AB’nin Kafkasya Politikası ve Bölge Üzerindeki Etkileri

   Büyük güçler dendiğinde akla gelen 3 önemli büyük güç; Rusya, Çin ve ABD’dir. Fakat AB’nin de Kafkasya Bölgesi üzerindeki etkisi azımsanamaz.

   AB’nin politikasını incelerken, özelde Kuzey Kafkasya yerine genelde Kafkasya’ya yönelik bakış açısını ele almak daha doğru olmaktadır. Çünkü Kuzey Kafkasya’da bulunan devletler Rusya Federasyonu’na ait özerk cumhuriyetlerdir ve bölgeye yönelik yapılacak olan politikalar Rusya Federasyonu’nun egemenlik alanına girmektedir. Bu ancak bir şekilde aşılabilir: o da insan hakları ihlalleri söz konusu olduğunda.

   1990’dan önce AB, Kafkasya Bölgesi ile hiç ilgilenmemiş hatta İngiltere ve Fransa sömürge için Afrika’ya, Uzak Asya’ya kadar gitmelerine rağmen Kafkasya’da sömürge bile kurmamışlardır. Bunun en önemli nedeni Kafkasya’ya yakın iki önemli gücün bulunmasıdır. Bilindiği gibi bölge, önce Osmanlı himayesinde bulunmaktaydı ve daha sonra 1917 Bolşevik İhtilali ile Ruslar bölgeye hakim olmuşlardır.[1]

   1990 sonrası Doğu Bloku’nun yıkılması ve Kafkas ülkelerinin bağımsızlıklarını kazanması ile Batı Avrupa, Kafkasya Bölgesi ile ilgilenmeye başlamıştır. Ve daha sonra bir kurum olarak AB, uluslararası alanda daha fazla söz sahibi olmak için Kafkasya’ya olan ilgisini büyük güçlerden gizlemeden belli etmiştir.

   AB’nin eskiden uzak saydığı bölgeye olan ilgisinin nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz:

   Gül Devrimi

   Asıl sebebi; Gürcistan ekonomisinin hiçbir gelişme göstermemesi ve ülkenin Avrupa standartlarına göre fakir kalması olan 2003-2004’te gerçekleşen bu devrim demokrasi ve reformun yayılması için kapı aralamış ve bölgeyi AB için önemli kılmıştır.[2]

    Enerji Kaynakları

   Rus gazına büyük oranda ihtiyaç duyan Doğu Avrupa 2009 yılında Rusya-Ukrayna gaz savaşı yüzünden Doğu Avrupa 2009 yılında günlerce gazsız kalmış ve bölge, enerji açısından AB için gerekli hale gelmiştir.

Güvenlik Sorunu

   Güney Osetya, Abhazya, Dağlık Karabağ sorunlarının neticesi olan ‘güvenlik durumu’ bölgeyi AB’nin ilgi alanına girmesine sebep olmuştur. Çünkü buralardaki olası bir güvenlik sorunu doğrudan veya dolaylı olarak Avrupa Bölgesi’ni de etkileme potansiyeline sahiptir.[3]

   AB’nin Kafkasya politikasının temelini 1999’da yürürlüğe giren ‘Ortaklık ve İşbirliği Anlaşması’ oluşturmaktadır. Anlaşmanın esası ekonomik ve teknik konulardır. Anlaşmanın temel mali aracı da TACIS (Technical Asistance to Commonwealth of Independent States) yani ‘Bağımsız Devletler Topluluğu’na Yönelik Teknik Yardım Programı’ dır.[4]

   TACIS ile Sovyet tipi sosyalizmden, Batı tipi serbest pazar ekonomisine dayanan liberal rejimlere geçiş ve sürekliliğinin sağlanması amaçlanmıştır. Program kapsamında Kafkasya Bölgesi’nde eğitime, enerjiye, ulaştırmaya, gıda üretimi ve dağıtımına, sanayi ve ticari işletmelere destek sağlandı.[5] Kısacası; AB, TACIS ile Kafkasya’da batı yanlısı rejimler oluşturulmasına ve ülkenin modernleşmesine katkıda bulunarak, kendi güvenliğini garanti altına almaya çalışmıştır.

