Home Blog Page 110

Çinliler Afrika’ya Göz Dikti

0

Çinli akıllı telefon üreticileri, sektörün zirvesinde bulunan Samsung’u sıkıştırmaya devam ediyor. Asya, Amerika, Avrupa derken şimdi de sıra Afrika pazarına geldi. 

Bilindiği üzere akıllı telefon pazarında muazzam bir rekabet mevcut. Özellikle söz konusu Android işletim sistemini kullanan akıllı telefonlar olduğunda bu rekabet daha da acımasız bir hal alıyor. Son yıllarda hızlı bir yükseliş içerisine giren Çinli akıllı telefon üreticileri, pazarın zirvesindeki isim olan Samsung’u adeta her bölgede ablukaya almış durumda.

Bilindiği üzere Çinli akıllı telefon üreticileri özellika Asya pazarında oldukça aktif bir görünüm çiziyor. Avrupa’da da yavaş yavaş ağırlığını koymaya başlayan bu üreticiler, Amerika pazarında ise güç kaybediyor. Malum  süreçte Trump hükümetinin Çinli üreticilere karşı takındığı tavır, bu pazardaki dengeleri değiştirmiş durumda.

Yine de tüm olumsuzluklara rağmen Çinli üreticiler kendilerine yeni bir genişleme alanı bulmuş gibi görünüyor. Keza Canalys tarafından paylaşılan verilere göre Çinli üreticiler Afrika pazarındaki ağırlığını arttırıyor.

Hali hazırda Afrika bölgesinde de yüzde 23’lük pazar payıyla zirvede olan Samsung’u Tecno, Itel, Huawei ve Infinix gibi Çinli akıllı telefon üreticileri takip ediyor. Huawei haricindeki diğer Çinli üreticiler Transsion Holdgins bünyesindeki firmalar. Yani aslında Afrika pazarına asıl hükmeden isim Transsion Holdings diyebiliriz. Muhtemelen bu kuruluşun Afrika’daki payı önümüzdeki yıllarda daha da artacaktır.

Bu durum gösteriyor ki Afrika geniş nüfusuyla birlikte üretici ülkeler tarafından potansiyel bir pazar olarak görülüyor ve birçok dünya devleti tarafından bizzat akla gelen ilk saha olarak görülmeye devam ediyor.

Demet GÖRMEK
o-Staj 2018 AFRAM Stajyeri

Kaynakça:

Senegal: Öğrenciler Grevde

0

15 Mayıs Salı günü, Saint-Louis’deki (UGB) Gaston-Berger Üniversitesi kampüsünde polisle çatışan bir öğrencinin ölümünden sonra, Senegal’de çeşitli şehirlerde şiddetli çatışmalar patlak verdi. Öfke, ülkedeki Bambey ve Ziguinchor gibi diğer üniversitelere hızla yayıldı. Başkent Dakar’da çatışmalar öğrencilerle polis arasında en yoğun olanıydı.

Başkentin ana caddelerinden birine erişimin engellendi. Paletler ve taş bloklardan oluşan derme çatma barikatlarıyla, sopalarla ve demir çubuklarla donanmış yüzlerce göstericiyle buluştu. Birkaç arabaya taş atıldı ve en az bir polis aracı yakıldı, üniversite Cheikh-Anta-Diop kampüsü ise göz yaşartıcı gaz bulutlarıyla kaplıydı.

Saint-Louis öğrencilerinin koordinasyonu “sınırsız grev” sloganını sürdürdü. “Bizim taleplerimiz sadece rektörümüzün ve Crous’un yönetmeninin ayrılışıyla ilgili değildi” açıklamasında bulunuldu. Özel radyo Future Media’da koordinatör yetkili Cheikh Anta Diallo“Grev devam ediyor” dedi.

İkinci olarak grev, bursların ödenmesinin gecikmesi ile ilgili. Gecikmeyi protesto eden UGB öğrencileri, üniversite restoranlarında para ödemeden hizmet almak istedi. Rektör, yetkililere göre huzursuzluğu tetikleyen bu eylemi engellemek için polise başvurmuştu. Yılın başından bu yana, öğrenciler burslarının ödenmesini talep ediyor.

Eğitim kurumlarında öğrencilere yönelik aksaklıkların minimuma indirilmesi uzun vadede ülke durumunu olumlu etkileyecektir. Zorunlu temel hizmet olan eğitimin ön planda bulundurulması kalkınmış bir ülke olmanın başlıca kriterlerinden biridir.

