AKP Dönemi İle Gelişen ve Değişen Yeni Dış Politika Açılımı

“Hattı diplomasi yoktur, sath-ı diplomasi vardır, o satıh bütün dünyadır.”

Ahmet Davutoğlu

Türk dış politikası 2002 yılından itibaren AKP döneminde büyük bir değişim ve gelişme göstermiştir. Türkiye’nin dış politikasının değişimi uluslararası ilişkiler profesörü olan ve şu anda Dışişleri bakanlığı görevini yürüten Ahmet Davutoğlu’nun büyük bir rolü olmuştur. Bu dönemde izlenen Dış politika Türkiye yumuşak gücünü kullanarak “Sıfır Sorun” politikasıyla birlikte temel hedef Türkiye’yi güçlü bölgesel ve küresel aktör haline dönüştürmektir. Bununla birlikte Türkiye gelişen demokrasisi, jeopolitik konumu ve gelecekteki hedefleriyle küresel aktör olma yolundadır. Türkiye bölgesel olarak büyük güçtür ancak küresel güç olma yolunda bölge politikasında gelişen ve değişen dış politika izlemeye başlamıştır. İşte bu noktada Türk dış politikası Orta Doğu, Balkanlar, Orta Asya ve Kafkasya politikalarında uluslararası arenada kendi çıkarına olumlu yansıyacak yeni dış politika hamleleri uygulamaya başlamıştır.

Küresel güç olma hedefinde ilerleyen Türkiye dış politikasında Balkanlar önemli yer tutmaktadır. Türkiye özellikle Balkanlarda Bosna Hersek ve Kosova krizlerinin tekrardan yaşanmaması için uluslararası alanda alınan çözümleri desteklemeye yönelik katkılarını sürdürmektedir. Zira bölgenin geçmişte yaşamış olan etnik savaşların ruhunun tekrardan canlanmasının engellenmesi için Balkanların en doğusunda bulunan Türkiye’nin bölgenin barış ve istikrarının korunmasında proaktif roller oynamasıdır. Buradan hareketle Türkiye’nin Balkanlar’daki etnik gruplar ile olan tarihî ve kültürel bağlarının kuvvetli olması bölgede AKP dönemi dış politika stratejisi ile birlikte daha yakınlaşılmış ve bölgenin barış ortamının sürmesinde aktif roller üstlenmiştir. Balkan ülkelerinin Türkiye’nin AB üyeliğine tam destek vermeleri bölgenin güvenliği açısından önemli rol oynamaktadır. Türkiye’nin bu gücü elde etmesini sağlayan temel neden Balkanlar’daki Müslüman toplumlar üzerindeki etkisinden kaynaklanmaktadır. Türkiye bu çerçevede 2002 yılından itibaren yeni dış politika hedefleriyle bölgede tarihsel ve kültürel bağlarını geliştirmiş ekonomik ve siyasi alanda daha ileri seviyeye götürerek kalıcı işler yapmayı başarmıştır.

Değişimin yaşandığı yeni Türk dış politikasında Ortadoğu’yla olan ilişkilerde yeni bir sürece girmiştir. Ortadoğu’da yaşanan “Arap baharı” adıyla anılan halk ayaklanmalarıyla dikta rejimleri değişmiş ve yerine demokratik yönetimler geçmiştir işte bu noktada Davutoğlu’nun uyguladığı başarılı dış politikayla Türkiye bölge için ilham kaynağı olmuştur. Buradan hareketle Türkiye’nin Ortadoğu politikasına bakıldığında dönemlerine göre Türkiye bu coğrafyaya mesafeli bir şekilde durmuş ve gözlemci statüsünde kalmıştır. Ancak 2002 AKP iktidarı dönemiyle Türk dış politikasında Türkiye gözlemci statüsünden sıyrılıp bölge için model ülke olma statüsüne ulaşmıştır. Aynı zamanda Türkiye İslam’ın gelişim ve demokrasi önünde bir engel olduğu görüşünü yıkmış ve Ortadoğu bölgesinde ülkelerle ikili ilişkilerde ekonomik ve siyasi anlaşmalar yapılmış olup için Türkiye’nin bölgenin barış ve istikrarına yönelik yaptığı katkılar unutulmamalıdır. Bölgenin barış ve istikrarı için Türkiye vazgeçilmez bir ülke konumuna oturmuştur.