   AB’nin bölgeye yönelik bir diğer programı da yine TACIS kapsamında olan INOGATE (Enerji Kaynaklarının İşletilmesi ve Transfer Edilmesi) Projesidir. Bu proje ile AB, bölgedeki enerji kaynaklarının kullanılması ve dağıtılmasında söz sahibi olmuştur.[6]

   TACIS kapsamında, AB tarafından organize edilen bir diğer program Transport Coridor Europe Caucasus (TRACECA)’dır. Bu program kara, hava ve deniz ulaşımının entegrasyonunu sağlamak amacıyla Avrupa-Asya-Kafkasya yani doğu-batı ulaşım koridoru projesidir.[7] Yeni İpek Yolu da denmektedir bu projeye.

   AB’nin Kafkasya üzerinde tam anlamıyla etkili olması Aralık 2003’te Avrupa devlet ve hükümet başkanları tarafından kabul edilen ‘Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Stratejisi’ ile başlamıştır.[8]

   Güvenlik Stratejisi’nden sonra AB, Güney Kafkasya ülkelerine politik ve ekonomik reformların gerçekleşmesi hususunda yardımda bulunmak, uyuşmazlıkları önlemek, çözüm yollarını desteklemek, mülteciler ve yurtiçi göçe maruz kalmış kişileri geri dönüşüne katkıda bulunmak, AB’nin Güney Kafkasya’daki faaliyetlerinin tutarlı olmasını sağlamak için Finli Diplomat Heikki Talvitie’yi özel temsilci olarak bölgeye atamıştır.[9]

   14 Haziran 2004’te toplanan AB Dış İlişkiler Konseyi, Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan’ın ‘Komşuluk Politikası’ kapsamına alınmasına karar vermiştir. Bu tarihten sonra AB’nin Kafkasya’da izlediği politika; ‘Komşuluk Politikası’dır.[10]

   2007’de Romanya ve Bulgaristan’ın AB’ye üye olmasıyla komşuluk politikasında daha ileri gidilmiştir. Çünkü bundan sonra AB’nin ilgisi Karadeniz’e yoğunlaşmış ve bu da Karadeniz Sinerjisi’ni doğurmuştur. Bununla birlikte iki bölgeye yönelik politikalarını birbiriyle ilişkilendirmiştir.[11]

   AB, 2008’de Ukrayna, Moldova, Güney Kafkasya ülkelerinden oluşan ‘Doğu Ortaklığı’ adında yeni bir girişimi başlatmıştır.[12] Bu ortaklık girişimiyle de komşuluk politikasındaki tutarsızlıklarını ve eksikliklerini gidermek istemiştir. Bu yetersizliğini kısaca anlatmak gerekirse; yaptığı eylem planlarında Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünden bahsederken, Ermenistan Eylem Planı’nda ülkenin durumunu self determinasyon ilkesiyle bağdaştırdığını ve kendisine olan güveni sarstığını söylemek mümkündür.

   Bu Eylem Planları 2006’da kabul edilmiş olup, AB 2007-2010 Dönemi için Azerbaycan’a 92 milyon avro değerinde mali destek sağlamıştır. Bu planda yardımın gerekçesi eylem önceliği olan 10 konuda toplanmıştır:[13]

  • Dağlık-Karabağ sorununun çözümü,
  • Demokrasinin güçlendirilmesi, seçimlerin adil ve şeffaf olması,
  • İnsan hakları, temel özgürlükler ve hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesi,
  • İş ve yatırım koşullarının iyileştirilmesi, yolsuzlukla mücadelenin güçlendirilmesi,
  • Gümrük mevzuatının yenilenmesi, gümrük idaresinin güçlendirilmesi,
  • Sürdürülebilir ekonomik kalkınmanın sağlanması, maliye ve para politikasının düzenlenmesi,
  • Ekonomi alanında yasama ve yürütme pratiklerinin uyumlaştırılması,
  • 2004’teki Bakanlar Konferansı doğrultusunda enerji ve ulaşım sektörlerinde işbirliğinin güçlendirilmesi,
  • Adalet, güvenlik ve sınır kontrolleri alanında işbirliğinin artırılması,
  • Karadeniz ve Baltık gibi bölgeler arasında işbirliğinin artırılması.

   Bu Eylem Planı’na rağmen; AB, Kafkasya’daki ve Azerbaycan’daki sorunlara çözüm üreten bir konuma gelememiştir. Daha çok altyapı çalışmalarına yönelik mali yardımlarla bölgenin rehabilitasyonu üzerine yoğunlaşmış görünmektedir. Bu sayede, örneğin göç sorunu ve bu sorunu tetikleyen nedenlerin sona erdirilmesi düşünülmüştür. 2013’teki seçimlerin uluslararası normlara uygun olmasını sağlamıştır.[14]

   Sonuç olarak; AB, bölgedeki sorunların çözülmesi kendi menfaatine yarar sağlayacağından, coğrafi olarak git gide bölgeye yaklaştığından, bölgedeki enerji kaynaklarını kendi çıkarları için kullanmayı düşündüğünden, her geçen gün bölgede daha etkili olmaya çalışmaktadır.

   Rusya, ABD gibi güçler karşısında sönük kalsa da Kafkasya ülkeleriyle kurduğu bağlantılar sayesinde küresel bir aktör olmaya devam edecektir.

Sultan CEYLAN

KAYNAKÇA

  1. http://www.hazar.org/UserFiles/yayinlar/MakaleAnalizler/AmandaPaul.pdf
  2. http://www.hazar.org/UserFiles/yayinlar/MakaleAnalizler/AmandaPaul.pdf
  3.  http://www.hazar.org/UserFiles/yayinlar/MakaleAnalizler/AmandaPaul.pdf
  4.  Haydar ÇAKMAK, AB’nin Kafkasya Politikası, s.:140.
  5.  http://acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/3241/4095.pdf?show
  6. Haydar ÇAKMAK, AB’nin Kafkasya Politikası, s.:141.
  7. http://www.21yyte.org/tr/arastirma/avrupa-birligi-arastirmalari-merkezi/2012/04/27/6582/avrupa-birliginin-kafkasyadaki-varligi
  8. http://www.21yyte.org/tr/arastirma/avrupa-birligi-arastirmalari-merkezi/2012/04/27/6582/avrupa-birliginin-kafkasyadaki-varligi
  9.  http://www.bilgesam.org/en/kategori/13/-bolgeler-kafkaslar
  10. http://www.uidergisi.com.tr/wp-content/uploads/2014/12/Avrupa-Komsuluk-Politikas%C4%B1nda-Sorunlu-Alanlar.pdf
  11.  http://eu-un.europa.eu/articles/en/article_11895_
  12. http://www.academia.edu/1326998/The_Eastern_Partnership_ENP_plus_for_Europes_Eastern_neighbors
  13.  http://ec.europa.eu/environment/enlarg/pdf/enp_action_plan_azerbaijan.pdf
  14.  Sinem KOCAMAZ, The Journal of Central Asia and the Caucasus, s.:59-63.

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Orta Güçler Çok Kutuplu Bir Dünya Yaratacak

Dani Rodrik - Cambridge Bu yazı ilk olarak 11 Kasım...

Amerika Bir Sonraki Sovyetler Birliği mi?

Harold James, Princeton Üniversitesi'nde Tarih ve Uluslararası İlişkiler Profesörü. Bu...

Stabil Kripto Paralar Doların Küresel Statüsünü Koruyabilir

Paul Ryan, ABD Temsilciler Meclisi'nin eski sözcüsü (2015-19), American...

Avrasya’da Kolektif Güvenlik: Moskova ve Yeni Delhi’den Bakışlar

Collective Security in (Eur)Asia: Views from Moscow and New...