Kaçak göçü engellemek için Ankara’nın desteğine ihtiyaç duyan Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, “Geri kabul anlaşması” (GKA) karşılığında AB ile Türkiye arasında “vize muafiyetinin” sağlanması için bir adım atmış bulunmaktalar.
Brüksel’deki AB daimi Temsilciler Komitesi’nin (COREPER) kabul ettiği metinde, Rum kesiminin talepleri dâhilinde ufak değişiklikler yapılmıştı. AB diplomatları bu değişikliklerin, Türkiye’nin AB ile sınırlarını daha iyi denetlemesi için Kıbrıs dahil bütün üye ülkelerle işbirliği yapması ve Türkiye’nin AB üyesi olmayan ülkelerle yürüttüğü vize politikasını da gözden geçirmesini içerdiğini belirtmişlerdi. Ankara, AB’nin ‘ufak değişiklikler yapıldığını’ söylediği metni incelemeye almış bulunmakta. Eylem planının sunulmasıyla birlikte Avrupa’nın Türkiye’den beklentisi de geri kabul anlaşmasının imzalanmasıydı. Türk tarafının anlaşmayı paraf etmek için aceleci olmadığı görülmekle beraber, dün Türkiye AB’den bu konuya ilişkin bir takvim isteğinde bulunurken, takvimdeki değerlendirme ile ilgili muğlak yaklaşımlı ve ucu açık ifadeler olması halinde Ankara anlaşmaya sıcak bakmayacağının sinyallerini vermişti. Bugün gelişmelere baktığımızda Türkiye’nin GKA’yı parafe etmiş olduğunu görmekteyiz.
Geri kabul anlaşması uyarınca, AB’ye Türkiye üzerinden illegal yollarla girmiş olan Türk vatandaşları Türkiye’ye derhal iade edilecek, Türkiye üzerinden AB’ye giren ve sayıları yüz binleri bulmuş üçüncü ülke vatandaşlarının iadesi ise 3 yıllık geçiş döneminin ardından gerçekleştirilecek. Öte yandan, vize muafiyeti eylem planının uygulamaya geçirilmesinin 2,5 yıl alabileceği belirtilmekte.
Bu konuda Ankara’nın nihai tavrı, vize muafiyeti ve geri kabul anlaşmasının eş zamanlı uygulanması yönünde. AB’nin daha önce defalarca yaptığı gibi önce taahhütte bulunup sonra geri adım atma olasılığını devre dışı bırakmayı amaçlayan Türkiye, sürecin başından itibaren “yetkiye paraf, eylem planına imza ve uygulamaya uygulama” yaklaşımını benimsemekle beraber asıl tavrı, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun AB Dış Politika Şefi Ashton ve AB İçişleri Komiseri Cecilia Malmström ile telefon görüşmesi yapmasının ardından belli oldu.
GKA, AB büyükelçimiz Selim Yenel tarafından parafe edildi. Yaklaşık 1 yıl süre sonunda AB Komisyonu’nun Türkiye’ye sunması beklenen, Türkiye’nin ev ödevlerini içeren eylem planının sunulmasının ardından Türkiye’nin GKA’yı imzalayacağı belirtiliyor. AB, planının büyük kısmını sunup sonradan ilave yapma düşüncesinde olmasına rağmen Türkiye buna şiddetle karşı çıkarak sonradan hiçbir madde eklenemeyeceğini öne sürüyor.
AB, planı Türkiye’ye sunup ev ödevlerinin bitmesini bekledikten sonra, temasını ödevlerin yapılıp yapılamadığıyla ilgili olarak üye ülkelerle düşünce alışverişi şeklinde sürdürecek. Bu esnada Rum Kesimi’nin Komisyon vasıtasıyla Türkiye’nin gerekenleri yapmadığını ileri sürmesi beklenen olaylar arasında yer alıyor.
GKA’nın imzalanması itibariyle uygulamaya geçmesi için 3 yıllık bir süre bulunduğu belirtilmekte, AB’nin ise Türkiye’nin ödevlerini bitirdiğinin kabulü ile birlikte vize muafiyetine onay vermesi beklenmektedir. Tüm bunlara baktığımızda GKA ve vizesiz seyahatin aynı anda uygulanmaya başlaması teknik olarak imkânsız gözüküyor.
(Tuiçakademi, Cnn, Ntv, Zaman, Habertürk)
Yelda ÖZTAŞ
UİÇ Derneği Stajyeri