Değişimin yaşandığı Türk dış politikasında Orta Asya ile ilişkiler de yeni bir sürece girmiştir. Orta Asya cumhuriyetlerinin bağımsızlığını kazanmasıyla birlikte gelişen ilişkiler 1992 de TİKA’nın kurulmasıyla bölgeye yapılan yatırımlarla önemli hale gelmiştir. Ancak TİKA’nın özellikle 2002 yılından itibaren hükümetin yeni dış politika açılımlarıyla etkinliğini ve yaygınlığını arttırmıştır. İşte bu noktada etnik ve dini kökenimiz olan Kazakistan, Özbekistan Tacikistan, Türkmenistan ve Kırgızistan ile bölgesel olarak kapsamlı işbirliği sağlanmış ve projeler yapılmış olup siyasi ve ekonomik anlamda ilişkiler sıkılaştırılmıştır.  Bu noktadan itibaren unutmamak gerekir ki enerji havzası olarak Orta Asya tabiri caizse cennettir. Buradan hareketle Orta Asya politikası değişen Türkiye’nin hem Orta Asya ile komşu hem de Avrasya bölgesinde stratejik önemi büyük olan Rusya ile enerji alanında üst düzey işbirliği gerçekleşmiştir. Türkiye – Rusya arasında yakınlaşmalar 2002 yılından itibaren yükselmesi bunun en önemli göstergesi ise Karadeniz petrolünün güvenli bir şekilde ulaşımının sağlanması amaçlı bir dizi anlaşmalar gerçekleşmiş olmasıdır. En son Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Başbakanı Vladimir Putin’le telefon görüşmesi yapmış olup Türkiye ile Rusya arasındaki ikili ilişkiler, enerji sektöründeki işbirliği alanları gibi konular görüşülmüştür ki bu da her iki ülkenin gelişen ilişkilerinin memnuniyetlerinin göstergesidir.

Türkiye’nin yeni dış politika açılımlarında Afrika ülkeleriyle gerçekleştirdiği anlaşmalar vardır. Özellikle bölgeye açılan yeni büyükelçilikler bölgeye yapılan yeni dış politika açılımlarını güçlendirmiştir. Türkiye–Afrika işbirliği çerçevesinde bölgedeki ekonomik anlaşmalarla ticaret hacmi genişlemiş ve tahmini olarak 15 milyar doları aştırmıştır. Bunun yanı sıra Somali’ye yapılan yardım kampanyası, BM çerçevesinde Somali konferansına ev sahipliği yapmış olup Ayrıca bölgenin istikrarına katkı amacı taşıyan Darfur’un Yeniden İnşası ve Kalkınması için Uluslararası Donörler Konferansı Mısır ile birlikte Türkiye eş başkanlığını yapmıştır.

Bu yeni dış politika açılımlarından sonra cumhuriyetin ilk yılları, Soğuk Savaş’tan sonra gelen restorasyon dönemi olarak da kabul edilen bu yeni dönemde küresel güç olma yolundaki Türkiye’nin 2002 yılından itibaren yeni dış politika açılımlarıyla birlikte uluslararası vizyonda bölgesel ve küresel mahiyette manevra yapma kabiliyeti arttıracak yeni dış politikasıyla birlikte uluslararası alanda söz sahibi olan ve uluslararası arenada belirleyici ülke olma konumuna ulaşmasını sağlamıştır. Bu kazancın en önemli sebebi iktidarın istikrarı ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’yla gelen sıfır sorun politikasının başarıyla uygulanmasıdır. Belirleyici olan ise 10 yıllık siyasi iktidarın devam etmesidir.

Volkan Türkmen

Trakya Üniversitesi

Uluslararası İlişkiler

Kaynaklar: http://www.haberturk.com/dunya/haber/709202-erdogan-putin-ile-gorustu

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Yapay Zeka Diplomasisi: AI Diplomasisinin Yükselen Çağı

The Emerging Age of AI Diplomacy To compete with China,...

Kolektif Kimlik Bağlamında Sosyal Bütünleşme: Gezi Parkı Olaylarından Bir Perspektif

Fazilet Bektaş Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Özet Bu çalışma, uluslararası alan...

Teknolojinin İpek Yolu: Otoriterleşme ve Çin’den Dünyaya Uzanan Dijital Otoriteryanizm

Nazlı Derin Yolcu Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Özet Dünyada geçmişten günümüze...

Arap Baharı ve Demokratikleşme: Tunus ve Mısır’da Sivil Toplumun Karşılaştırmalı Rolü

Ayça Özalp  Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Giriş Demokratikleşme ve sivil toplum...