Deniz ÜRESİN
o-Staj 2018 AFRAM Stajyeri

Kaynakça:

BM Genel Sekreteri, Batı Sahra’da “Maksimum Kısıtlama” İstiyor

0

BM Genel Sekreteri António Guterres cumartesi günü yaptığı açıklamada, Batı Sahra’nın durumundaki gelişmeleri yakından takip ettiğini ve statükoyu değiştirebilecek herhangi bir eyleme karşı uyarıda bulunduğunu söyledi.

“27 Nisan 2018’de kabul edilen 2414 sayılı Güvenlik Konseyi Kararına (2018) uygun olarak ve Genel Sekreteri Horst Köhler’in himayesinde diyalogun sürdürülmesine yardımcı olacak bir ortam sağlamak için Genel Sekreter, mümkün olan en yüksek kısıtlama getirilmelidir. Statükoyu değiştirecek hiçbir eylem yapılmamalıdır” açıklamasında bulundu.

1976’da Batı Sahra’nın İspanyol sömürge idaresinin sona ermesinden sonra, Fas ve Polisario Cephesi arasındaki çatışmalar patlak vermişti ve Eylül 1991’de ateşkes imzalanmıştı. Batı Sahra Referandum Birleşmiş Milletler Misyonu (MINURSO), halkın kendi kaderini tayin konusunda bir referandum  düzenlemek için kurulmuştur.

Bu yıl  Batı Sahra’da iki tarafın da anlaşmasıyla, Fas ile Polisario Cephesi arasındaki ateşkesi izlemek ve düzenlemek için MINURSO görevlendirildi. BM Güvenlik Konseyi 27 Nisan 2018 tarihli kararında, bir yıl yerine altı ay yani 31 Ekim 2018’e kadar  MINURSO’nun görev süresini uzattı.

Konsey daha sonra Guerguerat tampon bölgesindeki Polisario Cephesinin varlığı konusundaki endişelerini dile getirdi ve derhal geri çekilmesini istedi. Konsey, Polisario Cephesi’nin idari görevleri bir Lahlou’ya taşıma planının duyurulmasıyla ilgili olarak, söz konusu istikrar bozucu eylemlere girmekten kaçınmasını istemişti. Konsey, taraflardan Genel Sekreter himayesinde müzakerelere devam etmesini de istemişti.  Kendi kaderini tayin etme hakkının verilmesini beklemek yerine harekete geçen Polisario Cephesi için oldukça taraflı bir yaklaşım olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

Deniz ÜRESİN
o-Staj 2018 AFRAM Stajyeri

Kaynakça:

ABD ve Guatemala’dan Sonra Paraguay da İsrail Büyükelçiliği’ni Kudüs’e Taşıyor

ABD ve Guatemala’dan sonra Latin Amerika ülkelerinden Paraguay’ da önümüzdeki günlerde İsrail Büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e nakledecek. Paraguay Dışişleri Bakanı Eladio Loizaga bir radyoya yaptığı açıklamada, Büyükelçiliğin önümüzdeki günlerde açılmasının planlandığını söyledi.

Paraguay hükümet sözcüsünün yaptığı açıklamaya göre, Kudüs Büyükelçiliği salı günü Paraguay Devlet Başkanı Horacio Cartes’in de hazır bulunacağı törenle hizmete girecek. Loizaga, Devlet Başkanı Cartes’in sekiz ay önce büyükelçiliğin nakline karar verdiğini ve bu adımın diğer devletlerin büyükelçiliklerini Kudüs’e nakletmeleriyle ilgisinin olmadığını belirtti.

Kudüs’e taşınma kararı Paraguay’da tartışmalara yol açtı. İki ay sonra devlet başkanlığı görevini Cartes’ten devralacak olan Mario Abdo Benitez konunun kendisine danışılmadığını söyledi. Dışişleri Bakanının ifadesine göre, Cartes Büyükelçilikle ilgili kararı 2016 yılında İsrail’e yaptığı ziyaretten sonra verdi. Loizaga, “Hükümet merkezi Kudüs’te. Devlet Başkanlığı ve Başbakanlık Kudüs’te. Resmi ziyaretler de Kudüs’e yapılıyor.” dedi. Paraguay Dışişleri Bakanı Büyükelçiliğin nakledilmesinin Filistinlilerle, “yoğun ve son derece sıkı” iş birliği yapmalarına mani teşkil etmediğini söyledi.Pazartesi günü ABD’nin Kudüs Büyükelçiliğinin açılışı kanlı olaylara yol açmış, İsrail ile Gazze arasındaki bölgede protesto gösterilerine katılan 60 Filistinli İsrail askerleri tarafından öldürülmüştü.

