönüş haklarının verilmesini talep etmek olarak belirlenmiştir.

İsrail, 30 Mart 1976’da ülkenin kuzeyindeki Celile Bölgesi’nde yaşayan İsrail vatandaşı Filistinlilere ait binlerce dönüm araziye el koymuştu. Filistin halkının bu gaspı protesto etmek için genel grev ve gösteriler düzenlemesi üzerine İsrail polisi gösterilere katılan Filistinlilere ateş açarak 6 kişiyi şehit etti, çok sayıda kişiyi yaraladı. “Toprak Günü” olarak anılan bu olay, İsrail ile Filistin arasındaki çatışmanın kaynağı olan toprak konusunda Filistinlilerin gösterdiği direnişin simgesi olarak görülüyor.

 Gösterilerin Toprak Günü’nün 42. yıl dönümü olan 30 Mart’ta başlaması rastlantı değildir. Tüm protesto ve gösterilere rağmen, yarım asırdan fazladır çözülemeyen Filistin meselesi oluşturduğu kaos ortamıyla çıkmaza sürüklenmektedir.

Aybala LALE

o-Staj 2018 ORTAM Stajyeri

Kaynakça:

Esad, Fransa’nın Verdiği Onur Nişanını İade Etti

            Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın, Fransa’nın iade edilmesi için harekete geçtiği ülkenin en yüksek dereceli nişanını, kendi isteğiyle geri verdiği bildirildi.Esad, 2001 yılında, Fransa’nın o dönem ki Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın kendisine takdim ettiği onur nişanını Paris’e geri gönderdi. Fransa’nın en yüksek devlet nişanının beş seviyesi bulunuyor. Esad’a takdim edilen “Büyük Haç” şeklindeki en yüksek seviyedeki nişanın, Suriye’de, Fransa’yı temsil eden Romanya Büyükelçiliği üzerinden Paris’e iade edildiği bildirildi.

            Bakanlık kararın, Fransa’nın 14 Nisan’da Suriye hükümetine ait hedeflere yapılan saldırıya katılması nedeniyle alındığını vurgulayarak, ABD’nin emirlerini takip eden bir ülkenin nişanını elde tutmanın Suriye’yi onurlandırmadığı ifade edildi. Esad’ın ofisinden yapılan açıklamada da “Kolonyalizm ve kölelik dönemi sona erdi. 7 yıldır terörizmle mücadele eden Suriye Ordusu tarafından desteklenen Suriyeliler, çocukça ve umursamaz politikalarla terörize edilemeyecek.” ifadelerine yer verildi.

            Bu hamle, Suriye’nin içerde ve dışarda rejimin Rusya ve İran desteğiyle birlikte güçlendiğini ve gerçek olmayan kimyasal saldırı bahanesi ile ABD, İngiltere ve Fransa’nın saldırmasına karşılık olarak verilen bir cevap niteliği taşımaktadır.

 

Kerem AYSU
o-Staj 2018 ORTAM Stajyeri

Kaynakça:

 

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg Türkiye’ de

ABD, Fransa ve İngiltere’nin Suriye’ye yaptığı operasyondan sonra, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg Türkiye’ye geldi. Stoltenberg, Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli ile görüştü. Bakan Canikli görüşme sonrası , “Görüşmede; terörle mücadelede iş birliği, Suriye’de  kalıcı barışın sağlanması, bölgenin terörden temizlenmesi, rejime yönelik son  operasyon, hava ve füze savunma sistemleri, haziran ayında yapılacak NATO Savunma  Bakanları Toplantısı’nın gündemine yönelik konuları değerlendirdik.” ifadelerini  kullandı.

Milli Savunma Bakanlığındaki görüşmenin ardından, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşen Genel Sekreter, Ankara’ da ortak basın açıklaması yaptı. Açıklamada, ‘‘ NATO, sizinle dayanışma içindedir. Yanınızdadır.’’ derken Çavuşoğlu, ‘‘ Stoltenberg’ in Türkiye’ ye verdiği destek takdire şayandır.’’ ifadelerini kullandı. Çavuşoğlu ayrıca, Fransa Cumhurbaşkanının Türkiye ve Rusya açıklaması ile ilgili, ‘‘ Bir Cumhurbaşkanına yakışır açıklama bekliyoruz.’’ ifadelerini ekledi.

 

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg dün (15.04.2018)  yaptığı açıklamada, NATO’nun destek için Türkiye’de ciddi bir mevcudiyeti olduğuna dikkati çekerek “Tüm müttefiklere Türkiye’ye daha fazla destek sağlamaları konusunda çağrıda bulunuyorum.” demişti. Görünen odur ki, uluslararası kamuoyu ve yönetim yapısı, Türkiye olmadan Ortadoğu ya da Suriye sorununu çözmenin imkansız olduğunu anlamış durumda.

 

Cumhurbaşkanı ile basına kapalı olarak bir araya gelen Stoltenberg, Türkiye- NATO ilişkileri ile bölgesel Suriye gelişmelerini ele alıp NATO ülkelerinin terörün her türüne karşı dayanışma ve karalılıkla mücadele etmenin önemini vurguladı.   

A.Mert İZMİR

o-Staj 2018 ORTAM Stajyeri

 

 

KAYNAKÇA:

 

<http://www.milliyet.com.tr/son-dakika-nato-genel-sekreteri-siyaset-2648911/>, Erişim: 16 Nisan 2018

  • Anonim, (2018) NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg Türkiye’ de,

<https://tr.sputniknews.com/turkiye/20180416103304465-nato-genel-sekreteri-turkiyeziyaret>, Erişim: 16 Nisan 2018

 

 

Kolombiya, UNASUR Üyeliğini Askıya Aldı

Kolombiya ve diğer beş Latin Amerika ülkesi cumhurbaşkanlığı seçimleri ardından, Güney Amerika Uluslar Topluluğu olan UNASUR üyeliğini askıya aldı.

Birlik, bölgesel entegrasyonu desteklemek ve ABD’nin Latin Amerika’da ki etkisini azaltmak için 2008’de kuruldu.

Birlikte geçici olarak görev yapan Bolivya’nın Dışişleri Bakanı Fernando Huanacuni’ye gönderdiği notada, altı ülkenin, sistemin düzgün işleyişini garanti eden somut sonuçlar görene kadar üyeliğini askıya aldığını söylediğini belirtti.

UNASUR, Ocak 2017’den bu yana üye ülkeler arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle bir genel sekretere sahip değildir. Birliğin son genel sekreteri eski Kolombiya Cumhurbaşkanı Ernesto Samper oldu. Karar almayı sağlayan bir liderin eksikliği, UNASUR ülkeleri arasında tek bir beden olmayı engellemiştir.

Bölgesel bölünmenin içerisinde olan ve barış sürecinde ikilem yaşayan Kolombiya’ da ülkeler arasındaki derin bölünmeler sonucu UNASUR’un etkisizliğine vurgu yaptı.

UNASUR’a bağlı 12 ülke bulunmakla birlikte, Kolombiya, Arjantin, Şili, Brezilya, Paraguay ve Peru üyelikliğini askıya almıştır. Birliğe üyelikte kalan Bolivya’nın Dışişleri Bakanı devlet basınına verdiği demeçte, krizi çözmek için acil bir toplantı düzenleyeceğini söyledi.

 

Merve ÜN

o-Staj 2018 LATAM Stajyeri

KAYNAKÇA :

 

 

 

Cezaevi İsyanı 5 Ölü ve 7 Yaralıyla Sonuçlandı

     Bragança Cezaevi’nden kaçma girişiminden sonra, 16 Nisan sabahı askeri polis tarafından beş tutuklu öldürüldü. Yedi kişi yaralandı. Bu, iki hafta içinde Pará eyaletindeki hapishanelerde ki ikinci isyan. İsyan, kahvaltı saatinde başladı. Bunun nedenleri, hapishanenin aşırı kalabalıklaşması ve duruşmaların adaletle ertelenmesiydi. Söz konusu birim, 315 kişiyi gözaltında tutuyor ve maksimum kapasitesi 122. Tutuklular, pazartesi günü isyandan sonra, Bragança’da bir hapishaneden kaçtı. Yedi kişi yaralandı.

CRRB’nin raporuna göre, (Centro de Recuperação Regional de Bragança) (Bragança Bölgesel İyileşme Merkezi) sekiz tutukludan beşi Askeri Polis tarafından zulüm gördükten sonra öldürüldü. Susipe (Pará Cezaevi Sisteminin Başkomutanı) yaralıların varlığını doğruladı, ancak bunu sadece tanımlama süreci bitince telaffuz edeceğini söyledi. CRRB’de ki isyan sabah saat 6:30’ da başladı. Gerekçeler hapishanenin aşırı kalabalık olması ve duruşmaların adaletle geciktirilmesi oldu. Gözaltındaki kişilerle müzakereler saat 10.30’da bitirildi. Ardından, isyanı sona erdirmek için Askeri Polis Birimi’nin bir COE (Companhia de Operações Especiais) (Özel Operasyon Şirketi) ekibi olay yerine intikal etti. Son haftalarda ayaklanma sadece Pará’da gerçekleşmedi.

     Belém Metropol Bölgesi’nde Santa Izabel do Pará Kompleksi’nde ki Pará Kurtarma Merkezi’nden toplu bir kaçış girişiminde, 10 Nisan günü öğleden sonra en az 22 kişi ölmüştü. Ayrıca, aşırı kalabalık olan cezaevi, CNJ’nin (Conselho Nacional de Justiça) (Ulusal Adalet Konseyi) dış denetimi tarafından savunmasız olarak sınıflandırıldı. Bu yıl şubat ayında yayınlanan bir raporda, Konsey, kitlesel kaçışların tekrarlandığını, bir takım zayıflıklara dikkat çektiğini ve harekete geçtiğine dikkat çekti.

Gamze BOZKURT   

o-Staj 2018 LATAM Stajyeri

 

 

 

 

Kaynakça:

 

 

 

 

 

AB, Venezuela’yı Yaptırım Uygulamakla Tehdit Etti

AB, Nicolas Maduro hükümetini 20 Mayıs’ta “özgür, şeffaf ve güvenilir bir seçim” yapmaya çağırdı.

          AB, 19 Nisan günü yaptığı açıklamada, 20 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin gelişimini dikkatle izleyeceğini ve demokrasinin zarar görmesi halinde ise Venezuela’ya yaptırım uygulayacağını bildirdi.

          AB Dış İşleri Sorumlusu Federica Mogherini, “Avrupa Birliği, seçim sürecini ve ilgili gelişmeleri yakından izleyecek ve demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü ve ülkede insan haklarının durumunu zayıflatmaya devam edebilecek herhangi bir karar veya eyleme karşı uygun önlemler alarak tepki vermeye hazır.” ifadelerini kullandı.

          Ayrıca Mogherini, tüm partilerin, ülkedeki adil seçimlere katılmasına izin verilmesi gerektiğini de belirtti.

          Venezuela Dışişleri Bakanlığı da buna yanıt olarak, “Avrupa Birliği ve üye devletleri, ABD hükümetinin görüşlerine üzücü bir şekilde bağlılık gösteriyor.” ifadesini kullandı.

          Bilindiği üzere, ekonomik olarak mücadele eden ve sık sık siyasi protestolara maruz kalan Venezuela, 20 Mayıs’ta cumhurbaşkanlığı ve yasama seçimlerini yapmaya hazırlanıyor. Ancak ana muhalefet koalisyonu seçimleri boykot ediyor ve ülkenin en popüler iki muhalefet lideri, adaylıktan men edildi.

 

Eralp Cemal PASİN

o-Staj 2018 LATAM Stajyeri

KAYNAKÇA:

Etiyopya’da Kabine Değişikliği

Etiyopya’da ay başında göreve başlayan Başbakan Abiy Ahmed, 16 bakanlıkta değişiklik yaptı.

Etiyopya’da ay başında göreve başlayan Başbakan Abiy Ahmed, kabinede geniş çaplı değişikliğe gitti.

Ahmed, Etiyopya Halkların Temsilcileri Meclisinde yapılan oturumda yeni kabineyi açıklarken, aday gösterilen isimler mecliste oy çokluğuyla kabul edildi.

Yeni Bakanlar Kurulunda, 6 bakan yer değiştirerek yeni bakanlıklara atanırken, 10 yeni isim ise bakan koltuğuna oturdu.

Hükümet Sözcülüğüne Ahmed Shide atanırken, Adalet Bakanlığına Berhanu Tsegaye, Ticaret Bakanlığına Melaku Alebel, Sağlık Bakanlığına Amir Aman, Tarım Bakanlığına Shiferaw Shigute, Savunma Bakanlığına ise Motuma Mekassa getirildi.

Eski Kültür ve Turizm Bakanı Hirut Woldemariam Çalışma ve Sosyal İşler Bakanı, eski Savunma Bakanı Siraj Fegessa ise Ulaştırma Bakanı oldu.

Dışişleri Bakanı Workneh Gebeyehu ise değişmeyen isimler arasında yer aldı.

Halkın değişim çağrıları sonrası görevi devralan Ahmed ülkede yargı, güvenlik, ekonomi ve sosyal alanlarda reform sözü vermiş, ülkenin farklı bölgelerinde halkla bir araya gelerek beklentileri dinlemişti.

