AB Müzakereleri Türkiye’nin AB katılım müzakerelerinde on iki numaralı başlık olan ‘‘Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı’’ faslı 30 Haziran 2010’da İspanya’nın AB dönem başkanlığının son gününde açılmıştır. İspanya, altı ay önce dönem başkanlığını devraldığında Türkiye ile dört fasıl açmak istedikleri ifadesine rağmen, ancak bazı üye ülkelerin engellemeleri sonucu en azından bir fasıl açabilmek için büyük bir çaba göstermiştir.[1]Böylece, İspanya gıda güvenliği faslında açılış kriterlerinin tamamlanması ile AB üyelerinin fasıl açılışına onay vermesi için normalde birkaç ay devam eden süreci on gün içinde tamamlayarak faslın açılmasını sağlamıştır.
Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı faslının açılması ne anlama gelmekte, nasıl düzenlemeler getirmektedir?
Fasıl kapsamındaki mevzuat gıda üzerinde birleşen 3 konudan ve 1200’ün üzerinde düzenlemeden oluşmaktadır. AB gıda mevzuatının temel hedefi, insan hayatı ve sağlığının yüksek düzeyde korunmasıdır. Bu hedef aynı zamanda hayvan sağlığı ve refahı, bitki sağlığı ve çevrenin korunmasını da içerir.[2] Fasılda, veterinerlik alanındaki mevzuatın büyük bir bölümü üye devletler arsındaki canlı hayvan ve hayvansal ürünlerin ticaretine yönelik konuları düzenlemektedir. İthal edilecek canlı hayvan ve hayvansal ürünlerin taşıması gereken sağlık koşulları ve sınırlarda yürütülen kontroller de bu kapsamda ele alınmıştır. AB Müzakereleri
Bitki sağlığı konusunda ise bitki ve bitkisel kökenli ürünlere zarar veren organizmaların kontrolü, iç ve dış karantina tedbirleri, tohum ve fide kalitesi ile bu ürünlerin pazarlanmasına ilişkin kuralları ortaya koymaktadır. Fasıl kapsamında Topluluk müktesebatına (acquis communautaire) uyumun üreticiler, gıda ve hayvancılık işletmeleri, gıdayı depolayanlar ve satışını yapanlar üzerinde bir takım etkiler oluşturması beklenmektedir. Bu faslın açılması gıda sektörü açısından ek maliyetler getirmiş olsa da halk sağlığının korunması, güvenli gıda ve doğru bilgiye erişimle birlikte yaşam kalitesinin artırılması açısından oldukça büyük önem taşımaktadır.[3] Bu bağlamda yapılacak çalışmalarda, gıda ile düzenlemelerde vatandaşın görüşü alınıp gıda zincirinde ‘‘izlenebilirlik’’ daha etkin hale getirilirken gıdan güvenliği şüphesinde ilaçlarda olduğu gibi piyasadan toplatılması mümkün hale getirilecektir. AB Müzakereleri
AB kriterlerine uygun olarak üretim yapan işletme sayısı ve bu işletmelerin AB’ye ihracatının artırılması, gıda güvenliğinin olmazsa olmazı gıdalara temas eden ambalaj maddelerine ilişkin güvenlik kriterlerinin de revize edilmesi yine fasıl kapsamında ele alınan önemli konuları oluşturmaktadır. AB Müzakereleri
Açılan başlıkların yanı sıra ‘‘dondurulmuş’’ olan diğer on dokuz başlık Türkiye’nin AB üyelik sürecini tıkamaya devam edecektir. Türkiye’de ve Türkiye’yi yakından izleyen uluslararası çevrelerde ‘‘eksen kayması’’ tartışmalarının gündemde olduğu bir dönemde, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu –adeta bu tartışmalara cevap niteliğinde- İngiltere’deki Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nde (Chatham House) ‘Yeni Dünya Düzeninde Transatlantik ve İttifak İlişkilerinin Rolü’ başlıklı konferansında, yaptığı, AB’ye üyeliğin Türkiye’nin değişmez stratejik hedefi olduğunu belirtmiştir. Öte yandan, AB Komisyonu Genişleme ve Komşuluk Politikasından Sorumlu üyesi Stefan Füle ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yaptığı görüşmede, Türkiye’nin herhangi bir aday değil, stratejik önemi olan bir aday olduğunu belirtmiş, AB üyeliğinin vatandaşlara somut faydasının gösterilmesini istemiştir.[4]
Türkiye’nin AB’ye tam üyelik başvurusunda bulunduğu tarihten bu yana geçen 23 yıllık zaman, Türk kamuoyunda üyelik konusunda oyalandığına dair bir algıyı pekiştirirken AB karşıtı görüşlerin güçlenmesini sağlamıştır. AB’nin bu durumu sona erdirmek ve Türkiye’de güveni yeniden tesis edebilmek için yeni politikalar geliştirmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, fasılların açılmaktan öte hızlı bir şekilde neticelendirilmesi bu olumsuz algının giderilmesinde bir nebze olsun katkı sağlayacaktır. AB Müzakereleri
Amine Yazıcı
Selçuk Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Mezunu
[1]İspanya’nın Son Dakika Golü ile AB’ye Yeni Bir Adım,(30.06.2010) http://www.turkishjournal.com/i.php?newsid=7534 (12.07.2010),
[2]Gıda Güvenliği, Veterinerlik, ve Bitki Sağlığı Politikası Faslı, http://www.abgs.gov.tr/files/Bas%C4%B1nMusavirlik/haberler/gida_guvenligi.pdf(12.07.2010)
[3]AB ile Açılan Yeni Müzakere Başlığı: Son Dakika Golü mü, Yoksa Sadece Küçük Bir çalım mı? Sibel Kalemderoğlu (01.07.2010)http://www.turksam.org/tr/a2107.html(13.07.2010)
[4] Stefan Füle: Türkiye’nin Tam Üyelik Vakti Gelmedi, Vizede Kolaylık Olabilir, (23.06.2010), http://www.euractiv.com.tr/genisleme/article/stefan-fle-trkiyenin-tam-yelik-vakti-gelmedi-010880 (13.07.2010)