Dünyayı ayağa kaldıran katliama en sert tepki gösteren ülkelerden biri Türkiye oldu. İslam İşbirliği Teşkilatını İstanbul’da Kudüs gündemiyle toplayan Türkiye, dün yine İstanbul’da büyük ve etkili bir miting gerçekleştirdi.

 Hacer  KARKİN

  o-Staj 2018 ORTAM Stajyeri

Kaynakça:

 

 

 

 

AB, ABD’ye Meydan Okuyor: Tahran’a Petrol-Gaz Ziyareti

ABD’nin İran yaptırımlarından korunmak için AB, 1996’dan kalma bir yasayı diriltti, ardından Avrupa Komisyonunun enerjiden sorumlu üyesi Miguel Arias Canete’yi Tahran’a gönderdi.

            AB’nin Enerji Komiseri Miguel Arias Canete, bugün Tahran’a başlayan ziyaretinde İran petrolü ve gazı almaya devam etmek ve Avrupa şirketlerini Amerikan yaptırımlarından korumaya yönelik planları sunacak.

            Avrupa Komisyonunun enerjiden sorumlu üyesi Miguel Arias Canete, ABD Başkanı Donald Trump’ın İran’la nükleer anlaşmadan çekildiğini ve yeniden yaptırım uygulamaya başlayacağını açıklamasından beri Tahran’ı ziyaret eden ilk Batılı yetkili olacak.

Trump’ın kararını açıklamasının ardından, Fransız Total ve Hollandalı Maersk şirketleri İran’da kalmaya devam etmelerinin imkansız olacağını açıklamıştı.

            İran Petrol Bakanı Bijen Namdar Zengene ise, Fransız Petrol Şirketi TOTAL’in doğalgaz sahası Güney Pars 11’inci safhasının geliştirilmesi anlaşmasından çekilmesi durumunda süreci Çin Ulusal Petrol Şirketi’yle (CNPC) yürüteceklerini söylemişti.

            AB tarihte görülmemiş şekliyle, ABD’nin aldığı kararlara karşı çıkmaktadır. Trump yönetimi, AB’yi ikinci plana atıp baskı altına almaya çalışırken AB kendini bir aktör olarak kabul ettirerek artık kendisinin istemediği şeyleri yapmamak istemektedir.

Kerem Aysu

o-Staj 2018 ORTAM Stajyeri

Kaynakça:

ABD’nin Kudüs Kararı ve Dünyadan Tepkiler

ABD Başkanı Donald Trump’ın 6 Aralık’ta Kudüs’ü ‘İsrail’in başkenti’ olarak tanımasından yaklaşık 5.5 ay sonra İsrail’in kuruluşuna tekabül eden 14 Mayıs tarihinde Tel Aviv Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşıdı.

Trump’ın kızı, damadı ve İsrail yetkililerin katılımıyla gerçekleştirilen törende, ABD’nin Kudüs’teki büyükelçilik binası resmen açılmış oldu.

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu yaptığı konuşmada Amerikan heyetine, ”Sizden daha büyük dostumuz yok, İsrail’in ve Kudüs’ün yanındasınız.” diye seslendi.

Açılışa katılmayan Donald Trump ise, telekonferansla bir konuşma gerçekleştirdi. Yaptığı konuşmada, İsrail’in Kudüs’ten yönetildiğini söyleyerek büyükelçiliği taşıdıklarını belirten Trump, aldıkları kararla İsrail halkının her zaman yanında olduklarını gösterdiklerini belirtti.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD’nin bölgeyi ve dünyayı ufukta sonu gözükmeyen bir yangına sürükleyeceğini” söyledi. Türkiye, ayrıca İsrail ile diplomatik ilişkilerini kesebileceğini belirtti.

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ABD’nin uluslararası tepkilere rağmen Tel Aviv Büyükelçiliğini Kudüs’e taşımasını kınayarak, uygulamaya destek veren ülke ve kuruluşlara karşı siyasi ve ekonomik uygulamalara gideceğini açıkladı.

ABD’nin, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması çoğu Batı Avrupa ülkesinde de kaygı yarattı.

Kararın uluslararası siyasetteki kutuplaşmaları ve çıkmazları daha da artırması muhtemeldir. Çözümsüzlüğe saplanan İsrail-Filistin meselesine dair kısa vadede olumlu bir sonuca ulaşılması mümkün görünmemektedir.

