2012 yılının Ocak ayında Amerikan ordusunun yeni düzenlemelere gitmesi konusunda dünya basınında çeşitli haberler çıktı. Başkan Barack Obama ve Savunma Bakanı Leon Panetta tarafından açıklanan yeni düzene göre mevcut Amerikan ordusunun 100. 000 dolayında azaltılması planlanıyor. Cumhuriyetçiler duruma tepkili çünkü dünyanın en iyi ordusu olan Amerikan ordusunun küçültülmesi ABD’nin askeri gücünü azaltacağı yorumunu yapıyorlar. Obama ise böylece ordunun giderlerinin azalacağını ve yine bu paranın ordu için harcanacağını söylüyor. Ayrıca Obama yeni düzenle birlikte artık teknolojik cihazlara daha fazla önem verileceğini, insansız hava araçlarının artırılacağını, Ladin Operasyonu ile ünlenen özel kuvvetlerin sayısının artırılacağına ve ABD ordusunun uzay çağına ayak uyduracak bir ordu olacağını söylüyor.
Amerika, Afganistan ve Irak Operasyonlarıyla hem ekonomik hem de askeri açıdan fazlasıyla yıpranmıştır. Amaç yeni düzenleme ile kendilerini hedef olmaktan çıkarmış olmak artık hedef olmayı yerel kuvvetlere bırakmak ve stratejik operasyonları da Ladin Operasyonunda olduğu gibi profesyonel ve etkili planlarla yapmış olmak hedefine yöneliktir. Böylece Amerika’nın bir yeri işgal etmesine gerek kalmadığı gibi kendisi için olumsuz propaganda yapılma fırsatı da kalmayacaktır.
ABD’nin açıkladığı yeni düzen aslında diğer devletler için ders niteliğindedir. Bundan bizim de Türkiye olarak bir şeyler çıkarmamız gerektiği düşüncesindeyim. Çünkü Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana nüfus ve asker sayısı artırma stratejisi ile hareket etme yoluna gitmeyi ülke olarak benimsedik. Bu plan ilk dönemler için doğru bir seçim olabilir ancak artık 2012 yılında bu stratejinin geçerliliği kalmamıştır. Yaklaşık yüz yıllık bir cumhuriyetin yüz yıl önceki bazı fikirlerinin yüz yıl sonra da geçerli olduğunu savunmak bu anlamda ilerlemenin gerçekleşmediği anlamına da gelebilir. Zira bu fikirlerin ilk çıktığı yıllarda Anadolu nüfusu yok denecek kadar azdı ve o nüfustan da yeterli sayıda ülkeyi savunacak askerin çıkması mümkün değildi. Ülkemizin nüfusu bu gün itibariyle 74 Milyonu aşmıştır. Türk ordusu artık profesyonelleşmeli çağın gereklerine göre hareketle yeni düzenlemelere gitmelidir.
Çin Ordusu ile Türk ordusunu kıyasladığımız zaman bu gün dünyanın en kalabalık nüfusuna ve ordusuna sahip Çin Halk Cumhuriyetindeki general sayısı Türk ordusundaki general sayısından daha azdır. Bu çok çarpıcıdır şöyle ki Türkiye bunun için gerekeni yapmalıdır. Ne kadar çok general o kadar iyi mantığıyla hareket edersek çağımızın gerçeklerine uymamış oluruz. Ne kadar etkili ve profesyonel o kadar iyi mantığıyla hareket edersek daha doğru olur. Milli projelerimize sözü getirirsek, bunların artırılması ve daha çok desteklenmesi gerekir. Kendi insansız hava aracımız ANKA’yı kendimiz üretebilmemiz çok olumlu bir adım ama diğer milli projelerimizde yabancı şirketlerin mühendislerini istihdam ettiğimize dair söylentiler umarım doğru değildir. 1925’li yıllarda kurulan Şakir Zümre Fabrikası ile ilerleyen yıllarda Suriye, Mısır, Polonya, Bulgaristan hatta Yunanistan’a bile savunma sanayi ürünlerini ihraç eden Türkiye, bu gün yine aynı ivmeyi yakalayabilir hatta daha da iyisini yapabilir kanaatindeyim. Bunu sadece askeri alanda değil diğer sektörler için de düşünmeliyiz. Yerli otomobilimiz için hala kafalar karışmakta ve ilk deneme olan Anadol’un kaderi hala içimizi burkmaktadır. Buna rağmen Türkiye ne olursa olsun elini taşın altına sokmalıdır. Türkiye yerli otomobili için milyarlarca dolar zarar edecekse bile bu yola girmelidir.
Türkiye artık bir dünya devleti olmak istiyorsa gerekli kararları almalı ve yapmalıdır. Bu yüzden ABD ordusunun bu yeni düzenlemesi aslında birçok yönden değerlendirilmeli ve izlenmeli modellenmelidir.
Vahap Can Uğurlu
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
Uluslararası İlişkiler Bölümü