Son 27 yıldır ülkeyi yöneten Etiyopya Halkları Devrimci Demokratik Cephesi (EPRDF) iktidarında ilk kez Oromolu bir ismin başbakan olması ülkedeki gergin siyasi atmosferi büyük ölçüde yumuşatırken, Ahmed’in seçilmesiyle Oromiya ve Amhara eyaletlerinde son üç yıldır süren eylemler de son bulmuştu.

 

Mustafa Nedim CAN

o-Staj 2018 AFRAM Stajyeri

Kaynakça:

 

 

Bulgaristan Başbakanı Borisov’dan Kosova ve Sırbistan’a Sorunlarınızı Çözün Çağrısı

Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, Sırbistan ile anlaşma imzalanmadıkça Kosova’nın Avrupa Birliği ile bütünleşmesinin söz konusu olamayacağını belirtti.

Resmi ziyaretleri kapsamında, Kosova’ya gelen ve AB’nin dönem başkanlığını yürüten Bulgaristan Başbakanı Borisov, Cumhurbaşkanı Hashim Thaçi ile bir araya geldi. Görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısı ile açıklamalarda bulunan Başbakan Borisov, Kosova ve Sırbistan’a sorunlarını çözmeleri çağrısında bulundu.

Borisov, “Kosova ile Sırbistan aralarında ne kadar yakınlık kurarsalar, o kadar da AB ile entegrasyon süreçlerine yakın olacaklardır.” dedi. Bulgaristan’ın, AB’nin genişlemesinin en büyük destekçisi olmaya devam ettiğini dile getiren Thaçi, Bulgaristan’ın, ülkesi ve bölge ile yakınlığı ve birçok ortak yönü bulunduğunu açıkladı.

 Gelecek ay düzenlenecek Sofya Zirvesi’nin AB ve Batı Balkanlar arasında eşsiz bir fırsat olduğunu söyleyen Thaçi, şunları kaydetti: “Bu, bölgesel anlaşmazlıkların aşılması anlamına da geliyor. Burada, AB arabuluculuğunda Sırbistan ile ilişkilerimizin normalleşmesi yönündeki kararlılığımızı ifade ettim. Kosova sadece Sırbistan ile diyaloğu devam ettirmek istemiyor. Bunu, Kosova, Sırbistan ve bölge için iyi komşuluk, uzlaşı ve barış yönünde özgün bir sürece dönüştürmek istiyor.”dedi.

Borisov, “Sırbistan ile anlaşma imzalanmadığı sürece ne Kosova ne de Belgrad AB’ye katılamayacaktır. Bu, kilit bir öneme sahip çünkü AB, sizin tarihi ve coğrafi sorunlarınızı transfer edip başbakan veya cumhurbaşkanlarınızın anlaşmazlıklarını Avrupa Konseyinde de devam ettirmelerini istemiyor. Bu yüzden, makul bir uzlaşıya varmanız, ileri yürümemiz için bir görevinizdir.” değerlendirmesinde bulundu.

Gözde Nur MERAL

o-Staj 2018 AÇAM Stajyeri

 

 

Kaynakça:

 

                                                                                                                

 

 

 

 

 

 

 

AB Yolunda Arnavutluk ve Makedonya

17 Nisan günü Fransa’nın Strazburg kentinde, Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu toplandı. Toplantıda; Suriye meselesi, Türkiye tarafından tutuklanan Yunan askerlerin durumu, Batı Balkan ülkelerinin AB üyeliği gibi birçok gündem konusuna değinildi.

Avrupa Birliği (AB) Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Strazburg’da devam eden Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu çerçevesinde, AB’nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Johannes Hahn ile basın toplantısı düzenledi.

Federica Mogherini, basın toplantısında “Bugün Komisyon, Arnavutluk ve Makedonya ile üyelik müzakerelerinin başlatılmasını Konseye önermiştir.” açıklamasını yaptı. Aynı zamanda, Batı Balkanlara dair Sırbistan ve Karadağ müzakerelerinin olumlu gelişmeler gösterdiğini, Bosna-Hersek, Kosova, Makedonya, Arnavutluk devletlerinin AB adaylığı süreci devam ederken, Bosna-Hersek’in başvurusunun da değerlendirmeye alındığını hatırlattı.

Yüksek Temsilci Federica Mogherini, Avrupa Parlamentosu Genel Kurul toplantısının ardından Tiran, Üsküp, Podgoritza ve Belgrad’ı ziyaret ederek liderler ile yakın temaslar kurdu. Batı Balkan ülkelerinin AB üyeliği konusuna dair,”Birçok kez söylediğimiz gibi, Batı Balkanlar Avrupa’dır ve gelecekte de bizim güçlü ve birleşik Avrupa’mızın bir parçası olarak kalacaklarıdır. Bu bir çıkarlar ve sorumluluklar paylaşımı konusudur.” ifadelerini kullandı. Balkan turunun ardından, üç yıl içinde imkansız denilen sonuçlara ulaşıldığını söyleyerek sürecin olumlu yönde ilerlediğinin sinyallerini verdi.

Mogherini’nin basın toplantısını birlikte düzenlediği, AB’nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Hahn ise, Komisyonun önerisinden sonra üyelik müzakerelerinin başlatılması için AB üyesi devletlerin onayının şart olduğunun altını çizdi ve kendi ülkesi olan Avusturya’da halkın büyük bir kısmının buna olumsuz baktığını bildirdi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da genel kurulda yaptığı konuşmasında, AB’nin Balkanlar’da genişlemesine hazır olmadığı mesajını verdi.

Mogherini Genel Kurul’un ardından Arnavutluk’un başkenti Tiran’a geçti. Başbakan Edi Rama ile görüşen temsilci verdikleri basın toplantısında, ‘’ AB’nin Batı Balkanlardaki genişleme politikası, Avrupa entegrasyon projesinin DNA’sı olan uzlaşı ve barışa dönüyor. Bölgedeki diğer ortaklarla ilişkileri geliştirme yönünde Arnavutluk kararlılık ve iyi irade gösteriyor. AB’de dış politika ve güvenlik söz konusu olduğunda Arnavutluk bizimle yüzde 100 aynı çizgide olan bir ülkedir.” açıklamasını yaptı.

Makedonya’nın Başkenti Üsküp’te de Başbakan Zoran Zaev ile görüşmesinin ardından açıklama yapan Mogherini, Makedonya’nın gösterdiği gelişmenin hükümetin, cumhurbaşkanın, meclisin, muhalefetin ve vatandaşların ortak başarısı olduğunu söyledi ancak ülkenin yanlış yola döndüğü sürece halen bir riskin olduğunu da belirtti.

Yapıcı ifadeleriyle Batı Balkanları değerlendiren Yüksek Temsilci Mogherini, ilerleme kaydeden tüm Balkan ülkeleri için AB yolunda bir ışık yakmış oldu. Bu yolda Batı Balkan devletleri de AB Komisyonu tarafından verilen şartları adım adım gerçekleştirmeye devam ediyor. Bu ilerleme ile bazı Batı Balkan devletleri 2025’i beklemeden AB üyesi olmaya hak kazanabilir.

 

 

Simge ŞAHİN

o-Staj 2018 BALKAM Stajyeri

 

 

Kaynakça:

Afrika Birliği, Suriye Müdahalesinde Somut Delil Şartını Hatırlattı

Afrika Birliği, Suriye’de kimyasal silah kullanılmasına karşı oldukları ve aynı zamanda yapılan müdahalenin de yetkin, bağımsız ve güvenilir bir oluşum tarafından toplanan “somut delillere dayanarak” yapılmasının gerektiğini açıkladı.

 

Afrika Birliği, Suriye’de kimyasal silah kullanıma karşı yapılan herhangi bir müdahalenin “yadsınamaz deliller temelinde” olması gerektiğini belirtti.

Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Musa Faki Muhammed, yaptığı yazılı açıklamada, Birliğin Suriye’deki gelişmeleri endişeyle takip ettiği ve her türlü kimyasal silah ve uluslararası hukuk tarafından yasaklanan diğer silahların kullanımını güçlü şekilde kınadığı ifade edildi.

Bu tür silahların kullanımına yönelik herhangi bir girişimin yetkin, bağımsız ve güvenilir bir oluşum tarafından toplanan “somut delillere dayanarak” yapılmasının gerektiği vurgulanan açıklamada, Afrika’nın BM Güvenlik Konseyinden özellikle de daimi temsilcilerden farklılıkları kenara koymalarını beklediği kaydedildi.

Açıklamada, Suriye halkının çok uzun süredir acılar çektiği ve bu güç durum karşısında gerçekleştirilecek tek mantıklı eylem planının ise Suriye halkının çıkarları temelinde kalıcı bir siyasi çözüm bulmak için uluslararası çabaların kuvvetlendirilmesi olacağı belirtildi.

 

Gürkan ŞENTÜRK

O-staj 2018 AFRAM Stajyeri

Kaynakça: