Avrupa Birliği hazırladığı bir yönetmelikle 2014’den itibaren Filistin toprakları Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki gayrimeşru İsrail yerleşimlerine yardım, fon ve burs vermeyeceğini açıkladı.
AB’nin İsrail’deki siyasi işlerden sorumlu diplomatı, bu yönetmeliğin yeni bir politika olarak değerlendirilmemesini gerektiğini ve 1967 sınırlarına göre ayrıldığını belirterek, bu durumun Avrupa Birliği’ni rahatsız ettiğini bildirdi.
Bu yönetmeliğe göre İsrail’in 1967 yılından sonra işgal ettiği Doğu Kudüs ve Batı Şeria bölgeleri AB fon ve burslarından yararlanmayacak ve bu yönetmeliğin bütün AB ve İsrail arasındaki ortak çalışmaları kapsayacak.
2002 yılı verilerine göre İsrail’in en büyük ihracatçısı olan AB’nin İsrail’den ithal ettiği malların hangi bölgelerde üretildiğini etiketlemesini isteyerek işgal bölgesindeki mallara fon sağlamayacağını belirtti.
2012 Doğu Kudüs Raporu
AB’nin 2012 Şubatında hazırlamış olduğu bu raporda İsrail’in bölgedeki politikaları sert biçimde eleştirilmişti. İki devletli bir çözümün Kudüs’ün her iki ülkenin de başkenti olmadan çözülemeyeceği vurgulanmış ve İsrail’i Doğu Kudüs’teki Filistin varlığını aşamalı olarak bitirmeye çalışması ve ilhak politikasını uygulamakla suçlamıştı.
Ayrıca İsrail’in E1 raporuyla binlerce Filistinliyi göçe zorlayabileceğini ve yapılan arkeolojik çalışmalar da İslami değerlerin hiçe sayılarak Kudüs’ün tamamen İsrail başkenti yapılmak istenmesi eleştiri konusu olmuştu.
Netanyahu, ‘’İsrail Sınırlarına Yapılan Dayatmayı Kabul Etmeyecek’’
Netanyahu ise salı günü gece ofisinde yaptığı açıklamada, Bu uyarıyı dayatma olarak nitelendirdi. Golan Tepeleri, Doğu Kudüs, Batı Şeria’da yaşayan İsraillilerin yaşama hakkını koruyacağını bildirdi.
AB’den ise İran’ın nükleer bomba yapımına, Suriye iç savaşına yönelik kararlar almasını beklediğini vurguladı.
İşçi Partisi lideri Shelly Yacimovich ise diplomatik yalnızlığın ülkeye zarar verdiğini bunun İsrail’in üzerine çevrilen silahlar kadar tehlikeli olduğunu belirtti.
Sosyalist Meretz partisi liderinin facebook sayfasından yaptığı açıklamada İsrail’in demokratik dünyada yerleşim yerleri açmaya devam etmesinin İsrail’in sonunu getireceği ifadesini kullandı.
(TUİÇ Akademi,AA)
Melda VATANCI
TUİÇ Stajyeri