Aybala LALE

o-Staj 2018 ORTAM Stajyeri

Kaynakça:

 

 

Türkiye, Romanya ve Bulgaristan Genelkurmay Başkanları İzmir’de Görüştü

Türkiye, Romanya ve Bulgaristan Genelkurmay Başkanları, İzmir’de gerçekleşen Efes 2018 Askeri Tatbikatı’nın ardından bir araya gelerek, bölgesel güvenlik konularını görüştü.

7-11 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşen Uuslararası Efes 2018 Tatbikatını, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın yanı sıra, Romanya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Nicolae-Ionel Ciuca ile 10 ülkenin genelkurmay başkanı, kuvvet komutanları, 38 yabancı ülkeden 65 seçkin gözlemci ile askeri ataşeler takip etti.

Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinden yapılan açıklamaya göre, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Bulgaristan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Andrey Botsev ve Romanya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Nicolae-Ionel Ciuca tatbikattan sonra İzmir’de bir araya geldi.

Bölgesel güvenlik konularının değerlendirildiği toplantıda, bölgesel sahiplik ilkesi kapsamında mevcut mekanizmalar ve güvenlik inisiyatiflerinin etkinliğinin artırılması ile son dönemdeki gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunuldu.

Toplantıda ayrıca NATO’daki öncelikli konular ile terörizmle mücadelede iş birliğinin artırılmasına yönelik alınabilecek tedbirler de görüşüldü.

Soğuk savaş yıllarında Doğu Bloğu etkisinde olan Romanya, Soğuk Savaş’ın bitmesi ile kısmen sancılı bir demokratikleşme sürecine girmiş ve Nato’ya 2004 yılında, AB’ye ise 2007 yılında katılmıştı. İki Nato ülkesi olan Romanya ve Türkiye 2004 tarihinden beri muhtelif tatbikatlara ve bölgesel yakın iş birliğine alışkın.

 

 

Mustafa BİLGİN

o-Staj 2018 AÇAM Stajyeri

 

Kaynaklar

Anonim, (2018), Üç ülke genelkurmay başkanından ortak toplantı, <http://www.haberturk.com/uc-ulke-genelkurmay-baskanindan-ortak-toplanti-1962582>, erişim: 12 Mayıs 2018

Anonim, (2018), Türkiye, Romanya ve Bulgaristan Genelkurmay Başkanları, İzmir’de bir araya geldi, <http://www.star.com.tr/guncel/turkiye-romanya-ve-bulgaristan-genelkurmay-baskanlari-izmirde-bir-araya-geldi-haber-1341959/>, erişim: 12 Mayıs 2018

Anonim, (2018), Efes 2018 Tatbikatı’nın gündüz bölümü nefes kesti, <http://www.hurriyet.com.tr/efes-2018-tatbikatinin-gunduz-bolumu-nefes-kes-40831917>, erişim: 12 Mayıs 2018

 

Türkiye’de 2000 Yahudi, Portekiz Vatandaşlığı için Başvurdu

Türkiye’de yaşayan 2000 Sefarad Yahudisi, Portekiz Vatandaşlığına geçmek için başvuruda bulundu.

Portekiz’in Ankara Büyükelçisi Paula Leal de Silva konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Dünya genelinde Sefarad Yahudilerinin vatandaşlık başvurusunun 12 bin den fazla olduğunu söyleyen Büyükelçi, en fazla başvurunun son 2 yıl da 2000 kişi ile Türkiye’den yapıldığını belirtti. Türkiye’de ise 17 bin Sefarad Yahudisinin yaşadığı tahmin edilmekte.

Sefarad Yahudileri yaklaşık 500 yıl önce, Hıristiyanlığı kabul etmek istemeyince İspanya tarafından sınır dışı edilmiş, buradan Portekiz’e geçen Sefarad Yahudileri, burada da İspanya’nın baskılarıyla din değiştirmeye zorlanmış, kabul etmeyenler Portekiz’de çocuklarını bırakmak koşulu ile ülkeden ayrılmaya zorlanmış, Portekiz’de kalan yüzlercesi ise Portekiz engizisyonunda öldürülmüştü. İber Yarımadası’ndan kaçan Sefarad Yahudilerine Osmanlı kapılarını açmış ve genellikle İtalya, Balkanlar ve Güney Afrika’ya göçler yaşanmıştı.

2015 yılında ise Lizbon yönetimi, Sefarad Yahudileri için Dönüş Yasası çıkartarak, İsrail dışında, bunu yapan ilk ülke olmuştu.

Candan BAYRI

O-Staj 2018 AÇAM Stajyeri

 

Kaynakça:

 

Polonya’da Hükümet Karşıtı Gösteri

Doğu Avrupa ülkesi Polonya’da binlerce gösterici, hükümetin yargı reformunu protesto etmek için sokaklara döküldü.

Başkent Varşova’da düzenlenen göstericilerin, “Özgürlük Yürüyüşü” adını verdikleri iktidardaki Hukuk ve Adalet Partisi’nin (PİS), bağımsız mahkemeleri vesayet altına alma çabası olarak gördükleri yargı reformlarını protesto etti.

Demokrasi, dayanışma ve hukukun üstünlüğünün vurgulandığı protestolara binlerce kişi katıldı. De Gaulle Kavşağı’nda başlayan protesto yürüyüşü, iki kilometrelik Kraliyet Yolu güzergahını devam ederek Plac Zamkowy’ında, Polonyalı sanatçıların sahne aldığı konserle sona erdi.

Göstericiler ellerinde, “Anayasa ve Mahkemelere Özgürlük” yazılı dövizler ve anayasa kitapçıkları taşıdı.

Muhalefetteki Yurttaş Platformu ve Modern Partinin organize ettiği protestoda konuşan muhalefet liderleri, hükümete yargıçları doğrudan tayin etme hakkı veren değişikliklerin anayasal düzeni ve demokrasiyi erozyona uğratacağını savundu.

Avrupa Birliği’de Polonya hükümetini yargı sistemindeki değişiklikler nedeniyle eleştirmiş, yargı bağımsızlığını olumsuz etkileyecek değişiklikler nedeniyle Varşova yönetiminin birlikteki oy haklarından mahrum edilebileceği uyarısında bulunmuştu. Hükümet ile AB arasındaki görüşmeler devam ediyor.

Öte yandan muhalefet partilerinin Özgürlük Yürüyüşü gösterileri düzenledikleri saatlerde, Wiejska Sokak’ta bulunan Polonya Parlamento binası önünde bir araya gelen binlerce kişi, devletin engellilere tanıdığı imkanların yetersizliğini protesto etti.

 

Aybüke Rabia HALİL

o-Staj 2018 AÇAM Stajyeri

 

 

Kaynakça:

 

İtalya’da Erken Seçim Gündemde

İtalya’da defalarca yaşanan hükümet kurulamama durumu, erken seçimin önünü açtı.

Genel seçimlerde hiçbir parti ya da ittifak parlamentoda çoğunluğu elde edememiş, bu nedenle parti ve ittifaklar arasında koalisyon görüşmeleri başlamıştı. Ancak seçimden tek başına en büyük parti olarak çıkan 5 Yıldız Hareketi, sağ ittifak ve merkez sol ittifak arasındaki bu görüşmeler sonuç vermedi.

Koalisyon görüşmelerinin başarısız olmasında, 5 Yıldız Hareketi’nin, sağ ittifakta yer alan Eski Başbakan Silvio Berlusconi ile anlaşmaya yanaşmaması, sağ ittifakın büyük ortağı Lig lideri Matteo Salvini’ninse müttefiki Berlusconi’yi terk ederek, tek başına 5 Yıldız ile hükümet kurmayı reddetmesi etkili oldu.

Mattarella, aşırı sağcı Lig’in lideri Matteo Salvini ile sistem karşıtı 5 Yıldız Hareketi’nin lideri Luigi Di Maio’nun gün içerisinde dile getirdiği, “seçimlerin 8 Temmuz’da yapılması” önerisine ilişkin ise İtalya’nın oy kullanımına imkan sağlamak adına her zaman için yazın ortasında seçime gitmekten kaçındığını söyledi.

Lig lideri Matteo Salvini de, Kasım 2011’de Berlusconi’nin istifa etmesinin ardından kurulan Mario Monti liderliğindeki teknokratlar hükümetine atıfta bulunarak, “Kaybedecek vakit yok, Monti usulü teknik hükümetlere yer yok” dedi.

4 Mart’ta yapılan seçimlerin ardından hükümetin kurulamadığı İtalya’da, Cumhurbaşkanı Mattarella’nın tarafsız hükümet çağrısı karşılık bulmazken, erken seçimin Temmuz’da yapılması planlanıyor.

Gamze AZMAN 

o-Staj 2018 AÇAM Stajyeri

KAYNAKÇA: